Kağıt klavyeden dünya şampiyonluğuna
TÜRK Milli Klavye Takımı, temmuzda İtalya'da düzenlenen 'Dünya Bilgisayar Klavye Şampiyonası'nda, 3'ü altın olmak 10 madalya kazanarak, dünya şampiyonu oldu
TÜRK Milli Klavye Takımı, temmuzda İtalya'da düzenlenen 'Dünya Bilgisayar Klavye Şampiyonası'nda, 3'ü altın olmak 10 madalya kazanarak, dünya şampiyonu oldu. Takımda yer alan, 12- 19 yaşlarındaki öğrenciler, imkansızlıklar nedeniyle kağıttan klavyeyle başladıkları eğitimin sonunda dünya şampiyonluğuna uzandı. Sınıf öğretmeni Hüseyin Özçelik'in yetiştirdiği öğrenciler, önce kağıttan klavye sonra ekranı olmayan bozuk klavye üzerinde alıştırma yaparak, dakikada 650 harflik hıza ulaştı.
Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı INTERSTENO Uluslararası Bilgi İşlem ve İletişim
Federasyonu'nca İtalya'nın Cagliari kentinde, 13- 19 Temmuz'da düzenlenen 'Dünya
Bilgisayar Klavye Şampiyonası'nda Türkiye'yi, 16 yarışmacıdan oluşan Klavye
Milli Takımı temsil etti. Yarışmaya 34 yıllık sınıf öğretmeni Hüseyin Özçelik'in
yetiştirdiği öğrenciler, önce kağıttan klavye sonra ekranı olmayan bozuk klavye
üzerinde alıştırma yapıp, dakikada 650 harflik hıza ulaşmayı başararak, katıldı.
Sponsor desteği bulmakta zorlanan mili takım, 30 ülkeden yüzlerce yarışmacının
katıldığı yarışmada büyük başarı elde etti. Ana dilde ve yabancı dillerde hatasız
sürat, sesi yazıya çevirme, canlı deşifre gibi kategorilerde yarışan 'klavyenin
efendileri', 3'ü altın, 3'ü gümüş ve 4'ü bronz olmak üzere 10 madalya kazanarak,
takım halinde dünya şampiyonu oldu. Milli takım yarışmacılarının çoğunu, 12-
19 yaşlarındaki öğrenciler oluşturdu.
'ŞAMPİYON OLMAK İÇİN ÇOK ÇALIŞMAK GEREKİYOR'
Afyon Sandıklı Cumhuriyet Ortaokulu 5'inci sınıf öğrencisi Nisan Maya Tunçoğlu
(11), klavye eğitimine 2'nci sınıfta başladığını söyledi. Dünya şampiyonasına
günde 1-2 saat klavye çalışarak hazırlandığını anlatan Tunçoğlu, "Şampiyon
olmak için çok çalışmak gerekiyor. En son İtalya'da canlı yarışa katıldım, kendimden
5 yaş büyüklerle yarıştım ve 5'inci oldum. Klavyeyle ilgili hayalim beni dünya
şampiyonu olarak anmalarını istiyorum" dedi.
'ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
ODTÜ metalurji malzeme mühendisliği 1'inci sınıf öğrencisi Mehmet Kurt, yarışmada
dünya 3'üncüsü olduğunu belirterek, "Dakikada 600 vuruş oluyor ve bu da
dakikada 107 kelimeye tekabül ediyor. Süreklilik en önemli şey eğer bırakırsak
parmaklar oldukça yavaşlar. O köreldikten sonra geri toplamaya çalışmaktansa
sürekli yazarak, dinç tutmak daha güzel. Yarışmalara elimizden geldiğince çalışmaya
devam edeceğiz" diye konuştu.
'EKRAN YOKTU, METNİ ZİHNİMİZDE CANLANDIRDIK'
Dokuz Eylül Üniversitesi hukuk fakültesi 2'nci sınıf öğrencisi Zehra Taşkale
(19) ise klavyede yazmaya 9 yaşındayken başladığını, önce A4 kağıda basılı F
klavye üzerine parmaklarını yerleştirerek çalıştıklarını, daha sonra öğretmenlerinin
internet kafelerden topladığı bozuk klavyeler üzerinde ekran bağlantısı olmadan
pratik yaptıklarını anlattı. Taşkale, "Okul sıralarında 2'şerli oturuyoruz
yan yana, bozuk klavye üzerinden sanal alemde bizim önümüzdeki metni zihnimizde
canlandırarak yazıya geçiriyoruz. O an öyle çalışarak okul zamanında böyle hani
kendi ana derslerimiz dışında boş vakitlerde böyle çalışarak elde ettik. 2011'den
itibaren yarışıyoruz, 2019 şu an güncel olmakla birlikte ben 24 tane derece
elde ettim 2011'den bu yana, bunun 5 tanesi dünya şampiyonluğu böyle sürdürüyoruz"
dedi.
'KILAVUZ PARMAKLAR İÇİN YAPIŞTIRICI DAMLATTIK'
Milli takıma çok sayıda öğrenci kazandıran, sınıf öğretmeni Hüseyin Özçelik
ise halk eğitim merkezinde aldığı 10 parmak daktilo eğitimini klavyeye taşıdıktan
sonra ilgili öğrencilerine klavyede 10 parmak yazmayı öğretti. İmkansızlıklardan
yılmadığını, önüne çıkan engelleri meslek aşkıyla yendiğini belirten Özçelik,
"Baktım bazı öğrencilerde çok önemli yetenekler var. Kağıt üzerinde imkansızlıklar
dahilinde uzun süre çalıştık. Daha sonra aklıma geldi. İlçedeki bütün eski klavyeleri
topladım. Q klavyeleri, F klavye düzenine çevirdim. Kılavuz parmakların yerini
belirlemek için yapıştırıcılar damlattık" diye konuştu.
Öğrencilerinin ekran olmadığı için klavyede yazdıklarını, görmeden çalıştıklarını
anlatan Özçelik, "Uzun bir süre hayali olarak eski klavyelerle çalıştık.
İlk yarışmamızda öğrencilerimizle birlikte 2011 yılında internet Türkiye şampiyonu,
internet dünya şampiyonluğu üzerinde yaptık. Öğrencilerim en küçük dünya şampiyonu
unvanını aldılar" dedi.
Milli takımda görevli Afyon Şuhut İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Eroğlu da
yarışmada tüm ülke öğrencilerinin kendilerine uygun klavyelerde yarıştığına,
Türk milli takımının ise F klavyeyle 16 farklı dilde yarıştığına ve başarılı
olduğuna dikkat çekti.