İşe sürekli geç gelen memurun görevine son verilebilir mi?

İşe sürekli geç gelen memur hakkında, disiplin suçunu kaç kez işlerse işlesin, tekerrür hükümlerine göre en fazla kınama cezası verilebilmektedir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 04 Mart 2024 13:05, Son Güncelleme : 04 Mart 2024 13:16
İşe sürekli geç gelen memurun görevine son verilebilir mi?

Memurlar için öngörülen disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesinde düzenlenmiş olup söz konusu maddede "Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terketmek" fiilinin karşılığı "Uyarma" cezası olarak belirlenmiştir.

Aynı maddede tekerrüre ilişkin hükümlere de yer verilmiş, disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanacağı, aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verileceği düzenlenmiştir.

657 sayılı Kanunun "Disiplin cezalarının bir süre sonra özlük dosyasından silinmesi:" başlıklı 133 üncü maddesinde; "Disiplin cezaları memurun özlük dosyasına işlenir. Devlet memurluğundan çıkarma cezasından başka bir disiplin cezasına çarptırılmış olan memur uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından 5 sene, diğer cezaların uygulanmasından 10 sene sonra atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan cezalarının özlük dosyasından silinmesini isteyebilir." denilmekte olup işe geç gelen memur hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için aynı fiilden dolayı son 5 yıl içinde uyarma cezası almış olması gerekmektedir.

Peki 5 yıllık süre içinde üçüncü, dördüncü, beşinci kez göreve geç gelen memura daha üst disiplin cezaları, dolayısıyla devlet memurluğundan çıkarma cezası verilebilecek midir?

"Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terketmek" fiili sebebiyle 657 sayılı Kanunun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası alan ve bir kamu kurumunda programcı kadrosunda görev yapan bir memur tarafından söz konusu işleminin iptali hususunda dava açılmıştır.

Davayı inceleyen Danıştay 12. Dairesinin Esas: 2018/2282, Karar: 2020/3141 sayılı kararında; "Dosyanın incelenmesinden; davacının., görev yaptığı dönemlerde hakkında işe geç gelmesi ve görev mahallini izinsiz ve mazeretsiz olarak terk etmesi, öğleden sonra yapılan kontrollerde ise gelmediği saatlerdeki imzalarının mesai saati dolmadan attığının tespit edilmesi nedeniyle hakkında uyarma ve kınama cezaları verildiği, ancak sözlü ve yazılı uyarılara rağmen davacının anılan eylemlerine devam ettiği ve alışkanlık haline getirmesi üzerine hakkında . tarihli disiplin soruşturması oluru verilmesi üzerine disiplin soruşturmasına başlandığı, yapılan soruşturma neticesinde, davacının mesai giriş ve çıkış saatlerine uymadığından bahisle tutanakların tutulduğu, mesai saatlerine keyfi olarak uymadığı ve günlük devam çizelgelerinin incelenmesi sonucunda görevde olmadığı saatler için de imza attığının tespit edildiği, bu kapsamda, davacının görev yaptığı birimde görevli memurların ifadelerinin alındığı, verilen ifadelerde de işe sürekli olarak geç geldiği ve işten erken ayrıldığı, genellikle öğle yemeğini yedikten sonra işyerini izinsiz olarak terk ettiği, anılan hareketlerini alışkanlık haline getirdiği, kendilerini de bu hareketlerin olumsuz olarak etkilediğinin beyan edildiği, tüm bu hususların değerlendirilmesi sonucunda, davacının mesai saatlerine uymadığı yönündeki tutanaklar, çalışan personelin beyanları ve önceki disiplin cezaları dikkate alınmak suretiyle davacının eylemlerinin Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte olduğundan bahisle adına 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, teklif doğrultusunda . tarihli ve . sayılı dava konusu işlemin tesis edilmesi üzerine disiplin cezasına konu işlemin iptali ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır." ifadelerine yer verilmiştir.

Danıştay 12. Dairesi hüküm kısmında; "davacıya isnat edilen fiilin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesinde yer alan suç tanımına uymadığı, diğer bir ifadeyle 657 sayılı Kanun'un 125/C-(ı) maddesiyle örtüşmediği ve disiplin hukukunda yer alan "tipiklik" şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacının anılan madde uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir." diyerek söz konusu işlemi iptal etmiştir.

Danıştay kararında da görüldüğü üzere verilecek disiplin cezasının "tipiklik" şartını taşıması, yani hangi fiil için hangi ceza öngörüldüyse o cezanın verilmesi gerekmektedir. Davacının daha önce uyarma ve kınama cezaları almasına rağmen Danıştay daha üst bir ceza verilmesini uygun görmemiştir. Çünkü tekerrür nedeniyle bir üst disiplin cezası verilmesi hususunda, disiplin cezası değil "fiilin gerektirdiği ceza" esas alınmaktır. Bu çerçevede; işe sürekli geç gelen memur hakkında, disiplin suçunu kaç kez işlerse işlesin, tekerrür hükümlerine göre en fazla kınama cezası verilebilecektir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber