İnşaat sektörü doyma noktasında

İnşaat sektöründe girdi maliyetlerinin kurdan etkilenerek yükseldiğini söyleyen MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan "Buna birde iş gücü maliyetleri eklenince konut arzında şişme yaratıyor. Belki de lokomotif sektörümüz doyma noktasına gelmektedir" dedi

Kaynak : Karar
Haber Giriş : 08 Ağustos 2018 08:40, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
İnşaat sektörü doyma noktasında

Türkiye ekonomisiyle ilgili açıklamalarda bulunan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, öncelikle inşaat sektörüne değindi. İnşaat sektörünü riskli olarak gördüklerini ifade eden Kaan, stok sorunun yüksek olduğunu bununla birlikte kredi maliyetlerinin de oldukça fazla olduğuna değindi. Stok devir hızını artıran tedbirlerin bu nedenle yeterli beslemeyi yapamadığını savunan Kaan "Konut kredisi faizleri yüzde 0.98'e çekildi ama hemen yükseldi. Çünkü bankalar da bu işten karlı çıkmak istiyor. İnşaatta stokları eritmek adına faiz düzeyleriyle oynamak bu nedenle sorunun çözümünde beklenen etkiyi yaratamıyor" ifadelerini kullandı. Kaan "500 bin liralık bir daireyi 5 yılda ödediğinizi düşünün. Normal bedelinden bir kat daha fazla para ödüyorsunuz. Geleceğinizi bir sömürü aracına ipotek etmiş oluyorsunuz. Burada yapılması gereken İslami modele, yani insani bir modele ve finans sistemine dönüştür" dedi. Bu durumun hem devir hızını hem de talebi düşürdüğünü aktaran Kaan "İlaveten, inşaat sektöründe girdi maliyetlerinin önemli ölçüde kurdan etkilenmesi ve iş gücü maliyetlerinin de yüksek olması, bu kez konut arzında şişme yaratıyor. Belki de lokomotif sektörümüz doyma noktasına gelmektedir. Bu durumun çok daha ayrıntılı bir analize tabi tutulması gerektiğini düşünüyoruz" yorumunu yaptı. Özel sektörün içinde büyük ölçekli firmaların döviz borçlarının yüzde 75'inin yurt dışı borçlanmayla her halükarda karşılayacağını düşündüğünü belirten Kaan, bu işin üstesinden gelebileceklerini, ancak diğer dövizle borçlanan orta ve küçük işletmelerin bu işten etkilenebileceğini söyledi. Abdurrahman Kaan, ihracata dayalı kısımda Eximbank'ın bütçesinin artırılmasıyla birlikte onların da rahatlatılmasının söz konusu olduğunu ifade etti. Kaan, şunları kaydetti: "Bugün Türkiye, esaslı bir büyüme ortalamasına ulaştı ve her dönem bu ivmeyi koruyor. Ekonomiyi soğutmak adına kalkıp piyasayı sıkıştıracak tedbirlere başvurursak virajlı bir yolda aniden frene basmış gibi bir etki verebilir. Oysa virajlarda yavaşça hız kesmek daha güvenli olabilir."

ARZI GENİŞLETMEK DAHA ETKİN BİR ÇÖZÜM

MÜSİAD Başkanı Kaan, enflasyonla mücadelede piyasayı daraltıcı önlemler uygularken daha dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak "MÜSİAD olarak tasarruf kanadının çalıştırılmasından elbette memnunuz ve bu önlemin alınmasına dair açıklamalarımızı seçim öncesinde bile yapmıştık. Ancak, talepte daraltmanın değil arzda genişlemenin daha etkin bir çözüm olacağı kanaatindeyiz. Asıl olan Türkiye'de iç üretimin artırılması. Yoksa arzı ithalatla dengelemek ekonomimizi yoruyor. Merkez Bankası'nın ana politikası sıkılaştırma, bu devam edecektir elbette. Ancak Merkez Bankası'nın riskler üzerinden enflasyon yönetimi yapması bizi daha fazla tatmin etmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

FAİZ VE KUR İŞLERİ BİR YERE KADAR

Türkiye'nin tek bir iktisadi modelin işleyebileceği ülkelerden olmadığını belirten Kaan "Çözümler genel değil parçalı ve bazen sektöre bazen de salt o bölgeye uygun olmak zorunda. Siz finans piyasasını kurtarayım derken temel sektörlere zarar verebilirsiniz. Ayrıca finans piyasaları derken ne kastedildiğini de düşünmek gerekir. Sürekli akış halindeki sıcak para mı, yoksa istihdam ve milli çıktıyı destekleyecek uzun vadeli yatırım mı? Eğer cevap uzun vadeli yatırım ise burada faizle kurla yapılacak işler bir yere kadardır. Çünkü uzun vadeli yerleşik yatırımı sanayiciler yapar. Dünyanın her yerinde sanayiciler belli başlı kriterlere bakar. Bu kriterleri bir kenara bırakarak, ısrarla meseleyi faiz-kur makasına indirgemek elbette sanayiciye haksızlık olacaktır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber