Öğretim üyeleri TV'ye çıkıp bunu da akademik teşvik'te 'sergi' olarak göstermişler

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesinin 2017 yılı Sayıştay Denetim Raporunda, akademisyenlerin TV programına katılarak "SERGİ" faaliyet türü üzerinden akademik teşvik ödeneği almalarının uygun olmadığı ifade edildi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 11 Ekim 2018 00:05, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Öğretim üyeleri TV'ye çıkıp bunu da akademik teşvik'te 'sergi' olarak göstermişler

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesinin 2017 yılı Sayıştay Denetim raporlarını incelediğimizde; üç yılda üç kez değişime uğrayan akademik teşvik ödeneği ile ilgili yaşanan bir olayı sizlere aktarmak istiyoruz.

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlileri televizyon programlarına katılarak yaptıkları konuşmaları akademik teşvik ödeneğinde "SERGİ" faaliyet alanında beyan ederek akademik teşvik ödeneği almışlardır.

Ancak, Sayıştay tarafından yapılan denetim sonucunda; denetçiler her ne kadar öğretim görevlilerinin yaptıkları konuşmalar ve yorumlar mesleki birikimlerine dayansa bile bu faaliyetlerin akademik faaliyet olmadığını, performansa dayalı bilimsel faaliyet olmadığına dikkat çekmiştir.

Ayrıca, tüm televizyon programları, televizyon kanallarının uydu yayınına bağlı olması gerekçesiyle, "Uluslararası Etkinlik" alt faaliyet türünden puanlandırıldığını, oysa ki uluslararası yayın sertifikası olan tek kanalın Türkiye Radyo Televizyon Kurumu olduğu ifade edilmiştir.

Böylelikle, Sayıştay öğretim görevlilerinin katıldıkları televizyon programlarında yorum ve analizlerinin akademik teşvik ödeneği kapsamında değerlendirmeye alınamayacağını belirtmiştir.

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi konu hakkında verdiği cevapta özetle; "Öğretim elemanlarının alanlarıyla ilgili olarak televizyon programlarında bilgi sunup yorumlarda bulunmalarının akademik faaliyet olarak değerlendirilmemesinin isabetli olmadığı, öğretim elemanlarının bilimsel niteliği olan programlarda alanlarıyla ilgili bilgi sunmaları, kamuoyunu aydınlatmaları ve kanaatlerini belirtmelerinin son derece faydalı olup yaygın öğretimin bir parçası olarak değerlendirilebileceği, aksi durum televizyon gibi geniş kesimleri etkisi altına alan bir iletişim aracının bilimsel yeterliliği olmayan insanlara teslim edilmesi demek olduğu" ifade edilmiştir.

Sayıştay bu cevaba istinaden, öğretim görevlilerinin yerel televizyon kanalları ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumundaki programlara katılarak halkı aydınlatmalarının şüphesiz çok yararlı olduğunu, ancak bu tür televizyon programlarının akademik teşvik ödeneğinden belirtilen sergi tanımına uymadığına karar vermiştir.

İŞTE SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

BULGU 3: Öğretim Elemanlarına, Katıldıkları Televizyon Programları için "Sergi" Faaliyet Türü Üzerinden Akademik Teşvik Ödeneği Puanı Hesaplanması

2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'na 6564 sayılı Kanun'la eklenen "Akademik Teşvik Ödeneği" başlıklı ek 4'üncü maddesinde; "Her bir takvim yılı için, bir önceki yıl, bilim, teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikte yurt içinde veya yurt dışında sonuçlandırılan proje, araştırma, yayın, tasarım, sergi, patent ile çalışmalarına yapılan

atıflar, bilim kurulu bulunan uluslararası düzeydeki toplantılarda tebliğ sunma ve almış olduğu akademik ödüller esas alınarak öğretim elemanları için yüz puan üzerinden yıllık akademik teşvik puanı hesaplanır. ." hükmü yer almaktadır.

2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nun ek 4'üncü maddesine dayanılarak hazırlanan Akademik Teşvik Ödeneği Yönetmeliği'nin "Diğer Hükümler" başlıklı 10'uncu

maddesinin 2'nci fıkrasının 'b' bendinde: "Her bir takvim yılı için bir önceki yıl esas alınmak suretiyle hesaplanan akademik teşvik puanı üzerinden Şubat ayının on beşinden itibaren on iki ay süreyle her ayın on beşinde ödenir." denilmektedir.

2016/9714 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenen ve 31.12.2016 tarihli 3'üncü Mükerrer Resmi Gazete 'de yayınlanarak yürürlüğe giren Akademik Teşvik Ödeneği Yönetmeliği'nin 8'inci maddesinin (1), (2) ve (3)'üncü fıkralarına göre:

"MADDE 8- (1) Akademik teşvik ödemesi, en yüksek Devlet memuru brüt aylık tutarının; profesör kadrosunda bulunanlar için %100'üne, doçent kadrosunda bulunanlar için %90'ına, yardımcı doçent kadrosunda bulunanlar için %80'ine, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, okutman, uzman, çevirici ve eğitim-öğretim planlamacısı kadrosunda bulunanlar için %70'ine, akademik teşvik puanının yüze bölünmesiyle bulunacak oranın uygulanması suretiyle hesaplanır [Akademik teşvik ödemesi tutarı = en yüksek Devlet memuru brüt aylığı x akademik kadro unvanlarına göre belirlenmiş olan oran x (akademik teşvik puanı/100)].

(2) Akademik teşvik puanı, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Faaliyet ve Puan Tablosu esas alınarak aşağıdaki şekilde hesaplanır.

a) Öncelikle her bir akademik faaliyet türünün puanı hesaplanır. Bu hesaplama, öğretim elemanının her bir faaliyet türünün alt faaliyetinden dolayı almış olduğu oranların toplamı ile her bir akademik faaliyet türü için belirlenmiş olan (30) puanın çarpılması sonucu elde edilir [Akademik faaliyet türü puanı = alt faaliyet oranları toplamı x 30],

b) Her bir akademik faaliyet türünden elde edilen puanların toplanmasıyla akademik teşvik ödemesine esas akademik teşvik puanı hesaplanır.

(3) Öğretim elemanının her bir faaliyet türünden topladığı faaliyet puanı otuz puanı, akademik teşvik puanı (toplam faaliyet puanı) ise yüz puanı geçemez"

Belirtilen Yönetmeliğin Tanımlar ve kısaltmalar başlıklı 3'üncü maddesinin (e), (i) ve (o) bentlerinde faaliyet, sergi ve yayının tanımı:

"e) Faaliyet: Her bir takvim yılı için bir önceki yıl, bilim, teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikte yurtiçinde veya yurtdışında sonuçlandırılan proje, araştırma, yayın, tasarım, sergi, patent ile çalışmalarına yapılan atıfları, bilim kurulu bulunan uluslararası düzeydeki toplantılarda sunulan tebliğleri ve alman akademik ödülleri,

i) Sergi: Öğretim elemanının akademik faaliyet alanında gerçekleştirdiği sanatsal veya bilimsel niteliği haiz işitsel ve görsel etkinliklere dair tüm sergi, bienal, gösteri, dinleti, konser, festival ve gösterim etkinliklerini,

o) Yayın: Tez çalışmaları hariç, araştırma kitabı, ders kitabı, kitap bölümü, ansiklopedi maddesi ve makale yazarlıkları ile editörlük, editörler kurulu üyeliği, yayın kurulu üyeliği, dergi hakemlikleri, tercüme ve tercüme editörlüklerini ve performansa dayalı ses ve/veya görüntü kaydını," şeklindedir.

Bu tanımlara göre; bir faaliyetin akademik teşvik ödeneği puanının hesabında dikkate alınabilmesi için öncelikle bilim, teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikte olması gerekmektedir. Ayrıca bu faaliyetin akademik faaliyet alanında gerçekleşmesi ve performansa dayalı olması şartı vardır.

Bilimsel bilgi, bilimsel ortamlarda sunulursa bilimsel nitelik kazanır. Örneğin bir öğretim görevlisinin birikimlerini ve deneyimlerini yazılı basın ya da görsel basın yoluyla, kamuoyu ile paylaşması bilimsel nitelikli bir faaliyet değildir. Sergi faaliyetinin tanımına da uymamaktadır.

Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi öğretim görevlilerinin televizyon programlarında yaptıkları konuşmalar ve yorumlar mesleki birikimlerine dayansa bile bu faaliyetler akademik faaliyet olmayıp, performansa dayalı bilimsel niteliği de yoktur.

Ayrıca tüm televizyon programları, televizyon kanallarının uydu yayınına bağlı olması gerekçesiyle "Uluslararası Etkinlik" alt faaliyet bölümünden puanlanmıştır. Oysa uluslararası yayın sertifikası olan tek kanal Türkiye Radyo Televizyon Kurumudur.

Belirtilen nedenlerle Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi öğretim görevlilerinin akademik teşvik ödeneği puanları hesaplanırken televizyon kanallarındaki yorum ve analizlerinin değerlendirmeye alınmasının uygun olmadığı düşünülmektedir.

Kamu idaresi cevabında; 2017yılı için Fakültemiz Akademik Teşvik Komisyonu önceden belirlenmiş takvime göre tevdi edilen görevleri titizlikle yerine getirmiş ve öğretim elemanlarımızın akademik teşvik başvuru dosyalarını idareye teslim etmiştir.

Komisyon Üyelerimiz teslim edilen dosyaları incelerken Sayıştay raporunda belirtilen ulusal ve uluslararası televizyon yayını ayrımına dikkat etmişlerdir. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu dışındaki televizyon kanallarında programa katılmasına rağmen söz konusu faaliyeti uluslararası yayın olarak gösterenlerin puanları ulusal yayın puanına göre düzeltilmiştir.

Öğretim elemanlarının alanlarıyla ilgili olarak televizyon programlarında bilgi sunup yorumlarda bulunmalarının akademik faaliyet olarak değerlendirilmemesi isabetli değildir. Öğretim elemanlarının bilimsel niteliği olan programlarda alanlarıyla ilgili bilgi sunmaları, kamuoyunu aydınlatmaları ve kanaatlerini belirtmeleri son derece faydalı olup yaygın öğretimin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Aksi durum televizyon gibi geniş kesimleri etkisi altına alan bir iletişim aracının bilimsel yeterliliği olmayan insanlara teslim edilmesi demektir. Ayrıca musiki alanında öğretim elamanlarının televizyonlarda gerçekleştirdikleri etkinlikler dinleti ve konser olarak değerlendirilirken ilahiyat alanında öğretim elamanlarının Kur'an-ı Kerim okuma icrasının veya bilimsel bir araştırmayı tüm kamuya anlatmaları hatta kamuoyu karşısında tartışmaya açmalarının bilimsel faaliyet olarak kabul edilmemesini bilimsel objektifliğe ve gerçekliğe uygun olmadığını düşünmekteyiz.

Öğretim elemanlarını katıldığı bilim teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikteki televizyon yayınlarının performansa dayalı olmadığı düşüncesi de isabetli değildir. Program yapıcıları zaten belli bir performans sergileyebilen öğretim elemanlarını programlarına konuk etmektedirler.

. Lisansüstü eğitim ve öğretim kurumlan için esas olan üretilen bilginin toplumla paylaşılmasıdır. Üniversitelerin temel görevlerinden biri de ulaştıkları yeni bilgi, yöntem, teknoloji vb. gelişmeleri zamanında toplumla paylaşarak toplumun yeni durum ve gelişmelere uyum sağlamalarını gerçekleştirmektir.. Ayrıca bu tür faaliyetler yaygın eğitim ve öğretim olarak da değerlendirilebilir, ilave olarak performansın bilimsel etkinlik olmasını mutlaka gerçekleştirildiği mekan belirlememektedir. Sempozyumların çoğu aynı zamanda tatillerin yapıldığı otellerin salonlarında gerçekleştirilmektedir. Sonuç olarak öğretim elemanlarının bilim teknoloji ve sanata katkı sağlayıcı nitelikteki televizyon yayınlarının akademik teşvik faaliyeti olarak değerlendirilmesinin isabetli olacağı kanaatindeyiz.

Sonuç olarak Kurum cevabında özetle; Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi öğretim görevlilerinin televizyon programlarında yaptıkları konuşmalar ve yorumların akademik ve bilimsel faaliyet olduğu bu nedenle akademik teşvik ödeneği hesabında puanlamaya dahil edildiği belirtilmiştir. Ayrıca bu tür faaliyetlerin yaygın eğitim ve öğretim olarak da değerlendirilebileceği vurgulanmıştır.İlgili komisyonlarda Türkiye Radyo Televizyon Kurumu dışındaki televizyon kanallarında programa katılmasına rağmen söz konusu faaliyeti uluslararası yayın olarak gösterenlerin puanlarının ulusal yayın puanına göre düzeltildiği belirtilmiştir.

Sözkonusu öğretim görevlilerinin yerel televizyon kanalları ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumundaki programlara katılarak halkı aydınlatmaları şüphesiz çok yararlıdır. Toplumun gelişmesi için de önemlidir. Ancak bu tür televizyon programları bulguda belirtilen faaliyet ve sergi tanımına uymamaktadır. Bu nedenle TRT veya TRT dışında olsun bu tür yayınların akademik teşvik ödeneği puan hesabına dahil edilmemesi gerekir.

Kamu idaresi cevabı doğrultusunda bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber