Banka patronun şahsi hesabını personele e-mail olarak attı

SIRLAR kanunu adı altında yeni bir tasarının tartışıldığı günlerde iki patron, “sırların açıklanması suçu” işlendiği iddiasıyla bir bankayı ve BDDK’yı dava etti. Demircioğlu Makine’nin patronu Sedat ve Vedat İkiyek kardeşler, çalıştıkları bankanın daha önce posta ile ulaştırdığı şahsi hesap ekstrelerini izinleri olmadan, tüm personelin okuduğu şirket mailine gönderince kıyamet koptu. Maddi-manevi zarara uğradıklarını öne süren kardeşle banka görevlilerini savcılığa şikayet etti. İki kardeş, banka hakkında işlem yapmayan BDDK’ya da idare mahkemesinde dava açtı. Suç duyurusunda şahsi hesabın ifşasıyla birlikte personelin aşırı maddi taleplerde bulunmaya başladığı ve mesai yapmayı reddettiği belirtilerek ”Hesapta yüklü meblağ olduğunun çevrece bilinmesi, davacıları maddi kayıp yanında endişelendirmiş, ekstra güvenlik önlemleri almak zorunda bırakmıştır” denildi.

İNTERNET KULLANMIYOR, ŞAHSİ E-POSTASI DA YOK

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na Sedat-Vedat İkiyek kardeşlerin avukatı İsmail Altay tarafından yapılan suç duyurusunda şöyle denildi:

“Şüpheli banka görevlileri, 28 Mayıs 2012’de, müvekkilimin hiçbir talimatı ve rızası olmadan, şahsi tasarruflarına dair tüm bilgileri, şirketinin e-posta hesabına yollamıştır. Bu e-posta adresi, şahsi e-postası olmayıp (müvekkilim internet kullanmadığından, e-posta adresi de yok), şirket çalışanlarının görebildiği genel bir adrestir. Kendisinden başka hiç kimsenin bilmemesi gereken bilgilerin, sır saklamakla yükümlü, bir güven müessesesi olan banka tarafından sorumsuzca, müvekkilimin talep ve talimatı olmaksızın gösterdiği yazışma adresi ve usulü dışında bir adrese yollaması, maddi-manevi zarara neden olmuştur.”

“HATALI MAİL” ÇAĞRISINA “TEYİT” EDEREK YANIT VERDİLER

Başvuruda davacının hemen bankayı arayıp düzeltme beklediği belirtilerek şöyle denildi: “Müvekkilim, ‘hata ile başkasının hesap bilgilerini yolladık, özür dileriz’ anlamında bir e-postanın aynı adrese yollanmasını istemiş, bu yolla personelinin ve bilgiye ulaşan herkesin bu hesapla ilgisi olmadığına dair ikna edilmesini amaçlamıştır. Banka görevlileri işledikleri suçu telafi etmeye çalışmak şöyle dursun, aksine durumu teyit eder nitelikte, ‘talebiniz üzerine bankamızda kayıtlı e-posta adresiniz silinmiştir, işlemlerinizde bundan böyle kullanılmayacaktır..’ yazan bir e-postayı aynı adrese yollamıştır.

Personel mesaiye kalmak istemiyor

BANKA görvelilerinin, müvekkillerinin özel tasarruflarını bankacılık ilkelerine aykırı olarak ilettiği üçüncü kişilerin, bu hesabında kaç lira olduğunu öğrenmelerine neden olduklarını ve bunun da hukuka aykırı bir eylem olduğunu savunan Avukat İsmail Atay, “Müvekkilimin çalışanları aşırı maddi taleplerde bulunmaya başlamışlar, talepler karşılanmayınca olağanın dışında tavır sergileyip, mesaiye kalmak istememişler, hatta bilgi dışarı sızdırıldığından, müvekkilim almak istediği yeni bir işyerini daha pahalıya almak zorunda kaldı” dedi. Müvekkilinin hesabında yüklü meblağ olduğunun çevrece bilinmesinin, can korkusuna da neden olduğunu savunan Altay, müvekkilinin bu olaydan sonra son derece tedirgin olup geç saatlere kalmadan işinden çıkmak zorunda kaldığını ileri sürdü. Avukat Altay’a göre müvekkilleri ailesi için de endişe ediyor ve ekstra güvenlik önlemleri almak zorunda kaldı.

BDDK’yı dava edecek

HER iki kardeş için ayrı ayrı suç duyurusu yapan avukat İsmail Altay, banka görevlilerinin Bankacılık Kanunu’nun 73 ve 159. maddeleri uyarınca “sırların açıklanması” suçundan 1-3 yıl hapisle cezalandırılmalarını istedi. Savcılığın ardından BDDK’ya başvuran Altay, bankanın uyarılıp, idari para cezası kesilmesini istedi. Talebin reddi üzerine BDDK aleyhine iki müvekkili için İstanbul 3, 4. İdare Mahkemesi’ne başvuran avukat Altay, “BDDK kararının iptalini, banka hakkında idari soruşturma açılıp tedbir uygulanmasını, BDDK’nın bankanın ilgili bölüm sorumlusunu görevden alarak uyarı ceza vermesini ve bankaya idari para cezası uygulanmasını” istedi.