İzmir'de içme suyu barajları yüzde 17 seviyelerinde

Aşırı sıcaklar ve kuraklık İzmir'i etkilemeye devam ediyor. 11 merkez ilçede planlı ve dönüşümlü kesintiler başlayacak. Kentin içme suyu barajları da yüzde 17 civarında seyrediyor.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Ağustos 2025 15:24, Son Güncelleme : 06 Ağustos 2025 15:58
İzmir'de içme suyu barajları yüzde 17 seviyelerinde

İzmir'in içme suyu ihtiyacının karşılandığı barajlardaki su seviyesi düşmeye devam ediyor.

Geçmiş yıllarda kuraklık nedeniyle tam doluluğa ulaşamayan barajlar, bu yılın 7 ayında da beklediği yağışları alamadı.

Yetersiz yağışlarla beraber iklim değişikliğine bağlı artan sıcaklıklar ve bilinçsiz tüketim barajlardaki su seviyelerine olumsuz yansıdı.

Barajlardaki doluluk oranları

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) verilerine göre, 6 Ağustos 2025 itibarıyla kente içme suyu sağlayan barajlardaki doluluk oranları, geçen yılın aynı dönemine göre önemli ölçüde azaldı.

İzmir'in içme suyu ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılayan Tahtalı Barajı'nda doluluk yüzde 7,97 olarak ölçüldü. Bu oran geçen yılın aynı döneminde yüzde 22,55 seviyesindeydi.

Doluluk oranı Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nda yüzde 2,83, Güzelhisar Barajı'nda yüzde 57,55, Ürkmez Barajı'nda yüzde 10,36 ve Balçova Barajı'nda yüzde 27,66'ya kadar geriledi. İzmir'in su ihtiyacını karşılayan kaynaklar arasında yer alan Manisa'daki Gördes Barajı'nda ise geçen yıl yüzde 6,13 olan doluluk yüzde 0,08 olarak ölçüldü.

"Kuraklık yılın tüm mevsimlerine yayıldı"

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ufuk Özkan, yaşanan kuraklıkların mevsimsel bir olayın ötesine geçerek iklim krizinin etkisi haline geldiğini söyledi.

Özkan, barajlardaki düşüşün uzun vadeli etkiler doğurabileceğini vurgulayarak, "Alışkanlıklarımızı değiştirmezsek bu tablo derinleşecek. Kuraklık yılın tüm mevsimlerine yayıldı. Yağış rejimi değişiyor, bu yeni koşullara göre yaşam tarzımızı ve su yönetimini yeniden tasarlamamız gerekiyor" dedi.

Su krizine karşı alınacak önlemlerin kısa vadeli değil, uzun vadeli ve kalıcı olması gerektiğini ifade eden Özkan, şöyle konuştu:

"Artık dramatik çözümleri devreye geçirmemizin zamanının geldiğini gösteren kritik bir eşikteyiz. Bugün yaptığımız tasarruflar, bu mevsimi kurtarır ama seneye aynı problemi yaşamamak için topyekun bir mücadeleye girmemiz gerekiyor. Mücadele yalnızca tasarrufla sınırlı kalmamalı. Yağmur suyu hasadı sistemleri, gri suyun kullanımı, atık suyun yeniden değerlendirilmesi, ev ve iş yerlerinde su kullanımının sınırlandırılması gibi uygulamaların yaygınlaşması gerekiyor."

Özkan, bahçe sulamaları, havuz kullanımları, halı, araba ve balkon yıkamaları gibi bireysel tüketim alışkanlıklarının da gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, küçük önlemlerle yüzde 10 tasarruf bile sağlanmasının yaz mevsimini çıkartıp yağışlı mevsime kavuşmayı kolaylaştıracağını anlattı.

İzmir'de Beş Bölgede Dönüşümlü Su Kesintisi Başlıyor

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber