İDDK: Tesadüfen elde edilen dinleme kayıtları disiplin soruşturmasında delil olarak dikkate alınabilir
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi esnasında tesadüfen elde edilen kayıtların, bu soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan fiiller hakkında yürütülecek disiplin soruşturmasında delil olarak dikkate alınabileceği sonucuna vardı.

Olay:
Polis memuru olarak görev yapan davacı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması kararı gereğince elde edilen telefon konuşma kayıtlarından, davacıya isnat edilen "yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiilinin sübuta erdiği anlaşıldığından, sübut bulan bu fiili nedeniyle davacının 7068 sayılı Kanun'un 8/6-ç maddesi uyarınca "meslekten çıkarma" cezasıyla cezalandırılmıştır.
İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir
İstinaf bu kararı onamış ama Danıştay Daire kararı ile bozulmuştur.
Daire Kararı: Dinleme kayıtları diğer delillerle kanıtlanmalıdır.
Dava konusu işleme esas disiplin soruşturmasında ise davacıya ceza verilmesine
neden olan eylemle ilgili olarak davacının mesajlaştığı kişinin ifadesine başvurulmadığı,
bir kişi dışında tanık ifadelerinin alınmadığı, sadece telekomünikasyon yoluyla
yapılan iletişimin dinlenmesi ve denetlenmesi sırasında elde edilen mesaj ve
konuşma içeriklerinin çözümü suretiyle oluşturulan tutanaklara dayanıldığı,
kaldı ki ceza yargılamasında alınan tanık ifadelerinin davacının savunmasıyla
örtüştüğü, Bu durumda, davacıya isnat edilen fiilin, davacı aleyhine tek başına
delil olarak kullanılamayacak olan tapeler dışında, her türlü şüpheden uzak,
kesin ve somut başka delillerle kanıtlanamadığı dikkate alındığında, verilen
meslekten çıkarma cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İlk derece mahkemesi kararında ısrar etmiştir
İDDK: Delil kabul edilir
Somut olayda, davacıya isnat edilen bir başka suçtan dolayı davacının iletişiminin hukuka uygun nitelikteki hakim kararıyla dinlendiği, bu esnada tesadüfen karşılaşılan iletişim unsurlarının ve fiillerin davacıya ilişkin olarak disiplin suçuna vücut verebileceği ve usulüne uygun olarak elde edilmiş bu kayıtların, yürüttüğü kamu hizmetinin önemi ile özellikli konumu ve dinlemenin zaten davacı hakkında da yapıldığı gözetildiğinde davacıyla ilgili olarak disiplin soruşturmasında dikkate alınabileceği, bu durumun kamu hizmetinin etkin bir şekilde yürütülmesi ve mesleki disiplinin sağlanması meşru amacına dayandığı, personel rejimi gibi sıkı kural ve şartlara tabi bir alanda kamu makamlarının zorunlu bir uygulama olarak disiplin soruşturması yapmasında ve bu delilleri kullanmasında demokratik bir toplumun gereklerine uygunluk bulunduğu değerlendirilmiş, disiplin soruşturmasında, davacıya, delillere karşı çıkma fırsatı da verildiği görülmüştür.
Ancak kesin olarak sübuta ermediği hususu dikkate alınmıştır
Buna göre, davacının ilçede TEM Büro Amirliğinde çalıştığı, Ö.Y. isimli şahsı tanıdığı, istihbari nitelikte bilgi alma amacıyla iletişiminin olduğu, kendisine yardımcı olmak maksadıyla söz konusu konuşmanın cereyan ettiği şeklinde savunmada bulunduğu; Ö.Y. isimli şahsın, konuyla ilgili ceza yargılamasında, davacının açıklamalarıyla örtüşür nitelikte beyanda bulunduğu; söz konusu kısa mesaj ve konuşma kayıtları ile GBT sorgusunu yapan polis memurunun benzer yöndeki ifadesi dışında dosyada başkaca delil mevcut olmadığı; davacıya isnat edilen fiilin, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillerle ispat edilemediği ve yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullandığından bahsedilemeyeceği, davacının üzerine atılı fiilin sübuta ermediği sonucuna varılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2024/430
Karar No: 2025/687
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
Polis memuru olarak görev yapan davacının, 7068 sayılı Kanun'un 8/6-ç maddesi
uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel
Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptaline
karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; ... Cumhuriyet
Başsavcılığının ... sayılı soruşturması kapsamında, ... Sulh Ceza Mahkemesi
tarafından iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması kararı gereğince
elde edilen telefon konuşma kayıtlarından, davacıya isnat edilen "yetkisini
veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve
dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiilinin sübuta erdiği anlaşıldığından,
sübut bulan bu fiili nedeniyle davacının 7068 sayılı Kanun'un 8/6-ç maddesi
uyarınca "meslekten çıkarma" cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin
dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine
karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:...,
K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu mahkeme kararının usul ve hukuka
uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf
başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti:
Danıştay İkinci Dairesinin 13/06/2023 tarih ve E:2022/2816, K:2023/3404 sayılı
kararıyla; telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında
elde edilen ses kayıtlarının, bu soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan
ve katalog suç niteliği taşımayan suçlar hakkında yürütülecek disiplin soruşturmasında
delil olarak kullanılamayacağı ve sadece bu kayıtlara dayanılarak disiplin cezası
verilemeyeceği, bununla birlikte, bu kayıtlara dayalı olarak disiplin soruşturması
başlatılmasında ve açılan soruşturma genişletilmek suretiyle elde edilen tanık
ifadeleri gibi bilgi ve belgelere dayalı olarak disiplin cezası verilmesinde
hukuki bir engel de bulunmadığı, Kamu görevlilerinin disiplin cezasıyla cezalandırılabilmeleri
için disipline aykırı eylem veya işlemlerinin sübut bulup bulmadığının usulüne
uygun olarak yapılacak soruşturma ile ortaya konulması, soruşturma aşamasında
kamu görevlisinin lehinde ve aleyhinde olan her türlü bilgi ve belgenin toplanması,
bilahare disipline aykırı davranış olarak tespit edilen eylemin hiçbir şüpheye
yer bırakmayacak şekilde ispatlanarak bu eyleme uygun olan disiplin cezası maddesinin
tayini ve uygulanması gerektiği, Dava konusu işleme esas soruşturma raporu ile
dava dosyasındaki diğer bilgi ve belgeler incelendiğinde, ... Cumhuriyet Başsavcılığının
... sayılı soruşturması kapsamında davacı ve diğer şüpheliler hakkında "rüşvet
almak ve vermek" suçuna ilişkin yapılan iletişimin dinlenmesi ve kayda
alınması kararı sonucunda tespit edilen mesaj ve konuşma içeriklerinin değerlendirilmesi
neticesinde yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak
amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak eylemi nedeniyle
davacının meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiğinin
görüldüğü, Davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına dayanak gösterilen
fiilleri nedeniyle "görevi kötüye kullanma" suçundan dolayı yargılandığı
davada, ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla
"her ne kadar sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılması
amacıyla kamu davası açılmış ise de atılı suça dayanak teşkil edebilecek tek
somut delilin sanık hakkında rüşvet suçundan yürütülen soruşturma kapsamında
alınan iletişimin tespiti kararı sırasında elde edilen kayıtlar olduğu, dinlenen
tanık beyanlarının ise sanığın savunmasını destekler nitelikte olduğu, bu itibarla
dosya içerisinde sanığın atılı suçu işlediğine dair hukuka uygun olarak alınmış,
her türlü şüpheyi bertaraf edecek somut bir delilin bulunmadığı" gerekçesiyle
beraatine karar verildiği ve bu kararın 03/05/2021 tarihinde kesinleştiği, Dava
konusu işleme esas disiplin soruşturmasında ise davacıya ceza verilmesine neden
olan eylemle ilgili olarak davacının mesajlaştığı kişinin ifadesine başvurulmadığı,
bir kişi dışında tanık ifadelerinin alınmadığı, sadece telekomünikasyon yoluyla
yapılan iletişimin dinlenmesi ve denetlenmesi sırasında elde edilen mesaj ve
konuşma içeriklerinin çözümü suretiyle oluşturulan tutanaklara dayanıldığı,
kaldı ki ceza yargılamasında alınan tanık ifadelerinin davacının savunmasıyla
örtüştüğü, Bu durumda, davacıya isnat edilen fiilin, davacı aleyhine tek başına
delil olarak kullanılamayacak olan tapeler dışında, her türlü şüpheden uzak,
kesin ve somut başka delillerle kanıtlanamadığı dikkate alındığında, verilen
meslekten çıkarma cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından,
davanın reddine ilişkin mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi
yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen temyize
konu kararda yasal isabet görülmediği gerekçesiyle ... Bölge İdare Mahkemesi
... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına
karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ilk derece ve bölge idare mahkemesi kararlarının gerekçesiz olduğu; işlemde yetkinin ... İl Polis Disiplin Kuruluna ait olması sebebiyle işlemin yetki yönünden hukuka uygun olmadığı; Yüksek Disiplin Kurulunun dosyayı uygun görüşle Bakan onayına göndermesi gerekirken göndermeyerek işlemin şekil bakımından da sakatlandığı; dosyada hem soruşturma hem ceza zaman aşımı dolduktan sonra işlem tesis edildiği; disiplinsizliğin unsurları itibarıyla oluşmaması nedeniyle işlemin sebep unsuru yönünden hukuka uygun bulunmadığı; iletişim kayıtlarının hukuka aykırı olarak disiplin dosyasında kullanıldığı; ceza yargılamasında, dinleme menşeli delillerin hukuka aykırı elde edildiği gerekçesiyle beraat kararı verildiği; aynı delillere dayanılarak bu davanın ise reddine karar verildiği; disiplinsizliğin gerçekleştiği kabul edilse dahi disiplin kurulunun takdir hakkını objektif, gerekçeli ve ölçülü kullanmadığı; konuyla ilgili olarak lehine emsal yargı kararları bulunduğu; başarılı bir meslek yaşamı mevcut olduğu; lehine elde ettiği bir menfaat bulunmadığı; kamunun herhangi bir zararının gerçekleşmediği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları
dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Diyarbakır ili, Hazro ilçesinde görev yaptığı dönemde, davacı ve diğer bazı
kişiler hakkında rüşvet suçunu işledikleri iddiasıyla başlatılan ... Cumhuriyet
Başsavcılığının ... sayılı soruşturması kapsamında iletişimin dinlenmesine karar
verilmiş ve yapılan soruşturma neticesinde şüpheliler hakkında rüşvet suçundan
kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Söz konusu dosyada, iletişimin
dinlenmesi esnasında belirlenen bazı fiillerin davacı açısından "görevi
kötüye kullanma" suçu oluşturabileceğinin tespit edilmesi üzerine, bu fiillerine
istinaden hem ceza soruşturması hem de disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Tanzim edilen disiplin soruşturması raporunda, özetle davacı hakkında, ... Sulh
Ceza Hakimliğince verilen iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması kararı
gereğince elde edilen telefon kayıtlarında, Ö.Y. isimli şahsın davacıya "...
benim TC gebete sorgulamasını yaparmısın herhangi bir şeyim varmıı sonucunu
bana bildir sana zahet kardeşim" şeklinde kısa mesaj gönderdiği, davacının
aynı gün TEM büroda görevli polis memuru F.A.'yı telefonla arayarak "ya
sana bir T.C. vereyim onun bi şeyine baksana sıkıntısı varmı yokmu baksana bi...
bunu normal şeyden bakma ha sorgudan bakma" dediği ve telefon görüşmesi
bittikten sonra F.A'nın aynı gün davacıya telefonda "... abi baktım şimdi
aranması yok, beş altı tane suçtan asayiş kaydı var abi, taksirle yaralama,
dolandırıcılık, uyuşturucu, kasten yaralama, açıktan hırsızlık ..." şeklinde
bilgi verdikten sonra davacının Ö.Y.'ye aynı gün kısa mesaj ile "sıkıntı
(yok)" şeklinde geri dönüş yaptığı, Ö.Y.'nin ise "herhangi bir aramam
falan yok yani" şeklindeki cevabı üzerine davacının aynı gün "yok"
diyerek cevap verdiğinin tespit edildiği, genel bilgi toplama (GBT) sisteminin
kolluk birimlerinin, hakkında arama kararı bulunan kişilerin kayıtlarının tutularak
yakalanmasını sağlamak amacıyla yürütülen sistem olduğu, bu sebeple bu verilerin
kanuni kıstaslar haricinde kullanılmaması gerektiği halde Ö.Y. isimli şahsa
bu bilgilerin davacı tarafından iletildiğinin söz konusu kayıtlardan anlaşıldığı,
davacının bu fiiliyle yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar
sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullandığı kanaatine
varıldığı belirtilerek "meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılması
teklif edilmiştir.
Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı
ile soruşturma raporunda getirilen teklif doğrultusunda davacının "yetkisini
veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve
dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiilinin sübuta erdiği gerekçesiyle
7068 sayılı Kanun'un 8/6-ç maddesi uyarınca "meslekten çıkarma" cezasıyla
cezalandırılmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine temyizen incelenen dava
açılmıştır.
Öte yandan, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına dayanak gösterilen
fiilleri nedeniyle "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılandığı
davada, ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-e maddesi uyarınca delil yetersizliği gerekçesiyle
beraatine karar verilmiş ve söz konusu karar kesinleşmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT :
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
Kabul Edilmesine Dair Kanun'un "Disiplin cezası verilecek fiiller"
başlıklı 8. maddesinin meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiillerin sayıldığı
6. fıkrasının (ç) bendinde, "Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına
çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak"
düzenlemesi yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyada, öncelikle telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi
esnasında elde edilen kayıtların, bu soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan
fiiller hakkında yürütülecek disiplin soruşturmasında delil olarak kullanılıp
kullanılamayacağı hususu irdelenmelidir.
Bu hususun açıklığa kavuşturulabilmesi için, disiplin hukuku ile ceza hukuku
kavram ve kuralları arasındaki farklılıkların ortaya konulması gerekmektedir.
Disiplin cezaları kamu hizmeti, kamu görevi ve görevlileriyle ilgili bir ceza
türüdür. Önceden saptanan hukuk kurallarına aykırı düşen bütün davranışları
önlemek, engellemek için zorlayıcı özellikte olan yaptırımlardır. Disiplin cezaları
bu yönleriyle ceza kanunlarında suçlara karşı uygulanmak üzere konulan cezalara
benzer. Ancak, disiplin cezaları ile suçlar için konulan cezalar arasında köklü
ayrımlar vardır.
Bu ayrımların başında, disiplini bozan fiil ya da işlemlerin her zaman ceza
kanunu kapsamında suç teşkil etmemesi gelir. Disiplin kuralları, kamu hizmetlerinin
düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla sadece kamu görevlileri
için uygulanan kurallardır. Disiplini bozan davranışlar dolayısıyla bir ceza
uygulanmaktadır. Ancak bu cezanın, suç için uygulanan ceza ile herhangi bir
benzerliği yoktur. Türk Ceza Kanunu'nun cezalandırdığı fiil, suçtur. Kanunda
cezası gösterilmeyen fiil suç değildir. Benzetme yolu ile bir fiile suç niteliği
yüklenemez.
Öte yandan, suç işleyenin cezasını, işlenen suçun ağırlığına göre hakim veya
mahkeme verir. Disiplin cezasını ise, memurun bağlı olduğu idarenin mevzuatta
yetkili kılınan disiplin amirleri ya da kurulları verir. Disiplin cezaları sadece
kamu görevlisini ilgilendirir. Bu ceza, kamu görevlisinin meslek haklarını etkiler,
meslek yaşamı için önem taşır. Suç için uygulanan cezalar ise, doğrudan doğruya
toplum düzenine, genel olarak toplumun dirliğine karşı çıkanlara uygulanan yaptırımlardır.
Bu cezalar, hüküm giyen kişinin özgürlüğü, kişiliği, yaşamı, toplumsal durumu,
kişiliğine bağlı hakları ve malları bakımından etkilidir.
Disiplin cezaları ile adli cezalar arasındaki bir diğer fark ise şudur: Suç
işleyen kişiye sadece ceza kanununda yazılı ceza verilirken, memur, işlediği
suçtan dolayı ceza kanununa göre mahkum edilmekle birlikte, ayrıca ikinci bir
cezaya, disiplin cezasına muhatap olabilmektedir. Bunun sonucu olarak bir memurun,
belli bir fiili nedeniyle ceza kanunu kapsamında suçluluk durumundan kurtulması,
onun disiplin soruşturmasına tabi tutulmasını engellemez.
Diğer bir fark ise, suçun cezalandırılması yargı kararı niteliğinde iken, disiplin
cezasının yargısal bir karar değil, idari bir işlem vasfında olmasıdır.
Tüm bu değerlendirmelere göre, ceza uygulaması ile disiplin uygulaması arasında
maksat, kapsam, usul ve neticeler bakımından temel nitelikte farklılıklar mevcuttur.
Bu sebeple kanun koyucu, ceza uygulaması ile disiplin uygulamasını iki ayrı
ve farklı alan olarak görmekte ve bunların birbirini etkilemesini önleyici nitelikte
bir düzenleme olan 657 sayılı Kanun'un 131. maddesindeki hükme yer vermiş bulunmaktadır.
Benzer nitelikte bir kural, 7068 sayılı Kanun'un 5. maddesinde, "disiplin
soruşturmasının adli soruşturma veya kovuşturmadan bağımsızlığı" başlığıyla
yer almaktadır.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, disiplin soruşturması ve yargılaması,
ceza soruşturması ve kovuşturmasından bağımsız ve ayrıdır. Bu nedenle ceza soruşturması
ve kovuşturmasında kullanılamayan veya kullanılmayan bir kısım delillerin disiplin
soruşturması ve yargılaması sırasında kullanılmasında hukuka aykırı bir durum
olmadığı gibi, disiplin hukukunda kimi durumlarda kanaatin yeterli olması nedeniyle
bunu yasaklayan bir düzenlemeye de yer verilmemiştir.
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/07/2007 tarih ve E:2007/5.MD-23, K:2007/167
sayılı kararıyla onanarak kesinleşen Yargıtay ... Ceza Dairesinin ... tarih
ve ... sayılı kararında, hukuka aykırı elde edilmiş deliller olan iletişim tespit
tutanakları, Anayasa'nın 38/6 ve 20. maddeleri, Ceza Genel Kurulu kararları,
AİHS'nin 6 ve 8. maddeleri gereğince hükme esas alınmayarak bu nedenlerle hakkında
beraat hükmü kurulan Cumhuriyet savcısının, bütün bunlara rağmen bir yargı mensubuna
yakışmayacak şekilde bir suç örgütü liderinin avukatı ile telefonda hemşehrilik
sıfatına dayanarak, görevinin gereklerine uygun olarak yaptığı soruşturma sonucunda
açacağı dava ile ilgili görüşmesinin, şüpheyi mucip saklanmaya çalışılan menfaatlerden
dolayı 2802 sayılı Kanun'un 87. maddesi gereğince disiplin suçu yönüyle değerlendirilmesi
için Hakimler ve Savcılar Kurulunun takdirine sunulmasının gerekli görüldüğü
gerekçesine yer verilmek suretiyle, tesadüfen elde edilen delillerin disiplin
soruşturmasında dikkate alınacağı kabul edilmiştir.
Netice itibarıyla telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi esnasında tesadüfen elde edilen kayıtların, bu soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan fiiller hakkında yürütülecek disiplin soruşturmasında delil olarak dikkate alınabileceği sonucuna varılmıştır.
Buna göre, somut olayda, davacıya isnat edilen bir başka suçtan dolayı davacının iletişiminin hukuka uygun nitelikteki hakim kararıyla dinlendiği, bu esnada tesadüfen karşılaşılan iletişim unsurlarının ve fiillerin davacıya ilişkin olarak disiplin suçuna vücut verebileceği ve usulüne uygun olarak elde edilmiş bu kayıtların, yürüttüğü kamu hizmetinin önemi ile özellikli konumu ve dinlemenin zaten davacı hakkında da yapıldığı gözetildiğinde davacıyla ilgili olarak disiplin soruşturmasında dikkate alınabileceği, bu durumun kamu hizmetinin etkin bir şekilde yürütülmesi ve mesleki disiplinin sağlanması meşru amacına dayandığı, personel rejimi gibi sıkı kural ve şartlara tabi bir alanda kamu makamlarının zorunlu bir uygulama olarak disiplin soruşturması yapmasında ve bu delilleri kullanmasında demokratik bir toplumun gereklerine uygunluk bulunduğu değerlendirilmiş, disiplin soruşturmasında, davacıya, delillere karşı çıkma fırsatı da verildiği görülmüştür.
Davacının söz konusu fiilinin bir disiplin suçu teşkil edip etmediği hususunun değerlendirilmesine gelince;
Disiplin soruşturması raporu ile dava dosyasındaki bilgi ve belgeler birlikte
incelendiğinde, ... Cumhuriyet Başsavcılığının ... sayılı soruşturma dosyası
kapsamında davacı ve diğer bazı kişiler hakkında rüşvet suçuna ilişkin yapılan
iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması kararı sonucunda tespit edilen kısa
mesaj ve konuşma muhtevası değerlendirilerek yetkisini veya nüfuzunu kendisine
veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle
kötüye kullanmak fiilini gerçekleştirdiği gerekçesiyle davacının meslekten çıkarma
cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir.
Buna göre, davacının ilçede TEM Büro Amirliğinde çalıştığı, Ö.Y. isimli şahsı
tanıdığı, istihbari nitelikte bilgi alma amacıyla iletişiminin olduğu, kendisine
yardımcı olmak maksadıyla söz konusu konuşmanın cereyan ettiği şeklinde savunmada
bulunduğu; Ö.Y. isimli şahsın, konuyla ilgili ceza yargılamasında, davacının
açıklamalarıyla örtüşür nitelikte beyanda bulunduğu; söz konusu kısa mesaj ve
konuşma kayıtları ile GBT sorgusunu yapan polis memurunun benzer yöndeki ifadesi
dışında dosyada başkaca delil mevcut olmadığı; davacıya isnat edilen fiilin,
her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillerle ispat edilemediği ve yetkisini
veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve
dostluk gibi nedenlerle kötüye kullandığından bahsedilemeyeceği, davacının üzerine
atılı fiilin sübuta ermediği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına
yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi
... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu ısrar
kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari
Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 24/03/2025 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, ... Bölge İdare Mahkemesi
... İdari Dava Dairesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu,
dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek
nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu
ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, davacının temyiz
isteminin kabulü ile, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize
konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının, Danıştay İkinci Dairesinin
13/06/2023 tarih ve E:2022/2816, K:2023/3404 sayılı kararında yer alan gerekçe
doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara gerekçe yönünden katılmıyorum.