Fedekarlığı ile 'yılın annesi' seçildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 12 Mayıs 2007 20:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hataylı anne Şükriye Erişen, en büyüğü yaşında olan ve uzmanların "40 yaşına kadar zor yaşar" dediği, kas hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum 2'si kadın 3 çocuğu ile adeta bebek gibi ilgilenerek onları yaşama bağlama mücadelesi veriyor.

Antakya Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren, Yerel Gündem 21 Kadın Çalışma Grubu tarafından, gösterdiği fedakarlık nedeniyle "Yılın Annesi" seçilen ve cumhuriyet altını ödülünü 9 Mayıs Çarşamba günü Antakya Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen törenle alan Şükriye Erişen (73), AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklarından 3'ünün 14 yaşına gelince hastalandığını ve yürüyemez duruma geldiklerini söyledi.

Ankara, İstanbul ve Adana'da gittikleri doktorların çocukları için ender görülen, tıp dilinde "Progresif Musküler Distrofiler" olarak adlandırılan "Kas Hastalığı" teşhisi koyduğunu ifade eden Erişen, "40 yaşına kadar zor yaşayacağını söylediklerinde perişan oldum. Ancak onları yaşama bağlamak için ayakta kalmak zorundayım" dedi.

Çocuklarını hayata bağlayabilmek, onlara umut olmak için ayakta kalmak zorunda olduğunu belirten anne Erişen, şöyle devam etti:

"4'ü kız, 6 çocuğum var. Bunlardan üçü hasta. Vefat eden eşimin emekli maaşıyla güçlükle geçiniyoruz. Hasta çocuklarım, asla kendi başlarına bir şey yapamıyorlar. Ergenlik döneminde başlayan rahatsızlıkları onları yavaş yavaş tekerlekli sandalyeye mahkum hale getirdi. 5 yıl öncesine kadar birinin yardımı ile ayağa kalkabilen ve bir takım işlerini kendi yapabilen çocuklarım, artık banyolarını yapamıyor hatta kendi başlarına yiyip içemiyorlar. Onları hayata bağlayan tek umut benim. Her gün biraz daha gözümün önünde eriyip giden çocuklarıma bakarken bir gün bile 'öf' demedim. Kendimi onlara adadım." Diğer çocukları Nuray, Hamide ve Mustafa'nın evlendiklerini, çalıştıkları için kendilerine fazla vakit ayıramadıklarını belirten Şükriye Erişen, olanakları ölçüsünde maddi ve manevi destekte bulunduklarını söyledi.

"PSİKOLOJİMİZ ÇOK BOZUK"

Ayten Erişen (), ilköğretimi bitirdikten sonra hastalandığını, annesinin kendisini sırtında taşıması ile liseyi bitirdiğini kaydetti.

Ergenlik döneminde yakalandıkları hastalığın psikolojilerini çok kötü etkilediğini ifade eden Erişen, "Bir gün sokakta bir adım atamaz hale geldim. Babam eve getirip tekerlekli sandalyeye oturtmak istedi ve oraya asla oturmam diye karşı çıktım. Ancak şu anda tekerlekli sandalye olmadan ben bir hiçim" diye konuştu.

Ablasının hastalanmasının ardından sıranın kendine geldiğini düşünen ve korktuğu başına gelen Hülya Erişen (49), hastalığa yakalanıp yürüyemez hale geldiği ilk günlerde yaklaşık 5 yıl evden dışarı çıkmadığını, kimseyle görüşmediğini söyledi.

Doktora gitmelerinin dışında yine dışarı çıkmadıklarını belirten çeken Hülya, havaların ısınması ile balkona çıkabileceği günün hayalini kurduğunu kaydetti.

Tek umutlarının kendileriyle bir bebekle ilgilenir gibi bakan annelerinin olduğunu vurgulayan Hülya Erişen, "Kardeşlerim arasında en şanslı olan annemden önce ölür. Çünkü onun bizi terk etmesine dayanamayız. Bizi hayata bağlayan tek kişi o" dedi.

"HAYALLERİM TÜKENDİ"

Kas hastası en küçük kardeş Mehmet İlham Erişen (47) de en büyük hayalinin pilot olmak olduğunu ifade ederek, "Hayallerim tükendi. Şu an tekerlekli sandalyenin kaptanı oldum" dedi.

Eve kapanınca kendini şiir ve roman yazmaya verdiğini, ancak kaslarının erimesi ile büyük zorluk yaşadığını kaydeden Mehmet Erişen, "Tek isteğim bir bilgisayar. Kız kardeşlerim kitap okuyarak, örgü yaparak vakit geçirebiliyor, ancak ben çok sıkılıyorum" diye konuştu.

Mehmet Erişen, annesine yük olduğunu düşünerek çoğu kez intihar etmek istediğini, ancak onun üzüleceği gerekçesi ile buna cesaret edemediğini sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber