Erdoğan: Kimse erken seçim beklentisine girmesin

Haber Giriş : 19 Ocak 2006 14:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "bu iktidar döneminde kimsenin erken seçim beklentisi içerisine girmemesi gerektiğini" yineleyerek, "Zira, biz ülkemize bir ihanet hesabına fırsat vermeyiz. Bunu açıkça söylüyorum" dedi.

43. kuruluş yıldönümünü kutlayan Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) düzenlediği ödül törenine katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, hükümetin bugüne kadar yaptığı samimi ve kararlı çalışmalar, iş dünyasının üstün gayreti, çalışan ve üreten kesimin fedakarlıkları ile ekonomide bir yenilenmeden söz edilebildiğini söyledi. 3 yıl önce tamamen dibe vurmuş bir ekonomiden, kapanan kepenklerden, özellikle de kesilen umutlardan söz edildiğini kaydeden Erdoğan, şu anda ayağa kalkmış güçlü bir ekonomik yapıya kavuşan, bunun azmi ve heyecanıyla geleceğe yürüyen üretim potansiyeline ulaşan bir Türkiye olduğunu ifade etti. Erdoğan, geleceğe doğru umutla yol aldıklarını belirterek, bütün göstergelerin ortada olduğunu, yolun açıldığını, Türkiye'yi layık olduğu refah düzeyine taşıyacak sürecin başladığını anlattı. Hükümeti bu yolda aşkla ve şevkle destekleyecek sanayicilerin ve bu yolda fedakarlık yapacak milletin olduğunu anlatan Erdoğan, "Bir ekonomi işlemeli ki üretici üretim rekorları kırsın. Bir ülke kalkınacaksa bu şüphesiz ki fabrika bacalarından başlayacaktır" dedi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Şundan hiç endişeniz olmasın, siyasette, demokraside, hak ve özgürlüklerde olduğu gibi ekonomide de sanayide de Türkiye geldiği noktadan geriye gitmeyecektir. Maalesef ülkede bu istikrar zeminini, güven ortamını kıskananlar var. Sağladığımız güven ve istikrar ortamını koruma noktasındaki hassasiyetimiz hiç eksilmeyecek, sürekli artacaktır. Altını çizerek söylüyorum, bu iktidar döneminde kimse erken seçim beklentisi içerisine girmesin. Zira, biz ülkemize bir ihanet hesabına fırsat vermeyiz, bunu açıkça söylüyorum. Dünyanın neresine gidersiniz gidin, bir üretici geleceği görmek ister. Gelecek şüphe üzerine bina edilirse, o ülkeye yatırım yapmaz. Bize de yapmış olduğumuz görüşmelerde sorulan hep budur. 'Acaba bu süreç ne kadar devam edecek, acaba önümüzde kısa bir dönem içinde seçim var mı'. Bize bunlar soruluyor. Tayin edilmiş olan süre ne ise seçim o zaman yapılacaktır. Her şeyden önce, biz bir defa milletimizin emanetine ihanet edemeyiz. Milletimiz bize 5 yıllığına görev vermiştir. Biz, 5 yıl bu görevi evelallah hakkıyla yerine getireceğiz. Efendim, Türkiye'de kısa sürelerde seçimler yapılmış... Hiçbir zaman kötü örnek örnek olamaz. Türkiye zaten bunun bedelini ödediği için bu konumda."

TEK PARTİ VE KOALİSYON HÜKÜMETLERİ

Başbakan Erdoğan, çok partili siyasal hayata bakıldığında, 59 yılda 59 hükümet kurulduğunun görüldüğünü kaydederek, böyle bir durumda istikrarın olamayacağını dile getirdi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bir gerçeğin altını çizmek durumundayım. Türkiye, maalesef koalisyon kültürüne hazır bir ülke değildir. Koalisyon kültürünü hazmedememiştir. Bakın bir koalisyon dönemlerine, Türkiye ne durumdadır. Tek partinin iktidar olduğu dönemlere bakalım, Türkiye ne durumdadır. Gördüğümüz şu ki, tek partinin iktidar olduğu dönemlerde Türkiye gerçekten bir sıçrama yapmış, ama koalisyon hükümetlerin olduğu dönemlerde Türkiye maalesef kazandıklarını kaybetmiştir.

İşte bizler bu bilinçle kazanımlarımızın üstüne yeni kazanımlar eklemek için kararlı ve dikkatli bir biçimde bunun gereğini yerine getirmeye çalışıyoruz." Hükümetin gerçekleştirdiği yasal düzenlemelerin ilgili kuruluşların görüşü alınmadan yapılmadığını vurgulayan Erdoğan, İş Kanunu, vergideki reformların karşılıklı görüş alınarak hazırlandığını söyledi.

KIDEM TAZMİNATI

Kıdem tazminatı konusunda yasal düzenleme yapmak için çalışmaların devam ettiğini anımsatan Erdoğan, "Bu tam sizin dediğiniz gibi olur mu, olmaz mı, ayrı bir mesele. İşin her iki tarafını düşünmek durumundayız. Yani işin ortasını bulmak durumundayız. Ne burada işçi kesimini mağdur etme yetkisine sahibiz, ne de işvereni mağdur etme yetkisine sahibiz" diye konuştu.

Erdoğan, kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemenin ülkenin yararı neyi gerektiriyorsa o yönde yapılacağın bildirdi.

Başbakan Erdoğan, İşsizlik Sigortası Fonu'nu da yararlı hale getirmek için çalışmalar yapılacağını belirterek, organize sanayi bölgeleri ile ilgili kurumlar vergisine vergi muafiyetini devam ettireceklerini ifade etti.

Eleştirilerin yapıcı, insaflı ve akılcı olması gerektiğini belirten Erdoğan, Türkiye'de bugün artık herkesin önünü görebildiğini dile getirdi.

Türkiye'de uzun vadeli planlar yapılabildiğini belirten Erdoğan, ekonomi yönetiminde öngörülebilirliğin en önemli mesele olduğunu söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin bu konuda önemli yol aldığını kaydetti, bu durumun çok önemli bir kazanım olduğunu da söyledi.

"ÖNÜMÜZE HANGİ HEDEFLERİ KOYDUYSAK HEPSİNİ YAKALADIK"

İşsizlikle mücadele dönemlerinde altyapı açısından çok önemli tedbirlerin alındığını da kaydeden Başbakan Erdoğan, "Son 3 yıl içerisinde ekonomide hükümet olarak önümüze hangi hedefleri koyduysak Allah'ın izniyle hepsini yakaladık. Bir kısmının da daha iyisini, daha güzelini gerçekleştirdik. Başarılarımızla asla yetinmiyoruz. Daha büyük başarıları yakalamak için gayret sarf ediyoruz" diye konuştu.

Enflasyonda son 37 yılın en düşük rakamına ulaşıldığını belirten Erdoğan, "Bütün bu başarılar 3 yılda yaklaşık 2,5 kat artan petrol fiyatlarına rağmen hayata geçirilmiştir, yanımızdaki bir Irak savaşına rağmen hayata geçirilmiştir, Kıbrıs'taki bütün gelişmelere rağmen, AB sürecini çok farklı değerlendirmek isteyenlere rağmen kazanılmıştır" dedi.

Erdoğan, hükümetin şimdiki hedefinin de yüzde 5 enflasyon olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin olağanüstü bir enerji ve sinerjiyle büyümeye devam ettiğini belirten Erdoğan, hükümet olarak Türkiye'nin gelişmesi için geceli gündüzlü çalıştıklarını söyledi.
Erdoğan, "2-B konusunda bile parlamentoda işbirliği oluşturamıyoruz. 2-B'de ülke kazanacak" dedi.

Erdoğan, Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Hilton Oteli'ndeki ödül töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her alanda, her sektörde zengin potansiyeliyle hedef büyütme, can yenileme, yatırım yapma noktasına geldiğini söyledi.

Toplam ihracatın geçen yıl sonu itibariyle 73.4 milyar dolara ulaştığını anımsatan Erdoğan, "Sadece Aralık ayında 7.3 milyar doları bulan ihracatımız cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamıdır" dedi.

İhracatın yüzde 85'ini oluşturan sanayi ürünlerinin ihracatının, 2004 yılına göre yüzde 12.7 oranında artarak 62.2 milyar dolar
seviyesine yükseldiğini anlatan Erdoğan, bunun, Türkiye'nin sağlıklı dinamik ve işleyen bir ekonominin göstergesi olduğunu ifade etti.

TERÖRÜN ODAK NOKTALARINDAN BİRİ

Erdoğan, Türkiye'nin yatırımları sürekli artan, yabancı sermaye girişinde önemli aşamalar kaydeden bir ülke olduğunu anlatarak, Türkiye'nin ekonomik büyüklüğüyle dünya sıralamasında hızla yükseldiğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Dünya ekonomi otoriteleri dikkatle bu milletinin neler başardığını izliyor. Henüz yolun başındayız. Sadece İMKB'ye bakın Allah aşkına... Neredeydik, nereye geldik. Dünyadaki olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye'de nasıl bir heyecan olduğunu İMKB çok açık ve net ortaya koyuyor. Zaman zaman öyle şeyler oluyor ki, ülke ekonomisi bunu kazanmasın. Bu tür yaklaşım tarzları var. Ülke ekonomisi kazansın ve bunun önünü kesmeyin. Yıllar oldu üzerinde durduk. ASO'nun da bir çalışması vardı. Bir 2-B konumuz vardı. 2-B konusunda bile parlamentoda işbirliği oluşturamıyoruz. 2-B'de ülke kazanacak. Çok ciddi rakamlar kazanacak. Bu sadece paranın kasaya girmesi olayı değil. Devletin kanunsuz hizmet verme yolları da ortadan kalkacak. Biz burada yasal düzenlemeleri çok daha rahat yapabileceğiz.

Bu bölgelerde meskun mahaller var. Buralara varıncaya kadar şu anda yasal olmayan hizmetler veriliyor. Bunları aşacaksak hep birlikte aşacağız. Aynı zamanda terörün odak noktalarından birisi de bu. Bu vaka ortada. Ama bakıyorsun parlamentoya böyle bir şey yaklaştırdığın zaman burada işte farklı şeyler düşünülüyor. Bu doğru bir yaklaşım tarzı değil. Bu adım zaten daha önce Cumhurbaşkanı'ndan dönmüştü. Biz mecburen şu anda buzdolabına koyduk." Göreve geldiklerinde, "nominal faiz neydi, şimdi ne?" diye soran Erdoğan, "Özellikle, az önce ifade edildi. Yüzde 15'lik stopajla ilgili olarak bu çok daha söylenenlerin dışında kararlılığımızın neticesinde olumlu bir sürecin başladığının da ifadesidir. Borçlanmada faizin yüzde 12'ye düştüğünü görüyoruz. Nereden nereye geldik. Bunun getirisi bu yıl olmayacak. Getirisini inşallah önümüzdeki yıldan itibaren göreceğiz. Ama bu şu anda alınmış bir mesafedir" diye konuştu.

"İŞÇİLERİ VE HALKI DA GÜÇLENDİRMEYE ÇALIŞACAĞIZ"

Salondaki sanayicilere seslenen Erdoğan, hükümet olarak, "Sizlerin yüklerini azaltacak tedbirleri zaman içinde aşama aşama indirmenin gayreti içinde olacağız. Bu tabii bizim kayıt dışı, kayıt altı ilişkilerini de yakından ilgilendiriyor. Kayıt dışından kayıt altına ne kadar geçersek, ülkemiz, devletimiz o kadar güçlenecek. Bir de üretimin üzerindeki yükü almaya çalışacağız" diye konuştu.

İşçileri ve halkı da güçlendirmeye çalışacaklarını ifade eden Erdoğan, gelir vergisinde azami vergi oranını, yüzde 40'tan yüzde 35'e, diğer gelirler için ise yüzde 45'den yüzde 40'e çektiklerini söyledi. Erdoğan, kurum kazançları üzerindeki vergi yükünü de yüzde 65'den yüzde 44'e indirdiklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, hep birlikte düşünerek çözümler üreterek en doğru yönleri yöntemleri bulacak, Türkiye'de üretimin ticaretin ve yatırımın önünü hep birlikte açacaklarını kaydetti. Erdoğan, "Türkiye için üreten, Türkiye'ye katkıda bulunan, Türkiye'nin ileri hedeflerine öncülük yapan sorumluluk alan bütün iş adamlarımıza özellikle şahsım hükümetim milletim adına teşekkürleri tekrar tekrar ifade ediyorum" dedi.

Erdoğan, toplantı çıkışında gazetecilerin soru sormak istemeleri üzerine "Çok teşekkür ediyorum yoğun programım var" dedi.

Başbakan Erdoğan, ödül alan firmaların temsilcilerine ödüllerini verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber