Erdoğan: Güven bunalımı doğdu, sürece ara verildi...

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 25 Ekim 2009 07:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Biraz ara verdik

Mahmur Kampı ve Kandil'den gelen 34 kişilik PKK'lı grubun karşılanması sırasında arzu edilmeyen durumlar ortaya çıktığını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Bir tarafı yaparken diğer tarafı yıkma hakkımız yoktur. Bu nedenle biraz ara vermeye, 28 Ekim'de Avrupa'dan gelecek grubu ertelemeye karar verdik. Ben Türkiye'ye dönünce tekrar değerlendireceğiz" dedi

FEHMİ KORU / PAKİSTAN

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'dan 28 Ekim tarihinde Türkiye'ye gelmesi beklenen grupla ilgili olarak, 'Bu Avrupa grubuyla alakalı şeyi şu anda ertelemiş durumdayız. Yani öyle birşeyi kabul etmiyoruz' dedi. Başbakan Erdoğan, beş gün sürecek Pakistan ve İran ziyaretinin ilk gününde, kendisini izleyen gazetecilere uçakta 'demokratik açılım süreci' konusunda önemli açıklamalar yaptı.

Erdoğan, 'Siz 28 Ekim'de Türkiye'ye dönüyorsunuz. 28 Ekim'de Almanya'dan bir grup da dönüyor' hatırlatması üzerine, '28 Ekim'deki bu Avrupa grubu ile alakalı şeyi şu anda ertelemiş durumdayız. Yani öyle bir şeyi kabul etmiyoruz. Bunu zaten açıkladı Bakanım' dedi.

Demokratik açılım süreciyle ilgili olarak Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

SÜREÇ PROVOKE EDİLDİ GÜVEN BUNALIMI DOĞDU

?Malum son gelişmeler, koordinatör bakanımın kendileriyle görüşmesine rağmen 34 kişinin gelişi sırasında yaşananlar, karşılamalar, bunların gerçekleşmiş olması bir 'güven bunalımı' doğurdu. Beni ziyarete geldiklerinde Ahmet Türk ve arkadaşlarına özellikle söyledim. Söylediğim şu: Bu projeyi biz bir devlet projesi olarak görüyoruz. Muhatabı millettir. İllegal örgüt veya kişilerle müzakere etmemiz söz konusu olamaz. Legal örgüt ve kişilerle görüşürüz. Nitekim bu görüşme de bunlardan biri.

Tabii son 34 kişinin gelmesi 'milli birlik projesi'nin, 'demokratik açılım'ın önemli bir adımıdır. Israrla kendilerine bunları söylememize rağmen maalesef arzu edilmeyen durumlar ortaya çıktı. Bu karşılama, usûl, Diyarbakır'daki süreç bundan sonra daha dikkatli olmamızı gerektiriyor.

Bir tarafı yaparken diğer tarafı yıkma hakkımız yoktur.

Avrupa'dan gelmesi beklenenler konusu da böyle. Biz 'dağ, Mahmur ve Avrupa' diye üç zemin düşünüyoruz. Avrupa için hazırlıklarımızı yaparken, ilk gelişte arzu edilmeyen görüntüler burada bir ara vermemizi gerektirdi. İstişareler neticesinde tekrar çalışalım, süreci öyle devam ettirelim kararı çıktı. Arkadaşlar dün ve bugün çalıştı; çalışmalar ben dönene kadar devam edecek. Döndükten sonra yeniden değerlendireceğiz ve belirlenen esaslar çerçevesinde süreci devam ettireceğiz. Atılması gereken adımları bundan

sonra da atacağız.

SONUÇLARINI DÜŞÜNMEK BİZİM SORUMLULUĞUMUZ

(Avrupa'dan gelmek isteyenler) Zaten kendiliğinden geliyorlar, yaka paça getirmiyoruz. Gelmesinler dememiz onlara yönelik değil. Sürecin Türkiye genelinde meydana getireceği hava, yapılan karşılamalar Güneydoğu'daki gibi devam ederse, İstanbul'da meydana getireceği sonuçları düşünmek durumundayız. İktidar olarak bunu düşünmek bizim sorumluluğumuz.

Avrupa grubu ertelendi, 28'indeki gelişler ertelendi. Öyle bir grup kabul etmiyoruz.

Gelenler, giyim kuşamlarıyla bir tavır ortaya koyuyor. Tek tip elbise, malum isimler altında geliş, ülkenin genelini yaralar.

Rant devşirenlere eyvallah diyemeyiz

Malum parti siyasi rant devşirmeye kalkarsa buna da eyvallah diyemeyiz.

Hiçbir iktidarın cesaret edemediği adımlar atıyoruz. Bizim niyetimiz belliydi: Bırak savcılık ifadelerini alsın, güven içinde evlerine dönsünler. Bütün tedbirleri aldık. Geçmişteki hatalara düşülmemesini istedik. Ama sonuç alamadık.

Gösteri yapan şehit aileleri de var, bugün görüştüğüm şehit aileleri gibileri de var. 'Aman bizi sıkıntılardan kurtarın' diyorlar.

Spekülasyonlar çok, provokatörler de çok.

Bölücü terör örgütü ile milletimizin arasına duvar örmek ana hedefimiz. Kürt kökenli vatandaşlarımızın istismarını da önlemek lazım. Kürt kökenli vatandaşlar benim kendilerine olan sevgimi ve hizmet anlayışımı biliyorlar. Kürt kökenli vatandaşımın benden hiç farkı yok: Parlamentoya giriyor, cumhurbaşkanı oluyor, başbakan adayı oluyor, en üst devlet görevlerine gelebiliyor. Önü açık, daha ne olsun?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber