'Bütün atamalarda cumhurbaşkanının imzası vardır'

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Dünyada Türkiye'deki gibi bir parlamenter sistem yok. Adına parlamenter sistem deyince parlamenter sistem olmuyor. Parlamentosu var ama sistemin adı parlamenter sistem değil. Sistem vesayet odaklı bir sistem, parlamento da o vesayeti örtmek için oluşturulmuş bir yapı." dedi.

Bakan Yılmaz, Eyüp Kültür Sanat Merkezinde, Eyüp Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü personeliyle bir araya geldi. Türkiye'deki eğitim çalışmaları hakkında bilgiler veren Yılmaz, geçmiş yıllara oranla eğitimde önemli mesafeler katedildiğini anlattı.

Yılmaz, 16 Nisan'da yapılacak olan referanduma ilişkin, daha güçlü Türkiye için sistem değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Türkiye'de parlamentonun amacına uygun çalışmadığını aktaran Yılmaz, şöyle konuştu:

"Dünyada Türkiye'deki gibi bir parlamenter sistem yok. Adına parlamenter sistem deyince, parlamenter sistem olmuyor. Parlamentosu var ama sistemin adı parlamenter sistem değil. Sistem vesayet odaklı bir sistem, parlamento da o vesayeti örtmek için oluşturulmuş bir yapı."

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Şu anda anayasanın 8. maddesi; 'yürütme cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu tarafından anayasaya ve yasalara uygun olarak yürütülür' diye yazar. Cumhurbaşkanına ve başbakana yetki verilir. Yürütme iki ayaklıdır. Cumhurbaşkanının yasama yetkisi var; kanunları yayınlar, anayasa değişikliğini halk oyuna sunar, meclisin açılışında konuşur, meclis kanununda yetkisi var. Cumhurbaşkanının yürütmeye ilişkin görevleri var; başbakanı atar, bakanları atar, valileri atar, büyükelçileri atar, il müdürlerini atar, aklınıza gelecek bütün amirlerde kaymakamlarda cumhurbaşkanının imzası vardır. Aynı zamanda yürütme de 104. maddeye bakın, cumhurbaşkanının yargıya ilişkin de görevleri var. Nedir o? Anayasa Mahkemesi üyelerini seçer, Danıştay üyelerinin dörtte birini seçer. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını seçer, vekilini seçer. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna üye seçer. Bu kadar yetkisi var. Peki neden böyle yaptılar? Bu makama bir siyasetçinin, bu milletin içinden birisinin geleceğini düşünmediler. Peki neden böyle yaptılar? Ankara'dan yargıdan ya da bürokrasiden silahlı veya silahsız birisi için uyarladılar, vesayet makamı olarak uyarladılar. Vesayet makamını da 'milli iradeye engel olmak' diye anlamak lazım. Yani hükümete fren görev yapmak için bir makam oluşturdular; cumhurbaşkanlığı makamı."

Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i örnek göstererek, "yaptığı hiçbir şeyden sorumluluğu yok" diyen Yılmaz, şunları söyledi:

"Cumhurbaşkanımız 'başbakan iken Mehmet Şimşek'i Merkez Bankası Başkanlığına önerdik, Ahmet Necdet Sezer imzalamadı' dedi. Senin ne yetkin var? Milletten oy alan biziz, millete hesap veren de biziz. İşsizlik artarsa sizin karşınıza çıkacak olan biziz, enflasyon artarsa çıkacak biziz, faizler artarsa çıkacak biziz. Ekonomi kötü giderse sorumlu olarak biz çıkacağız. Hiç Ahmet Necdet Sezer'i sorumlu tutan oldu mu? Ecevit'i gönderdiniz, yüzde 21 oyu vardı, ikinci seçimde yüzde 1'e düşürdünüz. Ahmet Necdet Sezer'e ne oldu? Hiçbir şey olmadı. Yaptığı hiçbir şeyden de sorumluluğu yok."

"Cumhurbaşkanını bize seçtirmediler. Biz millete başvurduk" diyen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Bize cumhurbaşkanını seçtirmiyorlar, ne diyorsunuz?' dedik. Çünkü cumhurbaşkanı devletin başı, milletin birliğini temsil eder. Siz de dediniz ki, 'egemenlik milletindir, bana aittir. Cumhurbaşkanını ben seçmek istiyorum' dediniz. Yetkili bir cumhurbaşkanını bir de millet seçtikten sonra cumhurbaşkanı artık daha da güçlenmiştir. Ve bir şey daha söylediniz, dediniz ki, 'sen ikinci dönem de benim huzuruma gel benden oy iste, sana ikinci dönem cumhurbaşkanı seçilme hakkı veriyorum'. Eski cumhurbaşkanı ikinci sefer sizin önünüze gelince ne diye oy isteyecek? 'Hizmet yaptım' diyecek değil mi? 'Çalıştım, size verdiğim sözleri yerine getirdim' diyecek değil mi? Yoksa sembolik ve temsili görevi olan cumhurbaşkanının ikinci sefer milletin önüne çıkma hakkı olmaz. Aslında bu halk oylamasına 2007'de 'evet' demiş olduk. Mana olarak aynı, 'Güçlü bir cumhurbaşkanını ben seçiyorum, halk seçiyor gücünü veriyor'. İkinci sefer de gelsin dediniz, bunu demek icraatçı bir cumhurbaşkanı olsun demek. 2007'de çoğunu yapmıştınız, artık azı kaldı. İnşallah 16 Nisan'daki halk oylamasıyla tamamlarsınız." ifadelerini kullandı.

Halk oylamasında 'hayır' diyeceklere de değinen Yılmaz, her 'hayır' diyenin terörist olmadığını, ancak teröristlerin 'hayır' dediğine dikkat çekerek, bu bilinçle sandığa gidilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın ile AK Parti Eyüp İlçe Başkanı Süleyman Aykaç da programda konuşma yaptı.

Başkan Aydın, bakan Yılmaz'a program sonunda hediye takdim etti.