İDDK: Tesadüfen elde edilen dinleme kayıtları disiplin soruşturmasında delil olarak dikkate alınabilir

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi esnasında tesadüfen elde edilen kayıtların, bu soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan fiiller hakkında yürütülecek disiplin soruşturmasında delil olarak dikkate alınabileceği sonucuna vardı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 07 Eylül 2025 14:00, Son Güncelleme : 05 Eylül 2025 07:49
İDDK: Tesadüfen elde edilen dinleme kayıtları disiplin soruşturmasında delil olarak  dikkate alınabilir

Olay:

Polis memuru olarak görev yapan davacı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması kararı gereğince elde edilen telefon konuşma kayıtlarından, davacıya isnat edilen "yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiilinin sübuta erdiği anlaşıldığından, sübut bulan bu fiili nedeniyle davacının 7068 sayılı Kanun'un 8/6-ç maddesi uyarınca "meslekten çıkarma" cezasıyla cezalandırılmıştır.

İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir

İstinaf bu kararı onamış ama Danıştay Daire kararı ile bozulmuştur.

Daire Kararı: Dinleme kayıtları diğer delillerle kanıtlanmalıdır.
Dava konusu işleme esas disiplin soruşturmasında ise davacıya ceza verilmesine neden olan eylemle ilgili olarak davacının mesajlaştığı kişinin ifadesine başvurulmadığı, bir kişi dışında tanık ifadelerinin alınmadığı, sadece telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin dinlenmesi ve denetlenmesi sırasında elde edilen mesaj ve konuşma içeriklerinin çözümü suretiyle oluşturulan tutanaklara dayanıldığı, kaldı ki ceza yargılamasında alınan tanık ifadelerinin davacının savunmasıyla örtüştüğü, Bu durumda, davacıya isnat edilen fiilin, davacı aleyhine tek başına delil olarak kullanılamayacak olan tapeler dışında, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut başka delillerle kanıtlanamadığı dikkate alındığında, verilen meslekten çıkarma cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

İlk derece mahkemesi kararında ısrar etmiştir

İDDK: Delil kabul edilir

Somut olayda, davacıya isnat edilen bir başka suçtan dolayı davacının iletişiminin hukuka uygun nitelikteki hakim kararıyla dinlendiği, bu esnada tesadüfen karşılaşılan iletişim unsurlarının ve fiillerin davacıya ilişkin olarak disiplin suçuna vücut verebileceği ve usulüne uygun olarak elde edilmiş bu kayıtların, yürüttüğü kamu hizmetinin önemi ile özellikli konumu ve dinlemenin zaten davacı hakkında da yapıldığı gözetildiğinde davacıyla ilgili olarak disiplin soruşturmasında dikkate alınabileceği, bu durumun kamu hizmetinin etkin bir şekilde yürütülmesi ve mesleki disiplinin sağlanması meşru amacına dayandığı, personel rejimi gibi sıkı kural ve şartlara tabi bir alanda kamu makamlarının zorunlu bir uygulama olarak disiplin soruşturması yapmasında ve bu delilleri kullanmasında demokratik bir toplumun gereklerine uygunluk bulunduğu değerlendirilmiş, disiplin soruşturmasında, davacıya, delillere karşı çıkma fırsatı da verildiği görülmüştür.

Ancak kesin olarak sübuta ermediği hususu dikkate alınmıştır

Buna göre, davacının ilçede TEM Büro Amirliğinde çalıştığı, Ö.Y. isimli şahsı tanıdığı, istihbari nitelikte bilgi alma amacıyla iletişiminin olduğu, kendisine yardımcı olmak maksadıyla söz konusu konuşmanın cereyan ettiği şeklinde savunmada bulunduğu; Ö.Y. isimli şahsın, konuyla ilgili ceza yargılamasında, davacının açıklamalarıyla örtüşür nitelikte beyanda bulunduğu; söz konusu kısa mesaj ve konuşma kayıtları ile GBT sorgusunu yapan polis memurunun benzer yöndeki ifadesi dışında dosyada başkaca delil mevcut olmadığı; davacıya isnat edilen fiilin, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillerle ispat edilemediği ve yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullandığından bahsedilemeyeceği, davacının üzerine atılı fiilin sübuta ermediği sonucuna varılmıştır.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2024/430
Karar No: 2025/687

İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
Polis memuru olarak görev yapan davacının, 7068 sayılı Kanun'un 8/6-ç maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; ... Cumhuriyet Başsavcılığının ... sayılı soruşturması kapsamında, ... Sulh Ceza Mahkemesi tarafından iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması kararı gereğince elde edilen telefon konuşma kayıtlarından, davacıya isnat edilen "yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiilinin sübuta erdiği anlaşıldığından, sübut bulan bu fiili nedeniyle davacının 7068 sayılı Kanun'un 8/6-ç maddesi uyarınca "meslekten çıkarma" cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti:
Danıştay İkinci Dairesinin 13/06/2023 tarih ve E:2022/2816, K:2023/3404 sayılı kararıyla; telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen ses kayıtlarının, bu soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve katalog suç niteliği taşımayan suçlar hakkında yürütülecek disiplin soruşturmasında delil olarak kullanılamayacağı ve sadece bu kayıtlara dayanılarak disiplin cezası verilemeyeceği, bununla birlikte, bu kayıtlara dayalı olarak disiplin soruşturması başlatılmasında ve açılan soruşturma genişletilmek suretiyle elde edilen tanık ifadeleri gibi bilgi ve belgelere dayalı olarak disiplin cezası verilmesinde hukuki bir engel de bulunmadığı, Kamu görevlilerinin disiplin cezasıyla cezalandırılabilmeleri için disipline aykırı eylem veya işlemlerinin sübut bulup bulmadığının usulüne uygun olarak yapılacak soruşturma ile ortaya konulması, soruşturma aşamasında kamu görevlisinin lehinde ve aleyhinde olan her türlü bilgi ve belgenin toplanması, bilahare disipline aykırı davranış olarak tespit edilen eylemin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanarak bu eyleme uygun olan disiplin cezası maddesinin tayini ve uygulanması gerektiği, Dava konusu işleme esas soruşturma raporu ile dava dosyasındaki diğer bilgi ve belgeler incelendiğinde, ... Cumhuriyet Başsavcılığının ... sayılı soruşturması kapsamında davacı ve diğer şüpheliler hakkında "rüşvet almak ve vermek" suçuna ilişkin yapılan iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması kararı sonucunda tespit edilen mesaj ve konuşma içeriklerinin değerlendirilmesi neticesinde yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak eylemi nedeniyle davacının meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiğinin görüldüğü, Davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına dayanak gösterilen fiilleri nedeniyle "görevi kötüye kullanma" suçundan dolayı yargılandığı davada, ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla "her ne kadar sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmış ise de atılı suça dayanak teşkil edebilecek tek somut delilin sanık hakkında rüşvet suçundan yürütülen soruşturma kapsamında alınan iletişimin tespiti kararı sırasında elde edilen kayıtlar olduğu, dinlenen tanık beyanlarının ise sanığın savunmasını destekler nitelikte olduğu, bu itibarla dosya içerisinde sanığın atılı suçu işlediğine dair hukuka uygun olarak alınmış, her türlü şüpheyi bertaraf edecek somut bir delilin bulunmadığı" gerekçesiyle beraatine karar verildiği ve bu kararın 03/05/2021 tarihinde kesinleştiği, Dava konusu işleme esas disiplin soruşturmasında ise davacıya ceza verilmesine neden olan eylemle ilgili olarak davacının mesajlaştığı kişinin ifadesine başvurulmadığı, bir kişi dışında tanık ifadelerinin alınmadığı, sadece telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin dinlenmesi ve denetlenmesi sırasında elde edilen mesaj ve konuşma içeriklerinin çözümü suretiyle oluşturulan tutanaklara dayanıldığı, kaldı ki ceza yargılamasında alınan tanık ifadelerinin davacının savunmasıyla örtüştüğü, Bu durumda, davacıya isnat edilen fiilin, davacı aleyhine tek başına delil olarak kullanılamayacak olan tapeler dışında, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut başka delillerle kanıtlanamadığı dikkate alındığında, verilen meslekten çıkarma cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davanın reddine ilişkin mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen temyize konu kararda yasal isabet görülmediği gerekçesiyle ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ilk derece ve bölge idare mahkemesi kararlarının gerekçesiz olduğu; işlemde yetkinin ... İl Polis Disiplin Kuruluna ait olması sebebiyle işlemin yetki yönünden hukuka uygun olmadığı; Yüksek Disiplin Kurulunun dosyayı uygun görüşle Bakan onayına göndermesi gerekirken göndermeyerek işlemin şekil bakımından da sakatlandığı; dosyada hem soruşturma hem ceza zaman aşımı dolduktan sonra işlem tesis edildiği; disiplinsizliğin unsurları itibarıyla oluşmaması nedeniyle işlemin sebep unsuru yönünden hukuka uygun bulunmadığı; iletişim kayıtlarının hukuka aykırı olarak disiplin dosyasında kullanıldığı; ceza yargılamasında, dinleme menşeli delillerin hukuka aykırı elde edildiği gerekçesiyle beraat kararı verildiği; aynı delillere dayanılarak bu davanın ise reddine karar verildiği; disiplinsizliğin gerçekleştiği kabul edilse dahi disiplin kurulunun takdir hakkını objektif, gerekçeli ve ölçülü kullanmadığı; konuyla ilgili olarak lehine emsal yargı kararları bulunduğu; başarılı bir meslek yaşamı mevcut olduğu; lehine elde ettiği bir menfaat bulunmadığı; kamunun herhangi bir zararının gerçekleşmediği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Diyarbakır ili, Hazro ilçesinde görev yaptığı dönemde, davacı ve diğer bazı kişiler hakkında rüşvet suçunu işledikleri iddiasıyla başlatılan ... Cumhuriyet Başsavcılığının ... sayılı soruşturması kapsamında iletişimin dinlenmesine karar verilmiş ve yapılan soruşturma neticesinde şüpheliler hakkında rüşvet suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Söz konusu dosyada, iletişimin dinlenmesi esnasında belirlenen bazı fiillerin davacı açısından "görevi kötüye kullanma" suçu oluşturabileceğinin tespit edilmesi üzerine, bu fiillerine istinaden hem ceza soruşturması hem de disiplin soruşturması başlatılmıştır. Tanzim edilen disiplin soruşturması raporunda, özetle davacı hakkında, ... Sulh Ceza Hakimliğince verilen iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması kararı gereğince elde edilen telefon kayıtlarında, Ö.Y. isimli şahsın davacıya "... benim TC gebete sorgulamasını yaparmısın herhangi bir şeyim varmıı sonucunu bana bildir sana zahet kardeşim" şeklinde kısa mesaj gönderdiği, davacının aynı gün TEM büroda görevli polis memuru F.A.'yı telefonla arayarak "ya sana bir T.C. vereyim onun bi şeyine baksana sıkıntısı varmı yokmu baksana bi... bunu normal şeyden bakma ha sorgudan bakma" dediği ve telefon görüşmesi bittikten sonra F.A'nın aynı gün davacıya telefonda "... abi baktım şimdi aranması yok, beş altı tane suçtan asayiş kaydı var abi, taksirle yaralama, dolandırıcılık, uyuşturucu, kasten yaralama, açıktan hırsızlık ..." şeklinde bilgi verdikten sonra davacının Ö.Y.'ye aynı gün kısa mesaj ile "sıkıntı (yok)" şeklinde geri dönüş yaptığı, Ö.Y.'nin ise "herhangi bir aramam falan yok yani" şeklindeki cevabı üzerine davacının aynı gün "yok" diyerek cevap verdiğinin tespit edildiği, genel bilgi toplama (GBT) sisteminin kolluk birimlerinin, hakkında arama kararı bulunan kişilerin kayıtlarının tutularak yakalanmasını sağlamak amacıyla yürütülen sistem olduğu, bu sebeple bu verilerin kanuni kıstaslar haricinde kullanılmaması gerektiği halde Ö.Y. isimli şahsa bu bilgilerin davacı tarafından iletildiğinin söz konusu kayıtlardan anlaşıldığı, davacının bu fiiliyle yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullandığı kanaatine varıldığı belirtilerek "meslekten çıkarma" cezası ile cezalandırılması teklif edilmiştir.
Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile soruşturma raporunda getirilen teklif doğrultusunda davacının "yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" fiilinin sübuta erdiği gerekçesiyle 7068 sayılı Kanun'un 8/6-ç maddesi uyarınca "meslekten çıkarma" cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
Öte yandan, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına dayanak gösterilen fiilleri nedeniyle "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılandığı davada, ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/2-e maddesi uyarınca delil yetersizliği gerekçesiyle beraatine karar verilmiş ve söz konusu karar kesinleşmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT :
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un "Disiplin cezası verilecek fiiller" başlıklı 8. maddesinin meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiillerin sayıldığı 6. fıkrasının (ç) bendinde, "Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak" düzenlemesi yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyada, öncelikle telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi esnasında elde edilen kayıtların, bu soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan fiiller hakkında yürütülecek disiplin soruşturmasında delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı hususu irdelenmelidir.
Bu hususun açıklığa kavuşturulabilmesi için, disiplin hukuku ile ceza hukuku kavram ve kuralları arasındaki farklılıkların ortaya konulması gerekmektedir.
Disiplin cezaları kamu hizmeti, kamu görevi ve görevlileriyle ilgili bir ceza türüdür. Önceden saptanan hukuk kurallarına aykırı düşen bütün davranışları önlemek, engellemek için zorlayıcı özellikte olan yaptırımlardır. Disiplin cezaları bu yönleriyle ceza kanunlarında suçlara karşı uygulanmak üzere konulan cezalara benzer. Ancak, disiplin cezaları ile suçlar için konulan cezalar arasında köklü ayrımlar vardır.
Bu ayrımların başında, disiplini bozan fiil ya da işlemlerin her zaman ceza kanunu kapsamında suç teşkil etmemesi gelir. Disiplin kuralları, kamu hizmetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla sadece kamu görevlileri için uygulanan kurallardır. Disiplini bozan davranışlar dolayısıyla bir ceza uygulanmaktadır. Ancak bu cezanın, suç için uygulanan ceza ile herhangi bir benzerliği yoktur. Türk Ceza Kanunu'nun cezalandırdığı fiil, suçtur. Kanunda cezası gösterilmeyen fiil suç değildir. Benzetme yolu ile bir fiile suç niteliği yüklenemez.
Öte yandan, suç işleyenin cezasını, işlenen suçun ağırlığına göre hakim veya mahkeme verir. Disiplin cezasını ise, memurun bağlı olduğu idarenin mevzuatta yetkili kılınan disiplin amirleri ya da kurulları verir. Disiplin cezaları sadece kamu görevlisini ilgilendirir. Bu ceza, kamu görevlisinin meslek haklarını etkiler, meslek yaşamı için önem taşır. Suç için uygulanan cezalar ise, doğrudan doğruya toplum düzenine, genel olarak toplumun dirliğine karşı çıkanlara uygulanan yaptırımlardır. Bu cezalar, hüküm giyen kişinin özgürlüğü, kişiliği, yaşamı, toplumsal durumu, kişiliğine bağlı hakları ve malları bakımından etkilidir.
Disiplin cezaları ile adli cezalar arasındaki bir diğer fark ise şudur: Suç işleyen kişiye sadece ceza kanununda yazılı ceza verilirken, memur, işlediği suçtan dolayı ceza kanununa göre mahkum edilmekle birlikte, ayrıca ikinci bir cezaya, disiplin cezasına muhatap olabilmektedir. Bunun sonucu olarak bir memurun, belli bir fiili nedeniyle ceza kanunu kapsamında suçluluk durumundan kurtulması, onun disiplin soruşturmasına tabi tutulmasını engellemez.
Diğer bir fark ise, suçun cezalandırılması yargı kararı niteliğinde iken, disiplin cezasının yargısal bir karar değil, idari bir işlem vasfında olmasıdır.
Tüm bu değerlendirmelere göre, ceza uygulaması ile disiplin uygulaması arasında maksat, kapsam, usul ve neticeler bakımından temel nitelikte farklılıklar mevcuttur. Bu sebeple kanun koyucu, ceza uygulaması ile disiplin uygulamasını iki ayrı ve farklı alan olarak görmekte ve bunların birbirini etkilemesini önleyici nitelikte bir düzenleme olan 657 sayılı Kanun'un 131. maddesindeki hükme yer vermiş bulunmaktadır. Benzer nitelikte bir kural, 7068 sayılı Kanun'un 5. maddesinde, "disiplin soruşturmasının adli soruşturma veya kovuşturmadan bağımsızlığı" başlığıyla yer almaktadır.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, disiplin soruşturması ve yargılaması, ceza soruşturması ve kovuşturmasından bağımsız ve ayrıdır. Bu nedenle ceza soruşturması ve kovuşturmasında kullanılamayan veya kullanılmayan bir kısım delillerin disiplin soruşturması ve yargılaması sırasında kullanılmasında hukuka aykırı bir durum olmadığı gibi, disiplin hukukunda kimi durumlarda kanaatin yeterli olması nedeniyle bunu yasaklayan bir düzenlemeye de yer verilmemiştir.
Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/07/2007 tarih ve E:2007/5.MD-23, K:2007/167 sayılı kararıyla onanarak kesinleşen Yargıtay ... Ceza Dairesinin ... tarih ve ... sayılı kararında, hukuka aykırı elde edilmiş deliller olan iletişim tespit tutanakları, Anayasa'nın 38/6 ve 20. maddeleri, Ceza Genel Kurulu kararları, AİHS'nin 6 ve 8. maddeleri gereğince hükme esas alınmayarak bu nedenlerle hakkında beraat hükmü kurulan Cumhuriyet savcısının, bütün bunlara rağmen bir yargı mensubuna yakışmayacak şekilde bir suç örgütü liderinin avukatı ile telefonda hemşehrilik sıfatına dayanarak, görevinin gereklerine uygun olarak yaptığı soruşturma sonucunda açacağı dava ile ilgili görüşmesinin, şüpheyi mucip saklanmaya çalışılan menfaatlerden dolayı 2802 sayılı Kanun'un 87. maddesi gereğince disiplin suçu yönüyle değerlendirilmesi için Hakimler ve Savcılar Kurulunun takdirine sunulmasının gerekli görüldüğü gerekçesine yer verilmek suretiyle, tesadüfen elde edilen delillerin disiplin soruşturmasında dikkate alınacağı kabul edilmiştir.

Netice itibarıyla telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi esnasında tesadüfen elde edilen kayıtların, bu soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan fiiller hakkında yürütülecek disiplin soruşturmasında delil olarak dikkate alınabileceği sonucuna varılmıştır.

Buna göre, somut olayda, davacıya isnat edilen bir başka suçtan dolayı davacının iletişiminin hukuka uygun nitelikteki hakim kararıyla dinlendiği, bu esnada tesadüfen karşılaşılan iletişim unsurlarının ve fiillerin davacıya ilişkin olarak disiplin suçuna vücut verebileceği ve usulüne uygun olarak elde edilmiş bu kayıtların, yürüttüğü kamu hizmetinin önemi ile özellikli konumu ve dinlemenin zaten davacı hakkında da yapıldığı gözetildiğinde davacıyla ilgili olarak disiplin soruşturmasında dikkate alınabileceği, bu durumun kamu hizmetinin etkin bir şekilde yürütülmesi ve mesleki disiplinin sağlanması meşru amacına dayandığı, personel rejimi gibi sıkı kural ve şartlara tabi bir alanda kamu makamlarının zorunlu bir uygulama olarak disiplin soruşturması yapmasında ve bu delilleri kullanmasında demokratik bir toplumun gereklerine uygunluk bulunduğu değerlendirilmiş, disiplin soruşturmasında, davacıya, delillere karşı çıkma fırsatı da verildiği görülmüştür.

Davacının söz konusu fiilinin bir disiplin suçu teşkil edip etmediği hususunun değerlendirilmesine gelince;

Disiplin soruşturması raporu ile dava dosyasındaki bilgi ve belgeler birlikte incelendiğinde, ... Cumhuriyet Başsavcılığının ... sayılı soruşturma dosyası kapsamında davacı ve diğer bazı kişiler hakkında rüşvet suçuna ilişkin yapılan iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması kararı sonucunda tespit edilen kısa mesaj ve konuşma muhtevası değerlendirilerek yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak fiilini gerçekleştirdiği gerekçesiyle davacının meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir.
Buna göre, davacının ilçede TEM Büro Amirliğinde çalıştığı, Ö.Y. isimli şahsı tanıdığı, istihbari nitelikte bilgi alma amacıyla iletişiminin olduğu, kendisine yardımcı olmak maksadıyla söz konusu konuşmanın cereyan ettiği şeklinde savunmada bulunduğu; Ö.Y. isimli şahsın, konuyla ilgili ceza yargılamasında, davacının açıklamalarıyla örtüşür nitelikte beyanda bulunduğu; söz konusu kısa mesaj ve konuşma kayıtları ile GBT sorgusunu yapan polis memurunun benzer yöndeki ifadesi dışında dosyada başkaca delil mevcut olmadığı; davacıya isnat edilen fiilin, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillerle ispat edilemediği ve yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullandığından bahsedilemeyeceği, davacının üzerine atılı fiilin sübuta ermediği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 24/03/2025 tarihinde kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.


KARŞI OY
XX- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, davacının temyiz isteminin kabulü ile, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının, Danıştay İkinci Dairesinin 13/06/2023 tarih ve E:2022/2816, K:2023/3404 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara gerekçe yönünden katılmıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber