Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının 26 maddesi kabul edildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 21 Ocak 2009 18:31, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

TBMM Adalet Komisyonunda, yargılamanın doğru, hızlı ve etkin yürütülmesini sağlamak için hazırlanan 455 maddelik Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının 26 maddesi kabul edildi.


Hukuk Muhakemeleri Kanunu değişiyor


Komisyonda, görüşülmesine bugün başlanılan tasarının, ele alınan 28 maddesinin 26 maddesi kabul edilirken, 2 maddesi de tasarının tümünün kabul edilmesinden sonra görüşülmek üzere bırakıldı.

Kabul edilen 26 maddedeki düzenlemelere göre, mal varlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkeme, davanın açıldığı tarihteki değerine veya tutarına göre belirlenecek. Para alacaklarına ilişkin davalarda dava konusunun değerinin belirlenmesinde, dava dilekçesinde gösterilen tutar esas alınacak.

-YETKİLİ MAHKEME, KİŞİNİN YERLEŞİM YERİ OLACAK-

Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olacak. Birden fazla davalı olması halinde, dava, bunlardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede açılabilecek.

Memur, işçi, öğrenci, asker gibi bir yerde geçici oturanlara karşı açılacak alacak veya taşınır mal davalarında, bu kişilerin orada bulunmaları uzunca bir süre devam edebilecekse, bulundukları yerin mahkemesi yetkili olacak.

Türkiye'de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme, davalının Türkiye'deki mutad meskeninin bulunduğu yerdeki mahkeme olacak.

Terekenin (mirasçıya geçen hak) paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine (eksiltme-azaltma), miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkili olacak.

Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek dava ve işler ile taşınmazın zilyetliğine ya da alıkoyma hakkına ilişkin dava ve işlerde, taşınmazın bulunduğu yerdeki mahkeme kesin yetkili olacak.

İrtifak haklarına ilişkin davalar ise üzerinde irtifak hakkı kurulan taşınmazın bulunduğu yerin mahkemesinde açılacak.

Zarar sigortalarından doğan davalar; sigorta, bir taşınmaza veya niteliği gereği bir yerde sabit bulunması gereken veya şart kılınan taşınıra ilişkinse, malın bulunduğu yerde; bir yerde sabit bulunması gerekmeyen veya şart kılınmayan bir taşınıra ilişkinse, rizikonun gerçekleştiği yerdeki mahkemede görülecek.

Can sigortasına ilişkin dava, sigorta ettirenin, sigortalının veya lehdarın leh veya aleyhine açılıyorsa, bu kişilerin yerleşim yerinde açılacak. Ancak bu hüküm, deniz sigortalarından doğan davalarda uygulanmayacak.

-YETKİ SÖZLEŞMELERİ-

Tasarıda, tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı hukuken daha zayıf durumda olan tüketicilerin korunmasını amaçlayan düzenleme de yer alıyor.

Buna göre, tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğan veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilecek. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemelerde açılacak.

Bu düzenlemeyle bankalar, tüketiciler ile yapacakları her türlü sözleşmelerde, yetkisiz bir mahkemeyi yetkili hale getiremeyecek, yani yetki sözleşmesi yapamayacak. Yapılan sözleşmelerdeki yetki kuralı da geçersiz sayılacak.

Yetki sözleşmesi, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konularda yapılabilecek. Ayrılık, boşanma gibi kesin yetki hallerinde ise yetki sözleşmesi yapılamayacak.

Yetki sözleşmesinin geçerliliği; yazılı yapılmasına, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olmasına ve yetkili kılınan mahkemenin gösterilmesine bağlı olacak.

-TALEP SÜRESİ, 10 GÜNDEN 15 GÜNE ÇIKARILIYOR-

Davada görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda; taraflardan birinin, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi için gerekli süre, 10 günden 15 güne çıkarılıyor.

Buna göre, taraflardan birinin, 15 gün içinde, kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekecek. Aksi halde, mahkeme davayı açılmamış sayacak.

Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına herhangi bir engel bulunduğu, ya da iki mahkeme arasında, yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesinde tereddüt ortaya çıkması halinde; yetkili mahkemenin belirlenmesi için, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için ise Yargıtaya başvurulacak.

-''KREDİ KARTI SÖZLEŞMESİ, (KELEPÇELEME SÖZLEŞMESİDİR)''-

Tasarının, Adalet Bakanlığındaki hazırlık çalışmalarına da katılan Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, tasarının, bankaların, tüketiciler ile yetki sözleşmesi yapamayacaklarına ilişkin maddesine açıklık getirdi.

Bankaların, tüketiciyle imzaladığı kredi kartı sözleşmesine, ''uyuşmazlıkta, bankanın genel merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeler yetkilidir'' hükmünü koyduğunu ifade eden Pekcanıtez, ''Bankaların bu sözleşmeleri, 'kelepçeleme sözleşmesidir.' Biz, o sözleşmeyi imzalarken, bunun farkında bile olmayız. Olsak bile, o sözleşme önümüze getirildiği için imzalamak zorunda bırakılırız. Biz, bu düzenlemeyle birden çok mahkemeyi yetkili kılarak bunu engelliyoruz ve tüketicinin bulunduğu yerde de dava açılabilmesine imkan tanıyoruz'' diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber