İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Araştırma Görevlisi kadrosuna yalnızca bir kişi başvurabiliyorsa sizce sistemde bir sorun yok mu?

Selçuk Üniversitesinin kişiye özel olduğunu uyardığımız araştırma görevlisi kadrosuna yalnızca bir kişi başvurabildi!

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 17 Eylül 2019 15:39, Son Güncelleme : 17 Eylül 2019 00:09
Araştırma Görevlisi kadrosuna yalnızca bir kişi başvurabiliyorsa sizce sistemde bir sorun yok mu?

Hatırlayacağınız gibi, 05 Ağustos 2019 tarihli haberimizde; akademiye girişin ilk basamağı olan Araştırma Görevlisi kadrolarının da kişiye özel şartlarla belirli bir adayı tanımlar şekilde ilan edildiği, bu başıboşluğun en büyük sebebinin ise Yükseköğretim Kurulunun öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi kadrolarını ilan etme yetkisini tamamıyla üniversitelere bırakmasından kaynaklandığı, bu doğrultuda, kişiye özel ilanlarından dolayı sık sık eleştirdiğimiz Selçuk Üniversitesi tarafından yayımlanan Araştırma Görevlisi kadrosunda belirli bir adayı tanımlayan şartlara (İşletme Bölümü Lisans mezunu olmak. Uluslararası İlişkiler bölümünde İngilizce Yüksek Lisans yapıyor olmak. Yabancı dil sınavından en az 85 puan almış olmak.) yer verildiğine dikkat çekmiştik.

Ayrıca haberde; Uluslararası Ticaret Bölümüne -bu bölüm mezunları varken- sadece İşletme bölümü lisans mezunu şartı, ilave olarak Uluslararası İlişkiler bölümünde -İngilizce- yüksek lisans yapıyor şartı eklenince ister istemez benim düşündüğüm bir adayım var siz başvurmazsanız seviniriz mesajının ilanda verildiğini ifade etmiştik. Maalesef, adaylar mesajı almış olmalı ki Selçuk Üniversitesi tarafından duyurulan araştırma görevlisi ön değerlendirme sonuçlarına baktığımızda; bu kadro şartlarını yalnızca bir kişi taşımayı başarmış, 2 Eylül 2019 günü araştırma görevlisi sınavına tek giren bu aday yazılı sınavda da başarılı bulunarak atanmaya hak kazanmıştır.

Kısacası bu ilanın kişiye özel olduğunu, bu gibi durumların araştırma görevlisi kadrolarına kadar inmesinin son derece hatalı olduğunu vurgulamamıza rağmen hiçbir etkili/yetkili kimsenin dikkatini çekmemiştir.

Daha önceki yazımızda da ifade ettiğimiz üzere, Araştırma Görevlisi kadroları akademik hayata girişin ilk basamağıdır. Ülkemizde halihazırda alanında çok fazla sayıda ve iyi yetişmiş mezun varken, araştırma görevlisi ilanına özel şartlar yazılarak sadece bir kişinin başvurması sağlanıyorsa burada büyük bir adaletsiz durum yaratılmaktadır.

Defaatle belirtiğimiz ancak üniversitelerin bir türlü haberdar olmak istemediği; "Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav İle Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 6 ncı maddesinin 5 inci fıkrasında yer alan "Yükseköğretim kurumları, bu Yönetmeliğe tabi öğretim elemanı kadro ilanlarında lisans veya lisansüstü mezuniyet alanları ile ilan edilen alana ait bilimsel, nesnel ve denetlenebilir koşullar dışında belirli bir adayı tanımlayan özel şartlar koyamazlar." hükmü çok açık olmasına rağmen, Araştırma Görevlisi kadrosuna özel şartlar yazarak bir kişinin başvurusuna imkan vermek gerek ilgili mevzuatına gerekse Yükseköğretimde Etik Davranış İlkelerine de (6/1-ç) bütünüyle aykırıdır. Fakat, ne mevzuat ne de etik değerler bu dönemde umursanmadığı için üniversitelerde her şey ben yaptım oldu anlayışı ile neticelenmektedir.

Sonuç olarak, üniversitelerce belirli adaylara yönelik kişiye özel şartlar koyularak geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin araştırma görevlisi alımında önü kesiliyor ve başvurmaları dahi engelleniyorsa yükseköğretimde öğretim elemanı istihdamında sistem ve kontrol mekanizması olmadığı çok açık bir şekilde ortadadır.

Yavuz Selim KAPLAN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber