Öğrenim gördüğü yükseköğretim kurumunda kısmi zamanlı çalışan öğrenciler işçi midir?
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, öğrenim gördüğü yükseköğretim kurumunda kısmi zamanlı geçici olarak çalışan öğrencilerin işçi olmadığına, bunların iş kazası meslek hastalıkları sigortası kapsamında sigortalı olduklarına ve öğrencilerin tüm sigorta kollarına tabi olup olmadıklarının tam zamanlı çalışmalarının bildirilmesine göre belirleneceğine karar verdi.

İşçi olmasa da sigorta kapsamındadırlar
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 46 ncı maddesinin son fıkrasında "Yüksek
Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından burs verilmekte olan veya burs alma
şartlarını taşıyanlara öncelik verilmek suretiyle hizmetlerine ihtiyaç duyulan
öğrenciler, öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumlarında kısmi zamanlı olarak
geçici işlerde çalıştırılabilir. Bu şekilde kısmi zamanlı olarak çalıştırılan
öğrenciler, bu çalışmalarından dolayı işçi olarak kabul edilmez..." denilmektedir.
Bu kapsamda çalışan öğrenciler işçi olarak kabul edilmeseler de iş kazası ve
meslek hastalığı sigortası uygulaması kapsamında sigortalı sayılırlar. İş kazası
ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan haklar; sigortalıya geçici
iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi, sürekli
iş göremezlik halinde sürekli iş göremezlik geliri bağlanması, iş kazası ve
meslek hastalığı sonucu ölüm halinde hak sahiplerine ölüm geliri bağlanması,
cenaze ödeneği ödenmesi, hastalık ve analık hallerinde de kanunda sayılan diğer
sosyal sigorta yardımlarının sağlanması olarak sıralanabilecektir.
Belgeye dayandırılmasının önemi
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 46 ncı maddesinin son fıkrasının aksine
bir tespit yapılabilmesi için hizmetlerine ihtiyaç duyulan öğrencilerin
çalışmasının tam zamanlımı yoksa bildirildiği gibi kısmi zamanlı mı olduğunun
hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tam olarak tespit edilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, davalı işverenin kamu kurumu olduğu, kamu kuruluşlarında çalışanların
hizmetlerinin kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının
asıl olduğu dikkate alınarak, uyuşmazlık konusu dönemde davacının çalıştığını
iddia ettiği birime ait puantaj kayıtları, bordrolar varsa davacının bu iş yerinde
çalışmasına dair sözleşmeler celp edilmeli, ücret ödemelerinin ne şekilde kim
tarafından yapıldığı, buna dair muhasebe kayıtları ve ödeme belgeleri araştırılmalı,
davacının, kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenle bildirim dışı
kaldığı hususu üzerinde durulmalı, talebe konu dönemde çalışması tespit edilen,
yeteri kadar bordro tanığı dinlenmeli, davacı yanın çalışması konusu ayrıntılı
beyanları alınmalı, tespit yapılırken yalnızca tanık beyanları ile yetinilmeyip
tam gün çalışıldığı iddia edilen dönemde davacının öğrenci olduğu dikkate alınarak
davacının öğrenimini gördüğü bölümün o yıllardaki ders saatleri ve derslere
devam etme zorunluluğunun olup olmadığı da araştırılarak, toplanan tüm deliller
ışığında varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
T.C
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2023/12863
Karar No. 2023/13137
Tarihi: 20.12.2023
Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi
üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar
verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından
temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden
yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten
ve Tetkik Hakimi Bilge Yalçınkaya Zeytin tarafından hazırlanan rapor dinlendikten
sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı üniversitenin Açık
Öğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümünde tam zamanlı olarak çalıştığını,
ancak çalışmasına ilişkin sigorta primlerinin eksik bildirildiğini, müvekkilinin
01.04.2003-01.07.2005 tarihleri arasında tam gün çalıştığı halde sigorta primlerini
kendisinin ödediğini, 20.12.1999-30.06.2005 tarihleri arasında tam zamanlı çalıştığı
halde sigorta primlerinin eksik bildirildiğini beyan etmiş, müvekkilinin 20.12.1999-01.07.2005
tarihleri arasında tam zamanlı çalıştığının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Üniversite vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idareye husumet
yöneltilemeyeceğini, müvekkili idarenin yasal düzenlemeler kapsamında tüm yükümlülüklerini
yerine getirdiğini, davacının 2547 sayılı Kanun uyarınca öğrenci çalışan statüsünde
çalıştığını, bu nedenle davacının işçi statüsünü kazanamayacağını, davacının
çalışmalarının kısmi zamanlı olduğunu beyan etmiş, davanın reddini talep etmiştir.
2.Fer'i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum kayıtlarının resmi
belge niteliğinde olduğunu, aksinin ancak eşdeğer bilgi ve belge ile ispat edilebileceğini,
fiilen çalışma olgusunun ispatının davacı tarafından yapılması gerektiğini,
bordro tanıkları dışında başkaca tanık dinletilmesine muvafakat etmediklerini
beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacının
davasının kabulü ile davacının 20.12.1999 ile 01.07.2005 tarihleri arasında
davalı üniversite nezdinde sürekli ve kesintisiz olarak asgari ücret üzerinden
çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı
ve fer'i müdahil Kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1. Davalı Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep
etmiştir.
2.Fer'i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının
kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf
istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı
ve fer'i müdahil Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın
bozulmasını istemiştir.
2.Fer'i müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde; Kurum işlemlerinin yerinin
yerinde olduğunu, verilen kararın hukuka uygun olmadığını ileri sürerek kararın
bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Hizmettespitineilişkintalebinyasaldayanağı01.10.2008tarihindeyürürlüğe giren
5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçiş hükümlerini içeren
geçici 7 nci maddesi gereğince 506 sayılı Kanun'un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun'un
86/9 uncu maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin
yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma
sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan
özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının
ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan
haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği
kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak
delil toplanabileceği açıktır.
Bu tür davalarda Mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve
kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin
Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları,
puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri
bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar
tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı
sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet
yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte
başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla
dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak
celb edilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile
bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı,
varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının
değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı,
işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı
ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak
düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın
varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan
işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan
kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
3. Değerlendirme
Davacı 20.12.1999-01.07.2005tarihleri arasında, davalı Anadolu Üniversitesi'nin
halkla ilişkiler bölümünde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı halde; sigorta
primlerinin yatırılmadığını ve çalıştığı sürelerin eksik bildirildiğini ileri
sürerek hizmet tespiti talebinde bulunmuş, mahkemece dinlenen tanık beyanlarına
itibarla davanın kabulüne karar verilmişse de, verilen kararın eksik inceleme
ve araştırmaya dayalıdır.
Dosyanın incelenmesinde; davalı işveren tarafından Kuruma verilen 20.12.1999
tarihli işe giriş bildirgesinde, sigortalının "2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun
46 ncı maddesi ile 4728 sayılı Katma Bütçeli İdareler 2002 Mali Yılı Bütçe Kanunu'nun
8.C maddesi uyarınca iş kazaları ve meslek hastalıkları primi ödenmek suretiyle
kısmi zamanlı olarak çalıştırılacaktır. Şeklinde açıklamanın yer aldığı, davalı
iş yerinden talebine konu dönemde herhangi bir hizmet bildiriminin yapılmadığı,
görülmektedir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 46 ncı maddesinin son fıkrasında "Yüksek
Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından burs verilmekte olan veya burs alma
şartlarını taşıyanlara öncelik verilmek suretiyle hizmetlerine ihtiyaç duyulan
öğrenciler, öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumlarında kısmi zamanlı olarak
geçici işlerde çalıştırılabilir. Bu şekilde kısmi zamanlı olarak çalıştırılan
öğrenciler, bu çalışmalarından dolayı işçi olarak kabul edilmez..." denilmektedir.
Bu kapsamda çalışan öğrenciler işçi olarak kabul edilmeseler de iş kazası ve
meslek hastalığı sigortası uygulaması kapsamında sigortalı sayılırlar. İş kazası
ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan haklar; sigortalıya geçici
iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi, sürekli
iş göremezlik halinde sürekli iş göremezlik geliri bağlanması, iş kazası ve
meslek hastalığı sonucu ölüm halinde hak sahiplerine ölüm geliri bağlanması,
cenaze ödeneği ödenmesi, hastalık ve analık hallerinde de kanunda sayılan diğer
sosyal sigorta yardımlarının sağlanması olarak sıralanabilecektir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 46 ncı maddesinin son fıkrasının aksine
bir tespit yapılabilmesi için hizmetlerine ihtiyaç duyulan öğrencilerin çalışmasının
tam zamanlımı yoksa bildirildiği gibi kısmi zamanlı mı olduğunun hiçbir kuşkuya
yer bırakmayacak şekilde tam olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemece,
davalı işverenin kamu kurumu olduğu, kamu kuruluşlarında çalışanların hizmetlerinin
kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının asıl
olduğu dikkate alınarak, uyuşmazlık konusu dönemde davacının çalıştığını iddia
ettiği birime ait puantaj kayıtları, bordrolar varsa davacının bu iş yerinde
çalışmasına dair sözleşmeler celp edilmeli, ücret ödemelerinin ne şekilde kim
tarafından yapıldığı, buna dair muhasebe kayıtları ve ödeme belgeleri araştırılmalı,
davacının, kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenle bildirim dışı
kaldığı hususu üzerinde durulmalı, talebe konu dönemde çalışması tespit edilen,
yeteri kadar bordro tanığı dinlenmeli, davacı yanın çalışması konusu ayrıntılı
beyanları alınmalı, tespit yapılırken yalnızca tanık beyanları ile yetinilmeyip
tam gün çalışıldığı iddia edilen dönemde davacının öğrenci olduğu dikkate alınarak
davacının öğrenimini gördüğü bölümün o yıllardaki ders saatleri ve derslere
devam etme zorunluluğunun olup olmadığı da araştırılarak, toplanan tüm deliller
ışığında varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan
reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren
Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.12.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.