Konfederasyonların Ortak Toplu Görüşme Talepleri

2005 yılı toplu görüşmeleri 15 Ağustos 2005 Pazartesi günü başlıyor. Görüşmeler 4688 sayılı Kamu Görevlileri sendikaları Kanunu gereğince 15 gün sürecek. Görüşmeye memurları temsilen 7 hizmet kolunda Türkiye Kamu-Sen, 3 hizmet kolunda KESK ve 1 hizmet kolunda Memur-Sen katılacaktır. Konfederasyonların ortak görüşme taleplerini görmek için başlığa tıklayın.

Haber Giriş : 13 Ağustos 2005 12:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kamu-Sen, KESK ve Memur-Sen'in olmak üzere konfederasyonların ortak ve ayrı ayrı olmak üzere Toplu Görüşme taleplerine aşağıda yer verilmiştir.


Kamu İşveren Kurulu'na ortak gündemle gidiliyor

KONFEDERASYONLARIN ORTAK TALEPLERİ

Kamu çalışanlarının Kamu İşveren Kurulu ile 15 Ağustos 2005 Pazartesi günü başlayacak olan toplu pazarlık görüşmelerinde yetkili konfederasyonlar ortak talepler konusunda anlaştılar. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu, düzenlenen bir toplantı ile alınan kararları açıkladılar.

İşte ortak talep metni:

15 AĞUSTOS 2005 TARİHİNDE BAŞLAYACAK OLAN TOPLU PAZARLIK SÜRECİNDE KONFEDERASYONLARIN KAMU ÇALIŞANLARINA 2006 YILI İÇİN VERİLMESİNİ İSTEDİĞİ TALEPLER

2005 yılı toplu pazarlık görüşmelerinde Kamu İşveren Kurulu'na iletilecek olan taleplerimiz kısaca aşağıdadır.

1- SENDİKAL VE DEMOKRATİK HAKLAR

Grevli ve toplu sözleşmeli sendika hakkı, hem uluslar arası sözleşmelerden hem de anayasadan kaynaklanan bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı ve memurların siyasete katılabilmelerini sağlayacak yeni yasal düzenlemeler talep etmekteyiz. Bu konuda siyasi iradenin taahhüdü vardır, bu konu geçtiğimiz yıl imza altına alınmıştır.

2- MALİ HAKLAR

a) eşit işe eşit ücret
Türkiye Kamu-Sen, Kamu Çalışanları Konfederasyonları ile Kamu İşveren Kurulu arasında ilk toplu görüşmenin gerçekleştirildiği 2002 yılından beri kamudaki ücret adaletsizliğini toplu görüşme gündemine getirmektedir. Mevcut durumda kamudaki bazı kurumlarda çalışan kamu görevlileri kimi tazminat ve ek ödemelerden faydalanırken; diğer kurumlarda çalışanlar bu ödemeleri alamamaktadır. Bu nedenle de aynı işi yapmalarına rağmen farklı kurumlarda görev yapan kamu çalışanları arasında büyük bir ücret farkı ortaya çıkmaktadır.

Aynı işi yapmakta olan kamu görevlileri çalıştıkları kurumlara göre büyük oranda farklı maaşlar almaktadır. 2005 yılı Temmuz ayı itibarı ile aynı unvan ve kıdemde olan ancak farklı kurumlarda görev yapan kamu görevlilerinin arasında 2,5 kat maaş farkı oluşmuştur.

?Eşit işe eşit ücret? prensibi gereği kamuda aynı işi yapanların benzer şartlar altında aynı ücreti alması, arzu edilen bir durumdur. Oysa şu anda kamuda uygulanmakta olan sistem ne yazık ki bunu imkansız kılmaktadır.

b) denge tazminatı
2005 yılı toplu görüşmelerinde, çalışanlarına düşük ücret verilen ve diğer kurumların faydalandığı tazminatlardan faydalanamayan kamu kurumlarında, ücretlerin iyileştirilerek, ücret adaletinin sağlanması konusu Türkiye Kamu-Sen tarafından öncelikli olarak gündeme taşınacaktır. Bu adaletsizliğin giderilmesi amacıyla Türkiye Kamu-Sen olarak, herhangi bir tazminat ya da ek ödemesi olmayan kurumlarda çalışanların ücretlerinin yükseltilmesi amacıyla denge tazminatı ödenmesi talebi ile toplu pazarlık masasına oturacağız.

Hangi kurumda, her ne ad altında olursa olsun, ek ödeme almaksızın hizmet sunmakta olan kamu görevlilerine, en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının % 70'inden az olmamak kaydıyla denge tazminatı ödenmesini talep ediyoruz. Aynı zamanda bu tazminattan, ek ödemesi % 70'in altında olanların da aynı oranda faydalanmasını istiyoruz. Buna göre ücreti düşük olan memurlara 285 YTL'den başlamak üzere tazminat oranları % 70'in altında kalanlara kademeli bir tazminat talep etmekteyiz.

c) sendikalı çalışanların ücretleri
Kamu Görevlileri Sendikalarına üye olan kamu görevlilerinin ücretlerinin üye olmayan emsal çalışanlarla eşitlenmesini talep etmekteyiz.

d) geçmiş yıllardan kaynaklanan kayıplar

· Uzlaştırma kurulu kararlarının uygulanmamasından
Uzlaştırma Kurulu kararlarının hayata geçirilmemesi nedeniyle memurlarımızın ortalama
% 20 oranında ücret kaybı olmuştur. Uzlaştırma Kurulu kararlarının uygulanması halinde 730 YTL olması gereken en düşük memur maaşı, bugün 541 YTL'de kalmıştır.

· Memur maaşları ve işçi ücretlerinde yaşanan gelişmeler
Kamuda en düşük ücret alan sendikalı işçinin ücreti 760 YTL'ye yükselmiştir. Kamu kesiminde ortalama net işçi ücretleri, ortalama memur maaşının 2,8 katıdır. İş gücü maliyeti açısından bakıldığında, kamuda çalışan bir işçinin iş gücü maliyeti 2005 yılı Ağustos ayı itibarı ile ortalama 2 milyar 841 milyon 200 bin TL iken; bir memurun kamuya maliyeti 1 milyar 28 milyon 250 bin TL'dir. Başka bir deyimle kamuda bir işçi maliyetine 3 memur çalıştırılmaktadır.

· Kiralarda yaşanan artış ve memur maaşları
Son iki yıllık süreçte ev kiralarında yaşanan artış % 50 iken; memur maaşlarındaki artış yıllık ortalamalara göre % 22'de kalmıştır. Buna göre memur maaşları ev kiraları karşısında reel olarak % 28 oranında azalmıştır.

· TÜFE rakamları ve memur maaşları
2002-2004 yılları arasında ise, ücret politikalarının olumsuz etkisi dışında yalnız TÜFE artışları ile memur ücretleri kıyaslandığında memur maaşlarının 2 yıl içinde reel olarak % 16,73 eridiği görülmektedir. Son iki yıllık süreçte ortalama memur maaşı TÜFE kadar artmış olsaydı, bu gün ortalama memur maaşı 874 milyon TL olacaktı.

e) asgari geçim haddi
Yönetim kademelerinde bulunan memurların ek gösterge rakamlarının diğer memurlara göre yüksek olması, bir kısım memura ek gösterge uygulanmaması, özel hizmet tazminatlarındaki farklılıklar ile genellikle üst yönetim kademeleri için öngörülen makam tazminatı ve temsil ödenekleri ücret yelpazesinin açılmasına neden olmaktadır. Bu itibarla tüm memurlar için eşit uygulanan taban aylığının en az yoksulluk sınırı seviyesinde tespit edilmesi, çalışma barış ve huzurunu sağlayıcı hizmeti olumlu yönde etkileyici bir unsur olarak düşünülmektedir.

TOPLAM MAAŞ ARTIŞ TALEBİMİZ

En düşük memur maaşının tespit edilmesinde asgari geçim haddinin temel alınmasını istiyoruz. Temmuz 2005 itibarı ile çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 886 YTL olarak belirlenmiştir.

Taleplerimiz hem kamuda eşit işe eşit ücret ilkesini hayata geçirmekte hem de en yüksek ücretle, en düşük ücret arasındaki farkı kapatmaktadır. Halen kamuda en yüksek memur maaşı, en düşük memur maaşının 6,5 katı iken; taleplerimiz uygulandığında bu makas 4,1 gibi makul bir orana inecektir. Kamu çalışanları, bütçeye ek mali yük getirecek hiçbir taleple toplu pazarlık masasına gitmemektedir. Konfederasyonumuzun bu talebi yalnızca mevcut olan kaynağın adil dağıtılmasını amaçlamaktadır. Bu durumda hükümetin taleplerimizi kabul etmemek gibi bir seçeneği bulunmamaktadır.


3- SOSYAL HAKLAR

Uzlaştırma Kurulu'nun geçtiğimiz yıllarda verdiği kararlara paralel olarak aşağıdaki haklarda iyileştirmeler ve geçen yıl kaldırılan kira yardımının güncellenerek tekrar hayata geçirilmesini talep ediyoruz.

a) Aile Yardımı Ödeneği
b) Giyecek Yardımı
c) Ek Ders Ücreti
d) Kira Yardımı
e) Yakacak Yardımı
f) Yiyecek (İaşe) Yardımı
g) Eğitim Yardımı
h) Ulaşım Yardımı
i) Evlenme Yardımı
j) Doğum Yardımı
k) Ölüm Yardımı Ödeneği
l) Tabi Afet ve Olağanüstü Hal Yardımı
m) Mahrumiyet Yeri Ödeneği
n) Munzam Gıda Yardımı
o) Temizlik ve Levazımatı Yardımı
p)İlaç Katkı Payı
r)Tedavi Yardımı

4- ÇALIŞMA ŞARTLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ

a) Memur sayısı ve kadroları
Ülkemizde kamu çalışanlarının yaşadığı en büyük sorunlardan biri de personel yetersizliğidir. Her ne kadar aksi iddia edilse de bu gün resmi veriler incelendiğinde kamu çalışanlarının sayısının yeterli olmadığı görülmektedir. OECD verilerine göre bir kamu çalışanı Avusturya'da ortalama 18, Kanada'da ve Fransa'da 12, Finlandiya'da 9, Almanya'da 18, Hollanda'da 19, ABD'de 13 kişiye hizmet verirken Türkiye'de kamu çalışanı başına 32 kişi düşmektedir. Bu durumda kamu çalışanları bir çok kurumda iş yoğunluğu içinde kalmaktadır. Avrupa'daki örnekleri ile kıyaslandığında bugün ülkemizde 2 milyon 400 bin olan kamu görevlisi kadrosunun 3 milyon 500 bine çıkarılması gerekmektedir.

Memur sayısının az olmasının yanı sıra, illere göre memur dağılımı açısından da Türkiye'de sorunlar yaşanmaktadır. Hayat pahalılığının daha yoğun hissedildiği, ulaşımın güç ve ev kiralarının yüksek olduğu illerde kadro boşluğunun bulunması, buna rağmen hayat şartlarının daha kolay olduğu bazı bölgelerde ise yoğun bir kadro fazlası kamu çalışanının bulunması devletin hizmetlerinde aksamalara yol açmaktadır.

b) Hizmet içi ve hizmet öncesi eğitimin yaygınlaştırılması
Türkiye'de kamu kesimindeki en önemli sorun verimlilik sorunudur. Bu sorunun, kamudaki iş güvencesi dolayısıyla kişilerin verimsiz çalışmalarından bahsedilerek, tüm suç kamu çalışanlarına yıkılmaya çalışılmaktadır. Kamuda verimlilik ile ilgili problemlerin olduğu açıktır. Ancak en düşük sermayeli şirketlerin bile insan kaynaklarını geliştirmek için ayırdıkları eğitim ödenekleri, şirketler için önemli meblağlar oluştururken, kamuda çalışanların eğitimleri için herhangi bir kaynak ayrılmamakta ve kamu çalışanlarından mucizeler beklenmektedir. Etkin ve verimli bir hizmet sağlamak çalışanların iş öncesi ve meslekleri boyunca sürekli eğitilmesi ile sağlanabilir. Bu nedenle hizmet içi ve hizmet öncesi eğitimin yaygınlaştırılması bir gereklilik haline gelmiştir.

c) Fiziki imkanların iyileştirilmesi ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliği
Ergonomi, iş çevresi ile işçi arasında ilişki kuran bir çalışma olarak ortaya çıkmıştır. Ergonominin amacı, değişik sağlık problemlerinin ortadan kaldırılabilmesi, verimin arttırılabilmesi için çalışma ortamının nasıl düzenleneceği ve çalışana nasıl tatbik edileceğinin belirlenmesidir. Başka bir ifade ile, işçinin işe değil, işin işçiye uydurulmasının sağlanmasıdır.

Ergonomi, artık günümüz dünyasında çalışanların verimliliği ve sağlığı için yadsınamaz bir gereklilik halini almıştır. Oysa kamuda, çalışma şartlarının olumsuzluğu ve iş yerlerinin fiziki şartlarındaki eksiklikler ergonomi kurallarının uygulanmadığını göstermektedir. Çalışma koşullarının olumsuzluğu kamu çalışanları için önemli bir sorun teşkil etmektedir.

İşyeri koşullarının adım adım izlenerek ergonomik prensiplerin uygulanması ve problemlerin çözülmesi gereklidir. Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin bir an önce çıkarılarak kurumlarda sendikaların da temsil edildiği iş sağlığı kurulları oluşturulmalıdır.

d) Teknoloji transferi ve modernizasyon
Mevcut durumda memurlarımız en ilkel yöntemlerle, ülkemizin en ücra köşelerinde uygunsuz çalışma şartları altında hizmet vermeye çalışmaktadır. Bu nedenle hem iş yerinde verimlilik hem de hizmet kalitesi düşmektedir. Kamu hizmetlerinin toplum ihtiyaçlarını karşılamada etkin bir hale gelmesinin başlıca şartlarından biri, gelişen koşullara uygun hale getirilmesi amacıyla sürekli yenilenmesidir. Ancak kamuda bu gereklilik göz ardı edilmiştir. Yeni teknolojilerin sisteme kazandırılmaması ve teknoloji kullanımından kaynaklanan sorunlar her geçen gün artmaktadır. Kamu çalışanları, kamu hizmetlerini hala geri teknoloji ürünleriyle ve donanımıyla gerçekleştirmeye çalışmaktadır.

e) Memurun itibarının iade edilmesi
Ne yazık ki; son zamanlarda yetkililerin olumsuz söylemleri nedeniyle memurlarla vatandaşlarımız karşı karşıya getirilmeye çalışılmaktadır. Özellikle memurlarımız kamuoyuna; ?çalışmadan yan gelip yatarak para alan?, ?lüzumsuz istihdam? gibi tabirlerle ve ?800 bin ATM memuru? gibi söylemlerle tanıtılmaktadır. Sanki memurlarımız devletin ve milletin sırtından geçinmekte ve hiçbir iş yapmıyorlarmış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Oysa memurları bu şekilde niteleyen hükümet kamuya, geçtiğimiz yıl belirlenen sayının üzerinde eleman almış ve adeta kendi kendini yalanlamıştır. Ancak; bütün bu söylemler memurlarımızı derinden yaralamış ve memurumuzun itibarını zedelemiş, vatandaşların memura bakışını değiştirmiştir. Bu nedenle hükümet, memura itibarını yeniden kazandırmak zorundadır.

5- 30 EYLÜL 2004'TE İMZALANAN MUTABAKAT METNİNİN UYGULANMASI

TÜRKİYE KAMU-SEN, geçtiğimiz yıl imzalanan mutabakat metninin uygulanmayan maddelerinin hayat geçirilmesi önceliği ile toplu pazarlık masasına oturacaktır. Buna göre geçen yıl hükümetin imzalayarak, gereklerini yerine getirmeyi taahhüt ettiği 50 maddelik metinden yalnızca 15 tanesini hayata geçirmiş, 7 maddeyi taleplerimize aykırı bir şekilde değiştirdikten sonra kısmen düzenleme yapmış, geriye kalan 28 madde hakkında ise hiçbir düzenleme yapmamıştır. Mutabakat metninin uygulanması konusu, toplu sözleşme masasında öncelikli olarak görüşülecektir.



Türkiye Kamu-Sen'in 2005 yılı toplu görüşme talepleri için tıklayınız.

KESK'in, 2006 yılı toplu görüşme talepleri için tıklayınız.

Memur-Sen'in, 2006 yılı toplu görüşme talepleri için tıklayınız.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber