Telsim tahsilatında halk kazıklanıyor mu?

Haber Giriş : 15 Aralık 2005 13:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Telsim 4 milyar 550 milyon dolara satıldı. Dün bu konuyu değerlendirirken yazının sonunda TMSF Başkan Yardımcısı Ferruh Tunç'un ilginç bir açıklaması vardı. Tunç; ?Bu paranın 1 milyar 252 milyon doları Motorola ve Nokia'ya gidecek, 3 milyar 298 milyon doları da Hazine'ye gidecek. Ancak bu paranın ne kadarı maliye üzerinden, ne kadarı TMSF üzerinden Hazine'ye gidecek bunu bilmiyoruz, hesaplanacak? dedi. Ben de, yazı yeri kalmadı diyerek konuyu bugüne bıraktım.

?Canım ne fark eder, ha o yoldan, ha bu yoldan ne fark eder, para Hazine'ye gidiyor? diyemeyiz. Bu açıkça, halkın kazıklanmasıdır.

Uzan Grubu'nun İmarbank'ta topladığı mevduatı 750 milyon dolar gösterip de aslında bunun 7.5 milyar dolar olduğu ortaya çıkınca, İmarbank mudilerine paralarını TMSF, Ziraat Bankası aracılığı ile ödedi. TMSF de, bu parayı Hazine'den borç aldı. Hazine de bu parayı içeriden ve dışarıdan borçlanarak buldu. Hazine'nin faiz ödeyip bulduğu borç, aslında Türk halkının borcudur. Hazine borcun vadesi geldiğinde halktan topladığı dolaylı ve dolaysız vergilerle, bu borcu ve faizini öder. Yani bize yol, su, hizmet olarak geri gelmesi gereken vergiler, Hazine borcu olarak İmarbank mudilerine ödendi. Bu parayı Türk halkı ödedi.

Devlet, diğer Uzan şirketleri gibi Telsim'e de el koydu. Bunun da amacı, Uzan Grubu adına halkın ödediği parayı tahsil etmekti. İmar Bankası borçları dışında, Telsim şirketinin devlete ayrıca vergi borcu ve Telekomünikasyon Kurumu'na (kısaca TK diyeceğiz) ödemesi gereken borçları da bulunuyor.

Şimdi Maliye ve TK diyor ki, ?Biz bu satıştan alacağımızı tahsil ederiz.?

Ben de diyorum ki, eğer Maliye bu satıştan yakaladığı vergi kaçağını tahsil ederse, Türk halkına kazık atmış olacaktır. Çünkü Maliye, 500 bin civarındaki Kurumlar Vergisi mükellefi olan şirketler içinde yüzbinlercesi gibi vergi kaçıran bir şirketi, yani Telsim'i. şirket devletin kontrolüne geçtiği için yakalamıştır. Daha önce alması gereken ama alamadığı bir vergiyi tahsil etmek istemektedir. Oysa Türk halkı, Hazine ve TMSF üzerinden faizli borç bulup bu parayı ödemiştir.

Maliye'nin cebine girmeyen para ayrıdır, Hazine'nin borç bulup faiz ödeyerek verdiği ve halkın cebinden çıkan para ayrıdır. Maliye'nin yüzbinlerce şirketten alamadığı vergiyi alması başka bir gelir kalemidir, Hazine'nin ve dolayısıyla Türk halkının cebinden çıkmış parayı tahsil etmesi ayrı bir şeydir.

Uzan'ın borçlarını halk ödeyecek, varlıklarını devlet toplayacak. Bu, yağma Hasan'ın böreğidir. Nitekim, Çukurova Elektrik ve Kepez Elektrik'te de aynı yağma yapılmıştır. İmarbank'ta toplanan mevduatı Uzanlar, o şekilde veya bu şekilde iç etmiş olabilirler ama o paranın çok önemli bir bölümüyle de Berke Barajı yapılmıştır. Berke Barajı'na Enerji Bakanlığı el koymuş, TMSF seyretmiştir. Yani Berke Barajı da bizim İmarbank mudilerine ödediğimiz paralarla yapılmış, bu borç Türk halkına yüklenmiş, bu barajın kaymağını Enerji Bakanlığı yemiş ve yemektedir. Berke Barajı da bir an önce TMSF yoluyla satışa çıkarılmalıdır.

Aldığımız bilgilere göre 4 milyar 550 milyon doların 1 milyar 252 milyon doları Motorola ve Telsim'e ödenecek. Bunu normal karşılayalım. Geri kalan 3 milyar 300 milyon doların 1 milyar dolar kadarı da TK ile Maliye'ye gidecek. TMSF'nin tahsil edeceği para da 2 milyar 200 milyon dolar olacak. Telsim'i alan Vodafone da 3 milyar 300 milyon dolar için 594 milyon dolar KDV yerine, 396 milyon dolar KDV ödeyecek, Maliye de ayrıca 198 milyon dolar vergi kaybına uğrayacaktır.

TK ve Maliye, adam olsaydı da, Telsim, TMSF kontrolüne geçmeden alacağını tahsil etseydi. Cebe girmeyen para ile cepten çıkan para aynı şey değildir.

meriç köyatası/akşam

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber