Huduti bizimleyse WhatsApp'tan fotoğrafını çeksin atsın

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti'nin de bulunduğu 28'i tutuklu 76 sanığın yargılandığı davanın altıncı duruşması başladı. Tutuksuz sanık er Emirhan Y: "Kemal Keskin'in bir ara biriyle telefonla konuşmasına şahit oldum. Kiminle konuştuğunu bilmiyorum ama 'komutanım' diyordu. Telefon görüşmesi yaptı. 'Komutanım Adem Huduti bizimle birlikteyse WhatsApp'tan kendini çekip atsın. Fazla zamanımız yok' dedi. Cevap gelmedi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Mart 2017 11:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Huduti bizimleyse WhatsApp'tan fotoğrafını çeksin atsın

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de bulunduğu 28'i tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda görülen duruşmada, tutuksuz erlerden Taşkın Y. savunma yaptı.

Kışlada kaynakçı olarak görev yaptığını anlatan Taşkın Y, darbe girişimi olduğu sıralarda koğuşta arkadaşlarıyla beklediklerini söyledi.

Aşağıya inmelerinin istendiğini aktaran Taşkın Y, "Aşağıya indiğimizde Binbaşı İbrahim Dede vardı. İbrahim Dede binbaşı bize 'silahlarınızı alın vatan, bayrak için' dedi. Biz de bunu üzerine silahlandık. Ani Müdahale Mangasından iki şarjör mühimmat aldık ve bandonun ön tarafında mevziye yerleştirildik. Orada yaklaşık 2-3 saat mevzide bekledik." dedi.

Taşkın Y, nizamiyede beklerden zırhlı personel taşıyıcısının içeriye girmeye çalıştığını belirterek, savunmasına şöyle devam etti:

"Tank kışlaya giremedi, duvarda kaldı. Bunun üzerine İbrahim Dede binbaşı bize 'ateş edin' dedi. Ben de 'ateş edemem hiç silah kullanmadım' dedim, 'ateş et yoksa ben seni vururum' dedi. Sonra korkudan heyecanla havaya doğru bir el ateş ettim. Daha önce de bize 'tel örgüden sivil, polis, jandarma kim gelirse gelsin ateş edin' emri verilmişti. Ondan sonra tank geldiği sırada da ateş edilmemiz istendi. Ben de sadece havaya ateş ettim. Ateş etmemiz üzerine polisler de bize ateş etti. Korkudan elim ayağım titriyordu. Sürünerek koğuşlar bölgesine geçtim. Daha sonra karargah bölüğünün yazıhanesinin oraya geçtik. Orada da silahlı şekilde 50-60 kişi vardı. Ben de silahımı bırakarak orada beklemeye başladım. Çatışma devam ediyordu. Sabah saat 11 gibi ince bir çubuğa beyaz bez bağlayarak dışarı çıkıp teslim olduk."

- "Darbe nedir bilmiyorduk"

Darbe girişimi sırasında 2. Ordu Komutanlığı karargahında onbaşı rütbesiyle görev yapan tutuksuz sanık Halil İbrahim S. ise olayın üzerinden çok zaman geçtiğini, yaşananları tam olarak hatırlamadığını aktardı.

Hatırladıklarını anlatacağını belirten Halil İbrahim Y, "Ben 1 ay önce kışlaya gelmiştim. Bize nöbet yazmıyorlardı. Gece 3-4 gibi Hüseyin Üsteğmenin sesiyle uyandım, kendisini görmedim. Sonra arkadaşlarla silahlarımızı almaya gittik. İbrahim Binbaşı bize 'içeri kim gelirse gelsin, ateş açılacak' emrini verdi. Darbe nedir bilmiyorduk. Bizi yönlendirecek kimse yoktu. Biz vatanımız ve milletimiz için oradaydık." savunmasında bulundu.

Darbe girişiminde 2. Ordu Komutanlığı Altay Kışlasında er olarak görev yapan tutuksuz sanık Yunus S. ise 15 Temmuz'da 1,5 aylık asker olduğunu ve komutanlarını tam olarak tanımadığını söyledi.

Komutanının emriyle ZPT aracına bindiklerini anlatan Yunus S, ZPT'nin hareket halindeyken bir yere çarparak arızalandığını, araçtan indiklerinde de polislerin kendilerini yakaladığını ifade etti.

Yunus Y, darbe girişiminden ve yaşanan olaylardan bilgisi olmadığını öne sürdü.

Malatya Kara Havacılık Alay Komutanlığında darbe girişimi sırasında kara pilot teğmen olarak görev yapan tutuklu sanık Mustafa Sinan Soybaş ise hakkındaki FETÖ/PDY üyesi olduğu suçlamalarını reddetti.

Darbe girişimi sırasında bir arkadaşının Ankara'daki düğününde olduğunu, 21 Temmuz'da tutuklandığını ileri süren Soybaş, savunmasında şunları kaydetti:

"Telefonumda 'ByLock' izine rastlanılması nedeniyle hakkımda dava açıldı ve tutukluluğum devam ediyor. İddianamede babamın örgütün doktor imamı olduğu ve benim de örgütün olası intihar eylemcisi olduğu yönündeki ihbar yazısını kabul etmiyorum. Babamın köy derneğine bile üyeliği yoktur. Zaten babam hakkında açılmış bir FETÖ davası ve soruşturması da bulunmamaktadır.''

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de bulunduğu 28'i tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda görülen duruşmada 2. Ordu Komutanlığı'nda tutuksuz er olan Emirhan Y. savunma yaptı.

"BOMBALI SALDIRI VAR, VATANINI MİLLETİNİ SEVEN GELSİN"

Emirhan Y, savunmasında darbe girişimi sırasında 00.30-02.30 saatleri arasında nöbeti olduğunu, bu sırada bir hareketlilik gördüğünü söyledi.

Nöbet sonrası koğuşuna gittiğini, daha sonra saat 04.00'te "Aykut" isimli bir erin kendilerine, "Yüzbaşı Kemal Keskin'in emri var, bombalı saldırı var, vatanını milletini seven gelsin." diye söylemde bulunduğunu kaydeden Emirhan Y, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Silahlıktan kendi üzerime zimmetli silahlı alıp AMM'ye gittim. Nizamiyeye gittim Hüseyin Çakıcı ve Kemal Keskin ile karşılaştım. Keskin, Hüseyin Çakıcı'ya emir verdi, 'git koğuştaki bütün askerleri kaldır buraya gelsin' dedi. Bir süre sonra askerler geldi. Sabaha karşı jandarma zırhlı aracı vardı. Kemal Keskin'in lastiklerine ateş ettiğini gördüm."

Daha sonra dışarıdan ateş edilmesi üzerine Kemal Keskin'in dışarıya doğru, ''Roketatarları hazırlayın, sizden korkmuyoruz'' diye bağırdığını anlatan Emirhan Y, daha sonra bir üst noktaya çekildiklerini söyledi.

Sabah saatlerinde Keskin'in kendilerine helva, ekmek dağıttığını belirten Emirhan Y, bu sırada bulundukları yerde drone uçtuğunu yine Keskin'in emri üzerine havaya 2 el ateş ettiğini anlattı.

Emirhan Y, savunmasına şöyle devam etti:

"ADEM HUDUTİ BİZİMLE BİRLİKTEYSE WHATSAPP'TAN KENDİNİ ÇEKİP ATSIN"

"Kemal Keskin'in bir ara biriyle telefonla konuşmasına şahit oldum. Kiminle konuştuğunu bilmiyorum ama 'komutanım' diyordu. Telefon görüşmesi yaptı. 'Komutanım Adem Huduti bizimle birlikteyse WhatsApp'tan kendini çekip atsın. Fazla zamanımız yok.' dedi. Cevap gelmedi."

En son bir odaya arkadaşlarıyla gittiklerini anlatan Emirhan Y, kendisini çağıran komutanlardan el ve yüz yıkama bahanesiyle izin istediklerini ve ardından polis ekiplerine teslim olduklarını savunmasına ekledi.

"SAVUNMAM ADALETİN TECELLİSİNE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAKTIR"

Mahkeme başkanı Vedat Koç, Emirhan Y.'nin savunmasının ardından soru cevap bölümünde söz alan tutuklu sanık eski Yüzbaşı Kemal Keskin'e telefon görüşmesinin detaylarını sordu.

Keskin ise telefon görüşmesini doğrulayarak, ''Telefon konuşmasını Ordu Komutanıyla (Adem Huduti) yaptım, 'Komutanım bunun bir darbe girişimi olduğu gözüküyor. Diğer ordu komutanlarımız gibi siz de çıkıp 'darbe girişimi olduğunu ve devletin yanında olduğunuzu açıklayın' dedim. Bu görüşmeyi Bahadır Albay'ın telefonu üzerinden yaptım. Sayın hakim savunmamı hazıralayamadım tam olarak. Sizden de biraz müsaade istiyorum. Savunmam adaletin tecellisine büyük katkı sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine Huduti, "Kemal Keskin ile bir telefon görüşmesi yapmadım, konuşmam olmadı. Telefonum emir subayımdaydı." diye konuştu.

Duruşma sanıkların savunmalarıyla sürüyor.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin de bulunduğu 28'i tutuklu 76 sanığın yargılandığı davanın altıncı duruşması başladı.

Haklarında kamu davası açılan ve aralarında meslekten ihraç edilen dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti, 2. Ordu Kurmay Başkanı Angun, 7. Ana Jet Üs Komutanı Emin Ayık, 2. Ordu Harekat Destek Yarbaşkanı Zeki Karataş, 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Mustafa Serdar Sevgili, 2. Ordu'da görevli Ersin Yıldırım ile subay ve astsubayların da bulunduğu 28'i tutuklu 76 sanığın yargılandığı duruşmanın ikinci haftasında da Yakınca Spor Salonu çevresinde alınan yoğun güvenlik önlemleri sürüyor.

Jandarmanın eskort araçları eşliğinde cezaevi araçlarıyla spor salonuna kelepçeli getirilen Huduti ve Angun'un da aralarında bulunduğu 12 tutuklu sanık, jandarma ekiplerince salona alındı. Diğer tutukluların ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlanacakları öğrenildi.

Spor salonunun girişinde kontrol noktası oluşturup çevrede güvenlik önlemleri alan polis ve özel harekat ekipleri, avukatların yanı sıra tutuksuz sanıkları, sanık yakınlarını, müştekileri ve izleyicileri X-ray cihazından geçirerek üst araması yaptıktan sonra salona aldı.

Geçen hafta Huduti ve Angun'un da aralarında bulunduğu 17 tutuklu askerin savunmaları alınan davanın bugünkü oturumunda diğer tutuklu ve tutuksuz sanıkların savunmalarının alınması bekleniyor.

İDDİANAMEDEN

Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Başsavcıvekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 165 sayfalık iddianamede dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti, bir numaralı şüpheli olarak yer alıyor.

İddianamede, şüphelilerin, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve "terör örgütü FETÖ/PDY üyesi olmak" suçundan da on beşer yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber