Bakan Güllüce'den 'Okmeydanı' açıklaması

-"(Okmeydanı'ndaki 'riskli alan' kararı) Bilimsel falan olmadığını nereden biliyorlar? Hangi bilim kurumuna müracat etmişler de bilimsel olmadığına dair rapor almışlar ki. Niye, nasıl bilimsel olmamış? Orada çöküntü alanı yok mu?"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Haziran 2014 12:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bakan Güllüce'den 'Okmeydanı' açıklaması

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Okmeydanı'ndaki riskli alan kararının bilimsel olmadığına ilişkin eleştirilere yönelik "Burada deprem olduğunda hiç bina yıkılmayacak, bu bölge risksizdir' diye rapor sunsunlar çok mutlu oluruz. Öyle bir bilgileri varsa 'oh' deriz. 'İstanbul'da bir semt kurtulmuş ne güzel' deriz. Riskli olduğunu bildikleri halde 'kentsel dönüşüm olmasın' diyorlarsa bu defa da millet onlara sorar" dedi.

Güllüce, Çevre Deklarasyonu'nu açıklamak üzere düzenlediği toplantıda, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Beyoğlu Belediye Meclisi'nin Okmeydanı'nı "riskli alan" ilan etmesinin bilimsel olmadığıyla ilgili eleştirilerin sorulması üzerine Güllüce, "Onlar bilimsel falan olmadığını nereden biliyorlar? Hangi bilim kurumuna müracaat etmişler de bilimsel olmadığına dair rapor almışlar ki. Niye, nasıl bilimsel değilmiş? Onlara 'Orada çöküntü alanı yok mu? Oradaki bütün binalar risksiz mi? Oradaki bütün binalar deprem güvenliği içinde mi? Deprem olursa bunların hiçbirisi yıkılmayacak mı?' diye sormak lazım. Eğer 'evet' diyorlarsa sorun yok. 'O zaman orada kentsel dönüşüm yapılmasın' deriz. Kim durduk yerde yapar ki" şeklinde konuştu.

Okmeydanı'ndaki bütün binalar güvenliyse, deprem olduğunda yıkılıp, hasar görecek yapı yoksa, zemin mükemmelse, "bilime uygun değil" diyenler de böyle bir rapor bulabiliyorlarsa çok mutlu olacaklarını dile getiren Güllüce, "Burada deprem olduğunda hiç bina yıkılmayacak, bu bölge risksizdir' diye rapor sunsunlar çok mutlu oluruz. Öyle bir bilgileri varsa 'oh' deriz. 'İstanbul'da bir semt kurtulmuş ne güzel' deriz. Bu bizi çok sevindirir. Riskli olduğunu bildikleri halde 'kentsel dönüşüm olmasın' diyorlarsa bu defa da millet onlara sorar" ifadelerini kullandı.

-Sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği

"Çevreyi koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğini artıracağız' dediniz. Nasıl bir işbirliği öngörüyorsunuz" sorusunu Güllüce, şöyle yanıtladı:

"Eylem yapanları da birkaç kategoriye ayırmak lazım. 'Ağaç kesilmesin' diye eylem yaparken yüzlerce ağacı yakmayı da benim eylem olarak kabul etmem mümkün değil. Türkiye, dünyanın en demokratik ülkelerinden birisi. Eylemini de yapar, protestosunu da eder, basın toplantısını da yapar, 'buna katılmıyorum' da der. Katılanlar da 'o projeye katılıyorum' der."

Türkiye'de herkesin kırmadan dökmeden düşüncesini söyleyebildiğine dikkati çeken Güllüce, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye o kadar demokratik bir ülke ki başbakana dünya kadar hakaret ediliyor. Türkiye, bu kadar demokratik bir ülke. Başbakana hakaret etme özgürlünün Türkiye'deki kadar yaygın olduğu başka bir ülke yok dünyada. Böyle demokratik bir ülkede, çevreci kuruluş 'ben bu düşünceye katılmıyorum, protesto ediyorum' der. Biz de dinleriz. Düşüncemizle örtüşebilir de örtüşmeyebilir de. Nasıl onun protesto etme düşüncesi varsa benim de onun düşüncesine katılmama hakkım var. Demokratik bir ülkede de böyle olur zaten."

-Tatil beldelerinde kaçak yapılaşma

Sahil bölgelerindeki kaçak yapılaşmalarla ilgili soru üzerine Güllüce, Türkiye'nin her yerinde kaçak yapı yapmanın ve yaptırmanın suç olduğunu anlattı.

Özellikle Bodrum, Marmaris ve Cunda Adası'nda kaçak yapılaşma konusunda çok ciddi ihbarlar olduğunu vurgulayan Güllüce, bunlarla ilgili araştırma yaptırdığını, rapor talep ettiğini belirtti.

Güllüce, konuyla ilgili vatandaşlardan mektuplar, dilekçeler geldiğini dile getirerek, "Teftiş Kurulu'nu görevlendirdim. İçişleri Bakanlığından da alacağı ekiple rapor verecekler. Bu bir suçtur. Yasal olarak suç olduğu da ceza kanununda vardır. Belediye başkanı da bunlara müdahale etmiyorsa belediye başkanları da suç işlemiş, suça ortak olmuş olur. Böyle karşılıklı muvazaayla işte yapıyormuş gibi yıkıyormuş gibi falan yaparsa o da belli olur, onu da yemeyiz yani" dedi.

-"Cezanın fazla olması bizi üzer"

Çevre cezalarıyla ilgili soru üzerine Güllüce, kimsenin suç işlememesini dolayısıyla da ceza kesmeye gerek kalmamasını istediklerini ifade etti.

Ceza parasının dönüşünün kendilerini mutlu etmediğini dile getiren Güllüce, "Cezalar azalırsa bizi o mutlu eder. O zaman 'çevreyle ilgili sorun olmuyor' demektir. Kurallara uyuluyor demektir. Cezanın fazla olması bizi üzer. Aksi bizi mutlu eder. Sıfır ceza. Böyle bir ülkeyi hayal edebiliyor musunuz? Ne muhteşem bir şeydir. İnşallah öyle olur" değerlendirmesinde bulundu.

-Kalite sorunu

Asfalt ve kaldırımdaki düzensizliklerle ilgili bir soru üzerine Güllüce, konunun belediye ve karayollarının alanına girdiğini bildirdi.

Güllüce, kalitesizlik sorununun gelişmenin nihayete ermemesinden kaynaklandığına işaret ederek, o nedenle "topyekun kalite" denilmesi gerektiğini kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber