Her okula bir polise Eğitim Sen'den tepki
?Her okula bir polis yerleştirilmesi' uygulamasına ilişkin bir açıklama yaptı,
Açıklamada; Son dönemde okullarda güvenliğin sağlanması mazereti çerçevesinde her okula bir polis yerleştirilmesi uygulamasına başlanmıştır. Okullarda şiddet olaylarının önüne geçmek için başlatıldığı öne sürülen bu uygulama, polisi okullara kalıcı olarak yerleştirmenin önünü açmaktadır. Okullarda son yıllarda giderek artan şiddet olaylarının önüne polis yerleştirilmesi yoluyla geçilmesi mümkün değildir. Şiddet olaylarının artışını bir asayiş sorunu olarak görenler, bu durumda eğitimden umutlarını tamamen yitirdiklerini mi itiraf etmektedirler? Eğitim, sosyal, ekonomik bir dizi tedbirle bu sorunların üstüne gitmeyenler, sorunu Milli Eğitim Bakanlığı'ndan İçişleri Bakanlığı'na havale etmektedirler. Bu durumda ?Milli Eğitim Bakanlığı ne iş yapmaktadır?? sorusu gündeme gelmektedir.
İşin ilginç yanı, bu uygulamanın dünyada eşine en çok rastlanılan ülkesinin ABD olmasıdır. Los Angeles kentinde de benzer bir şekilde okullarda şiddet olaylarının önüne geçmek için okul polisliği uygulamasına gidilmiştir. Birçok alanda olduğu gibi eğitimde de bu tür ithal formüllerin sorunu çözen değil, yaratan süreçlere yol açtığı bilinmelidir
Söz konusu uygulama her bakımdan yanlıştır ve derhal geri çekilmelidir. Bunun yerine, şiddet olaylarının önüne geçmek için gerekli sosyal, ekonomik ve pedagojik tedbirler alınmalı, çocukların gündelik hayatını kuşatan şiddete dayalı kültürel atmosfer iyileştirilmelidir. Bir yandan televizyon dizileriyle, filmleriyle savaşları, çatışmaları, mafyavari çete yapılanmalarını ve şiddeti meşrulaştıran kültür ikliminin önünü açanların, aileleri yoksulluğa itip öğrencileri çetelerin içine iten ve onlara yeni aidiyetler sağlayan bu sistemin sorgulanmadığı bir ortamda, bu sorunların polisiye tedbirlerle çözülmesi mümkün değildir. Şiddet olayları, çeteleşme, uyuşturucunun yaygınlaşması sorunları, okul içinde gözlemlenen bir asayiş sorunu değildir. Toplumun tümünde gözlemlenen, hemen tüm dokularına yaygınlaşmış bir kangren halini almıştır. Dolayısıyla okulda polis bulundurulmasıyla çözülecek bir sorun hiç değildir. Bu yaklaşım, şiddetin ve çeteleşmenin önünü açan okul dışındaki eşitsizlik üreten sosyal faktörleri görmezden geldiği gibi, okulun sona ermesinin ardından süren şiddet ve çeteleşme faaliyetleri karşısında da çaresiz olduğunu açığa vurmaktadır. Toplumun her kademesinde yaygınlaşan şiddet, ailede, evlerde kendini göstermektedir. Bu durumda şiddeti üreten yapının üzerine gidemeyenler, çare olarak her eve veya her sokağa bir polis mi yerleştireceklerdir? sorusu akıllara gelmektedir.
Ülkede işsiz genç nüfusun dinamizmi yıldan yıla artan polis alımlarıyla birlikte pasifleştirilmekte ve yine yıldan yıla polis ve özel güvenlik mensuplarının sayısı artmaktadır. Yetkililere soruyoruz: Bu artışlardan sonra şiddet ve çeteleşme olaylarında herhangi bir azalma meydana gelmiş midir? Toplumdaki şiddet kültüründe bir gerileme gözlenmiş midir?
Yanıtı bellidir. Okullara polis yerleştirilmesi uygulaması bile, bunun bir itirafıdır. Dolayısıyla yetkilileri sorunun gerçek yönleriyle ilgilenmeye ve asayişten çok eğitime vurgu yapmaya davet ediyoruz ifadesinde bulundu.