Erdoğan: Kapatma davası faizi, yüksek faiz de enflasyonu tahrik ediyor

Kaynak : Referans
Haber Giriş : 26 Haziran 2008 08:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti'ye kapatma davası açılmasının ardından faizlerin yükseldiğine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Yüksek faiz enflasyonu tahrik ediyor. Faizi sebep, enflasyonu netice olarak görüyorum" dedi.

Son aylarda Türkiye'deki siyasi krizin yarattığı gerilim ortamından endişe eden yabancı yatırımcılarla sık sık biraraya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu kez aralarında Carrefour, bauMax, Schneider Electric ve Unilever gibi dev markaların temsilcilerinin bulunduğu katılımcılara "İstikrarı korumakta kararlıyız. Türkiye'den vazgeçmeyin" mesajı verdi. Erdoğan, kapatma davasının açıldığı 14 Mart tarihinden itibaren faizlerde bir tırmanış yaşandığını ve bunun ülke ekonomisini ciddi manada etkilediğini ifade etti. Yüzde 15,5-16'larda seyreden faizlerin şu anda yüzde 22 düzeyine ulaştığını kaydeden Erdoğan, "Bunun ciddi manada bize olumsuz etkisi var. Yüksek faiz birinci unsur olarak enflasyonu tahrik ediyor. Ne yazık ki faizin yükselmesi, enflasyonu da şu anda yükseltmiştir" dedi.

"The Economist Intelligence"a bağlı Economist Conferences'in düzenlediği hükümetlerle yuvarlak masa toplantıları kapsamında düzenlediği 16. Yuvarlak Masa Toplantısı, Sabancı Holding sponsorluğunda dün İstanbul'da yapıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı'nın panelist olarak katıldığı "Yol Ayrımındaki Türkiye" konulu panelin basına kapalı oturumlarında Başmüzakereci ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan da birer sunum yaptı.

Carrefour, bauMax, Schneider Electric ve Unilever gibi Türkiye'deki yabancı şirketlerin genel müdürleri ve Türkiye'den küçük ve orta ölçekli işletmelerin yöneticilerinin katıldığı toplantıda Erdoğan, konuşmasına Türkiye'nin son 5 yılda geçirdiği değişimi anlatarak başladı. Erdoğan, Cumhuriyet'in 100. kuruluş yıldönümü olan 2023'te Türkiye'yi dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri haline getirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Bütçeden taviz yok

Erdoğan bütçe disiplininden asla taviz vermeyeceklerini, mali saydamlığın güçlendirilmesi için sürdürülen çalışmaların da tüm hızı ile devam edeceğini kaydetti. Vatandaşların hükümete ve politikalarına duyduğu güvenin Türkiye'nin başta ekonomi olmak üzere her alanda farklı bir kulvara girmesine zemin hazırladığına dikkat çeken Erdoğan, "Artık çok daha aydınlık bir geleceğe bakıyoruz" diye konuştu.

Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Erdoğan, büyümedeki hedeflerinin hâlâ yüzde 7 olduğunu, en kötü ihtimalle yüzde 4'lük büyüme oranını yakalayacaklarını söyledi. Yatırımcıların özellikle üstünde durduğu "kapatma davası" konusunu da gündeme getiren Erdoğan, davayla birlikte fazilerde tırmanış yaşandığını söyledi. Bu durumun kendilerini de olumsuz yönde etkilediğini kaydeden Erdoğan, "Bunu özellikle itiraf etmek durumundayım. Yüzde 15,5-16'da iken şu anda yüzde 22 civarına ulaşmış bir faiz var. Tabii bunun ciddi manada bize olumsuz etkisi var. Tabii şu anda yüzde 12 reel faizi gördüğünüz zaman bunun bedeli çok çok ağır" dedi. Yüksek faizin enflasyonu tahrik eden birinci unsur olduğunun altını çizen Erdoğan, "Ben bir de şuna inanıyorum; yani faizi bu noktada bir sebep olarak görenlerdenim. Enflasyonu ise bir netice olarak görenlerdenim. Bu sebep-netice ilişkisinde de ne yazık ki faizin yükselmesi, enflasyonu da şu anda yükseltmiştir. İnanıyorum ki tekrar toparlanmamız bu noktada bizi iyi bir konuma getirecektir. Türkiye'de bu altyapı, bu dinamik yapı var" diye konuştu.

Elektrik çalanlar var

Güler Sabancı'nın, "Elektrik üretim tesislerinin özelleştirilmesi planlanıyordu. Bu konuda ne aşamadayız?" sorusuna karşılık ise Erdoğan, dağıtım özelleştirmelerinde herhangi bir sorun yaşanmamasına rağmen, üretime gelince "önce kazanayım, sonra yatırım yapayım" şeklinde bir bakış açısının oluştuğuna dikkat çekti. Erdoğan, "Burada bir örnek vermek istiyorum. Bizde gerek şebekeler gerek yüksek gerilim hatları hepsi havaidir. Şebekelerde havai hatların yer altına alınması lazım ki kayıp-kaçaklar önlensin. Son 2 yıldır bu işe ciddi yatırımlar yaptık. Önüne gelen bir çengel atıyor, oradan elektriği çalıyor. Dolaylı yollarla da çalıyorlar. Bunu ciddi manada fabrikalar da yapıyor" dedi.

GÜLER SABANCI

Enerjiye 6 milyar euro yatıracağız

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye'nin geleceğine güvendiklerini belirterek, bu yıl sadece organik yatırımlar için 1.6 milyar dolar ayıracaklarını söyledi. Sabancı Grubu olarak geçen dört yıl ortalama yüzde 20 büyüdüklerini kaydeden Sabancı, gelecek üç yılda da yüzde 18-20 büyümeyi hedeflediklerini açıkladı. Türkiye'nin bu yıl bankacılıkta yüzde 17, sigortacılıkta yüzde 19, perakendede yüzde 12, enerjide ise yüzde 18 büyüyeceğine işaret eden Güler, EnerjiSA'nın önümüzdeki 3 yılda özelleştirmeler hariç 6 milyar euroluk yatırım yapacağının altını çizdi. Sabancı, "Nükleer enerji ile de ilgileniyoruz. Doğalgaz, elektrik ve yenilenebilir enerji konusunda ciddi yatırımlar yapacağız. Hedefimiz Türkiye'nin elektrik ihtiyacının en az yüzde 10'unu karşılamak" diye konuştu. Büyüme oranını Türkiye gibi bir ülke için en az yüzde 7 olması gerektiğini dile getiren Sabancı, hükümetten kayıtdışı ile mücadele ve AB sürecinin devamı gibi konularda daha fazla çaba beklediklerini kaydetti.

DIŞİŞLERİ BAKANI ALİ BABACAN

Kriz yumuşarsa reformlar sürer

Economist Conferences'in basına kapalı "Yeni Jeopolitik Manzarada Türkiye'nin Yeri" oturumunda konuşan Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, "siyasi zeminin müsaade ettiği ölçüde" ekonomik reformların rahatlıkla gerçekleştirilebileceğini söyledi. Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Ali Babacan, AK Parti hakkındaki kapatma davasına ilişkin soruyu karşılık, "Ne zaman, nasıl bir karar alınacak bilmiyoruz. Bizim için meşruiyet önemli. Meşruiyetin üç unsuru var. Birincisi davanın kendisiyle ilgili savunmamızı yapıyoruz. İki, alınacak kararın içeride kamuoyumuz tarafından meşru kabul edilmesi gerekir. Üç, alınacak kararın dışarıda da meşru addedilmesi gerekir" dedi. Babacan, Türkiye'nin temel hak ve özgürlükler alanındaki uygulamalar konusunda da "birinci sınıf" bir ülke olmaya niyetli olduğunu vurguladı. Babacan, AB sürecinin ise sıkıntılara rağmen devam edeceğini kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber