Polis 'YAŞ' yetkisi istiyor

Haber Giriş : 24 Ağustos 2006 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

EMNİYET'TE her dönem tartışılan konulardan biri de 'terfi' ve 'atamalar'. Özellikle terfi bekleyen amirlerin çokluğuna karşın, üst kademede atama yapılması gereken rütbelerin azlığı, kimi zaman sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Alınan kararlar, bazı polislerce farklı değerlendirilince, konu mahkemeye de taşınabiliyor. Emniyet'te, atamaların ana hatlarıyla belirlendiği, kimlerin emekliye ayrılıp, kaç kişinin üst rütbeye yükseleceği, kurumun ihtiyaçları, yılda iki kez toplanan Terfi ve Atama Kurulu'nda değerlendiriliyor. Daha sonra atamalara karar veriliyor. Polisler ise kurulun, siyasi etkiden çıkarak askeri atamaların yapıldığı 'Yüksek Askeri Şura' benzeri bir yapılanmada olması gerektiğini savunuyor. Atama, terfi ve ihraçlarda, siyasi ve kişisel etkilerin ortadan kalkması için, bu yönde bir düzenlemenin yararlı olacağı vurgulanıyor.

'Davan varsa rütben bekler' iddiası

Terfi sisteminde en çok tartışılan konulardan biri de görev nedeniyle açılan davaların etkisine ilişkin. Özellikle il ve ilçelerde görev yapan Emniyet yetkililerinin, usulsüzlük, yolsuzluk ve hırsızlık gibi çeşitli suçları işleyen kişilerin üzerine gittiği, bu konuların kimi zaman dava konusu olabildiği belirtiliyor. Yürütülen çalışmalardan rahatsızlık duyan bazı çevrelerin, terfiye yakın dönemde açtıkları davalarla Emniyet müdürleriyle ilgili kararı olumsuz hale getirmeye çalıştıkları ifade ediliyor. Suçlu veya suçsuz olduğu mahkeme kararıyla kesinleşmemiş olmasına karşın, görev nedeniyle de olsa hakkında dava açılan pek çok Emniyet müdürü, yardımcısı veya şube müdürünün terfi edemediği belirtiliyor.

Emniyet yetkilileri, mahkemeden nasıl bir sonuç çıkacağının bilinemediğini, olumsuz bir durum karşısında kurumun imajının da zedeleneceği endişesiyle bu yönde kararlar çıkabildiğini vurguluyor. Buna karşın, birçok Emniyet amiri de, ceza alırsa insanların suçlu olabileceğini, davası süren bir kişiye terfi verilmemesinin bir anlamda yargısız infaz olduğunu savunuyor. Davası lehine sonuçlanan Emniyet amirlerinden bazıları, terfi için mahkeme yolunu tutuyor. Polis Şurası'nın, YAŞ benzeri yapılanması halinde bu sıkıntının da ortadan kalkabileceği yorumları yapılıyor.

'Polisin üzerindeki siyasi etki kaldırılmalı'

Disiplin cezaları da tartışılan bir başka konu. Verilere göre, 2004 yılı içerisinde 9 bin 922; 2005 yılında ise 7 bin 749 Emniyet personeline 'devlet memurluğundan çıkarma'dan 'uyarma'ya kadar değişen çeşitli disiplin cezaları uygulandı. Emniyet'in, hakkında dava açılan kurumlar arasında ilk sırada olması da dikkat çekiyor.

Polisler arasında yapılan değerlendirmelerde, atama, terfiler ve disiplin işlemleri konusundaki başlıca sıkıntılar ise şu maddeler etrafında yoğunlaşıyor:

- Terfi ve atamalarda siyasi etki kaldırılmalı.

- Polis Şurası oluşturularak, TSK'da olduğu gibi personele atanacağı yer önceden bildirilmeli.

- Personelin rütbe terfilerinin değerlendirilmesinde yeterlilik sınavları yapılabilir.

- Kurmay Emniyet Müdürlüğü sistemi getirilip, terfi yığılmalarında kadrosuzluk yoluyla emeklilik yolu açılmalı.

- Terfi, atama ve yer değiştirmeler, yılın belli bir ayında toplu olarak yapılmalı.

- Tayinlerdeki sıklık motivasyonun bozulmasına neden oluyor. Tayin sistemi de AB standartlarında olmalı.

- Yeni mezun teşkilat mensupları, belli bir süre karakollarda çalıştırıldıktan sonra diğer birimlere atanmalı.

--------------------------------------------------------------------------------

Halkla bütünleşecekler

EMNİYET Genel Müdürlüğü, vatandaşlarla yakın iletişim kurmak için geliştirdiği 'Toplum Destekli Polislik Projesi'ni hayata geçiriyor. Proje kapsamında görev yapacak olan polisler scooter kullanacak ve özel tasarımlı kıyafetler giyecek. AB destekli proje ilk olarak Adana, Antalya, Bursa, Erzurum, Trabzon, Kayseri, Diyarbakır, Ankara ve İzmir illerinde gerçekleştirilecek. Pilot bölgelerde kısmen uygulamaya başlanan projenin, scooterların ve kıyafetlerin hazırlanmasından sonra resmi açılışla vatandaşa tanıtılması öngörülüyor.

Ortak sosyal faaliyet

Projenin, özellikle Diyarbakır ayağının çok önemli olduğu belirtilirken, toplum polisleri sayesinde oradaki vatandaşın polise bakış açısının değişmesi öngörülüyor. Toplum polisleri, görevli oldukları bölgelerde başta muhtar ve esnaf olmak üzere tüm vatandaşlarla yakın iletişim kuracak, ortak sosyal faaliyetlerde bulunacak. Ayrıca, görev sahasında güvenliğin dışında, yol, su, kanalizasyon, elektrik, eğitim gibi vatandaşın diğer sorunlarıyla da yakından ilgilenilecek. Mahalle sakinleri ile sürekli iletişim halinde olacak toplum polisleri, gerektiğinde yanmayan bir sokak lambası için gerekli birimlere vatandaş adına müracaat edecek.

Toplum polislerinin görevleri arasında, bulunduğu bölgenin sakinleri ile birlikte stratejiler geliştirmek, belirlenen stratejilerin uygulanmasında katılımcıların sorumluluk almasını sağlamak ve düzenli toplantılarla belirlenen çözüm stratejisinin seyrini değerlendirmek de bulunuyor. Toplum polisleri ayrıca, vatandaşın suç ve suçlulara karşı bilinçlendirilmesi için de çalışmalar yapacak. Vatandaşlar, pazarlamacılar, çöp, trafik, gürültü, sarhoş ve balici gibi şikayet konularını karakola gitme zahmetine girmeden bölgelerindeki toplum polisine iletebilecekler. Serhat AKKAN / ANKARA

--------------------------------------------------------------------------------

Yeni bir teşkilat düzeni şart

Gİresun, Siirt, Kütahya ve Malatya'da İl Emniyet Müdürlüğü, Ankara'da da APK Uzmanlığı yaptıktan sonra Meclis'e giren AKP Yalova Milletvekili Şükrü Önder de, atama ve terfilerle ilgili ilginç değerlendirmeler yaptı. Polise yeni bir teşkilat düzeni gerektiğini savunan Önder, YAŞ benzeri bir yapılanmanın kolay kolay uygulanamayacağını savundu. Polisin hala Devlet Memurları Kanunu'yla irtibatlandırıldığına dikkat çeken Önder, 'Polis Teşkilatı, her zaman siyasi iradenin emri altında. Dolayısıyla siyasi irade bu değişikliği pek istemez. Ancak, teşkilatta yeniden yapılanmanın zamanı gelmiştir, bana göre geçiyordur. Rütbeler arasındaki derecelendirme, terfiler ve bekleme sürelerinde sorunlar çıkıyor. Teşkilatta ilk okul mezunundan Polis Akademisi mezununa kadar farklı statüde personel var. Bunlar ikilem yaratıyor. Kurumun kendi teşkilat kanunu eski. Mutlaka ciddi bir kadro sistemi lazım. Mesela şu an 1. sınıf Emniyet müdürleri arasında muazzam bir yığılma var' dedi.

APK aktifleşsin

Polisin 657 sayılı yasadan ayrı değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Önder, şu önerilerde bulundu: 'Emniyet müdür yardımcılığına geçişte, müfettiş olmak isteyenler ayrılmalı ve onlar il emniyet müdürü veya daire başkanı olmamalı. İhtisaslığını müfettiş olarak yapıp, oradan emekli olmalı. APK da şu an teşkilattan uzak bir yapılanma içinde. O birimdekiler de aktif hale getirilmeli.'

tercüman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber