İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Stajyer avukatlıkta geçen süreler, memuriyet yıllık izninde sayılır mı?

Avukatlık stajında geçen süreler sadece kademe ilerlemesinde dikkate alınmakta olup, yıllık izne esas hizmet süresinden sayılmamaktadır.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 23 Ekim 2019 10:04, Son Güncelleme : 16 Ekim 2019 15:50
Stajyer avukatlıkta geçen süreler, memuriyet yıllık izninde sayılır mı?

SORU: Ben kurum avukatı olarak görev yapıyorum. Kurumumuz avukatlık stajını yıllık izne esas süreden kabul etmiyor. 1 yıllık stajımız yıllık izne esas süreden sayılırsa 9. yılımızı doldurduğumuzda 30 gün izin hakkını elde edeceğiz. 154 sayılı tebliğde de, yıllık izne esas sürelerin hesabında nelerin dikkate aşınacağı belirtilmiş. Ancak buna rağmen DPB'nın görüşü gerekçe gösterilerek talepler reddediliyor. Bu konu hakkındaki görüşlerinizi merak ediyorum.

CEVAP: Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/C-3 maddesinde, "Avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak avukatlıkla geçirdikleri sürelerin 3/4 ü memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir." hükmü yer almaktadır

Bu madde de geçen "serbest" ifadesi Anayasa Mahkemesince, "Avukatlık hizmetinin kendi nam ve hesabına serbest olarak yerine getirilmesi ile iş akdi düzenlenerek ücret karşılığında bir işverene bağlı olarak yerine getirilmesi arasında avukatlık hizmetinin niteliği açısından bir farklılık bulunmamaktadır. Önemli olan yürütülen hizmetin niteliği olup her iki durumda da yürütülen hizmet avukatlık hizmetidir. Mesleğin icra ediliş şeklindeki farklılık, yürütülen hizmetin aynı olması karşısında, tek başına o meslek için tanımlanmış olan hak ve yükümlülükler üzerinde ayrıcalıklı muamelede bulunulmasını gerektirmez.

Buna göre memuriyete girmeden önce mesleğini serbest olarak icra eden avukatlarla, bir işverene iş akdi ile bağlı olarak görevini yerine getiren avukatlar arasında bir ayrım yapılmak suretiyle, eski hizmetlerin, memuriyet kazanılmış hak aylık derecesinde değerlendirilmeye alınmasını sadece serbest avukatlara tanıyan itiraz konusu kural ile adil ve makul olmayan bir ayrıcalık tanınmıştır. Zira serbest avukatlar ile mesleğini diğer şekilde yerine getiren avukatlar arasında; mesleğe kabul, staj, baroya kaydolma, hak ve ödevler ve disiplin hükümleri bakımından bir fark bulunmamaktadır." gerekçesi ile iptal edilmiştir.

Diğer taraftan, 154 sayılı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde, "...Belirtilen açıklamalar doğrultusunda tesis edilen idari işleme muhatap Avukatlık Hizmetleri Sınıfında görev yapan bir kısım personel tarafından açılan dava sonucunda, Danıştay Onikinci Dairesince verilen 26.11.1998 tarihli ve Esas No:1995/11088, Karar No:1998/2881 sayılı Kararda, davacının memuriyete girmeden önce serbest avukatlıkta geçen ve 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesi uyarınca memuriyette geçmiş gibi sayılarak derece yükselmesi ve kademe ilerlemesinde (intibakında) değerlendirilen hizmet sürelerinin, yıllık izin süresinin hesabında değerlendirilmesi gerektiğine hükmedilerek, 140 Seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin (A) bölümünün ikinci paragrafı iptal edilmiş, davalı idarelerin temyiz talepleri üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 9.11.2001 tarihli ve Esas No:1999/938, Karar No:2001/767 sayılı Kararıyla da anılan iptal Kararı onanmış bulunmaktadır.

Bu itibarla, uygulama birliğinin sağlanması, ihtilafların kısa sürede çözümlenmesi ve gereksiz yargılama gideri ödenmemesi bakımından;

1- Yıllık izin sürelerinin hesabında, hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınması,

2- Bakanlığımızca daha önce bu tebliğe aykırı olarak verilen görüşlerin dikkate alınmaması, gerekmektedir. Tebliğ olunur." denilmektedir.

Burada belirleyici unsur Avukatlık stajını yapanların hukuki durumunun açıklığa kavuşturulmasıdır. 1136 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde, "Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder." hükmü,

2 nci maddesinde, "Avukatlığın amacı; hukuki münasabetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır..." hükmü,

15 inci maddesinde, "Avukatlık stajı bir yıldır. Stajın bu kısmında yer alan hükümler uyarınca ilk altı ayı mahkemelerde ve kalan altı ayı da en az beş yıl kıdemi olan (bu beş yıllık kıdem hesabına Kanunun 4 üncü maddesinde yazılı hizmette geçen süreler de dahildir.) bir avukat yanında yapılır..." hükmü,

23 üncü maddesinde, "...Stajyer, avukatla birlikte duruşmalara girmek, avukatın mahkemeler ve idari makamlardaki işlerini yapmak, dava dosyaları ve yazışmaları düzenlemek, baroca düzenlenen eğitim çalışmalarına katılmak, baro yönetim kurulunca verilen ve yönetmelikte gösterilecek diğer ödevleri yerine getirmekle yükümlüdür. Stajyerler, meslek kurallarına ve yönetmeliklerde belirlenen esaslara uymak zorundadırlar..." hükmü,

26 ncı maddesinde, "Stajyerler, avukat yanında staja başladıktan sonra, avukatın yazılı muvafakati ile ve onun gözetimi ve sorumluluğu altında, sulh hukuk mahkemeleri, sulh ceza mahkemeleri ile icra tetkik mercilerinde avukatın takip ettiği dava ve işlerle ilgili duruşmalara girebilir ve icra müdürlüklerindeki işleri yürütebilirler..." hükmü,

184 üncü maddesinde, "Dördüncü maddenin birinci fıkrasında sayılan hizmetlerden avukatlığa geçenlerin bu hizmetlerde geçen süreleri avukatlık kıdemine sayılır." hükmü yer almaktadır.

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Staj Yönetmeliğinde de avukatlık stajının nasıl yapılacağı ayrıntılı şekilde açıklanmış olup; 29 uncu maddesinde de, "Staj eğitiminin tamamlanmasından sonra stajyere staj eğitimi bitirme belgesi verilir. Bu belgenin verilmesi için; stajyerin eğitim programına katılmış olması gerekir. Ayrıca katıldığı zorunlu ve seçimlik eğitim çalışmalarından yazılı sözlü anlatım, hukuksal niteleme, meslek ilke ve kurallarına uygunluk yönünden başarılı bulunmuş, bireysel çalışma raporunun kabul edilmiş olması, avukatlığı mesleğin saygılığına ve bu Yönetmeliğin amaç maddesinde yer alan ilkelere uygun olarak yapacağına yönelik kanaat uyandırmış ve Türkiye Barolar Birliği tarafından yazılı olarak yaptırılan staj yeterlilik değerlendirmesinde başarılı olması gerekir...." hükmü yer almaktadır.

Yukarıda verilen hükümlerden de açıkça anlaşılacağı üzere,

- "Avukat" ve avukatlık stajı yapan/yapmış "stajer"in farklı hukuki statülerdir ve 1136 sayılı Kanunda da bu ayırımın kesin bir şekilde yapılmıştır.

- Avukatlık stajını tamamlamayanlar ve yapılacak sınavlarda başarılı olanlar "avukat" ruhsatnamesi almakta olup, bu aşama bitmeden stajyerlerin avukat sayılması mümkün değildir.

- Staj yapılan dönem avukatlık kıdeminden sayılmamaktadır.

Dolayısıyla 657 sayılı Kanunda belirtilen "avukatlıkta geçen hizmet süresinin" içinde stajyerlik döneminin sayılması genişletici bir yorum olacaktır. Bu anlamda Devlet Personel Başkanlığının görüşü doğrudur.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber