Ankara Üniversitesi'nde Çelik'e protesto!..
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''öğretmenlerin kalitesini yukarı çekme
çabasında olduklarını'' söyledi.
Çelik, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi'nce Türkiye'deki diğer
üniversitelere eğitim fakültelerinin katılımıyla düzenlediği ''Öğretmen Yetiştirmede
Kalite Sorunları Sempozyumu''na katıldı.
Ankara Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen
sempozyumun açılışına katılan Çelik, konuşması sırasında bir grup öğrenci tarafından
protesto edildi. Çelik sempozyumdan ayrılırken kartopu atmaya hazırlanan eylemci
öğrencileri hocaları engelledi.
Sempozyumun açılışında konuşan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret
Aras, eğitimle ilgili sorunlara ne kadar önem verilirse o kadar ilerleme sağlanacağını
kaydetti. Ortaöğretim sisteminde büyük bir sorun olduğunu ifade eden Aras, mesleki
ve teknik liselerden meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş hakkı verilmesinden
sonra meslek yüksekokullarında başarı oranının düştüğünü belirtti. Bir meslek
yüksekokulu müdürünün anlattığı olayın ortaöğretimde sorun olduğunu açıkça gösterdiğini
söyleyen Aras, şunları kaydetti:
''Bir gün bir yüksekokul müdürü bana şöyle bir anekdot anlattı. Bir öğrenci
sınavına itiraz ediyor ve hocasıyla birlikte kağıdını inceliyorlar. Öğrenci
16'dan 7'yi şöyle çıkarmış: 6'dan 7'i çıkmaz, 1'i 6'ya veririm 7 olur, 7'den
7 çıkarsa sıfır kalır. Bu, ortaöğretimdeki kaliteyi ortaya koyar. Üniversiteye
dört işlem bilmeden geliniyor denilmesi doğru...'' Yükseköğretimde de eksiklikler
bulunduğunu kaydeden Aras, yükseköğretime ayrılan kaynağın artırılması ve öğrenci
başına yapılan harcamanın en az 4 bin dolara çıkarılması gerektiğini anlattı.
Aras, ''Tevhidi tedrisattan hiçbir şekilde uzaklaşmadan geleceğin eğitimcilerini
nasıl yetiştireceğimizi planlamalıyız'' dedi.
Tekışık Eğitim Araştırma Geliştirme Vakfı Başkanı Hüseyin Hüsnü Tekışık da ''eskiden
öğretmenlerin yokluk içinde varlık yarattıklarını, toprak damları okul haline
getirdiklerini'' vurgulayarak, ''Bugün Doğu ve Güneydoğu'ya, Karadeniz'in iç
kesimlerine, köylere gidecek öğretmeni zor buluyoruz'' dedi.
''Öğretmen yetiştirmeye 1970'li yıllardan itibaren pedagojik yaklaşmak yerine
ideolojik yaklaşıldığını'' söyleyen Tekışık, bir öğretmenlikle ilgili olmayan
herkesin bu göreve atandığını belirterek, eleştirdi.
Çocuklar arasındaki suç oranlarına değinen Tekışık, ''Bu eğitim sistemi Türkiye'yi
içinde en çok hain yetiştiren ülke haline getiriyor'' dedi.
Veteriner fakültelerinde bir profesöre 25 öğrenci düşmesine karşın, eğitim fakültelerinde
bir profesöre 450 öğrenci düştüğünü kaydeden Tekışık, ''Bu, hayvan yetiştirmeye
insan yetiştirmeden daha fazla önem verildiğini gösteriyor'' diye konuştu.
BAKAN ÇELİK'İN KONUŞMASI
Milli Eğitim Bakanı Çelik de Yüce Önder Atatürk'ün eğitime ve öğretmenlere verdiği
önemi dile getiren sözlerini anımsattı. Türkiye'de 20 milyona yakın öğrenci
bulunduğuna işaret eden Çelik, bu genç nüfusun önemli bir avantaj olduğunu,
ancak eğitilmedikleri taktirde dezavantaja dönüşeceğini vurguladı.
Öğretmenlerin kalitesi ile ilgili böyle bir sempozyum düzenlenmesini önemli
gördüğünü dile getiren Çelik, öğretmenin eğitim sisteminin en önemli unsurlarından
biri olduğunu, öğretmen olmadan laboratuvarların, kütüphanelerin en lüks eğitim
araç-gerecinin hiçbir işe yaramayacağını ifade etti.
Bakanlık olarak öğretmen yetiştirmeye çok önem verdiklerini kaydeden Çelik,
''öğretmen kalitesini yukarı çekme çabasında oldukları'' belirtti. Öğretmen
yetiştiren fakültelerin giriş puanlarının artık yükselmeye başladığını ifade
eden Çelik, öğretmenliğe başvuranlar arasından da en yüksek puanı olanları aldıklarını
anlattı. Çelik, ''her alanda olduğu gibi eğitim sektöründe de ciddi sorunlar
bulunduğunu, ancak bardağın dolu tarafının da görülmesi gerektiğini'' vurguladı.
Öğretmenlikle ilgisi bulunmayan alanlardan gelenlerin öğretmen yapılmasına kendisinin
de karşı olduğunu ifade eden Çelik, bunun savunulamayacağını, eğitime ideolojik
değil, pedagojik yaklaşılması gerektiğini söyledi.
Hüseyin Hüsnü Tekışık'ın konuşmasına değinen Çelik, ''hayvan eğitimine daha
çok değer verildiği sözlerine katılmadığını'' söyledi. Çelik, şunları kaydetti:
''İyileştirmeler yapılması gerekiyor ama veteriner fakülteleri ile tıp fakültelerinin
karşılaştırılması gerekir eğitim fakültelerinin değil. Böyle bir kıyaslamanın
insan sağlığı ile hayvan sağlığı arasında yapılması daha doğru. Bu tür karşılaştırmalar
toplumda çok ciddi demoralizasyon yaratıyor.'' Bakanlıktaki çalışmalarına değinen
Çelik, üniversitelerin bütçesinin artırıldığını belirterek 450 trilyon liranın
sadece araştırma için TÜBİTAK'a aktarıldığını söyledi. Buna karşın AB 6. çerçeve
programı kapsamındaki uygulamadan Türkiye'nin yeterince yararlanamadığını, proje
hazırlamak konusunda yetersiz kalındığını anlatan Çelik, böylece Türkiye'nin
bu amaçla yaptığı maddi katkıyı geri alamadığını anlattı.
''HALAY ÇEKMEK ZORUNDAYIZ''
Kurumlar arasında ilişkileri ''zeybek oyununa'' benzeten Çelik, ''Zeybekler
birlikte oynar ama birinin eli diğerine değmez. Biz artık halay çekmek zorundayız''
diye konuştu.
Ortaöğretim müfredatını yenileme çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu yakında
sonuçları kamuoyu ile paylaşacaklarını açıklayan Çelik, eğitim fakültelerinin
öğrencilerini yeni müfredatı göz önünde bulundurarak yetiştirmelerini istedi.
Hüseyin Çelik, Rektör Aras'ın ortaöğretimde sorun bulunduğu yönündeki sözlerine
ve anlattığı olaya değinerek, ''O öğrenciyi de yükseköğretimden mezun olan öğretmen
yetiştirmiş'' dedi. Çelik, öğretmenleri ''yarı fiyatına bilgisayar sahibi yapma''
konusunda yürütülen projeye de değinerek, satış işlemlerinin bu ay içinde başlayacağını
bildirdi.
Çelik, sempozyumdan çıkacak sonuçların çalışmalarında yol gösterici olacağını
belirterek, katkıda bulunanlara teşekkür etti.
Konuşmaların ardından hizmet ödülleri verildi.
ÇELİK'E PROTESTO
Bu arada, Çelik, konuşması sırasında bir grup öğrenci tarafından protesto edildi.
Çelik konuşmasına başladıktan bir süre sonra, öğrenciler ellerindeki ''F tipi
üniversite istemiyoruz'' yazılı dövizleri kaldırıp sloganlar attılar. Öğrenci
grubu görevliler tarafından dışarı çıkarıldı. Öğrenciler çıkarıldıktan sonra
Çelik, konuşmasına ''Son zamanlarda bu ve benzeri gösteriler alışık olduğumuz
gösterilerdir. Biz yine de yapmamız gerekenleri yapacağız'' diyerek devam etti.
Ancak yeniden salona giren grup bir süre sonra Çelik'in konuşmasını yine sloganlarla
böldü. Gruptakiler salon dışına çıkmamakta direndi.
Bunun üzerine protokol sırasında oturan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Nusret Aras ayağa kalkıp eylemci öğrencilere alkışla karşılık verdi ve salonda
bulunan öğretim üyelerinden ve diğer konuklardan da alkışla tepki göstermelerini
istedi. Bunun üzerine salonda bulunanlar alkış başlattı. Öğrenciler bir süre
daha slogan attıktan sonra dışarı çıkarıldı.
Öğrencilerin dışarı çıkmasının ardından programın sunucusu kapıların kapatılmasını
istedi ve Çelik konuşmasına devam etti.
Protestocu öğrenciler daha sonra bina dışında Çelik'in çıkışını beklemeye başladılar.
Ellerindeki kartoplarıyla hazır bekleyen öğrencileri Ankara Üniversitesi Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Erkan İbiş ve diğer öğretim üyeleri, ''hoş bir davranış
olmadığı, tepkilerini başka biçimde dile getirmeleri gerektiği'' yönündeki sözlerle
ikna etmeye çalıştı.
Hukuk ve Eğitim fakültelerinde okudukları öğrenilen öğrenciler, ''demokratik
haklarını kullandıklarını'' savunarak, ''Çelik'i üniversitede görmek istemediklerini''
söylediler.
Çelik makam aracına binmek üzere binadan ayrılırken öğrenciler yine slogan attılar.
Çelik de öğrencilere alkışla karşılık verdi. Bir öğrencinin atmak istediği kartopunu
onları ikna etmeye çalışan hocaları engelledi.
milliyet