Ala: 1000 kişilik üst yönetim ekibi oluşturulacak

Beştepede devam eden yeniden yapılandırma komisyonuna başkanlık eden Efkan Ala, yeni yönetim modeline yönelik olarak NTV'de açıklamalarda bulundu.

Efkan Ala eski yönetim sistemine yönelik olarak "Önceki mekanizma aşırı hiyerarşik, katı hesap vermeyen bir makanizma. Daha kapalı bir mekanizma. Referandum sonrasında ise bir fırsat ele geçirdik ülke olarak... Yeni Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi var. Yeni Meclis yapılanması var. Güçlü Meclis güçlü Hükümet." dedi.

Efkan Ala'nın açıklamaları şu şekilde:

-Bu yeni yönetim modelinde daha hızlı, etkin ve milletin arzu ettiği yönde hizmet üretme imkanı olacak. Yani kapasite gelişecek. Böylece hızlı ve etkin karar alınabilecek.

Daha önce bazı şeyler başardık ama nasıl başardık. Vesayet odaklarının baskılarını bugüne kadar güçlü bir karizmatik lider, güçlü bir halk desteği ve enerjimizin önemli bir kısmını da sistemin bizim önümüzün tıkamasını engelleyerek bunu başardık.

Şimdi ise kişisel insiyatif, siyasi insiyatif ile elde ettiğimiz başarıyı kurumsallaştırmak istiyoruz.

Artık öyle bir sistem inşa edelimki, karizmatik lider olursa çok daha hızlı büyük sıçramalar olsun. Ama o olmasa da normal şartlarda ilerleyebilsin.

Mevcıut sistem, Menderes gibi, Özall gibi, Erdoğan gibi liderler geliyorsa, o zaman yol alabiliyorsunuz.

Peki gelişmiş ülkeler öylemi? Sistemi iyi kurmuşlar, kurumsallaştırmışlar, karizmatik liderler gelirse bu kez dünya çapında başarı elde ediyorlar.

Bunu değiştirmeye çalışıyoruz. Yeni yönetim modelinde Türkiye normal şartlar altında hızlı büyüyebilsin. Hesabını versin. Millet siyasete egemen olsun. Siyaset kurumlara egemen olsun ve irade idareyi yönetsin istiyruz. Bunu sağlamaya çalışıyoruz.

Bakınız bizim ekonomik başarılara.... Biz bunu piyasa ekonomisi kurallarına uyarak başardık. Demokraside elde ettiğimiz başarılara bakın.

Bunlar milletve, kadro ve karizmatik liderle oldu.

Oysa ülkelerin böyle olması gerekmez. Normal bir yönetimde de bunlar olabilmeli. Bunu dönüştireceğiz.

Eskiden herkes konuşurdu, sonra vesayet odakları ve yetkililerin ağzına bakılırdı. Şimdi ise seçilmiş Cumhurbaşkanı ne diyecek ona bakılıyor. Bunu anayasa değişikliği ile kurumsal hale getirdik. Daha önce bu kişiseldi.

Artık idarenin yürütmenin başı Sayın Cumhurbaşkanı oldu.

Bunun artık idareye yansıması olacak. Nasıl olacak? Üst kademe yöneticilerinin, bunların artanması ve iradenin bir parçası olmasını sağlayacağız.

Memurlarla ilgili bir düzenleme olamnayacak. 500 veya 1000 kişi arasında bu kadar. Ama siyasi, iradenin aldığı kararı onun politikaları doğrultusunda etkin bir şekilde uygulayacak, yetkiye sahip, üst kademe, genel müdür ve üstü, illerde Valiler, dışarda ise büyükelçiler... Bunların daha etkin çalışmasına yönelik bir mekanizmasından bahsediyoruz. Bu şekilde Devletin yeniden kodlanmasından bahsediyoruz.

Bir otomobil düşününkü, şoför yolcular binmişler gitmeleri gereken yere doğru gitmiyor. Kimse kimseyi dinlemiyor. Tekerlek başka yere gidiyor, motor başka yöne çekiyor.

KHK ile bunları düzenleme imkanımız var. Zaten yeni anayasada artık bundan sonra idari kademelerdeki, üst kademelerdeki düzenlemeler Cumhurbaşkanlığı kararnamasi ile yapılacak.

Sizin bir genel müdürlüğe ihtiyacınız var. Daha önce Meclise gitmek gerekiyor. Kanun çıkarmanız gerekiyordu. Oysaki bu milletin hak ve hukukunu ilgilendiren bir düzenleme değil. Millete doğrudan yansıyan bir düzenleme değil. Vatandaşın hayatını etkileyen bir düzenleme değik. İdraenin ihtiyacını karşılayan düzenleme. ..Başka ülkelerde bakanlar yapıyor bunu. İhtiyaç varsa karar alır ve uygularsınız. Bizde ise tanzimattan bu yana kurulmuş da kaldırılmış bir birim yok. Hepsi çok önemli. Oysaki işi ve fonksiyonu bitmiş.

Örneğin Tarım reformu diye bir şey yok ama genel müdürlüğü var.

Bunun gibi çok hızlı karar alabileceğimiz düzenlemeler olacak.

Alınan kararların hızı arttırılacak.

Kurumların etkileştirilmesi, bakanlıkların dizaynı üzerinde çalışıyoruz.

Hep söylenir 2 bin 3 bin bankamatik memur konusu. Üst kademe için söylüyorum. Bunlara yeni tanımlar ve yeni işler getireceğiz. Devletin etkin çalışmasına yönelik düzenlemeler üzerinde çalışıyoruz. Sonuçta bir paradigma değişikiğinden yeniden inşa sürecinden söz edebiliriz.