Şair Sezai Karakoç, siyasi gündemi yorumladı

Kaynak : Bugün
Haber Giriş : 17 Kasım 2007 08:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yüce Diriliş Partisi Genel Başkanı, Şair Sezai Karakoç, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sorunun "Kürt sorunu" olmadığını belirtti, "Sorun, Türkiye Cumhuriyeti'nin var olma sorunudur" dedi...

Sezai Karakoç, Türkiye'nin sıcak gündemiyle ilgili görüşlerini BUGÜN'e açıkladı. Batı'nın gerçek bir istila peşinde olduğunu iddia ederken, onun yaşı ilerlemiş sesinin nasıl celallendiğini elbette burada yansıtamazdık. Ama o İslam'ın ikinci dirilişini ruhunda yaşatan bir davetin sahibi olarak, yüce iklimleri bize sunmaya devam ediyor.

PROBLEM SUNİ DEVLETLER

Türkiye'nin temel, değişmeyen konusu nedir? Güneydoğu sorununu nasıl anlamalıyız?

Değişmeyen gündemler var, asıl olan budur. Biz günlük gündem konularına değil de değişmeyen gündem altında kalan temel konulara dokunalım. Güneydoğu meselesi konusunda bir-iki haftadır operasyon konuşuluyor. Askeri operasyon meseleyi çözer mi? Kimine göre Güneydoğu, kimine göre Kürt sorunu. Bu sorunun adı bu tanımlama değildir. Bize göre, bu Türkiye Cumhuriyeti'nin var olma sorunudur. Türkiye Cumhuriyeti'nin bu türlü problemlerle karşılaşması kendisiyle sınırlı değil. Devletimizin içinde düştüğü krizlerde onu da aşan büyük bir problemin parçasıdır. O da Osmanlı parçalandıktan sonra onun bıraktığı boşluk hadisesi. Onun da oturduğu sorun, İslam dünyasının içinde bulunduğu parçalanmışlık sorunudur. Kendisiyle sınırlı tutsak problemi çözemeyiz. Çünkü Osmanlı devletinin yerine kurulan devletlerin kaynağı sunidir, problemin temeli burasıdır. Baas'ın üzerinde kimse durmuyor. Baas nedir? Arapçılık ideolojisi.

OSMANLI'NIN PARÇALANMASI

PKK'nın Kürt sorununda ön plana çıkması ırkçı bir Baas mantığının Türkiye versiyonu olarak yorumlanabilir mi?

Sorun çeşitli şekillerde ortaya çıkıyor. Ama asıl olay 1923'te kurulan devletin yaşama sorunudur, ömür problemidir. Bizce hastalıktan çok hastalığın nedenleri üzerinde durulmalı. Yapınız hastalığa müsait olursa hasta olursunuz, aksi olursa hastalığa yakalanmazsınız. Türk devletinin bu hastalığa yakalanması kendisiyle sınırlı değil. Onu da aşan bir sorundur bu. PKK nasıl Kürt sorunu oluyor. Nasıl Kürt sorunu devlet sorunu oluyor. Türk devletinin içine düştüğü problem onu aşan büyük probleminin parçasıdır. O problem de Osmanlı Devleti'nin parçalanması, İslam dünyasının parçalanmasıdır. Çözüm bunun görüldüğü zeminde olur. PKK çıkmış, onunla uğraşılarak bu sorun çözülmez. Osmanlı yıkıldığında yerine kurulan bütün devletler suni devletlerdir, problemin temeli de bu suni devletlerdir. Irak suni bir devletti. Peygamber sülalesinden kral seçtiler yine yaşatamadılar. Nasır hareketi, Baasçılar geldi, problemi düzeltemediler, teşhisleri metotları yanlıştı, yıkıldılar.

TÜRK DEVLETİ İSLAM'I DIŞLADI

Hıristiyan Mişel Eflak'ın Suriye ve Irak'a vereceği ancak bu kadar olur. Arapçılık ideolojisi altında Baas rejimi kuruldu. Sosyalizm ve din, yani kültür olarak İslam'a konum biçtiler. Onlar için İslam Arap kültürünün bir tezahürü, Hıristiyan Araplar da bu kültürün bir parçası idi.

Nasıl bir çözüm öneriyorsunuz?

Olayların arka planını bilmeden askeri olarak çözemeyiz. Mısır'da Taha Hüseyin Arapçılık yaptı. Irkçılık onlara hakim ideoloji olarak belirdi. Hamasi Arapçılığa bir kültür temeli aradılar. Bu adamlar dinden uzaktılar. Türkiye Cumhuriyeti de dini tümüyle dışladı. Din kültürün temelidir, kültür medeniyeti kapsar. Taha Hüseyin'de din hak ettiği yere kavuşmuyor. Halbuki din, hayatın bütün alanlarını kapsar. Hıristiyanlık Yunanla beraber, Roma'nın siyaset ve askeri doktrinlerini alarak Batı'yı oluşturdu. Ama bizde dinle çatışma var. Evet Hıristiyan ve Roma çatıştı ama sonunda uzlaştılar. Batıyı oluşturdular. Din Batı'nın tümü değildir, parçasıdır. Bizde böyle değil. İslam nasıl ortaya çıktı? Kültür halini aldı, gelişti, medeniyet halini aldı. Devlet, temel estetik, mimari; tümü İslam kültürünü meydana getirir. Batı dört ayaklı sacayağına oturur. Batı, Rönesans İslam kültüründen etkilendi, teknoloji ve bilimden faydalanarak bugünkü Batı'nın üzerine oturdu. Bizde ise, İslam bir iman, inançtı, kültür halini aldı, sonra medeniyet. Siyaset, Marksistlerde olan alt kültür üst kültürdeki gibi İslam kimliği (bir üst kimlik) altındadır.

MUALLAKTA PARÇAYIZ

İslam medeniyetinin güncel formu, nasıl bir zemin üzerine oturmalı şimdi?

Yerine oturmuş bir zemin yakalamak lazım. Biz bu yapıları değişmez, yapılar gibi ele alırsak yanlış yaparız, bunlar suda yüzen suni yapılardır. Bunlara dayanarak sağlam bina kurulamaz. Irak parçalanmış, parçalanmasa daha başka bir şekil alacaktı. Arap Kürt, İranlı muallakta yüzer şimdi, adacıklar halinde yaşıyorlar. Irak kalmadı hala bütünlüğünden bahsediliyor. Irak krallığını yaşatamadılar. Irak'ın bütünlüğü yok, geçici bir bütünlükte yaşatılamadı. Nasırcılar yaşatamadı, Baasçılar yaşatamadı. Nasırcılar Arapları ayakta tutamadı. Zayıf bünyeler her zaman dıştan bir iştiha bir hevesle yönelir ve onu daha kolay parçalar.

Kürt meselesini kendi başına halledemeyiz, mesele ortadan kalkmaz, haklar versek yine olmaz, meselenin başında parçalanmışlık var. Nedir o, bir federasyon kurulmalı, nasıl bir federasyon? Kürtle, Arapla ve İranlılarla... Osmanlı'dan sonra bu sağlam yapıya kavuşmalı. Bir federasyon kurulmalı, Osmanlı'dan sonra, Araplar, Kürtler, İranlılar, bu federasyonda yer almalı, İran da olmalı bunun içinde. Abbasiler zamanında bir arada idiler, Abbasiler zayıf kaldı, Selçuklular aynı metodu uyguladı. Alparslan'ın ordusunda Kürtler ve Araplar vardı.

NEDİR BİZİM DURUMUMUZ?

Tarihte böylesi birlikteliklerin örneklerini bugün itibarıyla nasıl okumalıyız?

Bu bütünlemeyi Osmanlı da yaptı. Bütün bu milletlere sahip çıktı. Yavuz Hindistan'ı fethedecekti. Bütünüyle bir tamlık peşinde idi. Kanuni devrinde böylelikle karadan bütün Avrupa'nın fethine girişildi. Geç mi kalındı bunlar tartışılır. Osmanlı neticede 20.yy'a kadar geldi. Bütün İslam dünyasının büyük bir bölümünü kapsadı. Batı'ya karşı İslam dünyasını korudu, ama çöktü, hala bu çöküşün sonucudur yaşananılanlar. Büyük devletlerin çöküşü arkasından çözüm hemen gelmez, rahat edilemez. 100 yıldır bu süreci konuşuyoruz. Kıbrıs ondan kaynaklanıyor, Irak onlardan kaynaklanıyor, şimdi Suudi devleti aynı akıbetin içinde...

Suudiler bu halleriyle devam edemez. Çünkü zeminleri kaypak. Suni devlet, İslam dünyası köklü olarak nedir bizim durumumuz demeli, Lübnan, Ürdün, Filistin, Suriye, nedir bunlar. İsraillin arkasında ABD ve Batı var hatta Çin var, Rusya var. Zavallı devletler bu güçlerle savaşamaz. Irak da öyleydi, diğerleri de böyledir. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti de böyledir. Her an parçalanabilir. Ayakta durmamız zordur. Onlardan istihbarat alacağız ve terörü vuracağız, hayır...

KÜLTUR VE SANAT BÜYÜK ÖDÜLÜ ONUN

Cağaloğlu'ndaki mütevazı ofisinde, bir Sezai Karakoç siluetini düşünebilirsiniz. Hayatın hiçbir albenisine tenezzül etmemiş bir insanın, 55 kitaplık külliyatı ve İslam'ın yeniden dirilişine adanmış bir ömrü var. Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi olan Karakoç, ödül için tören bile istemedi, "postayla gönderin" dedi. Parayla hiç bağlaşık hayatı olmadığı için para ödülünü de almadı.

ÖDÜL ALMASINA NEDEN: İNSANİ DUYGU

Peki niçin verildi Karakoç'a bu ödül?

Bakanlık açıklamasında, "Karakoç, insanda insani duyguların, canlı algılar halinde yaşayarak gittiği büyük şiir yatağında akması, insanlık macerasında, ruhun ve milletimiz özelinde yüksek bir ifadeye kavuşmuş olan, tarihi yeniden yapılanma fırtınalarını şiirlerinde yansıtması sebebiyle ödüle layık görüldü'' şeklinde ifade edildi.

ÖDÜLÜN MAHİYETİ

Tarih, edebiyat, dil, sahne sanatları gibi kültür ve sanat dallarında ortaya konulan nitelikli eserlere verilen ödül, Türk kültür ve sanatının gelişmesine katkıda bulunan kişileri devlet adına ödüllendirilmesini amaçlıyor.

TEMELSİZ DEVLETLER

Olaylar bir yıkım planı üzerinde mi gelişiyor?

Ortadoğu'da, yani Darül İslam'da, bir oluşuma ihtiyaç var. İttihadı İslam deniyor belki geçmiş başarısızlıkları çağrıştırdığından dolayı bu kavramı kullanmaya biliriz. Ama, Müslümanlar biraraya gelmeli. Kendilerini yeniden tesis etmeli. Birleşmeler geçici olacak. Başta içişlerine fazla dokunmadan biraraya gelinmeli. İçlerini düzeltmeleri zaman alacak; bilginler, siyasetçiler, fikir adamları, zemin hazırlamalı. Abbasiler ve Osmanlılar dönemindeki gibi köklü bir yapıya kavuşmalı. Kısa vadeli çözümler üretmeli.

YENİ YAPILANMANIN ADI: İSLAM BİRLİĞİ

Çünkü İslam ülkelerine Avrupa'nın işgali başladı şu an. İslam birliği kurularak değişen şartlar anlaşılarak yapılanmalı. Temelsiz devletlerden kurtulmalıyız. Mısır'da temelsiz; % 93'le başkan seçerek kendi kendilerini kandırıyorlar. En istikrarlı Suudiler Ortadoğu'da, sonları belli değil onların da. Körfez devletleri işgal altında. Askeri işgal değil.

BATI MUHALİFLERLE ÇALIŞIR

Bunları Batı tasfiye edecek. Tasfiyeler muhaliflerle yapılır. İran Şahı bu paylaşıma razı olmadığı için muhalifleri Müslümanlarla yıkıldılar. Onlar da (Humeyni devrimi de) Batıcılarla yıkılacaklar. Bunlardan da razı değiller bunları da yıkacaklar. Köle arıyorlar. Pakistan'a yükleniyorlar. Pakistan kurulduğundan beri boş bırakılmadı. Altı kaynatılıyor, Pakistan Müslümanlara lider olmasın, amaç bu...

Habil TECİMEN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber