İşlemi zamanında yapmayan VHKİ'nin başına gelenler

Aşağıdaki karar metni Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Birinci Hukuk Müşavirliğinin internet sitesinden alınmıştır.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 05 Nisan 2013 11:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
İşlemi zamanında yapmayan VHKİ'nin başına gelenler

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde yaşanan olayda mahkemece gönderilen bir karar 5.1.2010 tarihinde gereği için VHKİ'ye sevk edilmiştir.

Ancak VHKİ, 15.03.2010 tarihine kadar gerekli şerhi düşmemiştir.

Bu gecikmeli işlem nedeniyle, taşınmaz satılmıştır.

Yapılan soruşturma sonrasında VHKİ'ye 657'nin 125. maddesi uygulanmıştır. "Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımından kusurlu davranmak" fiilinin işlendiğine karar verilerek Kınama cezası verilmiştir.

Ceza alan VHKİ, cezanın iptali için dava açmış ve "olayda ihmal ve kastının bulunmadığı, soyut gerekçeye dayalı olarak verilen disiplin cezasının yasaya ve yerleşmiş içtihatlara aykırı olduğunu" ileri sürmüştür. Mahkeme heyeti ise Soruşturma rapora ve eki belgeleri incelemesi sonucunda cezanın hukuka uygun olduğuna karar vermiştir.

İŞTE MAHKEME KARARI

T.C.
KOCAELİ
2. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO: 2011/210
KARAR NO: 2012/327

DAVACI:

DAVALI: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü - ANKARA

DAVANIN OZETI : Kartepe Tapu Sicil Müdürlüğünde Veri Hazırlama ve Kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, Kandıra Tapu Sicil Müdürlüğünde görev yaptığı dönemde hakkında düzenlenen soruşturma raporuna dayalı olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 31.08.2010 tarih ve 3521 sayılı davalı idare işleminin; olayda ihmal ve kastının bulunmadığı, soyut gerekçeye dayalı olarak verilen disiplin cezasının yasaya ve yerleşmiş içtihatlara aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Usul yönünden, kınama cezasına karşı disiplin kuruluna itiraz edilmeden doğrudan dava açılamayacağı, bu nedenle dava dilekçesinin idari merciye tevdii gerektiği, esas bakımından ise, davacının kendisine havale edilen evrakı ilgili kütük sayfasına şerh verilmemesi yüzünden satışına sebebiyet verdiği hususunun soruşturma raporuyla sabit olduğu, bu fiile dayalı olarak verilen cezanın yerinde ve yasal olduğu ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Kocaeli 2. idare Mahkemesi'nce, dava dosyası incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dava, Kartepe Tapu Sicil Müdürlüğünde Veri Hazırlama ve Kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, Kandıra Tapu Sicil Müdürlüğünde görev yaptığı dönemde hakkında düzenlenen soruşturma raporuna dayalı olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 31.08.2010 tarih ve 3521 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Davalı idarenin usule yönelik itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin (B) bendinin (a) alt bendinde, verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımından kusurlu davranmak fiilinin kınama cezasını gerektirdiği hükme bağlanmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Kandıra Tapu Sicil Müdürlüğünde görev yaptığı dönemde hakkında düzenlenen 12.08.2010 tarih ve 19 sayılı soruşturma raporunda, Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin Müdürlüğe hitaplı 10.12.2009 tarih ve E:2007/86, K:2009/526 sayılı yazısı ile kesinleşmemiş kararı gereği için gönderildiği ve 05.01.2010 tarihli geliş defterine kaydedilen evrakın davacıya havale edildiği halde 15.03.2010 tarihe kadar beyanlara mahkeme kararını imlemeyerek 02.03.2010 tarih ve 1897 yevmiye ile satışına sebebiyet verdiği, kendisine havale edilen evrakı ilgili kütük sayfasına şerh vermeyerek taşınmazın satışına sebebiyet veren ve bu eylemi ile görevini yerine getirmede kusurlu davranan davacının 657 sayılı Kanunun 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezasıyla cezalandırılmasının teklif edildiği, getirilen teklife dayalı olarak verilen disiplin cezasının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Soruşturma rapora ve eki belgeler ile dava dosyasının birlikte değerlendirilmesinden, Veri Hazırlama ve Kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, mahkemece gönderilen ve kendisine havale edilen evrakı ilgili kütük sayfasına şerh vermeyerek verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında kusurlu davrandığı, bu haliyle de dava konusu cezaya neden olan fiilin sübuta erdiği sonucuna ulaşıldığından, usulüne uygun olarak yapılan soruşturma neticesinde düzenlenen rapora istinaden davacının eylemine uyan disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; davanın REDDINE, aşağıda dökümü yapılan 66,40 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile hukuk müşaviri ile temsil olunan idarelere vekalet ücreti ödenmesi öngörüldüğünden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 600,00 –TL. avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücreti avansının istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 05/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber