Profesörlere solüsyon davası

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne 6 bin 400 takım hemodiyaliz solüsyonu alımı için 30 Eylül 2005'te ihale yapıldı.

İhaleyi kazanan Protip İlaç firması sözleşmeyi imzaladı ancak solüsyonların tamamını hastaneye göndermedi. Hastane deposunda bu kadar çok solüsyonu koymak için yer olmadığını belirten firma, 4 bin 900 hemodiyaliz solüsyonunu, Nefroloji Bölümü'nün isteyeceği tarihlerde teslim etmeyi taahhüt etti. Ancak ne olduysa bu esnada oldu. İstanbul Üniversitesi yetkilileri, malı tam almamasına rağmen, almış gibi faturalara imza attı ve belge düzenleyerek ilaç firmasına ödeme yaptı. Bu arada Firma teslim etmeyi taahhüt ettiği eksik solüsyonları gecikmeli olarak üniversiteye teslim etti. Gecikme üzerine rektörlüğün oluşturduğu yetkili kurul, hemodiyaliz solüsyonlarının alımı ve üniversiteye teslimi sırasında görevli, aralarında 4 profesörün de bulunduğu 10 kişi hakkında soruşturma başlattı. Ancak solüsyonlar gecikmeli de olsa teslim edildiği için, yetkili kurul "kamu zararı oluşmadığı" gerekçesiyle 'men-i muhakame' kararı verdi. 10 kişinin soruşturulmasına gerek görmeyen yetkili kurul, dosyayı YÖK'e, YÖK de Danıştay'a gönderdi. Danıştay 1. Dairesi, "Şüpheliler hakkında men-i muhakeme kararı verilmiştir. Ancak dosyadaki kanıtlara göre 6 bin 400 takım hemodiyaliz solüsyonun tamamı teslim edilmeden, teslim edilmiş gibi işlem yapan şüphelilerin, gerçeğe aykırı belge düzenlemek eylemini gerçekleştirdikleri kanaatine varılmıştır. Bu nedenle yetkili kurulunun 'men-i muhakeme' kararının bozulmasına ve dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verildi" dedi. Danıştay, şüphelilerin 3 yıldan 8 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaları gerektiğini ifade etti.

Tolga ATAR/İSTANBUL