Danıştay: Salt fotoğraf paylaşılması siyasi faaliyet yasağına girmez
Danıştay 12. Dairesi, Büyükşehir Belediye Başkanlığında 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesi kapsamında sözleşmeli personel olarak görev yapan davacının, siyasi faaliyette bulunduğunun tespit edildiğinden bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemi hukuka aykırı buldu.

İlk derece mahkemesi: Siyasi kimlik, duruş ve tavrını sergileyecek nitelikteki
paylaşımlar siyasi faaliyet sayılamaz
Söz konusu paylaşımların davacı tarafından yapıldığının kabul edilmesi halinde dahi davacının ancak hizmet sözleşmesinin geçerlilik süresi olan 01/01/2022-31/12/2022 tarihleri arasında siyasi faaliyetlere katılmama yükümlülüğü altında bulunduğu ve anılan dönemden önceki paylaşımlarından veya ne zaman yapıldığı belli olmayan paylaşımlardan dolayı sorumlu tutulamayacağı dikkate alındığında, sosyal medya hesabından yapmış olduğu siyasi kimlik, duruş ve tavrını sergileyecek nitelikteki paylaşımları ile hizmet sözleşmesinin 11. maddesinde yer verilen siyasi faaliyet yasağını ihlal ettiğinden bahisle, davacının sözleşmenin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Danıştay AİHM kararlarına vurgu yaptı
Davacının paylaşımının değerlendirilmesinden, Anayasa'da güvence altına alınan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde de açıkça belirtilen ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı, paylaşımların herhangi bir şekilde bir siyasi parti lehine veya aleyhine olarak başkalarını ikna etme çabası olarak kabul nitelendirilebilecek açıklamalar içermediği, davacının salt fotoğraf paylaşımından ibaret eyleminin, siyasi faaliyet kapsamında kamu hizmetlerinin sürekliliğini, etkinliğini, verimliliğini ya da gereği gibi yerine getirilmesini doğrudan etkilediğinden söz edilemeyeceği, davalı idarede teknisyen olarak istihdam edildiği, dolayısıyla hizmetin getirdiği sorumluluk derecesinin daha sıkı yorumlanmasını gerektirecek bir görev ve statüsünün olmadığı, ayrıca davacının bu paylaşımıyla, siyasi faaliyette bulunduğundan da söz edilemeyeceğinden, sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2024/240
Karar No: 2025/338
İSTEMİN KONUSU:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:...
sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:
... Büyükşehir Belediye Başkanlığında 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesi
kapsamında ... olarak görev yapan davacının, siyasi faaliyette bulunduğunun
tespit edildiğinden bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin ... tarih ve
E... sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının
fesih tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi
istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının
sosyal medya hesabında yer aldığı iddia edilen paylaşımların bizzat davacı tarafından
yapıldığının her türlü şüpheden arındırılmak suretiyle somut bir şekilde ortaya
konulmadığı, bununla birlikte söz konusu paylaşımların davacı tarafından yapıldığının
kabul edilmesi halinde dahi davacının ancak hizmet sözleşmesinin geçerlilik
süresi olan 01/01/2022-31/12/2022 tarihleri arasında siyasi faaliyetlere katılmama
yükümlülüğü altında bulunduğu ve anılan dönemden önceki paylaşımlarından veya
ne zaman yapıldığı belli olmayan paylaşımlardan dolayı sorumlu tutulamayacağı
dikkate alındığında, sosyal medya hesabından yapmış olduğu siyasi kimlik, duruş
ve tavrını sergileyecek nitelikteki paylaşımları ile hizmet sözleşmesinin 11.
maddesinde yer verilen siyasi faaliyet yasağını ihlal ettiğinden bahisle, davacının
sözleşmenin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı
gerekçesiyle iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının,
dava tarihi olan 26/01/2023 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte
davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince; İdare Mahkemesi kararının
parasal hakların ödenmesine ilişkin kısmının, hukuka aykırı işlem nedeniyle
davacının mahrum kaldığı parasal haklarının davanın açıldığı 26/01/2023 tarihinden
öncesine ait kısmı için davanın açıldığı tarihten; davanın açılmasından sonra
tahakkuk eden parasal hakları için ise her bir parasal hakkın (her aya ait maaşın)
tahakkuk ettiği tarihlerden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı
idarece davacıya ödenmesi şeklinde düzeltilmek suretiyle istinaf başvurusunun
reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyize konu kararın bozulması
gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare
Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten
ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
... Büyükşehir Belediye Başkanlığında 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesi
kapsamında ... olarak görev yapan davacının, Yönetim Kurulu üyesi olduğu futbol
kulübünün yetkilileriyle birlikte bir siyasi parti liderini ziyaret ederek fotoğraf
çektirdiği ve bu fotoğrafı kişisel Facebook hesabında paylaşmak suretiyle siyasi
faaliyette bulunduğunun tespit edildiğinden bahisle sözleşmesinin feshedilmesi
üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 25. maddesinde, herkesin, düşünce ve kanaat hürriyetine sahip olduğu,
her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimsenin, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya
zorlanamayacağı, düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamayacağı ve suçlanamayacağı,
26. maddesinde de; herkesin, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka
yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu,
bu hürriyetin resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak
ya da vermek serbestliğini de kapsadığı hükmüne yer verildiği, devamında hürriyetin
kullanılmasının hangi amaçlarla sınırlanabileceğinin açıklandığı, 90. maddesinin
son fıkrasında ise; usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmaların
Kanun hükmünde olduğu, usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere
ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler
içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri
esas alınacağı düzenlenmiştir.
İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme'nin (Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi) ''ifade özgürlüğü'' başlığı taşıyan 10. maddesinde,
''1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamları tarafından
müdahale olmaksızın ve ulusal sınırlar dikkate alınmaksızın, görüşlere sahip
olma ve bilgi ve düşünceleri edinme ve bunları yayma özgürlüğünü içerecektir.
Bu madde, Devletlerin, radyo televizyon ya da sinema işletmeciliğinin izne/ruhsata
bağlanması isteminde bulunmalarını engellemeyecektir. 2. Bu özgürlüklerin kullanımı,
ödevler ve sorumluluklar ile yürütüleceğinden, ulusal güvenliğin, ülke bütünlüğünün
ya da kamu emniyetinin yararı, düzensizliğin ya da suçun önlenmesi için, sağlığın
ya da ahlakın korunması için, başkalarının şöhret ve haklarının korunması için,
gizli bilginin edinilerek açığa çıkmasının önlenmesi için, yahut yargılama organlarının
yetki ve tarafsızlığının muhafaza edilmesi için, hukukun öngördüğü ve demokratik
bir toplumda gerekli bulunan türdeki formalitelere, koşullara, kayıtlamalara
ya da cezalara tabi tutulabilir.'' kuralına yer verilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Belediye
ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik,
teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme,
eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plancısı,
çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager,
teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir..."
hükmüne yer verilmiş; 5. fıkrasında; 3. ve 4. fıkra hükümleri uyarınca çalıştırılacak
personel hakkında, bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda, vize şartı aranmaksızın
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (B) bendine göre istihdam
edilenler hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (B) fıkrasında ise; "Sözleşmeli
personel: Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli
projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart
olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine
ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen esas
ve usuller çerçevesinde, ihdas edilen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak
sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti
görevlileridir" şeklinde tanımlanmıştır.
06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kabul edilen ve
28/06/1978 tarih ve 16330 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sözleşmeli Personel
Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın 1. maddesinde; bu Esasların, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin (B) fıkrası hükmü uyarınca kamu idare,
kurum ve kuruluşlarında mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılan
ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri hakkında uygulanacağı düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacının, sözleşmenin feshine sebep gösterilen eyleminin,
Yönetim Kurulu üyesi olduğu futbol kulübünün yetkilileriyle birlikte bir siyasi
parti liderini ziyaret ederek fotoğraf çektirmek ve bu fotoğrafı kişisel Facebook
hesabında paylaşmak olduğu anlaşılmaktadır.
Facebook sitesinin, gazete, dergi, radyo televizyon gibi bir genel yayın organı
olmadığı, kişinin kendisinin seçtiği arkadaşları ile paylaşımda bulunduğu, sohbet
ettiği, özel bir alan olduğu, Facebook sitesinde yapılan paylaşımların, Anayasa'da
güvence altına alınan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde de açıkça belirtilen
ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Bu durumda; davacının paylaşımının değerlendirilmesinden, Anayasa'da güvence
altına alınan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde de açıkça belirtilen ifade
özgürlüğü kapsamında kaldığı, paylaşımların herhangi bir şekilde bir siyasi
parti lehine veya aleyhine olarak başkalarını ikna etme çabası olarak kabul
nitelendirilebilecek açıklamalar içermediği, davacının salt fotoğraf paylaşımından
ibaret eyleminin, siyasi faaliyet kapsamında kamu hizmetlerinin sürekliliğini,
etkinliğini, verimliliğini ya da gereği gibi yerine getirilmesini doğrudan etkilediğinden
söz edilemeyeceği, davalı idarede teknisyen olarak istihdam edildiği, dolayısıyla
hizmetin getirdiği sorumluluk derecesinin daha sıkı yorumlanmasını gerektirecek
bir görev ve statüsünün olmadığı, ayrıca davacının bu paylaşımıyla, siyasi faaliyette
bulunduğundan da söz edilemeyeceğinden, sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin
dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal
hakların dava açma tarihi olan 26/01/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal
faiziyle birlikte davacıya ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı
yapılan istinaf başvurusunun yasal faizin başlangıç tarihi yönünden düzeltilmek
suretiyle reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde
bulunmamakta ise de, bu husus, sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan temyize
konu kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların
dava açma tarihi olan 26/01/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle
birlikte davacıya ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan
istinaf başvurusunun yasal faizin başlangıç tarihi yönünden düzeltilmek suretiyle
reddi yolundaki temyize konu ... Bölge
İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının
yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama
kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi
... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine
gönderilmesine, kesin olarak, 23/01/2025 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.