İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

MEB, kuralları netleştirmeli keyfiyete izin vermemeli

Milli Eğitim Bakanlığı Covid-19 salgını süresince, Bakanlık politikalarının nasıl belirleneceğine ilişkin olarak bir bilim kurulu oluşturmamıştır. Uygulamada ise sorunlar yaşanmakta olup, bu sorunlar iller arası uygulama farklılığı ortaya çıkmakta ve motivasyonu bozmaktadır. Yaşanan sorunların çözümü için kuralların netleştirilmesi gerekmektedir.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 01 Mart 2021 10:00, Son Güncelleme : 28 Şubat 2021 16:38
MEB, kuralları netleştirmeli keyfiyete izin vermemeli

Covid-19 nedeniyle 20 Kasım 2020 tarihinde ara verilen yüz yüze eğitim sürecinin ardından ikinci dönemde köy ve seyrek nüfuslu okullar 15 Şubat 2021 itibariyle yüz yüze eğitime başlamışlardı.

Bu süreç dahi sağlıklı yönetilememişti. İllere, ilçelere hatta okullara göre değişen uygulamalar söz konusu oldu. Örneğin köy okullarında kalabalık sınıflarla ilgili seyreltme yapılıp yapılmaması ortada bırakıldı. Bakanlık talimatında bu yönde bir açıklama bulunmadığından bazı iller kalabalık sınıflarla eğitime başlamışlardı. Bazı illerde ise hıfzıssıhha kararlarına göre hareket edilmişti. Sağlık ile ilgili kararı vermesi gereken elbet ki Sağlık Bakanlığı bilim kuruludur fakat eğitimle ilgili temel ilkeleri ortaya koyması gereken Milli Eğitim Bakanlığıdır. Milli Eğitim Bakanlığının salgın döneminde bir bilim kurulu oluşturmaması büyük bir eksiklik olmuştur.

Yapılan açıklamalarda 1 Mart 2021 itibariyle özellikle ilkokul ile 8 ve 12. Sınıfların yüz yüze eğitime başlaması söz konusu iken son anda; 01 Mart 2021 Pazartesi günü yapılacak bakanlar kurulu toplantısı sonrasında uygulamanın netleşeceği açıklandı. Yani 01 Mart gününde de 15 Şubat sonrası süreç uygulaması devam edecek. Tıklayınız.

Görünen o ki bilim kurulu bazı kriterleri belirleyecek ve risk durumuna göre iller sınıflandırılacak. Sınıflandırma doğrultusunda da uygulamalarda farklılıklar ortaya çıkacak.

Genel uygulama noktasında dahi bunca sorun yaşanırken illere göre değişecek süreçte daha büyük sorunlar yaşanacağı açıktır. Bu nedenle sürecin iyi yönetilmesi için yaşanacakların iyi kestirilmesi ve bakanlıkça ona göre planlama yapılması gerekir.

Mevcut durumda yaşanan bir çok sorunu örneklendirecek olursak;

Örneğin bakanlık talimatında ilkokul bünyesindeki anasınıflarında iki gün yüz yüze eğitim ibaresi yer alırken uygulamada 1 Mart 2021'de haftada 4 gün hatta 5 gün yüz yüze eğitime geçiş planları yapıldığı görülmüştür.

Ortaöğretimde(liseler) seyreltilmiş sınıf uygulamasından söz edilirken temel eğitimde (okul öncesi, ilkokul, ortaokul)'da bu yönde bir açıklama yoktu.

İki genel müdürlüğe ait yazıları incelediğimizde bu durumlar açıkça görülmektedir.

Temel Eğitimde (Okul Öncesi, İlkokul, Ortaokul)

https://www.memurlar.net/haber/952783/meb-den-yuz-yuze-egitimin-esaslarini-belirledi.html

Ortaöğretim(liseler)

https://www.memurlar.net/haber/954187/meb-den-16-maddelik-yuz-yuze-egitim-genelgesi.html

yazıları yayımlanmıştı.

Yine uygulamada yaşanacak sorunlardan biri de mevzuattan kaynaklanan sorunlar olacaktır.

Örneğin eğitime başlayacak okul öncesi ve ilkokullarda sınıf bölündüğünde (seyreltme yapılırsa) ücret/öğretmen sorunu ortaya çıkmaktadır. Çünkü ders seyreltmede uygulanacak haftalık çizelgeler söz konusu değildir.

8. sınıf olarak yüz yüze başlayacak Ortaokulda 22, İmam Hatip Ortaokulunda 24, 12.sınfıları yüz yüze başlayacak olan liselerde ise 16-24 saatlik azaltılmış ders saati söz konusu fakat sınıflar örneğin ikiye bölündüğünde (seyreltme yapılırsa) öğretmenlerin ders saati sayısı artacaktır. Öğretmenlerin maksimum girebilecekleri ders saati sayısı haftalık 30 olup mevzuat gereği üstünde ders verilemeyeceği gibi ücret ödenmesi de mümkün değil.

İşte tüm bu konuların Milli Eğitim Bakanlığınca açıklığa kavuşturulması gerekir. İllerin keyfiyetine bırakılacak uygulamalar hem eğitim hem de sağlık açısından sorunlar ortaya çıkaracaktır.

Bu nedenle MEB'in Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu kararlarını da göz önüne alarak;
1- Sınıf mevcutlarının hangi şartta nasıl olacağı,
2- Seyreltmenin hangi durumlarda yapılacağı,
3- Seyreltme de ve normal süreçte yüz yüze eğitimde uygulanacak ders programlarının belirlenmesi,
4- Karantina durumu,
5- 2,4,5 gün eğitime yönelik kriterlerin belirlenmesi,
6- Yüz yüze eğitime ara verme şartlarının/kriterlerinin belirlenmesi,
7- Ders sayısı artışına bağlı ortaya çıkacak durumların çözüm yolları,
gibi konuları açıklığa kavuşturmalıdır.

Bu çalışma il hıfzıssıhha kurullarına de yön verici olacaktır.

Süreçte ayrıca açıklamaların yani il genelinde alınacak kararların;
- Mesai saati bitmeden açıklanması,
- Bu süreçte il/ilçe/okul web sitelerinin düzenli bir şekilde güncellenmesi,
- Öğretmen/veli ve öğrencilerin en güvenilir kaynak olarak resmi web sitelerini kullanabilmelerine yönelik çalışmalar yapılması,
- Açıklamaların dayanaklı, açık ve net olarak(öğrenci ve velilerin anlayabileceği dille) yayımlanması,
yerinde bir uygulama olacaktır.

Evet zor bir süreç söz konusudur. Sağlık kadar eğitim de çok önemlidir. Her tür tedbir alınarak yüz yüze eğitimin başlaması gerekir. Fakat hem eğitim açısından hem de sağlık açısından önemli olan bilimsel veriler, gerçekler ışığında planlı bir çalışma yapılmasıdır. Aksi halde keyfi uygulamalar, illere göre değişen kriterler söz konusu olur ki bu durum en çok da sağlık sorunlarına yol açabilecektir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber