Kadrolu öğretmenliğin köküne kibrit suyu!

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 02 Şubat 2006 13:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Geçici sözleşmelilikten daimi sözleşmeliliğe geçişe değil 'kadrolu öğretmenliğe' EVET

Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, öğretmen alımlarında uygulanan geçici süreli sözleşmeli öğretmen alımlarına yönelik çeşitli açıklamalarda bulundu.

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen alımlarında uygulanan geçici süreli sözleşmeli öğretmen alımlarının sürekli sözleşmeli hale getirilmesine çalışıyor. Bu yanlış teşebbüs, sosyal devlet anlayışından uzak, iş güvencesini ortadan kaldıran, öğretmenlik mesleğini tanımaz bir tutumun ve çalışma barışını tehdit edici bir anlayışın ürünüdür.

İlk bakışta geçicilikten sürekliliğe geçiş, olumlu bir adımmış gibi görünse de, Anayasada ifadesini bulan "sosyal devlet" anlayışına tümüyle ters bir yaklaşımdır. Kadrolu öğretmenlik, taşıyacağı nitelikler kanunlarla belirlenmiş olan "öğretmenlik mesleği" için istihdam edilebilir tüm eğitim çalışanlarının hakkıdır.

2000'li yıllarda kamu çalışanları, daha demokratik, katılımcı, özgür, daha insanca bir yaşama ve çalışma düzeni için sendikalaşmışken, tüm bu amaçları gerçekleştirmek için önümüzdeki süreçte grev ve toplu sözleşme hakkı için hazırlanmışken, şimdi öğretmenlikte sözleşmeliliği bir "kural" haline getirme yönündeki bu girişim, hem çalışma hayatının gelişim seyrinde bir geri adım, hem de kamu çalışanlarının elindeki tek güvenceyi ortadan kaldırmaktan başka bir anlam ifade etmemektedir.

Öğretmenlik mesleği tabiatı gereği, geçici veya daimi sözleşmelilikle, vekaletle, ücretlilikle yürütülecek bir meslek değildir. Devlet, "sosyal devlet" olduğunu unutarak, adeta nasıl daha ucuza çalıştırırım, nasıl daha kolay işten atarım, mantığıyla hareket edemez. IMF ya da Dünya Bankası olsun, uluslararası emperyalizmin baskı kurma unsuru gibi çalışan kuruluşlar, tarihimizin acı sayfalarındaki "Düyun-u Umumiye" gibi milletimizin kaynaklarını kendi kasalarına akıtmanın hesabı içinde olabilirler. Ancak varlığımızın ve geleceğimizin teminatı çocuklarımızın eğitimi gibi hayati ve bir o kadar mukaddes bir görevi yürüten eğitim çalışanlarının "kadrolu" olma hakları, böylesi "canavarlara" kurban verilmemelidir.

Geçici sözleşmelilikten daimi sözleşmeliliğe geçiş, deyimin tam anlamıyla ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir. Biz ise ölüme ve sıtmaya kıyasla hayat demek olan, sağlık demek olan, var olmak demek olan "kadrolu öğretmenliği" istiyoruz. Mesleğin gerektirdiği yeterliliklere sahip, yasal şartları yerine getirmiş, kaynaktan yetişmiş, formasyonu olan tüm kişilerin en temel ve tabii hakkı budur.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber