Üniversitelerde raportörlük iki başlıkta incelenmeli!

Bu yazımızda, yükseköğretim kurumlarında idari süreçlerde görev alan kurullardaki raportörlük kavramı hakkında değerlendirmelerde bulunacağız.

Bilindiği üzere, yükseköğretim kurumların idari faaliyetlerinde görev alan kurulların yapısı ve görevleri 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda düzenlenmiştir. Söz konusu kurulların adlarını, görevlerini ve yapısına aşağıdaki tablodan bakabilirsiniz.

Söz konusu kurullarda alınan kararların yazımı ve ilgili kişi/birimlere dağıtılması raportörler tarafından yerine getirilmektedir. 2547 sayılı Kanunun "Yönetim Örgütleri" başlıklı 51 inci maddesinin (c) fıkrasında yer verilen; "Genel sekreter ve sekreterler oy hakkı olmaksızın bağlı bulundukları kurumun kurullarında raportörlük yaparlar." düzenlemesine göre Üniversite Yönetim Kurulunun raportörlüğü Genel Sekreter tarafından; fakülte, yüksekokul ve enstitüler için ise ilgili Fakülte/Yüksekokul/Enstitü Sekreterince yürütülmektedir.

Diğer taraftan, mezkür kanunun 53/E maddesinde geçen; "Üniversiteye bağlı birimlerin yönetim kurulları disiplin kurulu olarak görev yapar." hükmüne göre Üniversite Yönetim Kurulu, Fakülte Yönetim Kurulu, Enstitü Yönetim Kurulu ve Yüksekokul Yönetim Kurulu aynı zamanda bu birimlerde görevli kişilerin kanundan doğan disiplin işlemlerine dair ceza verme ya da itiraz başvurularını karara bağlama görevlerini de yürütmektedir.

Ancak, ilgili kanunda disiplin kurullarındaki raportörlük görevinin de ilgili sekreterler tarafından yerine getirileceğine dair açık bir hüküm kanunda öngörülmemiştir. Mülga "Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği"nin 38 inci maddesinde "Raportörlük"; "Kurullarda raportörlük görevi, başkanın görevlendireceği üye tarafından yürütülür. Raportör üye havale edilecek dosyanın incelenmesini en geç 5 (beş) gün içinde tamamlar" şeklinde tanımlanmıştı.

Buna göre, disiplin kurullarındaki raportörlük görevi ile disiplin işlemleri hariç diğer idari konularda da karar organı olan kurulların raportörlük görevi birbirinden farklı iki durumdur. Bahsi geçen mülga yönetmelikteki raportörlük görevi disiplin kuruluna intikal eden dosya hakkında inceleme yapmak suretiyle diğer üyelere yazılı olarak bilgi sunma görevini de yürüten bir pozisyondadır.

Bu bağlamda değerlendirildiğinde, disiplin kurullarındaki raportörlük görevinin Genel Sekreter veya akademik birim sekreterleri tarafından yerine getirilmesinin doğru olmadığını, bu görevin disiplin kurulu başkanı veya kurulun kendi içinden belirleyeceği bir üye tarafından yürütülmesinin daha uygun olduğu düşünülmektedir.

Yavuz Selim KAPLAN