Gümrük Müfettişleri Derneğinin denetim sistemindeki değişikliğe ilişkin basın açıklaması

Haber Giriş : 13 Kasım 2003 23:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

KAMU YÖNETİMİ TEMEL KANUN TASARI TASLAĞINA İLİŞKİN BİLGİ NOTU

Bakanlar Kurulunda görüşülen Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı Taslağı kapsamında; ülkemizin çağın gereklerine uygun bir kamu yönetimi yapısı ve işleyişine kavuşturulmasına yönelik yenilikler öngörülmektedir. Ancak, Taslağın Üçüncü Kısmında denetimin iç ve dış denetim olmak üzere ikiye ayrılmış olduğu, iç denetimin hataların önlenmesi, risk ve zayıflıkların belirlenmesi, iyi uygulama örneklerinin yaygınlaştırılması, yönetim sistemlerinin ve süreçlerinin geliştirilmesi amacıyla görevlendirilecek elemanlar tarafından yapılacağı belirtilmekle birlikte, adli nitelikteki olayların soruşturulmasının nasıl yapılacağına temas edilmediği ve Taslağın merkezi idarenin teşkilat yapılanmasına ilişkin İkinci Kısmında bu işleri yapacak olan denetim birimlerine yer verilmediği gözlemlenmiştir.

Bilindiği üzere, Gümrük Teşkilatı Devletin en eski, vazgeçilmez ve bu anlamda da sosyal, siyasal, ekonomik ve güvenlik açısından son derece önemli ve stratejik kurumlarından biri olup, Türkiye'ye giriş ve Türkiye'den çıkış yapan kişi, eşya ve taşıtın denetimini yapan tek kuruluştur. Bu konumu nedeniyle doğrudan görev alanını ilgilendiren yasalar başta olmak üzere, büyük ölçüde tüm bakanlık ve kuruluşların yaptıkları düzenlemelerin uygulama alanı bulduğu özellikli bir kurumdur.

Gümrük İdaresi, hazineye gelir sağlayan bir kamu kurumu olmasının ötesinde, günümüzde Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz ve global düzeyde ticaret politikalarının geldiği nokta itibariyle de dış ticaret politikalarının uygulandığı bir alandır. 1980'li yıllarda 7-8 milyar dolar olan dış ticaret hacminin son yıllarda 100 milyar dolarlara çıkmış olması da, ülkemizin Gümrük İdaresinin günümüzdeki ve gelecekteki önemini ortaya koyan bir gerçektir.

Dış ticaretin artan hacim ve çeşitliliği karşısında, gümrük hizmetlerinin sağlıklı, etkin, verimli yürütülmesinde ve yolsuzluklarla mücadelede önemli görevler yapan Gümrük Müfettişleri; idari ve personel işlemlerinin incelenmesi, teftişi ve soruşturmasının yanı sıra, ithalat ve ihracat yapan firma işlemleri, gümrükte iş yapan serbest meslek mensuplarının her türlü işlem ve belgeleri ve Avrupa Birliği ile yapılan uyum çalışmaları sonucu yürürlüğe girmiş olan Gümrük Kanununda düzenlenen ithalat ve ihracat işlemleri sonrasında bu işlemlere ilişkin olarak firmaların adreslerinde eşya, belge ve muhasebe hareketlerini de denetlemektedir.

Gümrük Teftiş Kurulu, diğer bir çok denetim biriminden farklı olarak yalnızca bir idari denetim birimi değil, aynı zamanda bir adli soruşturma birimi olma özelliği de taşımaktadır. Gümrük Müfettişlerinin, kendilerine yetki ve görev veren 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile ilgili diğer kanunlar kapsamında inceleme ve soruşturma yapmaları ve sonuçlarını doğrudan adli mercilere intikal ettirmeleri de bu özelliğinin bir göstergesidir. Nitekim bir çok adli merci, kendilerine yapılan gümrük ve dış ticaret yolsuzluklarına ilişkin suç duyurularının inceleme ve soruşturmasının teknik bilgi, birikim ve uzmanlık gerektirmesi nedeniyle Gümrük Teftiş Kurulu'nca yapılarak kendilerine intikali talebinde bulunmaktadır. Bu hususlar dikkate alındığında, Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarı Taslağı'nda öngörülen iç ve dış denetim tanımlamalarının Gümrük Müfettişlerinin belirtilen yasal görev alanlarının tümünü kapsamadığı görülmektedir.

Diğer taraftan, Avrupa Birliği uyum yasaları kapsamında değerlendirilecek olsa bile, iç denetim olgusuna yönelik olarak Avrupa Toplulukları Komisyonu nezdinde, bu birliğin mali çıkarlarının korunması adına, yolsuzluklarla ve diğer yasa dışı faaliyetlerle mücadele amacıyla 'Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Ofisi' adlı, Komisyondan ve üye devletlerden bağımsız bir birim kurulduğu gözden kaçırılmaması gereken bir durumdur.

Ülke düzeyinde aynı anda pek çok kurum ve kuruluşun ilgi alanına nüfuz eden çalışmaların Gümrük Müfettişlerinin başarı ve gayretinin ürünü olduğu her kesimin malumudur. Genel bir bilgi vermek gerekirse; gümrük ve dış ticaretle ilgili 1998-2002 yıllarını kapsayan dönemde, sadece bir kısım alanlarda tespit edilen yolsuzluklar itibariyle Gümrük Müfettişlerince üstlenilen çalışmaların sayısı ve ulaştığı rakamsal boyut aşağıda belirtilmiştir.

Yürütülen/Tamamlanan Soruşturma Sayısı 3116
Memur İlişkili Soruşturma Sayısı 244
.
Yolsuzluğun Biçimi/Türü/Alanı Rakamsal Değeri
Serbest bölgeler üzerinden muhtelif eşya kaçakçılığı 280.000.000-USD
Dahilde işleme yoluyla muhtelif eşya kaçakçılığı 300.000.000-USD
Hayali İhracat 1.000.000.000-USD
Petrol ithalatı kaçakçılığı 2.000.000.000-USD
Tekel ürünleri (sigara,içki) kaçakçılığı 63.000.000-USD
Kıymet kaçakçılığı 17.000.000-USD
Otomobil kaçakçılığı 2.768.283.581.963-TL

Keza, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonunun çalışmaları kapsamında Gümrük Müfettişlerince yerine getirilen görevlerin içerik ve kapsamı, anılan komisyonca da ortaya konulduğu üzere, ülke gerçeklerinin denetime ne derece sorumluluk yüklediğinin açık bir göstergesidir.

Denetim olgusunun ülkemize özgü genel gerçeği ile özellikle dış ticaret hacminin ulaştığı büyüklük, Gümrük Teftiş Kuruluna yüklenen misyon ve sorumluluğu artırmıştır. Gelinen bu noktada, Gümrük Teftiş Kurulunun öngörülmemesi bir yana; daha etkin, verimli, yolsuzluklarla mücadelede kararlı, görevlerini layıkıyla yerine getirebilmesi için mevcut kararnameli konumuna uygun daha üstsel bir görev alanı tanımlaması ile, doğrudan siyasi irade adına çalışır duruma getirilmesi gerekli görülmektedir.

Diğer yandan, gümrük hizmetlerinin yürütülmesinde taşra birimlerinin ülke sathı ve sınırlarının hemen yer yerinde görev yapmayı gerektirmesi de, bu gibi özel koşullarda yapılan işlemler yönünden ilave bir denetim yükü ve merkeze akışı olanaklı kılan bir denetimin varlığını kaçınılmaz kılmaktadır.

Resmi açıklamalara göre Gayri Safi Milli Hasılanın %60'ı kayıt dışı olan ülkemiz için Taslakta yer aldığı şekliyle sadece iç ve dış denetim müesseseleri yolsuzlukla mücadelede yeterli olmayacaktır.

Buradan hareketle mevcut taslakta Gümrük Teftiş Kurulu'nun öngörülmemesi ve fonksiyonlarının idari vesayet altında iç denetime bırakılması, gümrüğe ilişkin yolsuzluk ve usulsüzlüğü açık bir biçimde özendireceği, yolsuzlukla mücadelede Devleti zafiyete uğratacağı ve sonuç olarak kamu yararına olmayacağı aşikardır.

Bu değerlendirme ve gerçeklerden hareketle;

1. Taslakta merkezle ilişkilendirilmiş taşra teşkilatı olması öngörülen Bakanlık ve diğer kuruluşlarda; özel bilgi, birikim, uzmanlık gerektiren, özel yarışma sınavları ile göreve alınmış, kariyer esasına göre yetiştirilmiş denetim elemanlarına sahip Teftiş Kurullarının denetim ve danışma birimleri arasında yer almasının ve korunmasının,

2. Kamu Yönetimi Temel Kanunu tasarısında yer alan haliyle bir kısım iç denetim hizmetlerinin Müfettişlerin görevleri cümlesinden olduğu dikkate alınarak; düzenlenen haliyle iç denetimin Teftiş Kurullarının himaye ve sorumluluğuna bırakılmasının;

3. Dış ticaret vergilerine dayalı işlem, firma ve sektör incelemelerinin ve bunların sonuçlarının; iç denetim ve dış denetim kapsamı dışında daha geniş ve özelliği olan bir alanda öne çıkan nitelikli bir görev tanımı olarak algılanıp bu yönde düzenleme yapılmasının,

4. Özellikle Gümrük Müfettişlerinin ülke genelinde yerine getirdiği görevin önem ve vazgeçilmezliğine binaen mevcut durumunun korunması bir yana, mevcut atama usulüne uygun daha üstsel bir görev alanı tanımlaması yapılarak doğrudan siyasi iradeyi temsil eden Bakan adına çalışır duruma getirilmesinin,

Gerekli ve uygun olacağı düşünülmektedir.

Gümrük Müfettişleri Derneği

İrtibat kurmak isteyenler için e-mail adresimiz: [email protected]

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber