Türk Eğitim Sen, 2005/73 mağdurları İçin Danıştaya başvurdu

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 22 Nisan 2008 14:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

.

Memurlar.net sitesi Öğretmenler Bölüm sorumlusu Ahmet KANDEMİR tarafından ?Anadolu Liselerindeki Karmaşanın Tarihçesi? başlığıyla yazılan yazı da http://www.memurlar.net/haber/105969/ ? Milli Eğitim Bakanlığı 2005 yılında; 23 Ağustos 2005 tarih ve 51735 sayılı 2005/73 nolu Anadolu Liselerine Öğretmen Seçimi konulu bir genelge yayınlayarak Anadolu lisesine dönüştürdüğü 350 Genel lisesinin öğretmen ihtiyacını karşılama yoluna gitmişti. Bu genelgenin iptali için davalar açılmıştı.? Şeklinde açıklanmıştı.

Bu davalar sonucunda yüksek mahkeme ilgili genelgeyi sınav yapılmadığı gerekçesiyle tümden iptal etmişti. İptal kararı 2006 yılında alındığı halde bakanlıkça bu karar kanuni zorunluluk olan bir ay içerisinde uygulamamış 2008 yılında uygulamıştır.

Sayısı 6300'ü bulan öğretmenin atamaları iptal edilerek kararnameleri tebliğ edileceği sırada bakanlıkça bir yazı yayımlanarak eğitim öğretimin aksamaması adına ilişiklerinin öğretim yılı sonunda kesilmesi emredilmiştir.

?MEB, Bu Uzlaşı Ortamını Değerlendirmelidir!? başlığıyla yayımladığım yazıda 2005/73 sayılı genelgeye göre atanıp atamaları iptal edilen öğretmenlerin mağdur olduklarını, mağduriyetlerinin öğretmenlerden çok bakanlıktan kaynaklandığını belirtmiş ve dört ana hususa değinmiştim.

Bakanlık mahkeme kararını geç uygulayarak mağduriyete yol açılmıştır. (Bu öğretmen ve sendikaların mahkeme kararının geç uygulanması nedeniyle cumhuriyet savcılıklarına duyurusunda bulunma ya da tazminat davası açma hakları olduğu kanaatindeyim)

Bu öğretmenlere 2005-2008 arasında yapılan sınavlara başvurma hakkı verilmemiştir.

Bu öğretmenlere 2008 yılında yapılan sınavsız başvuru hakkı da verilmemiştir. (Yönetmelikte 24.11.2007 de yapılan değişikliğe göre böyle bir başvuru şekli vardır.)

Bu öğretmenler halen ilişiklerini kesmediklerinden il içi yer değiştirme başvurusunda da bulunamamışlardır.

Bu gerekçelerden dolayı sendikaların bu öğretmenlerin mağduriyetlerinin giderilmesi için hem fikir olduklarını belirttiğim yazımda MEB'in bu uzlaşı ortamını değerlendirmesi gerektiğini vurgulamıştım.

Gelinen noktada Türk Eğitim Sen; 1. ve 2. Maddede belirtilen gerekçeleri de içine alan bir başvuruyu bakanlığın temyize gittiği Danıştay Dava Daireleri Kuruluna yapmıştır.

Yüksek Mahkeme Kuruluna yapılan başvuruda daha önce bu tür okullarda görev yapıp atanmak isteyenlerin yönetmelik hükümlerine uygun olarak yaptıkları başvurularda dayalı atamaların da iptal edildiği belirtilmiştir.

Bakalım Türk Eğitim Sen tarafından yapılan bu başvurudan bir sonuç alınabilecek mi? Yani Anadolu Lisesi Öğretmenliğinde yaşanan karmaşa çözümlenebilecek mi?

Bu arada bakanlığın sınav açmak üzere çalışma yaptığı da bakanlıktan gelen bilgiler arasındadır.

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

[email protected]

İşte Türk Eğitim Sen'in Dilekçesi

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELER KURULU'NA

Esas No:2007/1874

BEYANDA BULUNAN

(DAVACI) :Türk Eğitim Sen

(Türkiye Eğitim,Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası)

KARŞI TARAF :Milli Eğitim Bakanlığı/ANKARA

AÇIKLAMALAR : Makamınızda ikame ile derdest bulunan yukarıdaki esas numarası ile kayıtlı dosyada Milli Eğitim Bakanlığı; Danıştay 2. Dairesinin 05/06/2007 tarih ve 2005/2651E, 2007/2508K sayılı kararını temyizen incelenerek bozulması talebiyle makamınıza başvurmuştur. Müvekkil sendika Anadolu Lisesine dönüştürülen okullarda görev yapan öğretmenlere öncelik verilmediği gerekçeleriyle dava konusu Genelgenin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemi ile dava açmıştır. Ancak Danıştay 2. Dairesi 2577 sayılı Yasanın 20. maddesi gereğince aynı konuda açılan tüm dosyalardaki bilgi ve belgeler değerlendirilmek suretiyle 2005/73 sayılı genelgenin tümünü iptal etmiştir. Temyiz konusu edilen mahkeme kararının uygulanması ile binlerce öğretmen mağdur olmuş ve telafisi güç veya imkânsız zararlar meydana gelmiştir. Danıştay 2. Dairesinin iptal kararının özü: ?yayımlanan genelgenin yönetmeliğe aykırı olduğu ve normlar hiyerarşi uyarınca genelgelerin yönetmeliklere aykırı olamayacağı? ve ?Millî Eğitim Bakanlığı Anadolu Liseleri Öğretmenlerinin Seçimi Ve Atamalarına İlişkin Yönetmelikte; Anadolu Liselerine Atanmak için sınav şartının getirilmesine rağmen iptal edilen genelgede sınav şartının aranmaması sebebiyle yönetmeliğe aykırı olarak tesis edildiğinden bahisle iptali?dir.

2005/73 sayılı Genelgenin öncelikli olarak 10.04.2006 tarihinde yürütmesi durdurulmuştur. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı bu tarih itibariyle herhangi bir işlem tesis etmemiş yargı kararını görmezden gelerek eğitim çalışanlarını bir kez daha mağdur etmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı Anadolu Liseleri Öğretmenlerinin Seçimi Ve Atamalarına İlişkin Yönetmelik Yeniden Atama başlıklı Madde 18- ?Kapsama dâhil okulların öğretmenliğine atananlardan; daha sonra çeşitli nedenlere bağlı olarak 3 yıl ve daha az süreyle öğretmenlik mesleğinden ayrı kalanlar ile kapsam dışındaki okullarda 5 yıl ve daha az süreyle görev yapanlar, kapsama dahil okullara atanmak istemeleri hâlinde, bu Yönetmelikte belirtilen şartları taşıyor olmaları koşuluyla, aynı türdeki okullara yeniden atanabilirler.?denilmektedir. Yine anılan yönetmelik Madde 12- ?Sınavlar 100 puan üzerinden ölçülür. Bu sınavların her birinden en az 70 puan alanlar başarılı sayılır. Seçme sınavını kazananların tamamı mülâkat/uygulama sınavına alınır. Sınav sonuçları, 5 (beş) yıl süre ile geçerlidir.? Denilmektedir. Bu maddeler incelendiği zaman talebimizi karşılamadığı görülecektir.

1-2005/73 sayılı genelge ile ilk defa Anadolu Liselerine atanan Eğitim çalışanları yıllardır Anadolu liselerinde görev yapmış öğretmenlerdir. Temyiz konusu Danıştay kararıyla genelgenin yönetmeliğe uygun olan maddeleri görmezden gelinerek, tüm genelgenin iptali yoluna gidilmiş ve bu nedenle 2005/73 sayılı genelge ile yapılan atamaların tümü iptal edilmiştir. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı süresi içinde yargı kararını uygulamamıştır. Bu süre zarfında Anadolu Liselerine Öğretmen alımı için sınavlar açılmış başvuruda bulunmak isteyen Anadolu Lisesi öğretmenlerine ?Anadolu Lisesi? öğretmeni oldukları gerekçesi ile İlsis'te sayfaları açılmamış ve binlerce kişi sınava girme hakkından yararlanamamıştır. Yüksek mahkeme kararının geç uygulanması ve bu süre zarfında yapılan sınavlara alınmama sebebi ile Anadolu Liselerine ilk defa atanan öğretmenlerin mağduriyeti ikiye katlanmıştır. Sınav yapıldığı tarihlerde Milli Eğitim Bakanlığı yargı kararından haberdar olmasına rağmen düzenleme yapılmayarak, bu öğretmenlerin mağduriyetine sebep olmuştur.

2-Temyiz konusu yargı kararının uygulanması ile daha önce Anadolu Liselerinde çalışmış ve sınav kazanarak Anadolu Lisesinde çalışmaya hak kazanmış eğitim çalışanlarının kazanılmış hakları da ihlal edilmiştir.

İtiraza konu yargı kararı değerlendirilirken dilekçemizde belirttiğimiz hususlarında dikkate alınarak karar verilmesi hakkaniyet gereği olacak ve yönetmeliğe aykırı olmayan hususların tespiti yapılarak bu yönde bir karar verilmesi binlerce öğretmenin mağduriyetini önlemiş olacaktır.

Kaynak: http://www.turkegitimsen.org.tr/1mevzuatword/danistay_idari_dava_daireleri_kurul_dilekce_042008.doc

İşte Türk Eğitim Sen'in yazısı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELER KURULU'NA

Esas No:2007/1874

Makamınız nezdinde ikame ile derdest bulunan yukarıdaki esas numarası ile dosya kapsamında Danıştay 2. Dairesi tarafından verilen 05/06/2007 tarih ve 2005/2651E, 2007/2508K sayılı kararı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir. Verilen karar doğrultusunda 6300 Anadolu Lisesi öğretmeninin ataması iptal edilmiştir. Temyiz konusu mahkeme kararının ivedilikle incelenerek nihai karar verilmesi yaşanılan mağduriyeti bir nebzede olsa azaltacaktır. Takdir yüce makamınızındır.

kaynak

http://www.turkegitimsen.org.tr/1mevzuatword/danistay_idari_dava_daireleri_kurul1.doc

İşte Türk Eğitim Sen'in açıklaması

ANADOLU LİSELERİNDE YAŞANAN BİLGİ KİRLİLİĞİNE SON

Milli Eğitim Bakanlığı 2005 yılında, 23 ağustos 2005 tarih,51735 sayılı,2005/73 No'lu, Anadolu Liselerine Öğretmen Seçimi konulu bir genelge yayınladı. 2005 yılında,350 Genel Lise Anadolu Lisesine dönüştürüldü.

MAĞDURİYETLER GİDERİLMELİ

Anadolu Lisesine dönüştürülen,350 Genel Lise'de görevli on binlerce Öğretmen bir anda norm dışı bırakıldı.. Norm dışı olan Öğretmenler, uzun yıllardır görev yaptıkları okullardan koparıldılar. O yıllarda büyük mağduriyetler yaşandı. İstemedikleri okullara atamaları yapıldı.

2005 yılını bir hatırlayalım. O günleri hemen unutmayalım. Bugün ki, tablonun daha fazlası mağduriyet, o günlerde yaşandı. Mağdur olan öğretmenlerimiz, Sendikaları göreve davet ederek, kendilerine sahip çıkılmasını istediler. Ogünlerde öğretmenler, kendi istekleri ile, aileleriyle birlikte il değiştirerek buralara geldiklerini, çocukları olan aileler, görev yaptıkları okullara çocuklarının nakillerini aldırdıklarını, yerleşik bir düzenleri olduğunu,2004,2005 yıllarında bu okullarda atandıklarını, hiç beklemedikleri bir anda okullarının Anadolu Lisesine dönüştürülerek, kendilerinin norm dışına çıkarılmış olduklarını kabul etmediklerini, bunu kabullenemeyeceklerini ifade etmişlerdi. Bu kabullenmeyiş sesleri hala kulaklarımda çınlıyor. Bunları unutamayız. Türk Eğitim Sen, duyarlı ve sorumlu bir sendikadır. Haktan yanadır, haklıdan yanadır. Türk Eğitim Sen nerede bir haksız uygulama görmüşse, kanunların elverdiği ölçülerde yapanlardan hesap sormuştur. Türk Eğitim Sen, hak etmeyenlere,?Sendikamıza üye olursanız, seni idareci yaparız ?diyen seviyesizliğinin yerine, Yönetici atamalarında, kariyer, liyakat, başarı esaslarının öne çıkarıldığı, yönetici atama yönetmeliğinden yana olmuştur. Bu anlamda yönetici atama yönetmeliğini dört kez dava etmişiz. Sonuçta; Milli Eğitim Bakanlığı, adil bir yönetmelik çıkarılması için bir çalışma başlatmıştır. Bu Türk Eğitim Sen'in başarısıdır. Dileriz tüm kesimlerin arzu ettiği bir yönetmelik çıkarılır. Bir senedir Milli Eğitim Bakanlığının Yönetici atama yönetmeliğinin olmaması eğitimi içinden çıkılmaz bir noktaya getirmiştir. Uygun görmediğimiz bir yönetmelik olması halinde bu yönetmelikte yargıya taşınacaktır. Ta ki, doğru bulunana kadar, bu mücadele sürecektir.

2005 Yılında da aynı anlayışla hareket ettik. Türk Eğitim-Sen olarak, norm dışı bırakılan öğretmenlerin Anadolu Lisesi kadrosuna öncelikli olarak atanması düşüncesiyle 2005/73 sayılı genelgenin iptali için konuyu Danıştay'a taşıdık.

Türk Eğitim-Sen dışındaki bir sendika ise, 2005/73 sayılı genelgeyle atamalarda değerlendirme işlemlerinde objektif olmayan kriterler belirterek dava açılmıştır.

Danıştay İkinci dairesi açılan bu dava dosyalarını birleştirerek, başvuruları tek dosya haline getirerek, 10.04.2006 gün ve Esas 2005/2651 sayılı kararla genelgenin önce yürütmesinin durdurulmasına, daha sonra da iptaline karar vermiştir. Bu karar 11.05.2006 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı'na tebliğ edilmiştir.

2005/73 Sayılı Genelge'nin iptali, bu genelgeye göre atanan öğretmenlerin, atamalarının iptali anlamına gelmez. Eğitim-Sen (KESK) yürütmeyi durdurma kararını ortaya koyarak 205/73 sayılı genelge ile yapılan atamaların geri alınması için Mili Eğitim Bakanlığı'na 29.06.2006 tarihinde başvuruda bulunmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı bu başvuruyu ret etmiştir.

Bunun üzerine Eğitim-Sen(KESK) 29.08.2006 tarihinde, 2005/73 sayılı genelgeye göre, Anadolu Liselerine atanan öğretmen atamalarının geri alınmasına ilişkin uygulamanın iptaline ve yürütmenin durdurulması isteminde bulunmuştur. Danıştay talep doğrultusunda, Danıştay 2. Dairesi 05.06.2007 ve 2005/2651 Esas ve 2007/2508 karar'la genelgenin önce yürütmesinin durdurulmasına ve sonrasında iptaline karar vermiştir. Yani ikinci kararla Anadolu Lisesine atanan öğretmenlerin işlemlerinin iptali kararı verilmiş oldu.

Yaşanılan mağduriyetlerde Türk Eğitim-Sen olarak, herhangi bir rolümüz olmamıştır. Dilekçemiz ortadadır. Hal böyleyken bu konuda sessiz kalan, hükümetin her uygulamasına ?EVET? diyen teslimiyetçi bir anlayışı benimseyen, Sendika'nın hezeyanlarına ne demeli.?Haksızlıklar karşısında susan, sağır, dilsiz ve şeytandır? anlayışı gereği olarak, ne yapmışlardır. Hangi haksızlığa karşı tepki göstermişlerdir. Hangi hukuk dışı uygulamaları yargıya taşımışlardır. Bolca haksızlık yapmışlardır. İnsanları kandırma yolunu seçmişler, yalan beyanda bulunmuşlar, insanlarımıza atama sözü, yöneticilik sözü vermişlerdir. Haksızlığa karşı tepki göstermekten yoksun olan, inanç yoksunu şahsiyetler olumlu bir uygulama ortaya koyamadıklarından dolayıdır ki, oraya buraya saldırarak, birilerini suçlamışlardır. Sendikacılık görevini yerine getiremediklerinden dolayı da olayları çarpıtarak, Türk Eğitim Sen'i, Anadolu Lisesi öğretmenlerini mağdur etmekle suçlamışlar. Bunlar ne yaparlar. Sendikacılık yapmazlar, yani çalışanların özlük haklarıymış, haksızlıklar yapılıyormuş, bunları fazla ilgilendirmez, bunları ne ilgilendirir. Ne yaparlar, ne isterler,?Türküm, doğruyum??diye başlayan, İlköğretimlerde çocuklarımızın seslendirdiği, ?Andımızın? kaldırılmasını isterler. Daha ne yaparlar, Yöresel dil ve lehçelerin seçmeli ders olarak okutulmasını isterler. Bunların sendikacılık anlayışı da bu olsa gerek. İçlerinde sağduyu sahibi, ülke sevdalısı insanlar, sendika başkanlarının bu açıklamalarını içine sindiremediklerinden olsa gerek ki, Bu sendika üyeleri öbek, öbek istifa etmektedirler. Bunu kabullenemeyen sendikanın yöneticilerinden bazıları, oraya buraya saldırmaya başladı. Eğitim çalışanlarını bugüne kadar, atamayla, yönetici vaatleriyle kandıranlar, Yönetici atama yönetmeliği çıktığı zaman, bunlar nasıl bir sendikacılık yapacaklar, doğrusu bilmek isterim. Darphaneleri varsa altın basıp dağıtırlar, buna inanan insanları bulabilirlerse.

Yeniden Anadolu Liseleri konusuna dönecek olursak, Anadolu Liselerinde yaşanan tüm bu olayların, bu noktaya gelmesine sebep, tek suçlu varsa o da Milli Eğitim Bakanlığı'dır. Bu anlamda sendikaları suçlamaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Öğretmenlerimizi mağdur eden, Milli Eğitim Bakanlığıdır. Tüm bu yaşanan olumsuzlukları düzeltecek, mağduriyetleri gidermesi gereken yerde Milli Eğitim Bakanlığıdır. Milli Eğitim Bakanlığı yükselen feryatları duymak zorundadır.

Milli Eğitim Bakanlığınca, 2006 yılında Danıştay kararı dikkate alınarak, hemen bir düzenleme yapılarak mağduriyetler giderilebilirdi. Yapılmadı. Üç yıla yaklaşan bir süredir bu okullarda çalışıp hizmet vermiş öğretmenler şimdi görev yerlerinden koparılıyor.

Belirsizlik devam ediyor. Ne olacak bu öğretmenlerin hali. Öğretmenlerin motivasyonu bozuldu, çalışma şevkleri kırıldı. Yaşanan bu kargaşa eğitimi de olumsuz etkiledi. İllerde farklı, farklı uygulamalar da can sıkmaya başladı. Bir kısım illerde kararnameler tebliğ edilirken, bazı illerde listeler gösterilerek, atamaların iptal edildiği söylenmektedir. Yine bazı illerde öğretmenlerin talepleri, Bakanlık açıklaması dikkate alınmadan, atamaların değişik yerlere yapıldığını öğreniyoruz. (Kırşehir)

Sinirler iyiden iyiye gerilmeye başladı. Sayın Bakanın ?Biz öğretmenlerimizi mağdur etmeyiz, onları öğretmenlikten alacak halimiz yoktur. Ha, Anadolu Lisesinde görev yapmışlar, ha Genel Lisede ne fark eder, Onlar yine öğretmendir? açıklaması sinirleri iyice germiştir.

Bakanlık 2006 yılında Anadolu Liselerine öğretmen alımıyla ilgili sınav yaptı. 2005/73 sayılı Genelge ile atanan öğretmenler sınavlara müracaat edince, ?siz zaten Anadolu Lisesi Öğretmenisiniz? denilerek başvuruları kabul edilmedi.

Sınav sonuçlarına göre bir kez de hizmet puanına göre (2008 yılında) Anadolu Liselerine öğretmen atamaları yapıldı. Mağdur Öğretmenlerimizin, il içi atama talepleri, ?Haklarında Mahkeme kararı vardır ?denilerek, istekleri yerine getirilmedi.

Danıştay'ın verdiği kararı mademki, uygulayacaktınız, neden bugüne kadar uygulamadınız. Bu öğretmenlerin sınavlara girmesini niçin engellediniz.

Şimdi öğretmenler soruyor Biz ne olacağız? Bizleri eski okullarımıza da vermiyorlar. Bakanlığın yanlışının faturasını biz mi ödeyeceğiz, diyorlar. ?Bizlerin de aileleri, çoluk çocukları var. Kimimiz atandığımız okula göre ilçe, ev değiştirdik, çocuklarımızı ona göre okullara kaydettirdik. Şimdi kafalarımız karışık ne olacağımızı bilemiyoruz. Bizim psikolojimiz bozuldu, bu psikolojiyle nasıl eğitim öğretimi sürdürdüğümüzü soran yok? diye feryat ediyorlar. 3 yıla yakın bir süredir Anadolu Liselerinde görev yapan öğretmenlerin bütün hakları ellerinden alınarak il emrine verildi ve akıbetlerinin ne olacağı belli değil.

Bu karmaşa bir an önce sona erdirilmeli ve haksızlığa uğrayan öğretmenler daha önce Anadolu Lisesinde görev yaptıkları için bu durum onlar için kazanılmış hak olarak değerlendirilmelidir. Bu Öğretmenlerimiz üç yıla yakın bir süredir bu okullarda görev yapmış öğretmenlerdir. Bu Öğretmenlerimiz, bu okullarda derslere girmişler, ders anlatmışlar, not vermişler, öğrenci mezun etmişlerdir. Bu Öğretmenleri buralarda çalışmamış öğretmen kabul etmek demek, bu uygulamaları da yok saymak demektir.

2005/73 sayılı genelgeyle Anadolu Liselerine atanan öğretmenlerden önce, 2000-2005 yılları arasında birçok öğretmen sınav yapılmadan hizmet puanı esas alınarak Anadolu Lisesine tayin edilmiştir.2000-2005 yılları arasında, Önceden atanmış olanlar,2005 yılında atanıp mağdur olan öğretmenlerimiz görevlerini başarı ile yürüten, kendilerine son derece güvenen öğretmenlerimizdir. Kendilerine güvenleri olmasaydı, Anadolu Liselerine atama talebinde bulunmazlardı.

2005/73 Sayılı Genelge ile Anadolu Liselerine atanan, öğretmenlerin yaşanan mağduriyetlerine son verilmeli ve bundan böyle çalışanların mağdur edilmemesi için önceden tedbirler alınmalıdır.

Milli Eğitim bakanlığınca mağdur edilen öğretmenlerimiz için ne düşünülüyorsa her şey açıkça söylenmeli. Belirsizliğe son verilmelidir.

kaynak

http://www.turkegitimsen.org.tr/modules.php?name=News&file=article&sid=858

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber