Kredi kartı mağdurunun hukuk zaferi
İzmitli harita mühendisi Sadık Özdemir ödeyemediği kredi kartı borcu nedeniyle
bankanın uyguladığı temerrut faizinin haksız olduğuna dair açtığı davayı kazandı.
Özdemir, toplam limitin 1 milyar 300 milyon olduğu kredi kartı ile ilgili olarak
kendisine son olarak 12 milyar 500 bin liralık bir fatura çıkartıldığını söyleyerek,
"Ekonomik sıkıntı nedeniyle kartıma ödemem gereken asgari tutarı ödeyemedim.
Bu sırada kredi kartı mağdurları için çıkartılan 4822 sayılı yasanın 4077 sayılı
geçici 1 maddesi kapsamında noter kanalıyla bankama müracaat ettim. Ancak banka
bana bu yasanın icra takibi başladığında yani hesabın henüz kat edilmediğini
söyledi. Asgari tutarı ödeyememe rağmen bana hesap ekstraları göndererek borcumu
ödemem yönünde çağrılarda bulundu. Beni bu şekilde üç ay oyaladılar. Aynı banka
yasal müracaat süresinin bitmesinden 3 gün sonra hesabımın kat edildiğini 3
milyar tutarında bir borcum olduğunu ödenmemesi durumunda yasal yollara başvurulacağı
yönünde bir çağrı yaptı. Bankalar bilerek hesabın temerruta düşmesi için kredi
hesabını kapatmıyorlar. Yasal süre bittiğinde hemen kapatıp icra takibi başlatıyorlar.
Böylece kanun maddesindeki boşluktan yararlanıyorlar. Oysa müracaat ettiğim
yasal süre içerisinde bana borcumun üzerine yüzde 50 faiz koyup 12 taksitte
benden almaları gerekiyor. Ancak kanun maddesinde icra takibinden sonra 30 gün
içerisinde diye bir madde var. Banka bilerek asgari ödemeyi yapmayan müşterilerinin
hesaplarını kapatmıyor. Eğer kapatırsa bu maddeden müşteriler yararlanacak banka
yüzde 133 olarak uyguladığı yasal faizi ancak yüzde 50 olarak uygulayabilecek.
Bunu bilen bankalar yasal sürenin sona ermesine kadar müşterilerine ekstralar
ile uyarılar gönderiyor. Yasal süre bittiği anda da hemen temerrut faizlerini
işletip müşterilerden haksız kazanç sağlıyorlar. Bende bunun üzerine Özbey Hukuk
Bürosu'na giderek avukatlar Gülser Özbey Güneş ve Yüksel Özbey'e başvurdum.
Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurduk. Mahkeme talebimizin 2004-103
esas no 2004-388 karar numarası ile reddine karar verdi. Bu karar sonrasında
tekrar bankanın avukatına gittim. Borcumun 8 milyar olduğunu ancak 6 milyarı
6 taksitte ödemem halinde bu borcun kapatılabileceğini bana söylendi. Biz yılmadık
ve davayı temyiz etmek amacıyla Yargıtay'a götürdük. Oradan talebimizin haklı
olduğu yönünde bir karar çıktı. Bildiğim kadarıyla 1 milyon 300 bin kredi kartı
mağduru var. Bu dava onlar içinde emsal olacak" dedi.
Müvekkillerinin böyle bir dava ile kendilerine geldiğinde başta almak istemediklerini
söyleyen Avukat Yüksel Özbey, "Ablam Gülser Özbey Güneş ile birlikte dosyayı
inceledik. Mahkemeye başvurduk. Ancak mahkeme aleyhimize karar verdi. Davayı
Yargıtay'a götürdük ve kazandık" diye konuştu.
Avukat Yüksel Özbey, 4077 sayılı Tüketicinin Koruması Hakkında Kanun'da değişiklik
yapan 4822 sayılı kanunun geçici 1. maddesi icra takibine konu edilen yahut
icra takip aşamasına gelen kredi kartı borçları ile ilgili ödeme kolaylığı getirdiğini
belirterek, şunları söyledi:
"Buna göre icra takibine konu edilen yahut icra takip aşamasına gelen kredi
kartı temerrüt tarihindeki ana parayı yıllık yüzde 50 geçmemek üzere faiz uygulamak
suretiyle 12 eşit taksitte ödenecekti. Yargıtay kararına göre yasanın yürürlülük
tarihi olan 14 03 2003 tarihinden itibaren bu tarih daha sonra 1 ay daha ertelendi.
30 gün içinde bankaya başvurmak kaydıyla hesabının kat edilip edilmemesine bakılmaksızın
bu yasadan yararlanacak, yani yeni bir ödeme palanı çıkartılacaktır. Zira kredi
borçlusunun gönderilen son hesap ekstresinde belirtilen tarihte istenen asgari
miktarı ödememesi nedeniyle bu tarih itibariyle ödenmeyen kredi kartı borcu
icra takip aşamasına gelmiştir. Asgari ödeme miktarının ödenmemesi temerrüt
için yeterli olup ayrıca bankanın hesabı kat edip akdi ilişkiye bitirme hakkı
doğmaktadır. Bankanın bu işlemi yapmaması alacağın icra takibi aşamasına gelmediği
anlamına gelmez. Bu nedenle 14 04 2003 tarihine kadar bankalara başvuran mudiler,
Tüketicinin Koruması Hakkındaki Kanun değişikliğinden yararlanabileceklerdir.
Şayet başvuruları reddedildiği için kredi kartı borcuna ödemişlerse bu parayı
geri almak için dava açılabilecektir. Yargıtay'ın aldığı karara göre asgari
ödeme miktarını ödemediği, bu tarihler itibariyle davalı bankanın hesabı kat
edip icra takibi yapma hakkının doğduğu, buna rağmen bankaca 3 Mayıs 2003 tarihine
kadar beklendiğini ve hesabın kat edilmediği anlaşılmaktadır. Bankanın kasım
2002 ve Şubat 2003 tarihinden 3 Mayıs 2003 tarihine işlem yapmaması alacağının
icra takibi aşamasına gelmediği anlamına gelemeyeceği gibi davacının 4822 sayılı
yasanın geçici 1. maddesi hükümlerinden faydalanılmasına engel olamaz."