Kadrolu ve Sözleşmeli Öğretmenlik Arasındaki 2 Net Fark

2007 yılında kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlik arasındaki farklılıkları 26 başlıkta toplamıştık. O günden bu yana ne farklarda ne de bakanlık yetkililerinin savunmalarında değişen bir şey bulunmamaktadır. Bugünkü haberimizde, bu farkları bir kez daha olsun gündeme getirebilmek ve farklara dikkat çekebilmek amacıyla, en çok hissedilen iki hususu yeniden ele alıyoruz. Birincisi yer değiştirme, ikincisi de askerlik görevi olan farklılığa ilişkin yazımız için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 08 Ekim 2008 15:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ÖĞRETMENLİKTE KADROLU SÖZLEŞMELİ AYRIMI!

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik her fırsatta aksini iddia etse de Kadrolu ile Sözleşmeli öğretmenler arasında fark olduğu bir kez daha belgelenmiştir.

Sayın Hüseyin Çelik; Kadrolu Öğretmenle sözleşmeli öğretmen arasında bir fark yok diye dursun farklılıklar zaman içerisinde daha da çok netleşiyor. Üstelik bu farklılıklar bakanlığın kendisi tarafından resmi yazı ve kılavuzla belgelenmektedir. Farklılıklar iki temel noktada oluşmaktadır birincisi yer değiştirme ikincisi de askerlik görevidir.

Sözleşmeli öğretmenden asker olmaz!

Millî Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 22 Eylül 2008 tarih ve 84772 sayılı yazılarına göre asker öğretmenler Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde yer alan iller ile Artvin, Bayburt, Gümüşhane, Kahramanmaraş, Sivas ve Yozgat İllerinde görevlendirilecekler.

Kadrolu olarak görev yapan öğretmenlerin asker öğretmen olarak seçilebilmeleri için ?Öğretmen Bildirim Çizelgesi EK-A? belgesinin düzenlenerek sevke tabi olduğu celp döneminden en az iki ay önce yükümlünün bağlı bulunduğu yerli askerlik şubesine gönderilmesi gerekmektedir. Sözleşmeli öğretmen olarak görev yapan öğretmenlerin ise asker öğretmen seçilmesi mümkün bulunmamaktadır. Şeklindeki ifadesiyle Personel Genel Müdürlüğü; Bakan Hüseyin ÇELİK'in ?Kadrolu Öğretmenler ile Sözleşmeli Öğretmenler arasında sosyal güvenlik kurumları hariç hiçbir fark bulunmamaktadır? sözünü yalanlamaktadır. Onlarca fark bugüne kadar gündeme taşındığı halde sözünde ısrar eden Bakan ÇELİK'i yalanlayan yazı için tıklayınız.

Sözleşmeli öğretmen atanmaz, görevlendirilir.

Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün internet sitesinde ?2008?2 Atama dönemi ek sözleşmeli öğretmen atamasına ilişkin duyuru? şeklindeki duyuruyu okuduğumuzda ?Bakanlığımıza bağlı resmî eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında istihdam edilmek üzere elektronik ortamda alınacak başvurulara bağlı olarak 13.000 pozisyona ilk defa görevlendirme biçimiyle sözleşmeli öğretmen görevlendirmesi yapılacaktır.? açıklamasını görmekteyiz. Duyuru haberinin başlığındaki ?öğretmen atamasına? ilişkin ifadesi ile duyuru metnindeki ?sözleşmeli öğretmen görevlendirmesi yapılacaktır.? ifadesini karşılaştırdığımızda bir atamanın yapılmadığı görülmektedir. Kadrolu öğretmenler atanmaktadır ama sözleşmeli öğretmenler görevlendirilmektedir. Elbet ki öğretmen atamasına karşı değiliz ve boş kadrolar doldurulmalıdır. Hem de öğretmenler arasında sınıf ayrımı yaparcasına bir ortam yaratan sözleşmeli öğretmen görevlendirilmesiyle değil kadrolu öğretmen atamasıyla doldurulmalıdır.

Sözleşmeli öğretmenseniz eşinizin yanına yer değiştirme isteğinde bulunamazsınız.

Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nün 24.07.2008 tarihinde yayımladığı, Güncellenen Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzun 5. sayfasında, ?3. Başvuru yapamayacak Öğretmenler? başlığı altındaki 3. madde ; ?Zorunlu hizmet bölgesi kapsamındaki illerde kadrolu öğretmen olarak görev yapan ve zorunlu çalışma yükümlülüğünü tamamlamayan öğretmenler, eş durumuna bağlı özür durumundan Birinci hizmet bölgesinde (eşi D ve E hizmet sınıfı ilçelerdeki eğitim kurumlarında kadrolu olarak çalışanlar hariç) çalışan zorunlu hizmete tabi kadrolu ya da sözleşmeli öğretmen eşinin yanına yer değiştirme isteğinde bulunamayacaktır ? hükmünü içermektedir.

2008 Şubat döneminde yayınlanan kılavuzdaki bu maddede (eşi D ve E hizmet sınıfı ilçelerdeki eğitim kurumlarında kadrolu olarak çalışanlar hariç) ibaresi yokken bakanlık kılavuzu ilk kez güncelleyerek yayımlamış ve bu ibareyi kılavuza koymuştur. Bu madde nedeniyle; zorunlu hizmet bölgesinde çalışan ve zorunlu hizmetini bu bölgede tamamlamakta olan kadrolu bir öğretmen, birinci hizmet bölgesindeki bir ilin D hizmet sınıfı ilçesinde görevli SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN olan eşinin yanına yer değiştirme isteğinde bulunamamaktadır.

MEB Anayasa'ya ve kendi hazırladığı yönetmeliğe aykırı hareket etmektedir.

Anayasanın I. Ailenin korunması başlıklı 41. maddesinde ?MADDE 41.?Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.? Hükümleri bulunmasına rağmen; kılavuz maddesi (eşi D ve E hizmet sınıfı ilçelerdeki eğitim kurumlarında kadrolu olarak çalışanlar hariç) diyerek eşi sadece kadrolu olarak çalışanların ailesini korumuş ancak eşinin yanına yer değiştirme isteğinde bulunan sözleşmeli öğretmenin ailesini korumayı gözetmemiştir. Ayrıca kadrolu ve sözleşmeli ayrımı yaparak anayasanın eşitlik ilkesi de ihlal edilmiştir.

Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme başlıklı 23. (b)maddesi ?Öğretmenlerin zorunlu çalışma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı veya bulundukları görev yerinde, yerleşim yerinde ya da ilde çalışmaları gereken süreyi tamamlayıp tamamlamadıklarına bakılmaksızın bu özür durumundan yer değiştirme isteğinde bulunabilmesi için eşinin, atanmak istediği yerde herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak çalıştığını belgelendirmesi gerekmektedir.? Hükümleri bulunmasına rağmen; Buradan da anlaşılacağı üzere eş durumu özründen yararlanabilmek için zorunlu hizmet yükümlüsü olup olmadığına bakılmaksızın ve eşinin, atanmak istediği yerde herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak çalıştığını belgelendirmesi halinde yer değiştirme isteğinde bulunabilecektir. Ancak kılavuz maddesinde (eşi D ve E hizmet sınıfı ilçelerdeki eğitim kurumlarında kadrolu olarak çalışanlar hariç) denilerek, yer değiştirmek istediği yerde herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak çalıştığını belgelendiren sözleşmeli öğretmen eş kapsam dışında bırakılmıştır. Bu bağlamda 657/4-B Sözleşmeli Öğretmen olan sosyal güvencesinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılandığı eşinin yanına Eşi bizzat bakanlık personeli olmasına ve sosyal güvenlik kurumu açısından bir sorun olmamasına rağmen yer değiştirme isteği kabul edilmemiştir. Bu durum Bakanlığın kendi hazırladığı yönetmeliğe de aykırı bir işlemde bulunduğunu çok açık bir şekilde göstermektedir.

Sözleşmeli öğretmenseniz 1 yıl çalışmadan sağlık ve eş durumu özrüne bağlı olarak yer değiştirme isteğinde bulunamazsınız.

Ayrıca kılavuzun 4. Sözleşmeli öğretmenler başlıklı kısmında ? 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında görevlendirilen ve göreve başlama tarihi itibarıyla bir yıllık çalışma süresini tamamlayan sözleşmeli öğretmenler de kadrolu öğretmenlerden aranılan koşulları belgelendirmeleri kaydıyla sağlık ve eş durumu özrüne bağlı olarak yer değiştirme dönemlerinde il içinde ve iller arasında ilçe bazında boş pozisyon ve alanlarında en az 15 saat ders yükü bulunan eğitim kurumlarına dağıtım yapılmak üzere ilçe tercihinde bulunabileceklerdir.? Hükümlerinden anlaşıldığı üzere kadrolu öğretmenler bir yılını doldurmasalar bile sağlık ve eş durumu özrüne bağlı olarak yer değiştirme isteğinde bulunabilmelerine rağmen sözleşmeli öğretmen olmanız halinde bir yılınızı doldurmanız gerekmektedir. Bu durumda da yönetmeliğe aykırı bir işlem çok açık bir şekilde görülmektedir.

Hiçbir hukuki dayanak yokken hatta mantıklı bir sebep bile yokken sözleşmeli öğretmen kadrolu öğretmen ayrımı yapılmasından anlaşıldığı gibi bakanlığın kendi içerisinde de çok çelişkili ve ayrıcalıklı, keyfi uygulamalarının olduğu tartışmasız bir gerçektir. Binlerce öğretmeni idare eden bakanlığın böylesine çelişkili ve yönetmeliğe hukuka aykırı uygulamalar yapması yakışık almayan bir durumdur.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber