Başbakanlık müfettişlerinden mülkiye müfettişlerine sert yanıt!

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 25 Ekim 2010 07:50, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00

İhmal var aklayamazsın

Dink suikastında polisin ihmali olduğunu belirleyen Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişleri, kendi raporlarını çürütmeye çalışan mülkiye müfettişlerine sert yanıt verdi ve yetkilerini aştıklarını anımsatıp ihmalin kanıtlarını yeniden saydı

Gazeteci Hrant Dink'in suikast sonucu öldürülmesindeki ihmali aklamaya yönelik rapora, Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişlerinden sert yanıt geldi.

NEDİM ŞENER

Hrant Dink cinayetinde İstihbarat Dairesi Başkanlığı yetkililerinin görevlerini ihmal ettiğini belirleyen Başbakanlık Teftiş Kurulu (BTK) müfettişleri ile onların görüşlerinin tam tersi yönde bir rapor yazarak polisleri aklayan Mülkiye müfettişleri arasında Yasin Hayal kavgası yaşandı.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın imzasını da taşıyan BTK raporundaki tespitleri çürütmeye çalışan Mülkiye Müfettişleri Mustafa Üçkuyu ve Memet Canoğlu hazırladıkları 9 Kasım 2009 tarihli raporlarında, Dink'in ?Yasin Hayal Dink'e yönelik ses getirici bir eylemde bulanacak? ifadesinin bulunduğu 17 Şubat 2006 tarihli yazı üzerine 2002 tarihli Hedef Şahıslar Programı kapsamında korunmasının gerekli olmadığını belirttiler.

Gerekçe: Terörist değil

İki müfettiş bunun gerekçesini de yazının Trabzon Emniyet'inden İstanbul İstihbarat Şube ve İstihbarat Dairesi Başkanlığı'na gönderildiği 17 Şubat 2006'da ?Yasin Hayal'in bir terör örgütü üyesi olduğuna dair kaydın bulunmaması? olarak gösterdi.

Mülkiye müfettişleri, raporlarında 17 Şubat 2006'da terör örgütünün hedefi (Y.Hayal terör örgütü üyesi kayıd bulunmadığı gerekçesiyle) olmadığı için Dink'in program kapsamında korunmasının zorunluluk olmadığı sonucuna da yer verdi.

Mülkiye müfettişleri bu konudaki kanaatlerini, BTK'nın hakkında görevi ihmal suçlamasında bulunduğu İstanbul Emniyet Müdür yardımcısı Ali Fuat Yılmazer'in, ?Bir şahsın hedef olduğuna dair Hedef Şahıs Projesi'ne veri girişi yapılabilmesi için bir terör örgütü veya organize suç örgütünün hedefi olması ön şartına bağlanmıştır? görüşüne dayandırdı. Mülkiye müfettişlerine yazılı ifade veren Yılmazer ayrıca, 17 Şubat 2006 tarihli yazıda yer aldığı gibi Dink'e yönelik fiili bir saldırı gerçeklemediği için sorumlu tutulamayacağını savundu.

BTK'dan sert cevap

İki mülkiye müfettişi, 81 sayfadan oluşan ve BTK'nun suçladığı İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevlileri hakkında ?işlem yapmaya gerek olmadığı? ifadesine yer verdikleri raporun bir örneğini ?Bilgi edinilmesi için? 11 Aralık 2009 günü Başbakanlığa yolladı.

BTK raporu altında imzası olan Mehmet Aydın, Ayşegül Genç ve Yasemin Tuğçe İnan İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu'na 18 Ocak 2010 günü 11 sayfalık sert bir yanıt gönderdi.

Başbakanlık müfettişleri Yasin Hayal'in Hrant Dink'e yönelik bir işlem yapmayı, öldürmeyi planladığı 17 Şubat 2006 tarihinde ?terör örgütü üyesi? olduğuna dair üç ayrı kanıta da 11 sayfalık cevap yazısında yer verdiler.

BTK müfettişleri, Yasin Hayal'in 24 Ekim 2004 tarihinde Mc Donald's'a bomba atmasını, ve ardından isminin ?Cihat bölgeleriyle irtibatlı kişiler? listesinde isminin yer almasını örnek olarak verdiler.

?Terör nedeniyle dinlendi'

BTK müfettişleri Yasin Hayal'in 17 Şubat 2006 tarihinde terör örgütleriyle ilişkisine en önemli kanıt olarak cep telefonlarının bu iddia ile mahkeme kararıyla dinlenmiş olmasını gösterdiler.

BTK müfettişleri, Mülkiye müfettişlerine gönderdiği yazıda, Yasin Hayal'in 5 Ağustos 2006-26 Eylül 2006 tarihleri arası hariç olmak üzere 8 Kasım 2005 tarihinden 22 Şubat 2007 tarihine kadar terör örgütü üyeliği gerekçesiyle telefonlarının dinlendiği ve teknik takibe alındığını raporlarına yazdılar. BTK müfettişleri İçişleri Bakanlığı'na yazdıkları yazıda Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nün Yasin Hayal'in telefonlarının dinlenmesi için Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdikleri şu talep yazısına da yer verdiler:

?El Kaide terör örgütüyle iltisaklı unsurlarca ülkemizin birçok yerinde yaptığı sansasyonel nitelikli eylemlerin yapıldığı ve birçok vatandaşımızın hayatını kaybettiği ve yaralandığı, bir çok eylemin ise öncesinde yapılan çalışmalar neticesinde önlendiği, ülkemizde söz konu eylemleri gerçekleştiren şahısların Selefi-Vehhabi düşüncesi taşıdığı, söz konusu düşünceyi benimseyen şahısların özellikle yurtdışına giderek siyasi ve askeri eğitim aldıktan sonra ülkemize gelerek sansasyonel eylemler yaptıkları gözlenmektedir.

Bombalı eylemi anımsatıldı

Bu doğrultuda, Gümüşhane ili Merkez Demirören nüfusuna kayıtlı, Bahittin-Huri oğlu, 1981 Trabzon doğumlu Yasin HAYAL isimli şahsın selefi-vehhabi düşünceyi benimsediği, 24.10.2004 günü ilimiz Atatürk alanı karşısında bulunan Mc Donalds isimli işyerinin girişine el yapımı parça tesirli bombayı atarak (6) şahsın hafif şekilde yaralanmasına neden olduğu, yakalanmasına müteakip yatmakta olduğu cezaevinden 13.09.2005 tarihinde serbest bırakıldığı, bölgemizde gizli olarak yürütülen terör faaliyetlerinin deşifre edilebilmesi, adı geçen şahısların gelecek döneme ait faaliyetlerinin önceden tespit edilerek engellenmesi ile şahsın ülkemizin birliği ve bütünlüğünü bozmak amacıyla bölücü faaliyet yürüttüğü...?

?Aklama raporunuz hukuksuz'

BTK müfettişleri, 11 sayfalık yazıda Mülkiye müfettişlerinin Başbakan Erdoğan'ın imzasını taşıyan inceleme raporu hakkında araştırma raporu hazırlamasının hukuksuz olduğunu şu ifadelerde dile getirdiler:

?Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun İnceleme Raporunda tespit olarak ortaya konulan ve neticesinde disiplin hukukuna göre soruşturma ve 4483 sayılı kanuna göre ön incelemeye konu olması gerektiği kanaatine varılan hususların, bir Araştırma Raporu konusuna indirgenerek, ?iddia' olarak ele alınması, bizzat yapılan incelemelere çok az değinilerek ağırlıklı olarak şahısların açıklamalarına dayanılmak suretiyle kanaat ortaya konmasının yukarıda belirtilen tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırılık taşıdığı düşünülmektedir.?

Soruşturma böyle işledi

Başbakanlık Teftiş Kurulu Müfettişleri Mehmet Akın, Ayşegül Genç ve Yasemin Tuğçe İnan hazırladıkları 10 Ekim 2008 tarihli inceleme raporuyla İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile C Şube (Sağ Terör ve Azınlıklar Masası) Müdürü Ali Fuat Yılmazer'i Dink cinayetinde görevi ihmal ettiklerine dair rapor hazırladı.

Başbakan Erdoğan bu rapora 2 Aralık 2008 tarihinde ?olur? vererek imzasıyla gereği yapılması için İçişleri Bakanlığına gönderdi. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu bu rapor üzerine Mustafa Üçkuyu ve Mehmet Canoğlu isimli iki Mülkiye Başmüfettişine araştırma raporu hazırlaması için görevlendirdi. Üçkuyu ve Canoğlu hazırladıkları 9 Kasım 2009 tarihli araştırma raporuyla görevi ihmalle suçlanan tüm polisleri aklayan bir rapor yazdı. Rapor 11 Aralık 2009 tarihinde ?Bilgi edinilmesi amacıyla? Başbakanlığa gönderildi.

Başbakanlık Teftiş Kurulu Müfettişleri 18 Ocak 2010'da sert bir cevap yazısı göndererek Mülkiye Müfettişlerinin hazırladığı raporun hukuksuz olduğunu belirterek adı geçen polislerin görevlerini ihmal ettiği tespitlerini yinelediler. Yazı İçişleri Bakanlığı'na gönderildi ve hâlâ orada duruyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber