Adalet komisyonlarının personel görevlendirme kararlarına kıstas getirmeli!

Komisyon atamalı olan adliye personelinin hangi birimde görev yapacağı ilgili personelin görev yaptığı Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı'nın kararı ile belirlenmektedir. Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı'nda tanıdığı olanlar; adliyelerde işlerin olmadığı veya çok az olduğu birimlere görevlendirilmektedir. Bu şekilde yapılan görevlendirmeler, adliyenin yoğun biriminde görev yapan personelin çalışma barışını bozmaktadır. Nepotizme dayalı yapılan bu görevlendirmelerin sona erdirilmesi, yerine hakkaniyete uygun şekilde personel görevlendirilmesi yapılması, bunun da prensiplerinin Adalet Bakanlığı tarafından belirlenmesi gerekir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 07 Aralık 2023 14:00, Son Güncelleme : 06 Aralık 2023 11:14
Adalet komisyonlarının personel görevlendirme kararlarına kıstas getirmeli!

Adliyelerde; işlerin çok yoğun olduğu birimler olduğu gibi, yoğunluğun olmadığı hatta işin bile neredeyse yok sayılacağı birimler bulunmaktadır. Ağır Ceza Mahkemeleri, Cumhuriyet Başsavcılığı uhdesinde bulunan soruşturma bürosu, Asliye Ceza Mahkemeleri, Sulh Ceza Hakimlikleri gibi birimler, işlerin yoğun olduğu birimlerdir. Tarama birimi vs. gibi bürolar; iş yoğunluğunun neredeyse yok sayılacağı birimlerdir.

Adalet komisyonunda tanıdığı olan adliye personelinin bazıları, işin olmadığı veya çok az olduğu birime görevlendirilmesinin yapılması için araya tanıdığını koymaktadır. Esasında; adalet komisyonları tarafından yapılan personel görevlendirmelerinin kıstaslarının belirlenmesi icap etmektedir. Şöyle ki: Meslek hayatına yeni başlayan zabıt katipleri, mübaşirler veya diğer yardımcı yargı personeli yargısal faaliyetlerin olmadığı veya diğer birimlere göre yargısal faaliyetlerin çok az olduğu birimlere görevlendirilmektedir. Bu hakkaniyetsizlikler oluşturmaktadır. Bir tarafta ağır ceza mahkemesinde görev yapan ve gece 22.00'a kadar duruşmaya çıkan zabıt katibi varken, diğer tarafta mesleğe yeni başlamış ve araya adam koyarak kendisini adliyenin en rahat yerinde hatta yargısal faaliyetlerin olmadığı birime görevlendirilen zabıt katibi bulunmaktadır.

Adalet komisyonları tarafından personel görevlendirilmesinin hakkaniyetli olması için bazı hususların yapılması gerekir. Şöyle ki:

1) ADALET KOMİSYONLARININ PERSONEL GÖREVLENDİRMELERİNE KISTASLAR GETİRİLMELİDİR.

Komisyon atamalı yardımcı yargı personelinin, görev yapacağı birimin belirlenmesi hiçbir kıstasa bağlı değildir. Tamamen adalet komisyonunun inisiyatifindedir. Adalet komisyonlarının inisiyatifinde olan bu tür personel görevlendirmeleri, adalet komisyonlarının nepotizme dayalı görevlendirme yapmalarını beraberinde getirmektedir. Adliyelerin yoğunluğu sadece adliyelerde çalışanların bildiği bir konu değil, adliyelere işi düşen iş sahiplerinin de bildiği konudur. Dolayısıyla, yargısal faaliyetlerin olmadığı yerde çalışan personel ile yargısal faaliyetlerin olduğu birimlerde çalışan personelin çalışma koşulları aynı değildir. Hal böyle olunca; Adalet Bakanlığı tarafından, personel görevlendirmelerine kıstaslar getirilmeli, adalet komisyonlarının personel görevlendirmeleri Bakanlık tarafından belirlenen kıstaslara göre yapılmalıdır. Mesela; Zabıt katibi, İdari İşler Müdürlüğü gibi yargısal faaliyetlerin olmadığı birimde uzun yıllar çalışmamalıdır. İhale vs. gibi işler zabıt katibinin görevi olmamalıdır. Bu tür işleri Bakanlık ayrı unvanda personel istihdam ederek yapmalıdır. Zabıt katibi, unvanının tanımına uyan işler dışında görevlendirilmemeli, unvanın dışında görevlendirildiği işleri, o işin uzmanı olan personel istihdam edilerek yapılmalıdır.

2) ADLİYELERDE BİRİMLER ARASI ROTASYON UYGULANMALIDIR.

Adliyelerde personel görevlendirmelerinde yaşanan bir diğer hakkaniyetsizlik ise, bir personelin uzun yıllar aynı birimde çalışmasıdır. Personelin uzun yıllar bir birimde çalışmasının o personel açısından olumlu yanı olduğu gibi, başka personel açısından ise olumsuz yanı bulunmaktadır. Şöyle ki: Yargısal faaliyetlerin olmadığı hatta işlerin bile yok denecek kadar az olduğu birimde uzun yıllar görev yapan personel, keyfinin bozulmasını kesinlikle istemeyecektir. Diğer taraftan, uzun yıllar yoğun birimde çalışan personel ise bir yerden sonra işin getirdiği stresten dolayı mesleki hastalıklara düçar olacaktır. (şeker hastalığı, kalp ve damar hastalığı vs. gibi) Bunun bir dengesinin olması gerekiyor. Bu dengeyi sağlamak için adliyelerde birimler arası rotasyon uygulanmalı, bunun da kıstaslarını bakanlık belirlemelidir. Rotasyon uygulamasında adalet komisyonlarına inisiyatif bırakılmamalıdır.

3) ROTASYON UYGULANDIĞINDA; HAKİM VEYA SAVCILAR, ÇALIŞACAĞI PERSONELİN PERFORMANSINDAN MEMNUN OLMAZSA NE OLACAK ?

Öncelikle şu hususun bilinmesini istiyorum: Bu haber metninin yazarı uzun yıllar adli yargının savcılık soruşturma biriminde, hukuk ve ceza mahkemelerinde çalışmış birisidir. Fethi kabir işinden, gecenin 23.30'una kadar ağır ceza mahkemesin duruşmasına çıkmış birisidir. Buradan hareketle; Adalet Bakanlığı tarafından, rotasyonun tüm adliyelerde uygulanmasına yönelik çalışma başlatılması durumunda, hakim veya savcının değişen personelden memnun olmaması ihtimal dahilindedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda, memur olma şartları ve memur olma şartlarının sonradan kaybedilmesi durumunda yapılması lazım gelen hususların neler olduğu etraflıca izah edilmiştir. Şayet rotasyon uygulandığında, kasıtlı olarak işi geciktiren veya kendisinden beklenen performansı göstermeyen ilgili personel hakkında, görev yaptığı hakim veya savcılar 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda hüküm altına alınan memur olma şartlarının sonradan kaybedilmesi maddesini işletmekten imtina etmemelidir. Sözüm ona; "işi anlamamazlığa vuran", "karşısındakine bu işten anlamıyor izlenimi uyardıran", "ben o işten anlamam" gibi bahanelerle kendisine tevdi edilen işi yapmayan personel hakkında disiplin soruşturması başlatılmalıdır. Sonuç itibarıyla, kamu hizmeti yapan kamu personeli, kendisine tevdi edilen bu görevi "emanet bilinciyle" yerine getirmelidir. İşten kaytaran, işini savsaklayan personelin, kamu personeli sıfatını taşıması züldür.

4) MESLEĞE YENİ BAŞLAYAN YARDIMCI YARGI PERSONELİNİN GÖREV YAPACAĞI İLK YER, YARGISAL FAALİYETLERİN OLDUĞU YER OLMALIDIR.

Adliyelerde personel görevlendirmelerinde şöyle bir haksızlık yapılmaktadır. Adalet komisyonunda tanıdığı olan ve memuriyete yeni başlayan personel, nerede iş az ise orada görevlendirilmektedir. Personel görevlendirmesinde, personelin işi öğrenmesi, meslekte pişmesi için unvan tanımına uyan işi yapması gerekir. Dolayısıyla, zabıt katibi olarak görev yapan kişinin yargısal faaliyetin olmadığı birimde uzun yıllar görev yapması, görevde yükselme sınavına girmesi, akabinde yazı işleri müdürü olması durumunda o kişinin ne kalem yönetimi olabilir ne de işleri maiyetinde çalışan personele öğretebilir. Kalem hizmetlerinin nitelikli olarak yürütülebilmesi için yazı işleri müdürünün nitelikli olması gerekir, yazı işleri müdürünün nitelikli olması maiyetindeki personelin de nitelikli olmasını beraberinde getirecektir. Nitelikli kalem personeli, iş sahiplerinin adliyelere olan memnuniyetini arttıracaktır, yargısal faaliyetlerin kısa sürede sonuçlanmasını sağlayacaktır. Bu hususu şöyle somutlaştırabiliriz. X Bölge İdare Mahkemesi'ne yeni başlayan personellerin içinde torpili olan personellerden bazıları istinaf dairelerine, idari işler müdürlükleri gibi ilk derece mahkemesi gibi işlerin olmadığı birimlere görevlendirilmiştir. Bu satırları okuyanlar: "İstinaf dairelerinin de personel ihtiyacı bulunmuyor mu? " diye sorabilir. Evet, istinaf dairelerinin de personel ihtiyacı elbette var ama bu personel ihtiyacı yetişmiş personel eliyle yerine getirilmelidir. Davacının,davalının, müştekinin, sanığın ne olduğunu bilmeyen personelin öncelikle mahkemelerde yetişmesi gerekir.

5) ADLİYELERDE EŞİ AVUKAT OLAN YARGI PERSONELİNİN OLDUĞU UNUTULMAMALIDIR.

Kimin kiminle evleneceği evlenecek kişilerin tercihidir. Kimsenin bir başkasının medeni haline karışmaya hakkı bulunmamaktadır. Zabıt katipleri veya mübaşir olup da eşi avukat olanlar bulunmaktadır. Şu kesinlikle unutulmamalıdır, zabıt katipleri veya mübaşirler avukat olan eşlerinin çalıştığı mahkemede dosyası olsa dahi davayla alakalı gizli kalması gereken konuları eşiyle konuşmayacak kadar ketum insanlardır. Eşi avukat olan kişiler de, eşlerinin çalıştığı Mahkemelerde davalarının olmamasına özen gösterecek kadar bu konuda hassas insanlardır. Sözün özü; Adalet Bakanlığı yetkilileri, eşleri avukat olan yargı personeline ilişkin yazılanları herkesin anladığı şekilde anladıysa bu hususa ilişkin adalet komisyonlarıyla irtibat kurulduğunda ne anlatılmak istendiğine ilişkin fikirleri oluşacaktır.

Konuyla alakalı gerekli işlemlerin Adalet Bakanlığı tarafından yapılması dileğiyle.

ÇOTANAK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber