Memurların kademe terfi tarihlerindeki karmaşa nasıl çözülebilir?

Aynı tarihte göreve başlayan iki memurun derece ve kademe terfi tarihleri askerlik, üst öğrenimi bitirme veya memuriyet dışındaki diğer hizmetlere göre değişkenlik gösterebilmektedir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 11 Ocak 2021 10:25, Son Güncelleme : 11 Ocak 2021 09:39
Memurların kademe terfi tarihlerindeki karmaşa nasıl çözülebilir?

Memurlar genel olarak her yıl kademe ilerlemesi her üç yılda bir ise derece yükselmesi yapmaktadır. Kademe ilerlemesinde ve derece yükselmesinde kural olarak göreve başlama tarihleri esas alınmaktadır. Hizmette bir yılını dolduran personel bulunduğu derecede bir ileri kademeye ilerlemekte, bulunduğu derecede üç yılını tamamlayan personel ise bir üst dereceye yükseltilmektedir. Ancak aynı tarihte göreve başlayan memurların kademe ve derece terfi tarihlerinin 657 sayılı Kanundaki özel hükümler sebebiyle farklılık gösterdiği durumlar oluşabilmekte, kurumların özlük birimlerince memurların terfi tarihlerinin tek tek takip edilmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.

Devlet Memurları Kanununun 64. maddesine göre kademe ilerlemesine hak kazanan her sınıf ve derecedeki memurlar, hak kazandıkları tarihten geçerli olmak üzere ve başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bir ileri kademeye ilerlemiş sayılmakta, kademe ilerlemesine hak kazanamayan memurlar, kurumlarınca her ay alınacak toplu onaylarla belirlenmekte, kademe ilerlemesi yapmış sayılanlardan ilerlemeye müstahak olmadıkları sonradan tespit edilenlerin kademe ilerlemeleri, ilerlemiş sayıldıkları tarihten geçerli olmak üzere iptal edilmektedir.

657 sayılı Kanunun 68. maddesinde ise derece yükselmesi için;
a) Üst derecelerden boş bir kadronun bulunması,
b) Derecesi içinde en az 3 yıl ve bu derecenin 3. kademesinde 1 yıl bulunmuş,
c) Kadronun tahsis edildiği görev için öngörülen nitelikleri elde etmiş,
olması şartları aranmaktadır.

Aynı tarihte göreve başladıkları halde kademe ve derece terfi tarihlerinin farklı olmasının sebepleri nelerdir?

Devlet memurlarının memuriyete atanmadan önce yaptıkları bazı işler kısmen veya tamamen memuriyette geçmiş gibi sayılmaktadır. Bu şekilde sayılacak süreler genel olarak 657 sayılı Kanunun 36/C maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca askerliğini memuriyet öncesi yapanların askerlik süreleri de hizmetten sayılmakta, kademe ve derece terfi tarihlerinin belirlenmesinde dikkate alınmaktadır.

657 sayılı Kanunun 36/C maddesine göre;

- Teknik Hizmetler Sınıfı ve Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı kapsamına giren memurların bu hizmet sınıfı kapsamına giren görevleri hangi statüde olursa olsun kamu kurumlarında yerine getirmişler se bu sürelerin tamamı memuriyette geçmiş kabul edilmekte ve terfi tarihini öne çekmektedir. Bu kapsamda serbest olarak veya özel kuruluşlarda çalışılan sürelerin ise dörtte üçü memuriyette geçmiş sayılmakta ve terfi tarihlerini değiştirmektedir.

- Avukatlık Hizmetleri Sınıfı kapsamına girenlerin memuriyetten önce avukat olarak çalıştıkları sürelerin dörtte üçü memuriyette geçmiş sayılmaktadır.

- Memuriyet öncesi gazetecilik yapmış olanların meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilmeleri koşuluyla bu hizmetlerinin dörtte üçü memuriyette geçmiş sayılmaktadır.

- Özel okullarda öğretmenlik yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına atananların özel okullarda geçen sürelerinin üçte ikisi memuriyette geçmiş sayılmaktadır.

- 4/B sözleşmeli olarak çalıştıktan sonra memuriyete atananların bu süreleri intibakta dikkate alınmaktadır.

- Tarım Kredi ve Tarım Satış Kooperatiflerinde çalıştıktan sonra memuriyete atananların bu süreleri derece ve kademe terfisinde dikkate alınmaktadır.

Ayrıca memurken istifa edip 657 sayılı Kanunun 92. maddesi kapsamında atananların geçmiş hizmetlerinin tamamı memuriyette sayılmakta terfi tarihleri yeniden atandığı tarihe göre değil eski hizmetleri dikkate alınarak belirlenmekte, memuriyette iken üst öğrenimi bitirenlerin intibakı yapılırken emsaline takılma durumunda terfi tarihleri emsali esas alınarak yeniden belirlenmektedir.

Görüleceği üzere aynı tarihte göreve başlayan iki memurun derece ve kademe terfi tarihleri askerlik, üst öğrenimi bitirme veya memuriyet dışındaki diğer hizmetlere göre değişkenlik gösterebilmektedir.

Peki tüm memurları kapsayacak şekilde tek bir terfi tarihinin belirlenmesi mümkün müdür? Başka bir ifadeyle tüm memurlar 29 Ekim Cumhuriyet bayramında kademe ve/veya derece terfii yapsalar nasıl olur?

Mevcut mevzuat çerçevesinde bu uygulama memur alımlarının her yıl 29 Ekimde yapılması halinde mümkün olabilecektir. Kamu kurumları farklı tarihlerde personel alımı yaptıkları için bu mümkün değil. Ancak, TSK'da görevli askeri personel için benzer bir uygulama yapılmaktadır. Subay ve astsubayların terfi tarihi 30 Ağustos olarak uygulanmaktadır. Bu personeli subaylık nasıpları hangi tarihte olursa olsun, kademe ilerlemesi veya üst rütbeye yükselmelerine esas olacak nasıpları onay takvim yılının 30 Ağustos tarihi esas alınmaktadır.

Tüm memurların terfi tarihi 29 Ekim olarak belirlense bu durum özlük birimlerinin ve atamaya yetkili amirlerin yükünü önemli ölçüde azaltacaktır. Yıl içinde hangi tarihte atanırsa atansın memurlar 29 Ekimde göreve başlamış gibi kabul edilecek, ilerleyen dönemde kademe ve derece ilerlemeleri aynı tarihte yapılmaya devam edecektir. 29 Ekim öncesi ve sonrası atananların fazla veya eksik kalan süreleri memuriyet kıdemlerinde ayrıca değerlendirilerek bir hak kaybı yaşanması önlenebilecek, üst derecelere atanmada kadro sıkıntısı olması durumunda kıdemi yüksek olanlara öncelik verilebilecektir.

Ufukta bir personel reformu gözükmüyor. 657 sayılı Kanunla uzunca bir süre daha birlikte olacağımız anlaşılıyor. Mevcut kademe ve derece sistemi ise 657 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği dönemdeki gücünü ve etkisini büyük ölçüde kaybetmiş durumda. Şu anda aylık miktarının belirlenmesinde en önemli etken memurun kadro unvanı.

Sonuç olarak memurlar için -29 Ekim olabilir, başka bir tarih olabilir- tek bir terfi tarihi belirlenmesinin uygulanabilir bir yöntem olduğunu, pratik açıdan pek çok faydalar sağlayacağını, özlük birimlerinin ve atamaya yetkili amirlerin iş yükünü önemli ölçüde azaltacağını değerlendirmekteyiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber