AYM: Nikahsız yaşayan asker ordudan atılamaz

Anayasa Mahkemesi 2006 yılından itibaren bir kadınla nikahsız bir şekilde yaşayan subayın ordudan atılmasının hak ihlali olduğuna karar verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 14 Ekim 2019 17:03, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
AYM: Nikahsız yaşayan asker ordudan atılamaz

Bir muvazzaf subay, R.H. adlı bir kadınla nikahsız olarak yaşadığı için, 2008 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinden atılmıştır. Bu karar, Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 2015 tarihli kararıyla kesinleşmiştir.

Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru kapsamında önüne gelen dosyada, nikahsız yaşama, mahremiyet alanında kaldığını, bunun mesleğe yansımalarının ortaya konulamadığı gerekçesiyle, muvazzaf subayın ordudan atılması işleminin hak ihlali olduğuna karar vermiştir. Yüksek Mahkeme, kararında, nikahsız yaşamın hangi sebeplerle askeri disiplini bozacağının ortaya konulamadığına vurgu yapmıştır.

İŞTE KARARIN İLGİLİ BÖLÜMÜ:

52. Ancak derece mahkemelerinin somut olayı suçun maddi unsurlarının oluşup oluşmadığı yönünden incelemekle birlikte başvurucunun mahremiyet alanında kalan eyleminin mesleğine yansımalarını ortaya koyamadığı ve sicil durumu gibi hususları gözetmediği görülmüştür. Mahkeme kararında özel hayatın gizliliği hakkı da gözetilerek yaptırıma tabi fiilin askeri hizmetin gerekleriyle bağlantısına ve hangi sebeplerle askeri disiplini bozacağına dair gerekçelerin belirtilmediği, anılan hak ile ilgili sınırlamanın askeri hizmetin devamlılığı ile disiplinin sağlanması amacı bakımından uygulanması gerekli, zorunlu ve orantılı bir tedbir olduğunun ortaya konulamadığı, dolayısıyla kuralla takip edilen kamu yararı ile bireyin hak ve özgürlükleri arasında adil bir denge oluşturulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda derece mahkemeleri tarafından verilen kararların başvurucunun mahremiyet hakkına müdahaleyi haklı kılacak şekilde konuyla ilgili ve yeterli gerekçe içermediği kabul edilmelidir.

53. Öbür taraftan TSK'dan çıkarma cezasıyla sonuçlanan söz konusu yaptırımın, kişilerin mesleki hayatı üzerinde olduğu kadar temel geçim kaynağından yoksun kalması nedeniyle ekonomik geleceği üzerinde de önemli bir etki oluşturduğu açıktır. Bu yönüyle özel hayatın gizliliği hakkına getirilecek sınırlamanın demokratik toplum gereklerine uygun ve ölçülü olduğunun söylenebilmesi için askerlik hizmetini ifa edenler üzerindeki etkisi ve sonuçlarını gözeten, başvurulacak son çare niteliğinde, istisnai bir tedbir olması ve öngörülen yaptırımın eylem ile orantılı olması gerekir. Bu bağlamda somut olayda başvurucunun bir kişi ile karı koca gibi nikahsız yaşamakta ısrar etmesinden ibaret eylemi karşısında anılan fiilin ifa edilen mesleğe ne şekilde yansıdığının gösterilmediği gözetildiğinde doğrudan meslekten çıkarma ile cezalandırılmasının başvurucunun eylemine göre ağır bir sonuç doğurduğu açıktır.

14 Ekim 2019 tarihli karar için tıklayınız.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber