İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Danıştay'dan öğretim elemanı alımlarında jürinin yorum yetkisine dair önemli karar!

Danıştay, öğretim elemanı atamalarına yönelik değerlendirmelerde jüri tarafından yapılan yorumlamaların açık hata olarak kabul edilemeyeceğine hükmetti

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 17 Ekim 2021 14:08, Son Güncelleme : 12 Ekim 2021 13:09
Danıştay'dan öğretim elemanı alımlarında jürinin yorum yetkisine dair önemli karar!

Üniversite tarafından yayımlanan bir araştırma görevlisi kadro ilanında jüri tarafından yapılan ön değerlendirme sonucunda davacı dışındaki diğer adaylar ilan özel şartı gereğince yüksek lisans veya doktora anabilim dalları uygun görülmediğinden giriş sınavına girmeye hak kazanamamışlardır. Davacı sınava tek aday olarak girmiş ve yapılan sınavda başarılı olarak ilan edilen kadroya ataması yapılmıştır.

Daha sonra, CİMER üzerinden yapılan şikayet üzerine Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından davacının atamasına ilişkin inceleme başlatılmış ve sonucunda düzenlenen raporda davacının atama işleminin uygun olmadığı gerekçesiyle göreve başladıktan yaklaşık 2 (iki) yıl sonra atamanın iptal edilmesiyle birlikte dava süreci başlamıştır.

İlk derece mahkemesi davacının ilan edilen kadroya atanma şartlarını taşıdığını, diğer adayların başvurularının kabul edilip edilmemesinde sorumluluğunun olmadığı, idareyi yanılttığı ya da süreçte hatası, hilesi olduğu yönünde bir bulgu saptanmadığından dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir. İstinaf Mahkemesi ise davacı ile birlikte aynı şartları taşıyan diğer adayların ön değerlendirme aşamasında yazılı sınava alınmamalarının idarenin açık hatasından kaynaklandığına hükmedip başvuruyu atamanın iptaline karar vermiştir.

Danıştay Sekizinci Dairesi ise, davacıya ait bilgi ve belgelerin incelenmesinde atanma ve ilan sürecine ilişkin olarak gerçeğe aykırı beyanı veya hilesinin olduğuna dair tespite yer verilmediği, diğer adayların başvurularının kabul edilip edilmemesi noktasında ise sorumluluğunun olmadığı; bununla birlikte davacının mezun olduğu yüksek lisans programı yönünden soruşturma raporu kapsamında alınan görüşlerde de davacının ilan edilen kadroya atanma şartlarını taşıdığı, ayrıca ilan şartını taşıyıp taşımadığı noktasında idarenin açık hataya düşmediği, jüri tarafından yorum yoluyla davacının anılan ilanda yer alan şartı taşıdığı sonucuna varıldığı ve yorum yoluyla ulaşılan sonuçtan hareketle idari işlemlerin geri alınmasının yeterli bir sebep olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığından sorumluluğun davacıya yüklenmesini hakkaniyet gereği olanaklı bulmayarak temyiz isteminin kabulüne karar vermiştir.

T.C.

D A N I Ş T A Y

SEKİZİNCİ DAİRE

Esas No : 2021/1101

Karar No : 2021/2765

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ... Başkanlığı

VEKİLİ : Av. ...

2- ... Üniversitesi Rektörlüğü

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU :

... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E: ..., K: ... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: ....... Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan ... tarih ve ... sayılı inceleme raporuna istinaden Üniversiteden ilişiğinin kesilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... kararda; Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın soruşturma raporları ile dava konusu ilan ve atama sürecinde davacının açık hatalı, kötü niyetli ve/veya hileli bir davranışının bulunduğuna ilişkin bir tespitin bulunmadığı, YÖK Personel Daire Başkanlığı ile Eğitim ve Öğretim Dairesi Başkanlığından alınan görüşte de davacının ilan edilen kadroya atanma şartlarını taşıdığının belirtildiği, diğer adayların başvurularının kabul edilip edilmemesinde sorumluluğun davalı idarelerde olduğu, bu sorumluluğunun atamanın yapılmış olması ve geçen zaman dikkate alındığında davacıya yüklenmesinin olanaklı olmadığı, ilan edilen koşulları taşıdığını varsayan, gerek ilanın yapılmasında gerekse araştırma görevlisi alımı sürecinde başvurularla ilgili yapılan değerlendirmelerde katkısı, etkisi olmadığı gibi idareyi yanılttığı, işlem tesisinde hatası, hilesi olduğu yönünde bir saptama da olmayan davacının, atanmasında hata bulunduğundan bahisle yaklaşık 2 yıl sonra görevle ilişiğinin kesilmesinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan 04/07/2019 tarihli inceleme raporunda da tespit edildiği üzere, ilan edilen kadroya başvuran adaylar arasında, diplomasında yüksek lisans veya doktora anabilim dalı siyaset bilimi ve kamu yönetimi veya siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler olan adayların, yüksek lisans ve/veya doktora programının ilanda belirtilen anabilim dalına uygun olmaması nedeniyle yazılı sınava kabul edilmediği, ancak davacının yüksek lisans diplomasında ana bilim dalının siyaset bilimi ve kamu yönetimi olmasına rağmen yazılı sınava alındığı, bu nedenle davacı ile birlikte aynı şartları taşıyan diğer adayların ön değerlendirme aşamasında yazılı sınava alınmamalarının idarenin açık hatasından kaynaklandığı, dolayısıyla idarenin açık hataya düşerek tesis ettiği işlemi her zaman geri alabileceği anlaşıldığından davacının ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarelerin istinaf başvurularının kabulüne, başvuruya konu mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, YÖK tarafından hazırlanan denetim raporunda davacının ilan edilen kadro için aranan şartları taşıdığının tespit edildiği, buna rağmen davacı ile birlikte şartları sağlayan 3 adayın daha ön incelemeyi geçerek yazılı sınava alınmasına ve davacının 22 ay görev yaptıktan sonra ilişiğinin kesilmesine ilişkin görüş üzerine davacının ilişiğinin kesilmesinin yerleşik yargı uygulamasına, kazanılmış hak, idari istikrar ve güven ilkelerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından; akademik ilanda yer alan özel şarta uygun olarak araştırma görevlisi alımının gerçekleşmediği, açık hata veya hile ile tesis edilen işlemlerin süre sınırlaması olmaksızın geri alınabileceği ve bu şekilde tesis edilen işlemler ile elde edilen hakların kazanılmış hak olarak kabul edilemeyeceği; diğer davalı ..... Rektörlüğü tarafından ise; davacının yazılı sınava alınması işleminin hukuka aykırı olmadığı, ilana başvuran diğer adayların ise sınav jürisi tarafından değerlendirildiği ve şartlarının ilana uygun olmadığına karar verildiği, yazılı sınava alınmayan diğer adayların mezun oldukları bölümlerin ilanda yer verilen bölümlere uymadığından jüri üyelerinin bu kanaate vardığı, jüri üyelerinin böyle bir karar almasında herhangi bir art niyet ya da hukuka aykırı işlem tesis etme iradesinin bulunmadığı, dava konusu işlemin Yükseköğretim Kurulu'nun inceleme raporu ve talimatı doğrultusunda tesis edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ :

Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Dava; ...... Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak görev yapan davacının Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan ... tarih ve ... sayılı inceleme raporuna istinaden üniversiteden ilişiğinin kesilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; ...... Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı'na bir adet araştırma görevlisi alımı ilanının yayımlandığı, söz konusu ilanda "Kamu yönetimi, siyaset bilimi ve kamu yönetimi veya siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümü lisans mezunu olmak, siyaset bilimi anabilim dalında tezli yüksek lisans yapmış olmak ve siyaset bilimi anabilim dalında doktora yapıyor olmak" özel şartının yer aldığı, söz konusu ilana başvuran davacının Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Lisans mezunu olduğu, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Siyaset Bilimi Programında yüksek lisans eğitimini tamamladığı ve Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi doktora programına devam ettiği, davacının kadro için ilan edilen özel şartları taşıdığı tespit edilerek, yapılan ön değerlendirme sonucunda yazılı sınava girmeye hak kazandığı, diğer adaylardan bazılarının 'Yüksek Lisans veya Doktora Anabilim Dalı uygun görülmeyerek' yapılan ön değerlendirme sonuçlarına göre sınava girmelerinin uygun olmadığına karar verildiği, davacının yapılan yazılı sınava tek aday olarak girdiği ve sınavı da kazanarak ilan edilen kadroya atamasının yapıldığı, daha sonra CİMER üzerinden yapılan şikayetler üzerine Yükseköğetim Kurulu tarafından davacının ilan edilen kadroya yapılan atamasına ilişkin inceleme başlatıldığı, inceleme sonucunda düzenlenen raporda getirilen teklif doğrultusunda davacının atama işlemi hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edildiği, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 33.maddesinde "Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcılarıdır. Bunlar ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer.(Ek cümle: 21/4/2005 - 5335/10 md.)Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler. Lisans üstü eğitim - öğretim için yurt dışına gönderilecek araştırma görevlileri ile ilk defa bu amaçla bu göreve atanacaklarda aranacak nitelikler ve diğer hususlar Yükseköğretim Kurulunca tespit edilir." hükmü yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Uyuşmazlık konusu işlemin dayanağını oluşturan ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyesi tarafından hazırlanan 04.07.2019 tarihli İnceleme Raporunda özetle; "... tarih ve ... numaralı Öğretim Elemanı/Araştırma Görevlisi alım ilanında özel şart olarak siyaset bilimi anabilim dalında yüksek lisans yapmış olma şartının arandığı, bazı adayların yüksek lisans eğitimlerini siyaset bilimi ve kamu yönetimi anabilim dalında yapmış olmaları nedeniyle yüksek lisans anabilim dalının uygun olmaması nedeniyle ön değerlendirme sonucunda yazılı sınava alınmadıkları, davacının da yüksek lisans eğitiminin Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalında yaptığı ve diğer adaylarla aynı durumda olmasına rağmen giriş sınavına alındığı, davacının ilan edilen kadroya atanma şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunun Personel Daire Başkanlığı ile Eğitim ve Öğretim Dairesi Başkanlığı'ndan sorulduğu, gönderilen cevabi yazılarda, davacının ilan edilen kadroya atanma şartlarını taşıdığının bildirildiği, ancak davacının sınava girmesi uygun görülmesine karşın, tablo halinde gösterilen diğer adayların da ön değerlendirme sonucunda sınava girmeleri uygun görülmesi gerektiği halde uygun görülmediği; diğer adaylar için 'siyaset bilimi ana bilim dalı' ibaresinde katı bir uygulama cihetine gidilmesine karşın ataması gerçekleştirilen aday için bu uygulamanın yapılmadığı, sonuç olarak, akademik ilanda yer alan özel şarta uygun yapılmadığı/hukuka uygun gerçekleştirilmediği tespit edilen alım süreci dahilinde ataması gerçekleştirilen davacının atamasının iptal edilmesi ve ..... Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalındaki 6. Derece 1 araştırma görevlisi unvanlı kadro için açılan ... ilan nolu alımın, mağdur olan başvuru sahibi adaylar da bilgilendirilmek suretiyle, usul ve esaslara uygun olarak yeniden yapılması gerektiği..." hususlarına yer verildiği görülmektedir.

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun, idari işlemlerin geri alınması şartlarına ilişkin 22/12/1973 tarih ve E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararında da açıklandığı üzere; dava açma süresi içinde, hukuka aykırı tüm işlemlerini geri almaya yetkili olan idarenin, dava açma süresi geçtikten sonra, ancak yok hükmündeki idari işlemleri ile, ilgililerin gerçeğe aykırı beyanı veya hilesine veya açık hataya dayalı işlemlerini, süre kaydı aranmaksızın geri alması mümkün bulunmaktadır. Zira, anılan işlem belirtilen nitelikte ise, bu işlemin ilgililer lehine hak doğurması mümkün olmadığından, dava açma süresi geçmiş olsa bile her zaman geri alınması mümkündür. Fakat, yukarıda belirtilen nitelikleri haiz değilse idari işlem dava açma süresi geçtikten sonra hukuka aykırılık iddiasıyla geri alınamayacaktır.

Yukarıda yer verilen İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ve Danıştayın yerleşik kararlarında bir mevzuat hükmünün yeknesak bir uygulamaya imkan veren bir açıklık taşımaması ve uygulayıcıların yorumlamalarına ihtiyaç göstermesi halinin açık hata olarak kabul edilmemesi hususunun birlikte değerlendirilmesi neticesinde, yorum yoluyla ulaşılan sonuçtan hareketle idari işlemlerin geri alınmasının yeterli bir sebep olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından yüksek lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Siyaset Bilimi Programında tamamlayan davacının anılan ilanda yer alan "Siyaset Bilimi Anabilim Dalında tezli yüksek lisans yapmış olmak" şartını taşıyıp taşımadığı noktasında idarenin açık hataya düşmediği, yorum yoluyla davacının anılan ilanda yer alan şartı taşıdığı sonucuna varılmaktadır.

Öte yandan; her ne kadar Bölge İdare Mahkemesince davacı ile birlikte aynı şartları taşıyan diğer adayların ön değerlendirme aşamasında yazılı sınava alınmamalarının idarenin açık hatasından kaynaklandığı, dolayısıyla idarenin açık hataya düşerek tesis ettiği işlemi her zaman geri alabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde atanma ve ilan sürecine ilişkin olarak davacının gerçeğe aykırı beyanı veya hilesinin olduğunu ilişkin bir tespite yer verilmediği, davacının mezun olduğu yüksek lisans programı yönünden davalı idarenin soruşturma raporu kapsamında alınan YÖK Personel Daire Başkanlığı ile Eğitim ve Öğretim Dairesi Başkanlığı görüşlerinde de belirtildiği üzere davacının ilan edilen kadroya atanma şartlarını taşıdığı, diğer adayların başvurularının kabul edilip edilmemesi noktasında ise sorumluluğun davalı idarelerde olduğu ve bu sorumluluğun ilan ve atama sürecinde hilesi veya gerçeğe aykırı beyanı olduğu yönünde tespit bulunmayan davacıya yüklenmesinin hakkaniyet gereği olanaklı olmadığı anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki Mahkeme kararına yönelik davalı idarelerin istinaf başvurularının kabulüne, başvuruya konu mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,

2. ... Bölge İdare ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 01/06/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

(X)- Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... gün ve E: ..., K: ... sayılı kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber