Beyin göçünü tersine çevirmek mümkün

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 18 Nisan 2008 10:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) Genel Sekreteri Engin Güner, Türkiye'nin başlattığı olumlu adımları sürdürmesi halinde yıllık ar-ge harcaması 90 milyar dolara yaklaşan yenilikçi ilaç ve biyoteknoloji firmalarının yatırımlarından daha fazla pay alabileceğini ve ülke dışındaki on binlerce Türk bilim adamı ve araştırmacının geri dönüşünün sağlanabileceğini söyledi.

Dünyanın yeni ilaç araştırmaları konusunda en büyük merkezi sayılan ABD'nin Boston kentinde bir grup Türk basın mensubuyla birlikte ilaç firmaları ve Massachusetts eyalet kurumlarında incelemelerde bulunan AİFD Genel Sekreteri Güner, "Türkiye yatırım ve Ar?Ge ortamını iyileştirmeye devam ettiği takdirde, halen ABD'de bulunan binlerce Türk araştırmacının ülkemize geri dönmesi mümkün olabilir" dedi.

Harvard Tıp Fakültesinde hafta sonunda yapılan, Türk Amerikan Bilim İnsanları ve Akademisyenleri Derneğinin (TASSA) üçüncü yıllık konferansında da benzeri görüşlerin dile getirildiğini anımsatan Güner, "Halen ABD'de yaklaşık 15 bin Türk bilim insanı çeşitli üniversitelerde, farklı araştırma projelerinde görev yapıyor. Bu, Türkiye açısından ciddi bir beyin gücü kaybıdır. Oysa doğru politikaların uygulanması ve araştırma ve geliştirme ortamını güçlendirecek projelerin hayata geçirilmesi halinde beyin göçü tersine dönebilir. Bu değerli bilim insanları, bilgi ve enerjilerini doğrudan Türkiye üzerinden insanlığın hizmetine sunabilirler" ifadesini kullandı.

Engin Güner, "AİFD olarak biz ülkemizde Ar?Ge'yi teşvik eden politikaları her zaman destekledik ve desteklemeye devam edeceğiz. Bunun hiç de kolay olmadığının bilincindeyiz, ama bir yerden başlamak gerekiyor. Bu kararlılığı hem hükümet kanadında, hem de yurt dışındaki genç beyin gücümüzde görmek bizi mutlu ediyor" diye konuştu.

-"2008 TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ YIL"-

Danışmanlık firması PriceWaterhouseCooper tarafından dünyanın önde gelen 1250 şirketi arasında yapılan araştırmaya göre, 2006 yılında 157 yenilikçi ilaç ve biyoteknoloji şirketinin araştırma geliştirme projeleri için 90 milyar dolar harcadığını, ancak bundan Türkiye'nin aldığı payın 30 milyon dolar gibi küçük bir rakam olduğunu belirten Engin Güner, 2008 yılını Türkiye için önemli ve tercihini yapması gereken bir yıl olarak gördüklerini söyledi.

"Bu yıl Türkiye'nin, yenilikçi ilaçların araştırılması, geliştirilmesi ve üretiminde küresel bir güç olmak ile başka ülkelerde geliştirilen teknoloji ve ürünlerin izleyicisi olmaya devam etmek arasında bir tercih yapması gerektiğini" kaydeden Engin Güner, "Küresel yatırımlardan daha fazla pay alabilmemiz için gerekli altyapımız ve insan gücümüz mevcut. Bunun için ülkemizde yatırım ortamını iyileştiren önlemler almaya devam etmemiz, yeni ar-ge yasası gibi olumlu adımların arkasını getirmemiz gerekiyor. Doğru politikalar uygulandığında, ülkemizin bu alanda milyar dolarlık yatırımlar çekebileceğine inanıyoruz" dedi.

Güner, "Bir ülkede araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yapılabilmesi için genel anlamda yatırım ortamının iyileştirilmesi şart. Bunun için en önemli koşullardan biri de fikri mülkiyet haklarının uluslararası standartlarda korunması. Bunun yanı sıra Ar?Ge çalışmalarıyla ilgili mevzuatın gözden geçirilerek, süreci gereksiz yere yavaşlatan bürokratik işlemlerin ortadan kaldırılması önem taşıyor. Hükümetimizin, araştırma geliştirme çalışmalarını teşvik edecek uzun vadeli politikaları şeffaf bir şekilde oluşturması ve açıklık temelinde uygulaması da ortamın iyileştirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır" diye konuştu.

-SAĞLIK BAKANLIĞINA RAPOR-

AİFD Genel Sekreteri Engin Güner, ilaç ve biyoteknoloji yatırımlarını çekmekte büyük başarı sağlayan İrlanda gibi 4 milyon nüfuslu küçük bir ülkenin, yılda 53 milyar dolarlık ilaç ihracatı yaptığını vurgulayarak, Türkiye'de Sağlık Bakanlığı öncülüğünde İrlanda örneğini gerçekleştirmek istediklerini, bu konuda bakanlığın kendilerinden rapor istediğini ve bu raporu haziran ayına dek sunacaklarını bildirdi. Güner, Sağlık Bakanlığının da bu raporu inceleyerek hükümete sunacağını ve böylece Türkiye'nin yol haritasının çizileceğini kaydetti.

Türkiye'de 2003 yılından bu yana faaliyette bulunan Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), patenti kamuya mal olmuş ilaçları kopyalayarak üreten jenerik ilaç firmalarının aksine, bugüne dek bulunmamış bileşikler ve moleküllerden yeni ilaçlar geliştirmeye çalışan 37 ilaç şirketini bünyesinde barındırıyor.

-"TÜRKİYE'DE MUAZZAM BİR POTANSİYEL GÖRÜYORUZ"-

AIFD üyesi yenilikçi ilaç firması Merck Sharp Dohme (MSD) Dış İlişkiler Direktörü Jeff Kemprecos, AA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'de gerek yenilikçi ilaç sanayisi, gerekse yaşam bilimleri alanında "muazzam bir potansiyel gördüklerini" söyledi.

Kemprecos, sadece kendi şirketinin bu yıl yeni ilaç araştırmalarına 5,5 milyar dolar yatırım yapacağını, Merck'in Boston'daki laboratuvarlarında mide kanserini tedavi edecek yeni ilaçlar geliştirmekte olan Dr. Cem Elbi gibi Türk bilim adamlarıyla da çalıştıklarını kaydederek, "Türkiye'nin insan kaynakları, iyi bir hastane-üniversite altyapısı, yerel pazar, Avrupa'ya yakınlığı ve AB adaylığı açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu düşünmekteyiz. Küresel düzeyde Türkiye'nin rekabet gücünü daha da artırmak için politika oluşturan kişi ve kurumlarla birlikte çalışmalar yapmak istiyoruz. Bu çalışmalarla yaşam bilimleri ve yenilikçi ilaç sektöründe Türkiye bir sonraki sektör devi haline gelebilecektir" dedi.

MSD Dış İlişkiler Direktörü Jeff Kemprecos, ABD'de Massachusetts eyaletinin yeni ilaç geliştirilmesinde dünyanın bir numaralı merkezi haline gelmesinin, İrlanda ve Singapur gibi küçük ülkelerin bu alanda öne çıkmalarının tesadüf olmadığına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Massachusetts'in bütün bu avantajlarına ve yenilikçi ilaç ar-ge'sinde süper merkez unvanını kazanmasına rağmen, yine bu alanda rekabetçiliğini ve önderliğini güçlendirmek için Vali'nin ofisinde sektörümüzü sürekli takip eden ve desteğini sağlayan bir görevli var. Eyalet meclisinde de hem iktidar, hem muhalefet partisinden 15-20 temsilci ve senatör bir 'biyomedikal grup' oluşturmuş ve birlikte, yenilikçi ilaç sanayisine yardımcı olacak çözümler üretiyorlar. İrlanda ve Singapur, son dönemde sektörümüzden yatırım ve teknoloji transferi çekebilmek için doğru vizyonu ve stratejiyi oluşturan ülkelere örnek teşkil etmekte, bu açıdan diğer ülkelere rehberlik etmektedir. İrlanda, tüm kamu ilaç masraflarını, ihracat dahil olmak üzere ilaç sektöründeki ekonomik faaliyetlerden elde edilen vergilerle karşılıyor.

Singapur da bir yandan doğru politikalar uygularken, diğer yandan yeni fabrikalarımız ve araştırma merkezlerimiz için denizi dolduruyor ve yerel istihdam yeterli olmadığı için binlerce yetenekli yabancının ülkede çalışmasına izin veriyor. Türkiye'de ise yeterli arazi ve çok sayıda yetenekli insan bulunmaktadır; ihtiyacımız olan şey, yenilikçi ilaç sektörünü teşvik edecek ve dünya çapında ülkenin rekabetçiliğini artıracak politikalardır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber