AYM'den araştırma görevlilerinin 50/d statüsü için önemli karar

Anayasa Mahkemesi, araştırma görevlisi kadrolarının tamamına 2547 sayılı Kanunun 50/d statüsüne göre atama yapılmasını öngören düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı görmedi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 25 Temmuz 2019 14:45, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
AYM'den araştırma görevlilerinin 50/d statüsü için önemli karar

Bildiğiniz gibi, 01 Temmuz 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7033 sayılı Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 18 inci maddesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa eklenen ve 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe giren Ek 38 inci maddesinde "Yükseköğretim kurumları araştırma görevlisi kadrolarına atamalar, 33 üncü maddede belirtilen usule uygun olarak 50 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında yapılır. Bu kapsamda atananlardan doktora veya sanatta yeterlik eğitimlerini tamamlayanların en fazla %20'si doktora veya sanatta yeterlik eğitimini tamamladıkları kurumların senatolarınca belirlenen ve Yükseköğretim Kurulunca onaylanan performansa dayalı kriterler çerçevesinde doktor öğretim üyesi kadrolarına atanabilir. Bu kapsamda atanamayanların, doktora veya sanatta yeterlik eğitimini tamamladıkları kurumların öğretim üyesi kadrolarına atanabilmeleri için en az bir eğitim-öğretim yılı yurt içinde veya yurt dışında farklı bir yükseköğretim kurumunda çalışması gerekir. Bu madde kapsamında atananlara 35 inci maddeye göre yurt içinde başka bir yükseköğretim kurumlarındaki doktora veya sanatta yeterlik eğitim süreleri için mecburi hizmet yüklenemez." hükümleri bulunmaktadır.

Yapılan bu yasal düzenleme ile yükseköğretimde iki farklı araştırma görevlisi atama yöntemi (33/a ve 50/d) sona ermiş, 01 Ocak 2018 tarihinden sonra yapılan tüm atamalar 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesine lisansüstü eğitim süresi sonuna kadar her defasında 1 (bir) yıllık süre ile yapılmaya başlanmıştır. Daha da kısaca açıklayacak olursak; kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra araştırma görevlisi kadrosuna atananların kadro güvenceleri bulunmamakta olup, yasal düzenlemede belirtildiği gibi bu kapsamda atananların en fazla %20'si üniversitelerce belirlenecek performans kriterleri çerçevesinde doktor öğretim üyesi kadrosuna atanabilecektir.

Bu yasal düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulmuş, iptal gerekçesi olarak ise "....dava konusu kural uyarınca araştırma görevlilerinin bir yıl süreyle atanacak olmalarının güvencesiz bir şekilde istihdam edilmeleri sonucunu doğurduğu, bu şekilde araştırma görevlilerinin iş güvencesinin kaldırılmasının bağımsız ve özgür çalışma imkanını ortadan kaldırdığı ve akademisyenlerin bilimsel özerkliğine müdahale oluşturduğu" belirtilmiştir.

Anayasa Mahkemesi araştırma görevlilerinin atanma statülerini değiştiren ve kadro güvencesini tamamıyla kaldıran kanuni düzenleme hakkında verdiği kararda özetle;

1- Anayasada güvence altına alınan üniversitelerin bilimsel özerkliğinin bilimsel çalışmaları bizzat yürüten akademik personel üzerindeki görünüm şekli olan akademik özerkliğin önemli koşullarından birinin kadro güvencesi olduğu,

2- Üniversite kadrolarında görev yapan akademik personelin, bilimsel araştırmanın evrensel ilke ve yöntemlerine tabi olarak, herhangi bir müdahaleye maruz kalmaksızın araştırma çalışmalarını sürdürme ve çalışmalarında varmış olduğu sonuçları ve düşünceleri açıklama ve yayınlama özgürlüğünün akademik özerkliğin sonucu olduğu,

3- 2547 sayılı Kanunun 33 üncü maddesine göre araştırma görevlerinin yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim elemanı olarak belirlendiği, 2547 sayılı Kanunda öğretim üyelerinin (Profesör, Doçent ve Doktor Öğretim Üyelerinin) akademik unvana sahip oldukları, bu itibarla araştırma görevliliğinin kanuna göre akademik bir kadro olarak belirtilmediği,

4- Araştırma görevlilerinin her defasında 1 (bir) yıl süreyle olmak üzere akademik niteliği bulunmayan kadrolara atanmalarının, bu kişilerin yapmakta oldukları lisansüstü eğitimler kapsamındaki akademik çalışmaları kolaylaştırmak ve hızlandırmak üzere alınmış bir tedbir olduğu, yüksek lisans ve doktora çalışmalarının lisansüstü eğitimin birer parçası olarak kabul edildiği gözetildiğinde, araştırma görevlilerinin anılan çalışmalarda bulunmalarının akademik personel olarak sınıflandırılmalarını zorunlu kılmadığının açık olduğu, bu itibarla araştırma görevlilerinin her defasında bir yıl olmak üzere atanmalarının bilimsel özerklik temelinde denetime tabi tutulmasının mümkün görülmediği,

Gerekçeleriyle kanuni düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bulmamıştır.

Anayasa Mahkemesi ayrıca kanuni düzenlemede 2547 sayılı Kanunun 50/d statüsüne göre atananlardan doktora eğitimlerini tamamlayanların en fazla %20'sine kadro imkanı verilmesi ve üniversitelerce bu kadrolar için belirlenecek performans kriterlerini de hukuka uygun bularak iptal taleplerini tümüyle reddetmiştir.

Anayasa Mahkemesinin kararının tamamına ulaşmak için TIKLAYINIZ.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber