Adliye Çalışanlarının yargılama usullerinde görülen tezatlıklar

Bilindiği üzere Devlet memurlarının görevlerinden doğan suçlara ilişkin soruşturmalar 4483 sayılı Kanuna göre yürütülmektedir. Buna göre de, memur hakkında, görevinden dolayı bir ceza soruşturması yürütülebilmesi için ilgili amirlerin onay vermesi gerekmektedir. Bunun tek istisnası Adalet Bakanlığında çalışan Zabıt Kâtibi, Mübaşir, Yazı İşleri Müdürü ve İcra Müdürleridir. Bunlar hakkında izne gerek olmadan direkt cezai soruşturma yapılabilmektedirki, bu personelin de memurlar gibi soruşturulması daha uygun olacaktır.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 25 Kasım 2010 00:14, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adliye Personeli olarak görevlerini idame ettiren Zabıt Kâtibi, Mübaşir, Yazı İşleri Müdürü ve İcra Müdürleri özlük hakları itibari ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında olup, yargılama şekli itibari genel usule tabidirler. Yani: Adliye çalışanlarının yargılama şekli 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanmasını içerir kanun kapsamına göre değil, genel usule göre yapılmaktadır. Bir başka şekilde ifade etmek gerekirse Adliye çalışanlarının yargılanması Kamu Görevlilerinin Yargılanmasına ilişkin 4483 Sayılı Yasa Gereği uygulama yapılmaksızın doğrudan soruşturma açılması şeklinde yapılmaktadır.

Hakimler veya Savcılar hakkında görevlerinden dolayı soruşturma açılması Adalet Bakanı'nın iznine tabiidir ve bu konu 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun Soruşturma ve Kovuşturma kısmının, Kovuşturma Bölümünün 82. Maddesinde hüküm altına alınmış olup, bu hüküm şu şekildedir: ?Hakim ve savcıların görevden doğan veya görev sırasında işlenen suçları, sıfat ve görevleri gereğine uymayan tutum ve davranışları nedeniyle, haklarında inceleme ve soruşturma yapılması Adalet Bakanlığının iznine bağlıdır. Adalet Bakanı inceleme ve soruşturmayı, adalet müfettişleri veya hakkında soruşturma yapılacak olandan daha kıdemli hakim veya savcı eliyle yaptırılabilir. Soruşturma ile görevlendirilen hakim ve savcılar, adalet müfettişlerinin 101 inci maddedeki yetkilerini haizdirler.?

Adliye çalışanı olarak görevlerini idame ettiren devlet memurları özlük hakları itibari ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabii iken, haklarında soruşturma açılması Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 116. Maddesine istinaden yapılmaktadır. Hakimler veya Savcılar hakkında soruşturma açılması için Adalet Bakanı'ndan izin alınması gerekirken, Adliye çalışanlarının da Hakimler ve Savcılar kanunu'nun 116. Maddesine istinaden haklarında soruşturma açıldığından, adliye çalışanlarının da haklarında soruşturma açılması için Adalet Bakanından izin alınması şeklinde düzenleme yapılmalıdır.

Adliyede personeli hakkında herhangi bir suç ile ilgili soruşturmanın açılması gerekli iznin iddia makamı tarafından alınmaksızın ikame edilmektedir. Adalet Bakanlığı dışında diğer kamu kurumlarında görev yapan kamu çalışanlarının yargılama şekli adliye çalışanlarındakinden tamamen farklıdır.Adliye personeli diğer kamu kurumunda görev yapan personel gibi yargılanmamaktadır, Adalet Bakanlığı dışında başka bir kurumda görev yapan kamu çalışanın yagılanma şekli izne tabii iken, adliye çalışanlarında böyle bir izin söz konusu olmamaktadır. Adliye çalışanlarının bu şekilde yargılanması 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun(http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/602.html) Soruşturma ve Kavuşturma Usulü kısmının 116. Maddesinden kaynaklanmaktadır.

2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun (http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/602.html) Soruşturma ve Kavuşturma Usulü kısmının 116. Maddesi ?Bu kısımda yazılı memurların görevlerinden doğan suçlarından dolayı bulundukları yer Cumhuriyet savcılığınca doğrudan doğruya genel hükümler dairesinde soruşturma ve kovuşturma yapılır.? şeklindedir.

Hal böyle olunca: Adliye çalışanlarının yargılanma şekli Anayasamızın 129. Maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Şöyle ki: Anayasamızın 129.Maddesi şu şekildedir:

a) Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.

b)Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.

c)(Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.

d)Silahlı Kuvvetler mensupları ile hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.

e)Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.

f)Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idarî merciin iznine bağlıdır.

Az yukarıda da belirtildiği gibi memurlar hakkında adli soruşturmanın başlaması ya da yargılanması anayasamız tarafından güvence altına alınmıştır.

Adliye çalışanları hakkında adli soruşturma 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 116.Maddesine göre yapılmakta iken, diğer kamu çalışanları hakkında soruşturma açılması için:

a) İlçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakam tarafından izin verilmesi,

b)İlde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında vali tarafından izin verilmesi,

c)Bölge düzeyinde teşkilatlanan kurum ve kuruluşlarda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında görev yaptıkları ilin valisi tarafından izin verilmesi,

d)Başbakanlık ve bakanlıkların merkez ve bağlı veya ilgili kuruluşlarında görev yapan diğer memur ve kamu görevlileri hakkında o kuruluşun en üst idari amiri tarafından izin verilmesi,

e)(Değişik : 17/7/2004-5232/1 md.) Bakanlar Kurulu kararı ile veya Başbakanlık ve bakanlıklar ile bağlı kuruluşların merkez teşkilâtında görevli olup, ortak kararla atanan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında ilgili bakan veya Başbakan tarafından izin verilmesi,

f)Türkiye Büyük Millet Meclisinde görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri ve yardımcıları hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı tarafından izin verilmesi,

g)Cumhurbaşkanlığında görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri hakkında Cumhurbaşkanı tarafından izin verilmesi gerekmektedir.

Yukarıda anayasamızdaki ilgili maddeler ve kanun maddelerinde de izah edildiği üzere;diğer kamu kurumlarında çalışanlar hakkında soruşturma açılması izne tabii iken, Adalet Bakanlığı çalışanları hakkında soruşturma açılması izne tabii olmayıp doğrudan yapılmaktadır.

Yine anayasamızın 10.maddesinde herkesin kanun önünde eşit olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Anayasamızın 10.maddesi şu şekildedir:

a)Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

b)(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.

c)(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.

d)Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

e)Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (?)* kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

(*) 9/2/2008 tarih ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkranın?bütün işlemlerinde? ibaresinden sonra gelmek üzere ?ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında? ibaresi eklenmiştir. Ancak daha sonra aynı ibare, Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarih ve E.2008/16, K.2008/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir (Resmî Gazete, 22 Ekim 2008, Sayı 27032).

Eşitliğin anayasamız tarafından güvence altına alındığı aşikar iken,adliye çalışanlarının doğrudan soruşturmaya tabii olup, diğer devlet memurları hakkında soruşturma başlatabilmek için iznin gerekmesi, adliye çalışanları hakkında soruşturma açılması doğrudan yapıldığından yani herhangi bir izin alınmadan yapıldığından, Adliye çalışanlarının yargılanmalarına dayanak teşkil eden Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 116. Maddesi Anayasamızın 10. Maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykılırık teşkil etmektedir.

Buraya kadar Adalet Bakanlığı çalışanlarının yargılanmasının nasıl yapıldığını, ne gibi uygulamaların yapıldığı gibi konulardan bahsedilmiştir. Adalet Bakanlığı çalışanlarının izne tabii olmadan direkt haklarında soruşturma açılması 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 116. Maddesine istinaden yapılmaktadır.Adliye çalşanlarının özlük itibari ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabii iken, yargılanma şekli itibari ile 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 116. Maddesine istinaden yargılanmalarının yapılması hakkatiyet ve eşitliğe tezatlık teşkil etmektedir.Adliye çalışanları hakkında soruşturma yapılması için izin alma şeklide bir düzenleme yapılmalıdır.

Bu konuda 2802 sayılı yasanın 116. maddesi ?Bu kısımda yazılı memurların görevlerinden doğan suçlarından dolayı bulundukları yer Cumhuriyet savcılığınca doğrudan doğruya genel hükümler dairesinde soruşturma ve kovuşturma yapılır? şeklide değil de adliye çalşanlarının yargılanmasının izne tabi olacak şekilde değiştirilmesi ya da Adliye çalışanlarının da haklarında soruşturma açılması için Adalet Bakanının iznine tabii olması yerinde olacaktır.

Sonuç itibari ile:

a) Adliye çalışanlarının haklarında soruşturma açılması Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 116. Maddesine istinaden yapılmaktadır. Bu kanun maddesinin, adliye çalşanlarının yargılanmasının diğer devlet memurları haklarında soruşturma açılması için gerekli olan şartların getirilmesi ile giderilebilmektedir.

Veya

B) Adliye çalışanlarının yargılanması için Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 116. Maddesi az yukarıda bahsedilen şekilde değiştirilemeyecek ise, haklarında soruşturma açılabilmesi için Adalet Bakanı'ndan izin alınması son derece yerindelik arz etmektedir.

Konunun önemi ilgililer tarafından dikkate alınıp, gerekli düzenlemelerin yapılması dileğiyle.

Memurlar.Net Forumu

Adalet Personeli Bölümü Editörü

' ÇOTANAK '

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber