TÜMOD'dan YÖK'e 'yamaç' tepkisi

Haber Giriş : 23 Temmuz 2008 11:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, Gazi Üniversitesi'nde yapılan rektörlük seçimlerinde en fazla oyu alan Rektör Prof. Dr. Kadri Yamaç'ın isminin, YÖK tarafından Cumhurbaşkanlığı'na gönderilmemesinin ?akılcı ve nesnel bir gerekçe?yle açıklanamayacağını söyledi. Işıklı, ?YÖK'ün yeni yönetimi ?seçimleri tanımam, ben kadrolaşacağım' siyasetini izliyorsa, üniversitelerdeki kutuplaşmanın Türkiye'yi nereye götürdüğü konusunda, geçmiş deneyimlerden ders alması gerekir? dedi.

TÜMOD Genel Başkanı Prof. Dr. Işıklı yaptığı açıklamada, üniversitelerin kendi kendilerini yöneten ve yöneticileri de kendileri tarafından seçilen kurumlar olmasının öneminin, YÖK tarafından 22 üniversitenin rektörünün belirlenmesi yolunda alınan kararlar nedeniyle bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı. Rektörlük için en uygun ismi belirlemenin, adaylarla birlikte çalışmış, onları yakından tanıma fırsatını elde etmiş ve birlikte hizmet ettikleri üniversitenin gereksinimlerini en iyi değerlendirebilecek konumda olan öğretim üyelerinin yerine getirmesi gereken bir hak ve sorumluluk olduğuna dikkat çeken Işıklı, ?YÖK Genel Kurulunun birkaç dakikalık görüşmelerle en uygun adayları belirlemesini beklemek gerçeklerle bağdaşmaz? dedi.

Genel Kurul'un, üniversitelerden gelen eğilimlere genellikle uyum gösterdiğini ifade eden Işıklı, şunları kaydetti:

?Ancak bu tablo içinde Gazi Üniversitesi rektörlüğüyle ilgili belirleme yapılırken çok belirgin bir farkla en çok oy almış olan Rektör Sayın Prof. Dr. Kadri Yamaç'ın tamamen sıralama dışında tutulmuş olmasına akılcı ve nesnel bir gerekçe bulmak mümkün değildir. Üstelik Sayın Yamaç'ın kısa bir süre önce yasama organı tarafından örnek rektör olarak seçilmiş olduğu da düşünüldüğünde, YÖK'ün bu konudaki kararının mantığını anlamak büsbütün güçleşmektedir.?

Işıklı, Uludağ ve Dicle Üniversitelerinin birinci sırada gösterdiği iki bayan adayın da, YÖK tarafından mevcut rektörlerin eşleri olmalarına bağlandığını belirterek, ?Kuşku yok ki bir kimsenin rektör olmasını, eski rektörün eşi olmasına bağlamak kadar, bu durumu rektör olmasını engelleyen bir neden olarak görmek de aynı derecede geçersiz bir ölçüt oluşturur. YÖK'ün yeni yönetimi ?seçimleri tanımam, ben kadrolaşacağım' siyasetini izliyorsa, üniversitelerdeki kutuplaşmanın Türkiye'yi nereye götürdüğü konusunda, geçmiş deneyimlerden ders alması gerekir. YÖK Genel Kurulu'nun bu hatasının düzeltilmesi konusunda iyimserliğimizi korumaktayız? dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber