Özel yetkili mahkemeler kalkıyor

Kamuoyunda "yeni demokratikleşme paketi" olarak bilinen Terörle Mücadele Kanununun 10. Maddesi Uyarınca Kurulan Ağır Ceza Mahkemelerinin Kaldırılmasına ve Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi, TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Şubat 2014 00:01, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58
Özel yetkili mahkemeler kalkıyor

Kamuoyunda "Yeni Demokratikleşme Paketi" olarak bilinen kanun teklifiyle, özel yetkili mahkemeler tümüyle kaldırılıyor.

Terörle Mücadele Kanununun 10. Maddesi Uyarınca Kurulan Ağır Ceza Mahkemelerinin Kaldırılmasına ve Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi, TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.

Teklife göre, daha önce yasal düzenlemeyle kaldırılan, ancak ellerindeki dosyalar sonuçlanıncaya kadar görevlerine devam etmesi hükme bağlanan özel yetkili mahkemeler tümüyle kaldırılıyor. Bu mahkemelerde görevli hakim ve savcılar, yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren 15 gün içinde HSYK tarafından uygun göreve atanacak.

Bu mahkemelerde görevli özel yetkili Cumhuriyet savcılarınca yürütülen soruşturma dosyaları, yetkili Cumhuriyet başsavcılıklarına devredilecek. Yargılaması devam eden dosyalar, yetkili ve görevli mahkemelere devredilecek.

Özel yetkili mahkemelerin kapsamına giren suçlarla ilgili açılan davalarda, sanığın taşıdığı kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya karar alınması gerektiğinden bahisle durma veya düşme kararı verilemeyecek.

TMK'nın 10. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle, yasa kapsamına giren suçlara ilişkin davalar, ağır ceza mahkemelerinde görülecek. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın yargılayacağı kişilere ve askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklı kalacak.

-Kişisel verilerin gizliliğini ihlalde ceza artıyor

Teklifle, kişisel verilerin korunması amacıyla, bu verileri hukuka aykırı olarak kaydedenlere, yayanlara veya ele geçirenlere verilecek hapis cezalarının alt sınırı artırılıyor.

Kişisel verileri hukuka aykırı kaydedenlere verilecek cezanın alt sınırı 6 aydan 1 yıla, hukuka aykırı olarak başkasına veren, yayan veya ele geçirenlere verilecek cezanın alt sınırı 1 yıldan 2 yıla çıkarılacak.

Kanunların belirlediği sürelerin geçmesine karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara, görevlerini yerine getirmediklerinde 6 aydan 1 yıla kadar verilecek hapis cezası, 1 yıldan 2 yıla kadar şeklinde değiştiriliyor. Suçun konusunun Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması halinde, verilecek ceza bir kat artırılacak.

-Gözaltı ve tutuklamada somut delil şartı

Gözaltına almada, kişinin bir suçu işlediğini düşündürebilecek emarelerin varlığı yerine, kişinin bir suçu işlediğini gösteren somut delil varlığı aranacak.

Hakim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılacak. Yakalanan kişi, bu sürede yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde yakalandığı yer adliyesinde, mevcut değilse en yakın adliyede kurulu sesli ve görüntülü iletişim sisteminin kullanılmasıyla, yetkili hakim veya mahkeme tarafından bu kişinin sorgusu yapılacak veya ifadesi alınacak.

Tutuklama nedenleri içinde "kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular" yerine, "somut deliler" aranacak.

Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe yerine somut delillere dayalı şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilecek.

Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma koruma tedbirinin uygulanabilmesi bakımından suçun işlendiğine ve belirtilen değerlerin bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphenin varlığı aranacak.

Özel Yetkili Mahkemeler'in görevine giren suçlarda azami tutukluluk süresi 10 yıldan 5 yıla indiriliyor

Kamuoyunda "Yeni Demokratikleşme Paketi" olarak bilinen kanun teklifine göre tümüyle kaldırılması öngörülen özel yetkili mahkemelerin görev alanına giren suçlarda azami tutukluluk süresi 10 yıldan 5 yıla indiriliyor.

Terörle Mücadele Kanununun 10. Maddesi Uyarınca Kurulan Ağır Ceza Mahkemelerinin Kaldırılmasına ve Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne göre, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Bilgisayarlarda, Bilgisayar Programlarında, Bilgisayar Programlarında ve Kütüklerinde Arama, Kopyalama ve Elkoyma" başlıklı maddesinin birinci fıkrasına, "suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı" ibaresi eklenecek.

Aynı maddenin, "Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine elkoyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır" fıkrasına göre alınan yedekten bir kopya çıkarılarak şüpheliye veya vekiline verilecek ve bu husus tutanağa geçirilerek imza altına alınacak.

Maddenin gerekçesine göre, bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve elkoyma kararını veren hakim, suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphe oluşturan somut delilleri gerekçelendirmekle yükümlü olacak.

Ayrıca, alınan yedeklemenin kopyasının şüpheliye veya vekiline verilmesi isteğe bağlılıktan çıkarılıp zorunlu hale getiriliyor. Düzenlemeyle, yedeklemesi yapılan sistemdeki verilerde değişiklik yapıldığı iddiasının gündeme gelmesi durumunda şüpheli veya vekiline verilen yedek ile ekleme yapıldığı iddia edilen kopya arasında karşılaştırma yapılabilmesi imkanı sağlanıyor.

Aynı madde ile taşınmazlar, hak ve alacaklar bakımından el koyma işleminin uygulanbilmesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, mali Suçları Araştırma Kurulu, Hazine Müsteşarlığı ve Kamu Gözetimi, Muhabese ve Denetim Standartları Kurumundan, elkonulacak taşınmaz, hak ve alacaklar ile diğer mal varlığı değerlerinin suçtan elde edildiğine ve suçtan elde edilen değere ilişkin rapor alınması zorunlu olacak.

-Kuvvetli şüphe şartı

CMK'nın 135. maddesinin birinci fıkrasında yapılması öngörülen düzenlemeyle, teklifin koruma tedbirleri bakımında öngördüğü sisteme paralellik sağlanmakta ve iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirine karar verilebilmesi, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığına bağlanıyor.

Suçla ilgili olmayan kişilerin dinlenmesini engellemek amacıyla, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması talebinde bulunulurken hakkında bu madde uyarınca tedbir kararı verilecek hattın veya iletişim aracının sahibini ve biliniyorsa kullanıcısını gösterir belge veya rapor eklenmesi zorunluluğu getirildi.

İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirinin 3 ay olan süresi 2 ayla, 3 aylığına uzatılmasına ilişkin süre de bir ayla sınırlandırılarak, toplam 6 ay olan süre 3 aya indiriliyor.

Ayrıca, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak sürekli dinlemeye imkan veren "bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılması" uygulamasına son verilmekte ve örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili de olsa iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması altı ayla sınırlandırılıyor.

Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için mobil telefonun yerinin tespitinde üç ay süreyle verilebilen bu tedbir, iki aya indiriliyor. Üç aylığına uzatılabileceğine ilişkin mevcut hüküm ise bir ayla sınırlandırılıyor. Böylelikle, altı ay süreyle başvurulabilen bu tedbire, değişiklikle en fazla üç ay süreyle başvurulabilecek.

Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinde düzenlenen suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu, maddenin altıncı fıkrasında düzenlenen katalogdan çıkarılıyor. Böylece, bazı soruşturmalarda sırf bu tedbirin uygulanabilmesi için soruşturmanın suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu kapsamında başlatılıp yürütülmesi uygulamasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Maddede yapılan diğer bir değişiklikle, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirine tek hakimin karar vermesi yerine heyet halinde çalışan ağır ceza mahkemesince oybirliğiyle karar verilmesi usulü getiriliyor.

CMK'nın 139. maddesinin birinci fıkrasında yapılması öngörülen düzenlemeyle, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi tedbirine karar verilmesi, suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığına bağlanıyor.

Maddenin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine tek hakimin karar vermesi yerine heyet halinde çalışan ağır ceza mahkemesince oybirliğiyle karar verilecek.

Suçla bağlantılı olmayan kişisel bilgiler derhal yok edilecek.

-Teknik araçla izleme

CMK'nın "Teknik Araçla İzleme" maddesinin birinci fırasındaki "kuvvetli şüphe" ibaresi "somut delillere dayanan kuvvetli şüphe" olarak değiştiriliyor. TCK'nın 220. maddesinde düzenlenen suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun bu tedbirin uygulanabileceği katalogdan çıkarılıyor.

Teknik araçlarla izleme tedbirine tek hakimin yerine ağır ceza mahkemesince oybirliğiyle karar verilecek.

Teknik araçlarla izleme tedbirinin süresi de kısaltılıyor. Buna göre; dört hafta olan tedbir süresi üç haftaya, dört hafta olan uzatma süresi ise bir haftaya indirilerek, en fazla sekiz hafta olan teknik araçlarla izleme süresi azami dört haftayla sınırlandırılıyor.

Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak, bir hafta süreyle müteaddit defalar uzatılarak teknik araçla süresiz izleme uygulamasına son verilerek, örgütlü suçlar bakımından uzatma süresi dört haftayla sınırlandırılıyor. Buna göre, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda daha önce süresiz yapılan teknik araçlarla izleme, toplam sekiz haftaya indiriliyor.

En üst dereceli kolluk amirleri hakkında inceleme ve soruşturma izni Adalet Bakanı tarafından verilecek.

Adalet Bakanı inceleme ve soruşturmayı, adalet müfettişleri veya Cumhuriyet başsavcıları eliyle yaptıracak.

Teklifle Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesi kaldırıldığından, bu maddede düzenlenen bazı suçların doğrudan soruşturulacağına dair hüküm, bu maddeye ekleniyor. TCK'nın 302, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 316. maddelerinde düzenlenen suçlar hakkında, görev sırasında veya görevinden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapabilecek. Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 26. maddesi hükmü saklı olacak.

Soruşturma aşamasında yapılan işlemler sonucu düzenlenen tutanakta işlemin tarihi ile başlama ve bitiş saati de belirtilecek.

Terörle Mücadele Kanunu'nun maddesi kaldırıldığından, bu maddede düzenlenen kolluk görevlilerinin korunması bakımından uygulanacak bazı tedbirler, TCK'ya aktarılıyor.

Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmayacak.

Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi halinde de tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilecek.

-Tutukluluk süresi azami 5

TMK 10. madde ile kurulan Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılıyor. Özel Yetkili Mahkemeler'in görevine giren suçlarda uygulanmakta olan azami 10 yıllık tutuklama süresi 5 yılla sınırlandırılacak.

Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlükten kaldırılan 250. maddesine göre görevlendirilen mahkemelerde görülen davaların kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bu mahkemelerce bakılmaya devam edileceğine ilişkin geçici 2. madde yürürlükten kaldırılıyor.

5190 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda Değişiklik Yapılması ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kaldırılmasına Dair Kanunla, Devlet Güvenlik Mahkemeleri kaldırılmış olduğundan maddede bu mahkemelere yapılan atıf yürürlükten kaldırılıyor.

Avukatların soruşturma dosyasını incelemesi yönündeki kısıtlamalara da son veriliyor.

Hakim ve Cumhuriyet savcılarının kararları nedeniyle açılacak tazminat davalarına ilişkin usul ve esasları belirleyen 2802 sayılı Kanunun 93/a maddesi yürürlükten kaldırılıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber