'Akademiyi bu kadar mağdur ederek geleceğe dinamit koyuyorsunuz'

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, TBMM Genel Kurulu'nda 2026 Bütçe Teklifi görüşmelerinde; Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırıldığını, akademisyenlerin yoksulluk sınırının altında çalıştırıldığını ve eğitim sisteminin umut tacirliğine dönüştüğünü söyleyen Çalışkan, "Bu ülkenin geleceğine dinamit konuluyor" dedi.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 14 Aralık 2025 16:10, Son Güncelleme : 14 Aralık 2025 16:17
'Akademiyi bu kadar mağdur ederek geleceğe dinamit koyuyorsunuz'

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Teklifi görüşmeleri kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçeleri üzerine dikkat çeken bir konuşma yaptı.

Konuşmasına sert ifadelerle başlayan Çalışkan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın toplum nezdinde cehalet ve işsizlikle, Aile Bakanlığı'nın ise aile yapısının zayıflamasıyla anılır hale geldiğini söyledi. "Bu ülkeye verilen en büyük zarar nerede derseniz, ailede ve eğitimde yaşandı" diyen Çalışkan, mevcut tablonun sadece bütçe meselesi değil, samimiyet ve yönetim sorunu olduğunu vurguladı.

Öğretmenlik Mesleği Tarihin En İtibarsız Dönemini Yaşıyor

Çalışkan, Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki öğretmen açığının hala net olarak açıklanmadığına dikkat çekti. Ücretli öğretmenlik uygulamasını sert sözlerle eleştirerek, ücretli öğretmenlerin, psikologların ve sosyologların asgari ücretin altında çalıştırılmasını "istismar" olarak nitelendirdi. "Sivilde bir insanı bu şartlarda çalıştırırsanız cezası var, kamu yapınca kimse ses çıkarmıyor" dedi. Bakanlık içindeki maaş adaletsizliklerine de değinen Çalışkan, 15 bin öğretmeni yöneten il müdür yardımcılarının, düz öğretmenlerden daha düşük maaş aldığını hatırlatarak, "Bu sistemde ne disiplin olur ne otorite" ifadelerini kullandı.

Eğitim Sistemi Yarış Atı Yetiştiriyor

Eğitim sisteminin niteliğine ilişkin eleştirilerini sürdüren Çalışkan, sınav odaklı yapının gençleri umutsuzluğa sürüklediğini belirtti. MESEM'lerde iş güvenliği sorunlarının had safhada olduğunu söyleyen Çalışkan, "Sanatkar yetişmiyor, binlerce lise mezunu sıfır çekiyor" dedi. Özel okullarda çalışan öğretmenlerin yaz aylarında işsiz kaldığını, rapor aldıklarında işten çıkarıldıklarını ve asgari ücretin altında maaş aldıklarını ifade etti. Okul bütçelerinin yalnızca temizlik ve kırtasiye ile sınırlandırılmasının okul yöneticilerini zor durumda bıraktığını dile getirdi.

Akademiye Sert Eleştiri: Umut Tacirliği Yapılıyor

Yükseköğretim sistemini de eleştiren Çalışkan, akademisyenlerin yoksulluk sınırının altında maaşlarla çalıştırıldığını, kadro sorunlarının kronik hale geldiğini söyledi. Doçentliğe kadar akademisyenlerin yıllarca geçici statüde çalıştırılmasının ciddi psikolojik sorunlara yol açtığını belirtti. "Akademiyi bu kadar mağdur ederek geleceğe dinamit koyuyorsunuz" dedi.

  • Türkiye'de verimsiz ve ihtiyaca cevap vermeyen üniversitelerin kapatılması gerektiğini savundu.
  • "10 bin nüfuslu yerde meslek yüksekokulu açmak bu ülkenin geleceğine ihanettir" ifadelerini kullandı.
  • Üniversitelerin kasiyerlik ve kuryelik için diploma dağıtan kurumlara dönüştüğünü dile getirdi.

Akreditasyon ve Teşvik Tepkisi

Akreditasyon ve akademik teşvik sistemlerini de eleştiren Çalışkan, akademisyenlerin bilim üretmek yerine puan toplama yarışına sürüklendiğini söyledi. "Danışman şirketler kazanıyor, bedelini millet ödüyor" diyen Çalışkan, bu kaynakların kamu vicdanında vebal olduğunu ifade etti.

Aile Bakanlığı Eleştirileri: Sorunları Sayıyla Övünmek Çözüm Değil

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı da sert sözlerle eleştiren Çalışkan, yapılan sosyal yardımların yoksulluğun arttığının göstergesi olduğunu söyledi. Gündüz kuşağı programları, diziler ve bağımlılıklarla yeterince mücadele edilmediğini savundu. RTÜK'ün yalnızca muhalif yayınları hedef aldığını iddia etti. Doğum oranlarının düşmesi ve boşanmaların artmasının Aile Bakanlığı'nın sorumluluğunda olduğunu belirten Çalışkan, "Aile Yılı ilan etmekle aile korunmaz, icraat gerekir" dedi.

Çözüm Bütçe Değil, Samimiyet

Konuşmasının sonunda sorunların büyük kısmının ek bütçe gerektirmediğini vurgulayan Çalışkan, "Bu işler kararlılık, samimiyet ve cesaretle çözülür" diyerek Milli Eğitim ve Aile politikalarının köklü şekilde yeniden ele alınması çağrısında bulundu.


Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber