Öğretmen sendikalarının eylem kararı aldığı 6 konu

Eğitim hizmet kolunda örgütlü sendikaların eylem kararı aldığı 6 konu

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 16 Ağustos 2018 10:05, Son Güncelleme : 16 Ağustos 2018 11:54
Öğretmen sendikalarının eylem kararı aldığı 6 konu

Öncelikle belirtelim ki bakanlık bürokratlarına sorulsa şeffaflığın yanında katılımcı bir anlayışa sahip olduklarını söyleyeceklerdir. Şeffaflığa tekrar girmeyeceğiz ama katılımcılıktan anlaşılanı anlatalım.

MEB örneğin müfredatı yada bir mevzuatı herkese sorduk der.

Nasıl soruluyor söyleyelim: bir toplantıya öğretmenler çağrılıyor orada konuşuluyor o öğretmen A sendikası üyesi ve sendikanın bile haberi olmayan bu toplantının sonucu A sendikasının da fikrini aldık oluyor.

Ya da bir yönetmelik taslağı görüşe elektronik ortamda açılıyor. Örneğin çoğunluk sözlü olmasın diyor ama mevzuat öyle çıkmıyor. Yani görüş alınıyor doğru ama görüşlere saygı?

Şimdi yazımızın konularına geçelim.

Öğretmenler eylemde diyoruz çünkü sendikalar eylem kararları aldılar. Bazı yerlerde soruşturma açan yöneticiler de var.

Bakanlık açmayın, açın, açsanız... olur açmazsanız ... , neden açtınız, niye açmadınız edasında.

İşte öğretmenlerin sendikalarının eylem kararı aldığı bazı konular:

1- Birden Fazla Nöbet

Öğretmenler haftanın üç günü de nöbet tutsalar bir günü de nöbet tutsalar 3 saat ek ders alıyorlar. Yani 35TL. Çorum gibi bazı valiler de öğretmene nöbet günü hiç ders vermeyin sadece nöbet tutsunlar emri veriyor. Sanki öğretmen okula makam arabası ile geliyor yada her gün yemek veriliyor.

2- Öğle arası nöbet.

Öğretmen nöbetçi olduğu gün sabah herkesten 30 dk önce gelir ve en geç çıkar. Normal eğitim yapılan okullarda çocuklar öğlen arası dinlenir, yemek yer. Tamam o çocuklar boş kalmamalı sahip çıkılmalı ama idare de öğretmene bir 30 dk dinlenme için tedbir almalı.

3- Belleticilik görevi

Pansiyonlu okullarda Öğretmenler gündüz ve gece nöbet tutarlar.

Mevzuat o okulun öğretmeni tutar diyor. Yeterli öğretmen yoksa ilçe içi ve il içi resen görev veriliyor.

Sendikalar diyor ki:

1- Bu görev isteğe bağlı olsun

2- Okulda istekli yoksa ilçede ve ilde istekli aransın.

3- istekli yoksa okuldan başlayarak resen görevlendirme yapılsın ama adaletli olarak.

4- Teşvik edilsin örneğin ücreti arttırılsın.

5- Gece nöbeti öğretmenin ertesi gün dersi yoksa verilsin ki dinlenebilsin.

6- Bir yıldır MEB'e öğretemediğimiz 8 kere 7, (8x7 ) 48 etmez artık anlasınlar.

"Belleticilik görevi" başlıklı 13. maddesindeki; "(1) Yatılı ve pansiyonlu okullarda öğrencilerin yeme, yatma, dinlenme, eğitim - öğretim ve benzeri hizmetlerinin yürütülmesinde belletici olarak görevlendirilen öğretmenlere her belleticilik görevi için 4 saat ek ders ücreti ödenir. Bunlardan 24 saat süreyle nöbet tutanlara ilave olarak 2 saat daha ek ders ücreti ödenir. Ancak, bir günde 3'ten fazla belletici görevlendirilemez ve bunlara ayda ödenecek ek ders ücreti 48 saati geçemez."

İşte bu hükme göre her gece görevi 6 ek derstir ve bir öğretmen ayda en çok 8 gece görevi alabilir. 6x8=48.

2017 de imzalanan toplu sözleşmeye göre gece görevi 7 ek ders ücretine çıktı. Mevzuattaki 48 sınırlaması gereği öğretmen öğretmen aylık 8 görev alamıyor. 8 görev 56 saat ek ders olması lazım. Yani hem öğretmen bulmakta zorlanıyor MEB hem de bu basit sorunu çözmüyor.

4-Mesai saati dışında seminer görevi.

Adeta angarya boyutuna gelmiş bir sorun ve her geçen gün arttı.

Öğretmen dersini tamamlıyor. Akşam 22:00 lere varan programlarla hizmet içi eğitimler düzenleniyor. Üstelik hiçbir ücret ödenmeden. Seminer merkezi olursa ücret var mahalli olunca yok.

Bu da sendikaların eylem kararlarına konu olmuş durumda.

5- PDR nöbet eylemi

Sayın bakanın da uzmanlık alanı okullarda rehber öğretmenlere nöbet görevi verilmesi. Bu görevi kabul etmiyorlar çünkü pdr hizmetlerini aksatacağı, öğrenciye karşı güven sorunu çıkacağını düşünüyorlar.

Ayrıca yönetmelikle adeta psikolojik danışmanlığı kaldıran düzenlemeye de karşı çıkıyorlar.

6- Servis araçları:

Öğretmene verilen ve hukuki dayanaktan yoksun servis araçlarının her yönden denetlenmesi, kontrolü görevi servis sağlayıcısında olması gerekirken öğretmene verilmesi doğru değil. Çünkü bu görev aynı zamanda sorumluluğu da getiriyor ve uzman olunmayan bir alanda sorumluluk söz konusu.

Son söz olarak;

MEB ile öğretmenleri adeta karşı karşıya getiren, soruşturmalarla boğuşturan ve çözümü basit sorunların kısa sürede çözümlenmesi gerekir.

Maksut BALMUK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber