Erdoğan: Biz halkın arasına karışmış, halka yol gösteren idareciler istiyoruz

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Mart 2010 12:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz artık protokollerde arz-ı endam eden idareciler değil, halkın arasına karışmış halktan biri haline gelmiş ve halka yol gösteren idareciler istiyoruz'' dedi.

Erdoğan, Rixos Otel'de düzenlenen ''94. Dönem Kaymakamlık Kursu Kapanışı ve Kura Çekim Töreni''ne katıldı. Konuşmasında, Türkiye'nin kalkınmasının, ilerlemesinin, özellikle de demokratikleşmesinin yerelde başlayacağını belirten Başbakan Erdoğan, göreve yeni atanacak kaymakamlara şöyle seslendi:

''Eğer, Şemdinli, Çukurca, Digor, Posof, olduğu yerde sayıyorsa hiç bir gelişme, ilerleme kaydetmiyorsa eğer Uzunköprü, Meriç, İpsala değişimden, dönüşümden kendisine düşen payı alamıyorsa bu kalkınma sürecimizin aksak bir şekilde ilerlemesine yol açar. Dolayısıyla Türkiye'nin her bir ilçesinin köylerine, mezralarına, mahallelerine kadar değişim ve dönüşümü hissetmesi gerekir. Bunu sağlayacak olan değişimi Türkiye'nin en ücra köşelerine taşıyacak olan sizlersiniz. Ben mazeretlere sığınmayacağınıza, imkansızlıkları bahane etmeyeceğinize, imkanlarınızı kendiniz oluşturup, yönettiğiniz her bir ilçenin çehresini köklü şekilde değiştireceğinize yürekten inanıyorum.''

-''İSMİNİZ YADİGAR KALSIN''-

Göreve yeni atanacak kaymakamlardan, görev yapacakları ilçenin ileri gelenleri ile samimi bir şekilde iletişim içerisinde olmalarını isteyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Kanaat önderleriyle samimi iletişim içinde olun, sivil toplum örgütleriyle sağlıklı iletişim kanalları tesis edin. En çok da ilçenin iş adamlarıyla esnafıyla o ilçeden Türkiye'ye dağılmış iş adamlarıyla iletişim ve irtibat kurun. Bu ilişkilerde ölçüyü ve belli hassasiyetleri kaybetmeyecek bir titizlik içinde olun. Her konuda öncü olmaya, lider olmaya, çözüm üreten, hedefler koyan ve bu hedeflere ulaşmak için samimi mücadele eden sizler olacaksınız ve böyle olmaya lütfen özen gösterin.

Bu ülke ve bu aziz millet, bürokratik süreçlerin içinde işlemlerin içinde kaybolup giden yöneticiler değil, sonuç odaklı çalışan netice üreten, gerektiğinde ayağına çizmeleri giyen, eline kazmayı küreği alıp bizzat çalışan idareciler istiyor. Bunu başarmamız lazım, 'efendim ben masamın başından bu işi götürürüm' ben bir başbakan olarak böyle idareci istemem. Valimiz de kaymakamımız da belediye başkanımız da hepimiz, kazma kürek gerektiğinde arazide olacağız. Öyle olduğumuz zaman o ilçenin, o ilin halkının da sizinle beraber olduğunu göreceksiniz. Sizinle beraber yatıp kalktığını göreceksiniz. Bunu bizzat yaşayan bir insan olarak söylüyorum. Biz artık protokollerde arz-ı endam eden idareciler değil, halkın arasına karışmış, halktan biri haline gelmiş ve halka yol gösteren idareciler istiyoruz. Görev süreniz dolduğunda o ilçeden ayrılırken isminiz yadigar kalsın.

Arkanızdan 'sorma be öyle bir kaymakam geldi ki onun döneminde ilçenin kaderi. manzarası değişti, çıtayı çok yükseğe taşıdı. Ondan sonra gelenler de onun izinden gittiler. Adeta onunla yarış halinde oldular' denilsin. Her birinizin bunu başaracak yeteneğe sahip olduğunuzu biliyorum.''

***

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Eğer bizler kendisini yıllarca ihmal edilmiş, ötelenmiş, dışlanmış hisseden vatandaşlarımızı kazanabilirsek, onlara sahip çıkabilirsek, onların aidiyetini pekiştirebilirsek Türkiye'nin kardeşliğini de pekiştiririz. Bu noktada herkese vazife düşüyor'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 94. Dönem Kaymakamlık Kursu'nun kapanışı ve kura çekim töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son derece önemli bir eşikten geçtiğini, 10 yıllar boyunca birikmiş ve kronik hale gelmiş sorunlarını bugün cesaretle ele aldığını söyledi.

Türkiye'nin ön yargıları, yanlış anlamaları, husumetleri, bilgisizliği gündemine taşıdığını ve bunların üzerine gittiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Son dönemde ciddi bir sosyal restorasyon ve rehabilitasyon süreci yaşıyoruz. Hükümetimizin başlatmış olduğu Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi bir devlet projesidir. Ve muhatabı da bizzat aziz milletimizin ta kendisidir. Bu proje belli bir etnik grubun, belli bir inanç grubunun, belli bir azınlığın, belli meselelerin değil, Türkiye'nin aciliyet arz eden, önem arz eden tüm meselelerini yani sorun alanlarını çözüm yoluna koymayı en azından minimize etmeyi amaçlamış bir projedir.

Göreviniz, ülkenin hangi ilçesinde olursa olsun, doğuda ya da batıda, kuzeyde ya da güneyde Milli Birlik ve Kardeşlik Projesini en iyi şekilde anlatmanızı ve uygulamanızı sizlerden önemle rica ediyorum. Milli birliğimizden ve milli kardeşliğimizden başka ne düşünülebilir? Bu ülkede bunu istemekten başka sorumluluk noktasında olanlar neyi talep edebilirler? Bizim derdimiz ülkemizde birlik değil mi, kardeşlik değil mi? Bunu hangi dille halledeceksek o dille halledeceğiz. Bunu çözmeye mecburuz ve birbirimizi severken, birbirimize yaklaşırken ne makam ne mevki ne para ne pul için değil, sadece yaratılan yaratandan ötürü sevmek için seveceğiz. Ve bunu başarmaya mecburuz. Çünkü sizler ayrımcılık yapamazsınız. Sizin nezdinizde dolayısıyla devlet nezdinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimliği altındaki her bir vatandaş eşit haklara sahiptir ve birinci sınıf vatandaştır. ''

-''ADALETTEN, HAK VE HUKUKTAN LÜTFEN TAVİZ VERMEYİN''-

Vatandaşların farklı etnik kökenlere sahip, farklı inanç gruplarına dahil olsalar da farklı ekonomik gelir grubunda bulunsalar da devletin gözünde Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit vatandaşları olduklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, göreve atanan kaymakamlara ''Onların Türkiye Cumhuriyetinin birinci sınıf vatandaşı olduğunu hissettirecek olan da yine bizzat sizler olacaksınız. Onun için adaletten, hak ve hukuktan lütfen taviz vermeyin. Taviz verilmesine de lütfen müsamaha göstermeyin'' diye seslendi.

Güvenlik, özgürlük dengesini adil şekilde gözetmelerini, kısıtlayıcı, engelleyici, daraltıcı değil, özgürlükleri genişletici, demokrasiyi yüceltici bir tavır sergilemelerini, demokrasiyi dahi ileri standartlara taşımanın gayreti içinde olmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

''Eğer bizler kendisini yıllarca ihmal edilmiş, ötelenmiş, dışlanmış hisseden vatandaşlarımızı kazanabilirsek, onlara sahip çıkabilirsek, onların aidiyetini pekiştirebilirsek Türkiye'nin kardeşliğini de pekiştiririz. Bu noktada herkese vazife düşüyor. Bizzat Başbakan olarak benden, bakan arkadaşlarımdan muhtarlarımıza kadar her kademedeki arkadaşım bu noktada kilit rol oynuyor. Ama yükün önemli bir kısmı da sizlerin omuzunda. Kaymakamlarımızın omuzlarında ben ilçelerinizi değiştireceğinize, bu yolla Türkiye'yi değiştirebileceğinize gönülden inanıyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun. Görev yerlerinizde hepinize sonsuz başarılar diliyorum. Allah utandırmasın diyorum, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Yolunuz, bahtınız açık olsun derken tüm ebeveynlere, anne, babalara da 'ne mutlu sizlere ki böyle evlatlarla bu ülkemizin kalkınmasında, bu milletin hizmetinde olacak evlatlar yetiştiriniz ve bu makamlara gönderdiniz' sizlere de bundan dolayı şükranlarımı arz ediyorum.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber