Takdire bağlı olmayan izinlerde, Müsteşar yardımcısı onayına gerek olmalı mı?

Aylıksız doğum iznine ayrılan memur, süre bitiminden önce işe başlamak isterse, kurum onayına gerek var mı?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 11 Ağustos 2017 00:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Takdire bağlı olmayan izinlerde, Müsteşar yardımcısı onayına gerek olmalı mı?

Kanun koyucu; devlet memurunun, aylıksız doğum izni kullanmasını ve anılan izinden göreve başlamalarındaki yol haritasını, net olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda belirtilmiştir. Ancak, anılan Kanunun ilgili hükümleri yeterince açık olmasına rağmen, aylıksız doğum izni uygulamasında bazı aksaklıklar meydana gelmekte, mağduriyetler yaşanmakta ve bürokratik işlemler artmaktadır.

Bilindiği üzere; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 108 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, "Doğum yapan memurlara istekleri halinde 104 üncü maddenin (A) bendinde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 12 aya kadar aylıksız izin verilir." hükmü yer almaktaydı. 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra ise mezkur Kanunun 108 inci maddesinin (B) fıkrası ile; "Doğum yapan memura, 104 üncü madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir." hükmü getirilmiştir.

Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 108 inci maddesinin (F) bendinde ise "Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması halinde, on gün içinde göreve dönülmesi zorunludur. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen on gün içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılır." hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, bazı kamu kurumları; çıkarmış oldukları genelgelere bağlı olarak, memurun, aylıksız doğum izni süresini kesip görevine başlayabilmesine dair Müsteşar veya Müsteşar Yardımcısı imzalı Makam Onayı almaktadırlar. Diğer bir ifadeyle; memur, aylıksız doğum iznini kesip "ben bugün işe başlıyorum." dese, kurum tarafından da "Önce Makam Onayı almayız, ondan sonra işe başlayabilirsin" şeklinde cevap verilmektedir. Burada Makam Onayı alınarak, memurun görevine başlatılmasında bir takdir hakkı kullanıldığı ve ayrıca yoğun bir makamın da bürokratik bir işlemle daha meşgul edildiği görülmektedir.

Doğuma bağlı aylıksız izin alınmasının şartlarını; memurun,

- Çoçuğunun olması veya evlatlık edinilen çocuğun üç yaşını doldurmamış olması,

- Aylıksız izin talebi

Oluşturmaktadır.

Bahse konu şartların ortadan kalkması halinde yani çocuğun ölmesi veya evlatlık edinme halinin ortadan kalkması durumlarının hasıl olması sebebiyle anılan Kanunun 108 inci maddenin (F) fıkrası uyarınca memurun 10 gün içinde göreve başlaması gerekmektedir.

Bu çerçevede, yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; doğum sebebiyle memurun kullandığı aylıksız izin kullanmasında kurumun takdir hakkı bulunmadığı gibi aylıksız izni keserek işe başlamasında da, kurumun takdir hakkının bulunmadığı açıktır. Kaldı ki, anılan Kanun, sorumluluğu izin kullanan memura yüklemiş olup, mazeretin kalkması halinde 10 gün içinde hemen göreve başlamasına dair amir hüküm de koymuştur. Memur, göreve başladığına dair dilekçeyi birimine vermesi, biriminde İnsan Kaynakları Genel müdürlüğüne ilgilinin dilekçesini göndermesi ile işlem tamamlanacaktır. Takdir hakkının bulunmadığı durumlarda Makam Onayının alınmasının da hukuken bir anlamı bulunmamakta olup, şekil bakımından ise yoğun olan Makamlara fazladan iş yükü yüklemekten başka bir anlam taşımadığı görülmektedir.

Günümüzde, bürokrasinin azaltılmasına yönelik işlemler tesis edilirken, bu ve buna benzer işlemler idarenin kendi ayağına pranga bağlamaktan başka bir şey ifade etmemektedir. Konuyla ilgili, kamu kurum ve kuruluşları arasında uygulama birliğin sağlanması, verimliliğin artırılması amacıyla, Devlet Personel Başkanlığınca tebliğ çıkarılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Kenan ABACI

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber