Bakan Tekin'den LGS ve Okullarda Kıyafet Açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TGRT Haber'de gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Okullarda serbest kıyafet uygulamasının kaldırılmasının nedenleri, yeni müfredatın uygulanma takvimi ve 12 yıllık zorunlu eğitimde olası değişiklikler hakkında bilgiler verdi. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilgili detayları paylaşan Tekin, eğitim sisteminde yapılan yeniliklerin ve değişimlerin gerekçelerini anlattı. Ayrıca, programların sürekli güncelleneceğini ve katılımcı bir yaklaşımla geliştirileceğini vurguladı. Öğretmenlerin ve sektör temsilcilerinin görüşlerinin dikkate alındığını belirtti.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Uygulaması

2024-2025 yılı itibariyle her kademenin ilk sınıfında Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli uygulanmaya başlandı. Gelecek yıldan itibaren 2. sınıflar da bu modele dahil olacak. Yani okul öncesi, ilkokul 1-2, ortaokul 5-6, lise 9-10 sınıfları bu modelle devam edecek. Bir sonraki yıl ise 3. sınıflara geçilecek.

Müfredat Değişikliğinin Gerekçeleri

Tekin, eğitim programlarında yapılan değişikliklerin nedenlerini şöyle açıkladı:

• Uluslararası toplantılarda Türkiye eğitim sistemiyle ilgili eleştiriler ve bilgi edinmeyle ilgili uyarılar alınması
• Çağa ayak uyduran, beceri odaklı ve dinamik bir program ihtiyacı
• Programların belirli aralıklarla yenilenmesi ve sürekli güncellenmesi gerekliliği

Katılımcı Yaklaşım ve Değerlendirme Süreci

Yusuf Tekin, katılımcı bir mantıkla hareket ettiklerini ve her icraatı öğretmenler odası toplantıları ile sektör çalışanlarıyla istişare ederek gerçekleştirdiklerini belirtti. Maarif Modeli uygulamasıyla ilgili geri dönüşlerin alınacağını ve çeşitli birimlerin izleme-değerlendirme faaliyetleri yürüteceğini söyledi:

• Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri
• Teftiş Kurulu Başkanlığı
• İç Denetim Başkanlığı
• Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı
• İl ve ilçe milli eğitim müdürlükleri
• Öğretmenlerin geri dönüşleri için oluşturulan linkler

Öğretmenlerin Rolü ve Katılımı

Öğretmenler de bu değişime inandı. Bakan Tekin, öğretmenlerle birlikte hareket edilmezse yapılan hiçbir çalışmanın karşılık bulamayacağını vurguladı. Programa itiraz edenlerin şu an teşekkür ettiğini ve kararların eğitimcilerle birlikte alındığını ifade etti.

FETÖ hala etkili olsaydı bu değişimi yapmamız mümkün olmazdı. Demokratik siyaset kavramını tartışırken en çok konuşulan konulardan biri vesayettir. Vesayet kavramı genellikle dar bir çerçevede ele alınır; ancak vesayet sadece silahlı bürokratların demokratik siyaset üzerindeki baskısı değildir. Elinde silah olmayan bürokratların da çalıştırmama çabaları vesayetin bir parçasıdır. Mali bürokrasi ve yargı bürokrasisi de vesayet uygulayabilir. Hükümetin eğitim politikalarının önünde belli vesayet mekanizmaları bulunabilir.

Eğitimde Vesayet ve Yayıncılık Sektörü

2013-2014 eğitim-öğretim yılında, 16 milyon öğrenci için dağıtılan ders kitaplarının toplam maliyeti yaklaşık 400 milyon TL idi. FETÖ mücadelesi kapsamında, FETÖ'nün yayınevlerinin listesini çıkardık ve bu 38 yayınevinin Kültür Bakanlığı'ndan bandrollerinin sayısını aldık. Bandrolle satılan kitaplar dışında, "yaprak test" denilen bandrolsüz kitaplar da bulunuyor. Kültür Bakanlığı'ndan alınan tahmini maliyetlerle yapılan hesaplamada, 16 milyon öğrenciye bedava dağıtılan ders kitabı maliyetinin yaklaşık 2,5 katı bir pasta olduğu görülüyor. Bandrolsüz kitaplar da dahil edildiğinde bu rakam 5 katına çıkıyor.

• 38 yayınevinin bandrollü ürünleri önemli bir paya sahip.
• Bandrolsüz ürünler pastanın büyük kısmını oluşturuyor.
• Sadece yardımcı kaynaklardan elde edilen gelir, MEB politikaları üzerinde vesayet oluşturuyor.

Ders Kitapları Politikası Üzerindeki Vesayet

"MEB size kitap dağıtıyor ama bundan bir şey olmaz, siz şu kitapları alın" şeklinde yönlendirmeler yapılıyordu. Bu, devletin ders kitapları politikası üzerinde bir vesayettir. Bu vesayetçi yapı kırılmadığı sürece herhangi bir alanda hükümetin politikalarını hayata geçirmesi mümkün değildir.

MEB bünyesinde FETÖ mücadelesi yapılmasaydı, bahsedilen politikaların hayata geçirilmesi mümkün olmazdı.

'LGS'de Sorular Sızdırıldı' İddiası

Burada gerçek olanla hayali olan konular birbirine karıştırılıyor. 2013 yılında TEOG kapsamında Ekim ayı sonunda bir deneme sınavı yapıldı ve pilot iller seçildi. Birisi deneme maksatlı kitapçığı alıp, normal sınav sabahı "Soru kitapçığını aldım" diye duyurdu. Bu açıklanana kadar ortalık karıştı.

Çok üzgünüm ama burada velilerin ve öğrencilerin duygularını istismar eden, öğretmenlerin ve idarecilerin emeklerini gasp eden, yalan bilgiler yayan kişiler var.

Bahsedilen konu doğrudur. LGS sınavında soru kitapçığı, arzu edilen saatten daha önce açıklandı. Ancak sınav tamamlandıktan 1 saat sonra, 11.57'de sosyal medyada paylaşıldı. Bu, istenen saatten daha doğru bir zamanda yayınlandı ve sınavın güvenliğini riske atacak bir durum oluşmadı. Buna rağmen yayını yapan kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

SERBEST KIYAFET KONUSU

Artık her okul kendi kıyafetini tanımlayacak. Bunu yaparken herhangi bir marka ya da herhangi bir mağazaya yönlendirmek gibi bir durum söz konusu değil. Çocukların giyecekleri kıyafetlerin sadece tanımlanmasını istedik okullardan. Öğrencimiz ister kendi ilinde, ister başka bir ilden o benzer kıyafetleri alıp kullanacak.

Çocuklarımız her bir kademe için, 4 yıl boyunca kıyafetin değiştirilmesini de istemiyoruz. İlave bir külfet çıkmasın diye.

Birileri yine bunu karikatürize etmiş. 'Siyah önlük geri geldi' diye. Öyle bir şey yok tabi.

Kritik olan şu; Herhangi bir arma basılı şekilde, herhangi bir yere yönlendirmek ya da ekonomik endişeyi de ortadan kaldırmak için tedbirlerimizi aldık.

"DİL ÖZEL OKULDA ÖĞRENİLİR" ALGISI YIKILIYOR

Türkiye'de dil öğretimiyle ilgili konuyu masaya yatırdık. 'Acaba başka bir ülkedeki çocuğun aldığı dil eğitiminden süre olarak biz daha mı az çocuklarımıza yabancı dil eğitimi veriyoruz?' OECD ortalamasının 2 katına yakın daha fazla zaman harcıyoruz. Peki nerede problem var? Materyale de bakıyorum uluslararası materyallere benzer. Problemimiz çocuklara doğru yaşta doğru yoğunlukta yabancı dil eğitimi veriyor muyuz? 2016-2017'de bir pilot uygulama başlattık. Ortaokul 1. sınıfta yoğunlaştırılmış yabancı dil uygulaması başlattık. Her ilde 1-2 pilot okulda bunu başlattık. Sonra biz ayrıldık, döndükten sonra bu pilot uygulamanın akıbetine baktım. Pilot okulların çok başarılı sonuçlar doğurduğunu gördük. Şu an 300'e yakın okulda yaygınlaştı. İyi bir noktaya doğru gidiyor.

Yine aynı dönemde "Acaba çocuklarımıza dili öğrenip öğrenmediği konusunda yeterli bir ölçme-değerlendirme sistemi uygulayabiliyor muyuz?" 4 beceri üzerinden çocuklarımızın dil öğrenmelerini ölçen bir mekanizma geliştirdik ve sınav mantığını da değiştirdik. Çocuklar artık dille ilgili, okuma-yazma-konuşma-dinleme üzerinden sınav oluyorlar. Test ve grameri öğrenme mantığından vazgeçtik.

2023 yılında bakan olarak göreve başladıktan sonra, siz de çok duymuşsunuzdur, 'Soruyu biliyordum ama tam anlamamışım.' Çocuklarımızın ana dil beceri konusunda sorunlar yaşıyoruz. Çocuklar 300-500 kelimeyle anadilini konuşuyorsa, 1000-2000 kelimeyle yabancı dil konuşmasını bekleyebilir misiniz? Çocukların yabancı dil öğrenmesi için ana dil becerilerinin geliştirilmesini, Türkçeyi merkeze aldık.

Yabancı dil özel okulda öğrenilir algısını kırdık.

Bakan Tekin'in açıklamalarından dikkat çeken diğer kısımlar ise şöyle:

Öğrencilerimizi mağdur edecek adım atmayız.

12 yıllık zorunlu eğitimde görüşleri izliyoruz. Ortalamanın üzerindeyiz.

Mesleki eğitim için teşvik dahil adımlarımızı atıyoruz.

Mesleki eğitime altın çağını yaşatacağız.

Tüm eleştirileri saygıyla karşılıyoruz.

86 milyon vatandaşımızın eğitimle ilgili çok farklı görüşleri var. Biz şunu yapıyoruz; karar alma mekanizmalarımızda, sağlıklı karar alıyorsak eleştirileri gülüp geçiyoruz. Karar alma mekanizmalarında çok iddialıyım. Bakın mesela bu hafta sonu biz Bakanlık birim amirlerimizle, 3 aylık süreçte yapıyoruz... Birim amirlerimizle, genel müdür ve bakan yardımcılarımızla 2 gece kapanıyoruz. Telefonlarımızı her şeyi kapatıp, kamp yapıyoruz. Sahada topladığımız şeyleri tartışıyoruz. Çok verimli bir istişare süreci... Sağlıklı karar aldıktan sonra kimin ne dediğiyle çok ilgilenmeden yolumuza devam ediyoruz. Herkesin farklı bir düşüncesi var, yoksa bir arpa boyu yol alamayız.

MÜLAKAT KONUSU

Bu mülakatları herkesin göreceği şekilde yapalım. Kamera kaydı dahil, mülakatlarla ilgili iki eleştiri var. Kimisi diyor mülakata karşıyım, ikinci eleştiri mülakatlarla ilgili adaletsizlik var. Bireysel olarak itiraz edebilirsiniz. Tutanak metni var kamera kaydı var, itiraz ederseniz değerlendirilir. Mahkeme neticesinde bizim haklı olduklarımız var, adayın var karar neyse ona göre hareket edilir.